
Ateşten Gömlek
12 dk
Steve Nash, kariyeri boyunca ligin en büyük saha içi liderlerinden biriydi. Ama bu deneyimi bile onu Brooklyn Nets koçluğuna hazırlamamış olabilir. Yani Kyrie Irving ve Kevin Durant'e...
Erkek sohbetlerinin en can alıcı sorularından biridir, "Askerliğini nerede yaptın?" Cevabı da sonsuza yakınsayan bir sohbet tetikleyebilir. Sonuçta herkes asker. İşin tanımı, zorlukları falan belli de işte 'nerede' olduğu diğer hemen her şeyden önemli faktör. Bir de kimlerle yaptığın... Bölük komutanın kimdi? Yaz mı kış mı? Herkes için askerlik kebap olmuyor. Olsa bile acısı fazla kaçabiliyor.
Aslında her iş için geçerli benzer parametreler. Görev tanımı ve titri aynı olan işler, nerede ve kimlerle yaptığına göre keyif-azap skalasında farklı yerlere oturabiliyor. Koçlar için de durum böyle. Kariyerinin başındaki bir koç için ilk durak, CV'deki en önemli maddenin başarı derecesi olduğu bu alanda bir yılda erken emeklilik anlamına bile gelebiliyor. Bu yaz NBA uzun süredir görmediği bir koç sirkülasyonu yaşıyor. Bazıları çalıştıkları yılın üç-dört katını ömürlerinden kaybederek görevden ayrılan, bazıları ayrılışları şampiyonluk kutlaması gibi karşılanan çok sayıda koç görevi bıraktı/bıraktırıldı. NBA yakın geçmişe kadar dev bir geri dönüşüm merkezi gibi çalışıyor ve aynı koçlar düzenli yer değiştiriyordu. Fakat son yıllarda daha modern bakış açısına sahip koçların daha fazla şans bulduğunu görüyoruz. Şimdilerde tecrübeden ziyade yenilikçilik önemli. Hiç olmadığı kadar yeni şans bulan koç izliyoruz.
Bu sezon ilk kez taktik tahtasını eline alacak koçlardan biri de Steve Nash. Basketbol geçmişi oyun kurucu olan oyuncuların genelde bir koçluk stajı yaşadıkları düşünülür. O yüzden oyunculuktan teknik ekibe geçişte meslektaşlarından daha az deneyime sahip olmaları önemsenmez, "Oynarken yaptı bu işi" diye bakılır. Haksız da değil aslında bu varsayım. Teorik olarak oyun kurucular saha içindeki koçtur. Sahadaki rolleri yıllarca onlara sistemin işlemesinden birincil sorumlu, en önemli karar verici, takım arkadaşlarının etkinliğini artırmakla yükümlü gibi görev tanımları da getiriyor. Eh, kabaca koçun ana işi de bu. Elbette bunu formayla yapmakla takım elbiseyle yapmak arasında farklar var. Koçun sorumlulukları, takım içi dinamiklerdeki konumu daha farklı. Ama oyun kuruculuğun işin özündeki ana meselelerde, teknik-taktik konularında iyi bir staj olduğunu da kimse inkâr edemez. Üstelik Nash, emekliliğinde kendini basketbol dışı ilgilerine verip parkeden kopmadı ve Golden State Warriors'ta yarı zamanlı danışman olarak görev aldı. Golden State hanedanının bir parçasıydı.
Nash, gelecek sezondan itibaren ise Brooklyn Nets'in koçu olacak. Aslında kendisi istediği zaman bu görevi ona vermeye niyetli pek çok takım olduğu tahmin ediliyordu. Gerek geçmişi gerek bakış açısı gerek iletişim yöntemleriyle koçluğun temel gerekliliklerine sahip olduğu düşünülüyordu. Koçlar için bir draft yapılsa birinci sıradan gidebilecek bir potansiyeldi. Liseden seçilen oyuncular gibi biraz daha potansiyel üzerinden değerlendiriliyordu ama zaten artık herkes daha yüksek tavanı, daha yüksek bir tabana tercih etmiyor mu?
Ancak Nash'in ikinci kariyeri de (Gerçi Şampiyonlar Ligi yorumcusu unvanıyla kulvarını değiştirdiğinde de iyi bir noktaya gelmişti ama onu kariyer değil ara geçiş dönemi kabul edelim) aynı ilki gibi oldukça zorlu bir sınavla başlayacak. İlkinde seçme şansı Nash'te değildi. Draft'a girdiği zaman kendisini kimin seçeceği konusunda hiçbir tasarrufu yoktu. Askerliği Phoenix Suns'a çıktı. Önünde kendisiyle aynı pozisyonu oynayan, NBA hiyerarşisinde en tepelere tırmanmış Kevin Johnson ve Jason Kidd varken Nash'e yer bulmak imkânsız gibiydi. Nitekim lig kariyerinin başları sıkıntılı geçti ve ilk iki sezonda ancak kenardan gelebildi. Ardından Dallas Mavericks'e gittiğinde kariyeri ayağa kalktı. Tekrar Phoenix'e döndüğündeyse dokuzuncu sezonundan itibaren kendine uygun sistemle birlikte ligin en değerli yıldızları arasına girdi. İki defa En Değerli Oyuncu seçildi. Nash hep iyi, çalışkan, kendini geliştirmeye adamış bir oyuncuydu ama ancak şartlar olgunlaştığında bu yeteneklerini performansa dönüştürebildi.
Şimdi ikinci kariyerinde belki de daha zor bir başlangıç bekliyor onu. 'Hard mode'la başlıyor oyuna. Askerlik kurası hep şanssız çıkıyor da demek doğru değil. Evet, belki oyuncuyken draft için söz hakkı yoktu ama bu kadar potansiyeli yüksek bir koçluk kariyeri için Nets'e gitmesi cesur bir karar. Cesaretle çılgınlık arasında ince bir çizgi olduğunu da unutmamak gerek.
Nets, takım sahibi Mikhail Prokhorov ve genel menajer Billy King değiştikten sonra daha sağlıklı bir yapıya kavuştu. Doğu'nun Spurs'ü yol haritasıyla enkaz yapıyı kendini geliştirmeye adamış ama bu fırsatı bulamamış oyuncularla ayağa kaldırıp toparlandılar. En azından geçen yaza kadar uzun vadeli, sağlıklı bir planla ilerliyorlardı. Prokhorov-King dönemi düşünülünce bu gelişim olduğundan bile etkileyici duruyordu. Değişim yıllarında koç olarak bir başka 'çaylak' Kenny Atkinson ile sitayişle bahsedilen işler yaptılar. Ancak iç dinamiklerle gelişim bir yere kadar getirebiliyor yapıları. Sonuçta eldeki yetenek seviyesini artırmadan takımın tavanını yükseltmek imkânsız. Ve o tavanı şampiyonluk adayı seviyesine çıkarmak için süper yıldız şart. Gelişimle sıçrama arasındaki en temel fark bu.
Nitekim Brooklyn geçen yaz bu fırsatı bulunca kaçırmak istemedi. Serbest kalan oyunculardan Kevin Durant ve Kyrie Irving çok önceden planladıkları gibi ortak hareket ederek aynı takıma gitmeye karar verdiler ve Brooklyn de onlara kapıları açtı. Zaten kendini geliştirmeye açık, oyun açlığı olan play-off potasındaki bir kadroya rolleri birbiriyle çatışmayan iki yıldız oyuncu eklendi. Kâğıt üzerinde harika bir denklem. Tek sorun, kâğıt üzerindekilerle soyunma odasında yaşananlar her zaman örtüşmeyebiliyor. Ve insanın olduğu her yerde her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor. Hele ki 2020 yılında, gücün artık yıldız sporcuların eline geçtiği bir ortamda.
Son dönemde pek çok koç artık asıl işlerinin insan ilişkileri olduğunu, bunun teknik-taktik taraftan bile daha fazla önem kazandığını dile getiriyor. Elbette koçların sorumlulukları hayli fazla. Koçluk eğer bir yolculuk rehberliğiyse en doğru güzergâhı belirlemek öncelikli olmalı ancak yolcuların artık istedikleri yere istedikleri süratle gittiklerini unutmamak gerekiyor. Bu açıdan en doğru güzergâhın ne olduğuna yolcuları ikna etmek, hatta gerekiyorsa onları daha mutlu edecek alternatif güzergâhlar bulmak, esneklik göstermek şart. Bu her koç için geçerli olmasına geçerli de her oyuncu grubu aynı değil. Bazı rehberlere ne denirse büyük bir içtenlikle "Arigato" diyen Japon turist kafilesi gelirken kiminin de şansına da bol miktarda şikâyet içeren çok zor gruplar düşebiliyor.
Nash kariyerine ikinci tür bir kafileyle başlayacak. Çünkü eğer mesele ikna etmekse bu alanda bir dünya markasına, Kyrie Irving'e koçluk yapacak. Yaklaşık 2200 yıl önce Eratosthenes'in ispatladığı Dünya'nın yuvarlak olduğuna bile ikna olamamış birinden bahsediyoruz sonuçta. Hemen her konuda güçlü fikirleri olan, bunları ifade etmekten çekinmeyen ve inandıklarından taviz vermeyen, tüm NBA'in en güçlü figürü LeBron James'i aynı yolculuğu yapıp hedefe ulaşmışken bırakıp giden birinden bahsediyoruz. Üstelik son yıllarda sürekli sakatlanarak sezonun önemli bölümlerini kaçıran bir yıldızdan... O sakatlıkların kümülatif etkisi ne olacak bilinmez ama zihninin etkilerini daha net görmek mümkün. Bipolar reaksiyonlar verip etrafındaki pek çok kişiyi kendinden soğutan, dilinin kemiği olmadığı için her an herkesi yanlış şekilde tetikleyebilecek, pimi çekilmiş bir bomba âdeta. Sürekli topa hükmederek oyun ritmine verdiği zarar gibi teknik konulara daha gelmedik. Olağanüstü yaratıcılığının oyuna olumlu etki etmesi için önce onu ikna etmeniz gerekiyor. Keza geçen sezonun ortasında gelecekteki takımın çekirdeğini sayarken bazı çok önemli isimlerden hiç bahsetmemesi gibi konular artık yarattığı daha büyük krizlerin yanında önemsiz kalıyor.

Kyrie Irving
Kyrie zaten bir bölüm sonu canavarı ama takımdaki diğer yıldız da hiç kolay biri değil. Durant de nevi şahsına münhasır bir karakter. 2017-19 arasında dünyanın en iyi oyuncusu unvanı için ciddi bir aday durumunda olan tarihi bir yetenek belki ama aynı zamanda kendi mükemmeliyetçi bakış açısı konusunda çok da inatçı. Ayrıca bir sporcu için en büyük kâbustan, aşil tendon kopmasından dönecek ve basketbola yaklaşık bir buçuk yıl ara vermiş olacak. Eski yeteneklerinden ne kadarını koruyabilecek, kimse bilemiyor. Hepsini bir kenara bırakın: Irving, LeBron James'in yanında üç finale çıkan, bir şampiyonluk kazanan bir yapıda forma giyerken; Durant ise Golden State kültüründe, Steve Kerr gibi özel iletişim yeteneklerine sahip bir koçla üç finale ulaşıp iki yüzük kazanırken bile tatmin olmadı. LeBron'un veya Golden State'in tam mutlu edemediği bu iki ismi Nash nasıl ikna edecek, kalıcı, tatmin edici ortamlar ortaya çıkaracak, önemli sorular bunlar…
Elbette Nash bunu tercih etti. Nitekim yıldızların asıl güç odağı haline geldiği yerde Nash'in tercih edilmesinde Kyrie ve Durant'in rolü veya en azından onayları olduğu da neredeyse kesin. Zaten Kanadalı efsanenin Golden State zamanlarında Durant'le derin bir bağ kurduğu söyleniyordu. Ancak başka bir gerçek var: Kyrie ile Durant'in beraber hareket etme kararı alırken veya Nash'le çalışmak isterken istekli görünmeleri asıl yolculuk başladığı zaman aynı ölçekte uyumlu olacakları anlamına gelmiyor.
Brooklyn Nets'in teknik anlamda başarıya ulaşmak için yeterli potansiyeli var. Kyrie ve Durant tam kapasite olursa yanlarında çember koruyabilecek bir Jarrett Allen, ikincil skorerler Caris LeVert ve Spencer Dinwiddie, keskin şutör Joe Harris ve diğer rol oyuncularıyla meydana gelebilecek malzeme gayet sağlıklı. Ancak misal sadece Kyrie ve Durant'in arkadaşı diye alınan ve yine o arkadaşlığın parçası olduğu için sezon ortasında Allen yerine ilk beşe yerleşen DeAndre Jordan'ı nasıl kullanacak Nash? Çok başarılı işler yapan Kenny Atkinson'ın istifasına giden sürecin son halkası olmuştu Jordan'ın ilk beşe alınması. Nash, yıldızlarının güzergâh değiştirme taleplerine ne yanıt verecek? Onları ikna edebilecek mi? İşler iyi gitmediğinde, Kyrie depresif döngüye girdiğinde ve Instagram'dan manifestolar yazdığında neler yaşanacak? Tüm toplar iki yıldızın elinde olmaya başladığında LeVert ve Dinwiddie ne yapacak?
Nash zekâsı, birleştiriciliği, iletişim yetenekleriyle çok özel bir karakter. Ancak henüz çaylak olduğu bu alanda en yüksek zorluk seviyesinden başlıyor. Bugün ligin en saygın koçları Erik Spoelstra, Gregg Popovich, Rick Carlisle bile gelse Nets'te işleri aşırı zor olacaktı zaten. Brad Stevens'ın iki senede Boston Celtics'te başına gelenler en güzel örnek. Atkinson doğru zamanda istifa ederek sıyrıldı bu yapıdan. Çünkü bu Nets, 2000'lerin ortasındaki Washington Wizards'tan beri bir araya gelen belki de en karmaşık, patlamaya hazır kadro.
Ateşten gömlek diye nitelendiriliyor Nash'in yeni işi. Ama görünen o ki daha çok Mission Impossible. Ethan Hunt seviyesinde bir çaba gerek bunun altından kalkmak için. Ve Hunt sadece filmlerde başarılı olabiliyor. Gerçek hayat sinemadan oldukça farklı.