socratesXreflect_alt

Alpine x Socrates: Kendiyle Yarışanlara

2 dk

Renault Group’un ikonik Fransız premium spor otomobil markası Alpine, Uludağ’da gerçekleştirilen lansmanla Türkiye'ye giriş yaptı. Etkinliği yerinde takip eden Emre Özcan deneyimlerini yazdı.

Alpine’in Türkiye’ye giriş yapan yeni otomobillerini tanıtan Uludağ’daki etkinliğinde her şeyin çok büyük bir incelikle düşünüldüğünü söylemek gerekir. Otele ayak basmaz basmaz herkesi karşılayan bir gönüllü ordusundan koca bir 24 saati en ince ayrıntısına kadar harika planlayan bir ekibe kadar katılımcıların kendisini iyi hissetmesi için her şey bir araya gelmişti. Fakat benim için en önemli deneyim kuşkusuz bu harika otomobilleri yakından tanıma fırsatı olan sürüş deneyimiydi. Uludağ’a ayak bastığım andan itibaren beklediğim o fırsat ilk günün akşamüstü saatlerinde geldi. Elbette bu tasarım harikasını pilot koltuğunda denemek herkesin hayaliydi fakat bu test sürüşü deneyimi profesyonel ralli pilotlarının yanında tabiri caizse co-pilot koltuğunda oldu ve bunun nedenini kalkar kalkmaz anlamak mümkündü.

Burada elbette benim bindiğim otomobildeki pilot Ümit Can Özdemir’e özel teşekkürlerimi iletmem gerekebilir. Zira bu deneyim benim için bir ilkti ve limitlere yakın bir şekilde kullanılan Alpine’lerde ufak bir ralli hissiyatını yaşadığımı söyleyebilirim. Daha önce herhangi bir ralli pilotuyla bir test sürüşü yaşamamıştım ve Alpine’in içinde geçirdiğim o 10 dakikanın beni uzun zamandır en çok heyecanlandıran şeylerden biri olduğunu söyleyebilirim. Pilotların araçlara binen herkese ne şekilde kullanmalarını istediğimizi sorup ona göre tavır almalarını da yine bu deneyim sırasında anlamlandırmak çok kolaydı. Alpine’in limitlerde kullanıldığında nasıl bir canavara dönüştüğünü çok yakından gördüğüm bu 10 dakika aracın sadece dış ve iç tasarım yönünden değil, aynı zamanda donanım olarak da gerçek bir spor otomobil olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Tüm Alpine ekibine gösterdikleri sıcak ve ilgili misafirperverliklerinin yanına sıra, Swissotel çalışanlarına, Ümit Can Özdemir’e bir kez daha teşekkür ederim.

Alpine Türkiye'ye dair daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Socrates Dergi