
Alışamadım Yokluğuna
7 dk
Alex’i Süper Lig’de durdurabilen pek çıkmadı, Hürriyet Gücer o istisnalardan biri. Alex’i onu ‘en yakından’ takip eden isme sorduk.
Alex’i farklı kılan özellikler nelerdi?
Şimdiye kadar karşı karşıya oynadığım en iyi oyuncudur. Rakibi olmama rağmen Alex’ten çok şey öğrendim. Takımımızdaki genç oyunculara onun neler yaptığını devamlı anlatıyorum. Çok zeki bir futbolcuydu. Daha ayağına gelmeden, topu nereye atacağını bilirdi. Çok koşmuyor derlerdi ama nerede ne yapacağını adı gibi bilirdi.
Kişiliği de çok önemliydi. Her maçtan sonra, skor ne olursa olsun, yan yana gelip birbirimizin gönlünü alıyorduk. Fenerbahçe’de oynamış arkadaşlarıma “Alex nasıl biri?” diye sorardım. Hepsi de onun kitap okuma özelliğinden bahsederdi. Bu özelliği de Alex’i farklı kılan etkenlerdendi bence.
Alex'i durdurmanın sırrı nedir? Ona yakın oynayıp sindirmek mi, yoksa biraz uzak kalıp alanını kapatmak mı?
Ona nefesi kadar yakın olduğunuzu hissettirmelisiniz. Alex ile karşılaştığımız ilk maçlarda, ben Ankaraspor’daydım. Alex’i de pek tanımıyordum. Biraz uzak oynadım ve onu hiç durduramadım. Çok rahat alıp dönüyordu. İkinci seneden sonra ona yakın oynamaya başladım. Fenerbahçe ile oynayacağım maçlardan önce devamlı Alex videoları izliyordum. Alex ile yatıp Alex ile kalkıyordum. Her maça onu düşünerek hazırlanıyordum. Onunla karşılıklı oynamak çok zordu ama geriye dönüp bakınca, genelde başarılı olduğumu düşünüyorum.
Alex, beIN Sports’taki Quiz programında "En gaddar futbolcu olarak" sizi seçmişti. Bunu övgü olarak mı alırsınız, yoksa haksızlık ettiğini düşünür müsünüz?
Aslında çok gaddar olduğumu düşünmüyorum. Ama ön liberoda oynayan futbolcular biraz daha sert ve hırslıdır. Bazen kendimizi kontrol edemediğimiz oluyor ama hiçbir zaman çok aşırıya kaçmadım. Hiçbir rakibime kasti bir tekme atmadım. Özellikle Alex’i sakatlamayı hiç istemezdim.
Bir maçta, Alex ile girdiğim bir mücadeleden dolayı serçe parmağım kırılmıştı. Alex istemeyerek üzerine basmıştı. Bazen hissetmiyorum parmağımı. Ondan kalan hatıralardan biridir.
Alex maçlar başlamadan önce beni hakemlere şikâyet ederdi. Daha maçtan önce veya maç başlar başlamaz hakemlere beni gösterip “Hocam, dikkat et buna” derdi. Ben de ona çok gülerdim.
Alex’in fazla koşmadığı ve o nedenle arkasında oynayan oyuncuların yükünü arttırdığı söylenir. Siz bir defansiforta saha olarak, bu yorumu nasıl değerlendirirsiniz?
Keşke Alex ile aynı takımda oynasam da Alex hiç koşmasa... Ben onun yerine hiç durmadan koşarım. Onun gibi nerede ne yapacağını bilen bir oyuncuyla oynamayı çok isterdim. Normalde 12-13 kilometre koşuyorsam, sahada o varken gerekirse 20 kilometre koşardım. Biz sadece ona topu verecektik, o da işini yapacaktı. Öyle bir durum olsaydı, ben de daha iyi yerlerde olurdum. Belki Alex de benim sayemde Avrupa’da üst düzey takımlara giderdi.
Alex’e Twitter’da "Sensiz tadım tuzum yok" yazmıştınız. Gerçekten, Alex'in eksikliği rakip bir futbolcuya ne hissettiriyor?
Ben şu an Süper Lig’de oynasam Alex’in olmamasına daha çok üzülürdüm. Onun gibi adam adama oynamaktan zevk alacağım bir futbolcu göremiyorum. Hem iyi futbolculuk hem sempatiklik bir tek tek onda var. Çok fazla futbolcuyla karşı karşıya oynadım ama Alex çok başkaydı. Keşke tekrar gelse, tekrar karşılıklı oynasak... İnşallah bir gün Brezilya’ya onu görmeye de gideceğim. Bu yaz olmasa da bir sonraki yaz için böyle bir planım var.
Alex de Türkiye’de bir jübile yaparsa beni davet edeceğini söylemişti. İnşallah o da olur, onur duyarım. Son kez Alex ile karşılıklı veya belki aynı takımda olma şansına erişirim. Benim için çok büyük zevk olur.