socratesXreflect_alt

2036 Olimpiyatları’nda Altın Madalya’ya Uzanan Aleyna Ertürk ile Konuştuk

5 dk

Bu röportajda yer alan tüm metinler ve görseller yapay zeka ile üretilmiştir. Verilen cevaplar gerçek sporcular değil, 2036’da altın madalya kazanacağına inandığımız sporcular adına yapay zeka vermiştir.

2036 Olimpiyatları’nda altın madalyaya uzanan milli eskrimcimiz Aleyna Ertürk ile büyük zaferini, kariyerini, hayallerini, kendisine dair bilinmeyenleri ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı konuştuk. Keyifli okumalar…

Olimpiyatlardaki bu tarihi başarıya gelmeden önce kaseti biraz geri sarmak istiyorum. Eskrime başlamaya karar verdiğin anı hatırlıyor musun?

Evet, eskrimle tanıştığım anı çok net hatırlıyorum. Sekiz yaşındaydım ve çok hareketli bir çocuk olduğum için ailem beni bir spora yönlendirmek istedi. Babamın arkadaşının oğlu bu sporla ilgilendiği için beni de denemek için eskrime yolladılar. İlk önceleri biraz çekinsem de daha sonra çok alıştım ve sevdim. Herkesin voleybol, basketbol oynadığı bir ortamda kıyafetleriyle, maskesiyle, tarzıyla çok farklı gelmişti. Hatta o kadar sevdim ki haftanın yedi günü kulübe gelmeye başladım. Hocalarım ilk aylarımda yetenekli olduğumu söyledi. Ayak hareketleriyle çalışmaya başladık. Sonra belirli bir tempoya alıştım ve böyle devam etti.

Eskrimde ayak hareketleri neden önemli?

Eskrimde ayak hareketleri çok önemli çünkü rakibinizle mesafenizi ayarlamanızı, saldırı ve savunma yapmanızı sağlar. Ayak hareketleri eskrimin temelidir. Eskrimde iyi bir ayak hareketi için denge, hız, ritim ve koordinasyon gerekir. Ayak hareketleri eskrimin en zor ama en keyifli kısmıdır. Ben de çok çalışarak ayak hareketlerimi geliştirdim ve rakiplerime karşı avantaj sağladım.

Teknik sorulardan devam edelim. Olimpiyatlardan önceki röportajında rakipleri analiz ettiğinden ve ona göre hazırlandığından bahsetmiştin. Bu analiz süreci nasıl işliyor?

Evet, rakipleri analiz etmek ve ona göre hazırlanmak çok önemli bir süreç. Bu süreçte antrenörüm ve ekibim çok yardımcı oluyor. Rakiplerimin önceki maçlarını izliyoruz ve onların güçlü ve zayıf yönlerini belirliyoruz. Onların oyun tarzını, taktiklerini, saldırı ve savunma şekillerini, psikolojilerini ve alışkanlıklarını inceliyoruz. Sonra onlara karşı nasıl oynamamız gerektiğini planlıyoruz. Hangi ayak hareketlerini kullanacağız, hangi zamanlarda saldırıp hangi zamanlarda savunacağız, hangi noktalara vuracağız gibi detayları belirliyoruz. Bu analiz süreci bize rakiplerimiz hakkında fikir veriyor ve maçlara daha hazır giriyoruz.

Olimpiyat altını her sporcunun en büyük hayalidir ve sen bu hayali gerçekleştirdin. Kendi alanında dünyanın en iyisi olmak nasıl bir duygu?

Dünyanın kendi alanında en iyisi olmak tarif edilemez bir duygu. Bu duygu hem çok gururlu hem de çok sorumlu hissettiriyor. Gururlu hissediyorum çünkü çok çalıştığımın ve başarılı olduğumun bir kanıtı. Sorumlu hissediyorum çünkü bu başarıyı korumak ve daha ileriye taşımak için daha çok çalışmam gerektiğini biliyorum. Ayrıca bu başarıyla Türkiye’yi temsil etmek ve Türk halkına sevinç yaşatmak da benim için çok önemli. Bu başarıyı tüm Türkiye’ye armağan ediyorum.

Olimpiyata hazırlık sürecinde nasıl bir antrenman tempon vardı? Neleri farklı yaptın?

Olimpiyata hazırlık sürecinde çok yoğun bir antrenman temposu vardı. Günde iki kez antrenman yapıyordum. Sabahları kondisyon ve kuvvet çalışıyordum. Öğleden sonraları ise teknik ve taktik çalışıyordum. Ayrıca rakiplerimi analiz ediyor ve onlara karşı strateji geliştiriyordum. Antrenmanların yanında beslenmeme ve uyku düzenime de çok dikkat ediyordum. Sağlıklı ve dengeli besleniyor, yeterli ve kaliteli uyuyordum. Olimpiyata hazırlık sürecinde farklı yaptığım şeyler ise daha çok motivasyon çalışması yapmak ve psikolojik destek almak oldu. Motivasyon çalışması ile kendime güvenimi arttırdım ve hedefime odaklandım. Psikolojik destek ile de stresimi azalttım ve olumlu düşünmeyi öğrendim.

Sporcu psikolojisi geçmişte çok göz ardı edilen bir konuyken bugün belki de sporcuların en çok önem verdiği konu. Sen de geçmişte dokuzuncu olduğun bir turnuva sonrası destek almaya başlamışsın.

Evet, sporcu psikolojisi çok önemli bir konu. Sporcular hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok yüksek performans göstermek zorunda. Bu da çok fazla stres, baskı ve beklenti yaratıyor. Sporcuların bu stresle başa çıkabilmesi için psikolojik destek almaları gerekiyor. Ben de geçmişte bir turnuvada birinci olma hedefiyle gittiğim halde dokuzuncu olarak ayrılınca o kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştım ki eskrimi bırakmayı bile düşünmüştüm. O zaman psikolojik destek almaya başladım ve bana çok iyi geldi. Psikolojik destek sayesinde kendimi daha iyi tanıdım, hatalarımdan ders çıkardım, başarı ve başarısızlık arasındaki dengeyi kurmayı öğrendim, kendime güvenimi yeniden kazandım ve hedeflerime daha sağlıklı bir şekilde odaklandım.

Olimpiyat altınına giden yolda en zorlandığın an neydi?

Olimpiyat altınına giden yolda en zorlandığım an, çeyrek finalde Çinli rakibimle çıktığım müsabakanın son bölümüydü. Çok güçlü ve hızlı bir eskrimciydi. Maçı son saniyede kazandım. Heyecandan kalbim duracak gibiydi ama kendimi kontrol ettim. Maç sonu sevinçten ağladım.

Rakibinle daha önce karşılaşmıştın ve o kazanmıştı. Bu sefer neyi farklı yaptın?

Evet, rakibimle daha önce dünya şampiyonasında karşılaşmıştım ve o kazanmıştı. Bu sefer daha çok çalıştım ve taktik değiştirdim. Rakibimin hamlelerini iyi analiz ettim ve ona karşı daha agresif oynadım. Ayrıca kendime güvendim ve pes etmedim.

Sana hayranlık duyan, seni idol olarak gören binlerce genç sporcu var. Onlara ne söylemek istersin?

Kimse özel olduğu, yeteneği çok olduğu için kazanmaz, kendine inanan kazanır. Sağlıklarına, beslenmelerine, uyku düzenlerine ve psikolojilerine de çok dikkat etmeliler. Eskrim hem fiziksel hem de zihinsel bir spor olduğu için bunlar çok önemli. Ben de onlar gibi bir zamanlar hayallerimin peşinden koştum ve bugünlere gelmek için çok emek verdim. Bu yolda ailemin, antrenörlerimin, ebeveynimin ve Türk halkının desteği çok büyük oldu. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Siz de hayallerinizi gerçekleştirmek için çok çalışın ve kendinize inanın.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı için bir mesajın var mı?

Bu bayram, Türk gençliğinin Atatürk’ün izinde yürümesi ve ona layık sporcular olması için büyük bir motivasyon. Ben de bir Türk genci ve bir sporcu olarak bu bayramı kutluyor ve Atatürk’ü saygıyla anıyorum.

Socrates Dergi