13 Numaralı Forma

3 dk

İmkânsız gollerin adamıydı Gerd Müller. Oyun zekâsıyla bir dönem milyonlarca çocuğa hayal kurdurmuştu. Ercan Taner de o çocuklardan biriydi.

On yaşındayım. TRT, Avrupa maçlarını naklen vermeye başlamış... 1972 Münih Olimpiyat Oyunları'ndan sonra ilk kez bir Dünya Kupası izleyeceğim, Ankara Bahçelievler'de... Siyah-beyaz ekran ama olsun, ilk kupam benim. Hollanda nefis top oynuyor, "Tamam," dedim, "Portakallar kupayı alacak." Ama ev sahibi Almanya'da enteresan bir tip var, 13 numaralı formasıyla... Sonra bir pozisyon beliriyor gözümün önünde. Karambol ve uzanan bir ayak, sadece burnunun ucuyla dokunuyor "ve goooool…"

Ustamız Halit Kıvanç onu anlatırken, "Şapkadan tavşan değil, kaplan bile çıkarır" demişti! Gerd Müller böyle bir golcüydü. Alman futbolunun 'Kayzer'i Franz Beckenbauer, onu şu ifadelerle anlatmıştı. "Eğer bugün bu durumdaysak, kazandığımız bütün başarılar için ona teşekkür borçluyuz..." Çünkü Müller'in attığı gollerle Almanya önce Avrupa şampiyonu oldu, sonra 1974 Dünya Kupası'nı aldı. Üstüne bir de Bayern Münih'te yaptıklarıyla "Golcü olunmaz, golcü doğulur" sözünü defalarca benim gibi birçok futbolseverin aklına kazıdı.

İlginçtir, Müller hayatı boyunca şut atmayı sevmedi, o zekâsını bir satranç ustası gibi kullanarak imkânsız pozisyonların golcüsü olarak anılmayı seçti. "İçgüdüleri çok ilerlemiş bir kurttu." Bu ifade, 38 yıllık eşi Madam Uschi'ye ait... Ama kurtlar yalnız bırakılmaz. Her şeyi başarırsınız fakat alkol sizi esir alırsa dokuz yıl alkolizm tedavisi görürsünüz.

Maalesef Gerd Müller de futbolu bırakırken tanıştığı alkolü abarttı, çok uzun süre bununla mücadele etti. Bazen rezil oldu, büyük olaylar çıkardı, tam biterken Beckenbauer ve Uli Hoeness devreye girip onu kurtardı. Bayern Münih tarafından korumaya alındı. Yıllarını Alman futboluna veren gazeteci arkadaşım Hüseyin Özkök, Müller'le röpörtaj yapma şansına da erişmişti. Şu sorusu benim için çok önemlidir: "Şimdi oynasan kaç gol atardın?" Gülümsemiş Müller ve şöyle cevaplamış: "100 gol." "Neden?" diye sormuş Hüseyin ve şu yanıtı işitmiş: "Hakemler ve şimdiki kurallar." Yani "Tam bana göre" demiş. Sonra, final maçına, 1974 Dünya Kupası'na dönmüş, attığı golü anlatmış Hüseyin'e: "Kaymam ve dokunmam lazımdı yoksa golü atamazdım, kısa bir süre düşündüm ve attım!" Evet düşündü ve attı, Almanya 1974 Dünya Kupası'nı kazandı...

Yine Bahçelievler'e dönelim. Evde "Bana onun forması lazım" diye bağırdım ama elbette 10 yaşındayken nerede? Forma filan yok o zaman ama benim var. En azından bir fikrim var. Beyaz fanilanın sırtında boyalı kalemle yazılmış 13 numara, işte benim ilk formamdır o... Kader, zekâ dolu gollerin adamı, şu anda Alzheimer ile mücadele ediyor. Bilinmez, belki bu sinsi hastalığa ilk golü yine o atabilir, ne de olsa adı Gerd Müller...

Socrates Dergi