
Milli Utanç
6 dk
Avustralya Kriket Milli Takımı kaptanlarının geçtiğimiz aylarda bulaştığı skandal, ülkenin milli sporuna gölge mi düşürdü?
Avustralya Başbakanı Malcolm Turnburn, 25 Mart günü ülke tarihinin en büyük spor skandallarından birinin ortaya çıkışı hakkında “Halk acımasızca hayal kırıklığına uğratıldı. Kriketçilerimiz rol modelidir. Kriket, adil oyun ile eş anlamlıdır. Takımımız böyle bir hileyi nasıl yapabilir?” ifadesini kullandı.
Peki ülkenin en önemli siyaset figürü neden bu açıklamayı yapmıştı? Mart ayı sonunda Avustralya kriket takımı Güney Afrika ile oynadığı test maçı için Cape Town’daydı. Beş günlük test maçının üçüncü gününde yaşanan bir olay gündeme bomba gibi düştü. Avustralya takımından Cameron Bancroft’ın oyundayken yapacağı atış öncesinde cebinden küçük sarı bir cisim çıkardığı ve bunu topun üzerine bastığı kamerada görüldü. Bunun ardından da olayın ayrıntıları iplik söküğü gibi ortaya çıktı. Avustralya’nın kaptanı Sam Smith ve takım kaptanı yardımcısı David Warner, söz konusu planı yapıp Bancroft’ı da bu planı uygulaması için teşvik etmişti. Böylece, topun tahmin edilemeyecek şekilde hareket etmesini sağlayarak vurucular için daha zor bir durum oluşturacaklardı. Yani oyuna hile karıştırılmıştı.
Skandalın patlak vermesiyle birlikte üç oyuncu da Avustralya’ya geri gönderildi. Cameron Bancroft yaptığı basın toplantısında suçunu itiraf etti ancak suçu işleyen ismin Bancroft olmasına karşın bütün oklar Sam Smith ve David Warner’a yöneltildi. Çünkü takımın en yeni oyuncularından birini hile yapması için teşvik eden, ülkenin en önemli iki kriketçisiydi.
Smith ailesiyle birlikte ülkeye döndüğünde Sidney Havaalanı’nda binlerce basın mensubu hazır bulunuyordu. Cevaplanması gereken sorular vardı. Uluslararası bir kriket maçında 30 kamerayla çekim yapılıyordu ve hakem de düzenli olarak topu inceliyordu. Buna rağmen böyle bir hileye yeltenmek hangi aklın ürünüydü? Sam Smith, basın toplantısında “Avustralya kriket takımının kaptanı olarak tüm sorumluluğu üstleniyorum. Hatamın ve neden olduğu hasarın telafisi için elimden geleni yapacağım. Biliyorum, hayatımın geri kalanı boyunca bundan pişman olacağım. Kesinlikle çok üzgünüm. Kriket oyununa bayılıyorum, küçük çocukları eğlendirmeyi seviyorum ve sevdiğim oyunu oynamak isteyen çocukları seviyorum...” dedi.
Smith’in tüm ülkede yarattığı hayal kırıklığı son cümlelerde gizliydi. Brezilya için futbol, Litvanya için basketbol neyse Avustralya için de kriket aynı anlamı taşıyordu. Avustralya ulusal kriket takımı kaptanlığı ülkedeki en önemli ikinci görev olarak kabul ediliyordu. İşin daha trajik kısmı ise Sam Smith’in bu spordaki konumuyla ilgiliydi. Sam Smith, ülkenin en saygın figürlerinden biriydi. Don Bradman’dan bu yana ülkedeki en iyi kriket oyuncusu olarak gösteriliyordu. Smith aynı zamanda, son 30 senede ‘Yılın Avustralyalısı’ ödülünü kazanan üç kriket takım kaptanından biriydi. Avustralyalı çocuklar için de bir rol modeliydi...

Cameron Bancroft
Pişman olduğunu ifade etmesine karşın Avustralya kriket takımı kaptanlığını bırakmadığını açıklayan Sam Smith için üzücü -ve beklenen- haber ise Avustralya Kriket Federasyonu, Cricket Australia’dan geldi. Olayla ilgili soruşturma sonucunda, Sam Smith ve David Warner’a bir yıl, Cameron Bancroft’a ise dokuz ay uluslararası kriketten men cezası geldi. Üç oyuncuya, ek olarak 100 saat kamu hizmeti cezası verildi.
Tüm Avustralya gibi, Cricket Australia İcra Kurulu Başkanı James Sutherland da büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü yaşadı. Sutherland, sahip olduğu konuma ve göreve bakmaksızın oyuncuları sert bir şekilde eleştirdi. “Bu, Avustralya kriketi için çok üzücü bir gün. Taraftarlar takımlarıyla gurur duymak istiyor ancak bu sabah takımlarıyla gurur duymamak için her türlü sebepleri var. Bundan hiç memnun değilim. Avustralya gibi hissediyorum” sözleriyle ne kadar zor bir durumda olduğunu ifade eden Sutherland, “Taraftarın krikete inancı tehlikeye atıldı. Bu güveni yeniden tesis etmek zorundayız” sözleriyle de işlerinin hiç kolay olmadığına dikkat çekti.
Bu kaotik sürecin aktörlerinden biri de takımın antrenörü Darren Lehmann’dı. 2013’ten bu yana görevde bulunan Lehmann’ın hileden haberdar olup olmadığına dair bir şüphe vardı ancak kendisi Cricket Australia’nın yaptığı soruşturma sonunda aklandı. Buna rağmen, Güney Afrika dönüşü yaptığı basın toplantısında Lehmann, görevi bıraktığını açıkladı.
Hile skandalının etkisi sadece ulusal takımı da kapsamadı. Üç sporcunun kulüp kariyerleri de bundan etkilendi. Oyuncuların cezaları milli takımla sınırlı olmasına karşın Rajasthan Royals kulübü, takım kaptanı Smith’in sözleşmesini feshettiğini açıklarken Sunrisers Hyderabad kulübü de yeni kaptanları Warner’la yollarını ayırdı. 1 milyon sterlinlik sözleşmeleriyle
Avustralya’nın en çok kazanan isimleri arasında bulunan ikiliden Warner’ın ayrıca, Asics ve LG ile süren sponsorluk anlaşmaları da feshedildi. Bu yılın başında İngiltere’de Somerset County Cricket Club ile anlaşan Cameron Bancroft’ın ise bu yıl takımda yer almayacağı açıklandı. Avustralya’nın itibarını zedeleyen skandal hakkında en keskin ifade ise “Avustralya soytarı durumuna düştü” ile eski milli oyuncu Adam Gilchrist’ten geldi. Gilchrist haklıydı; zira Yeni Zelanda Havayolları bile yaşananların ardından Facebook sayfasında Avustralyalı kriketçiler ile dalga geçen bir video paylaştı.
Peki, Avustralya spor kültüründe geçmişte başta doping olmak üzere çeşitli skandallar yaşanmışken neden bu son hadisenin yankıları ve etkileri bu kadar büyük oldu? Belki de bu soruyu, kriket özelinde cevaplamak gerekiyor; zira kriket, her zaman ahlaki duruş sergilemeyi önemseyen bir spor dalıdır. Uluslararası Kriket Konseyi düzenli olarak ‘kriket ruhunu’ ön plana çıkarır. Bunun, sporun en önemli öğesi olduğuna vurgu yapar. Hâl böyleyken, skandalın oyunun kalbine bir bıçak sapladığını söylemek yanlış olmaz.
Kriket sporu daha önce de skandallara sahne oldu; öksürük pastiliyle cebindeki topu ovuşturan da çıktı, topu ısıran da, pantolonun fermuarına sürterek aşındıran da... Ancak buradaki fark, eylemin organize oluşuydu. Takımın kaptanı ve onun yardımcısı, oyunculardan birini hile yapması için teşvik etti ve nihayetinde de takımın itibarı ve imajı yerle bir oldu.
Avustralya’da sular şimdilik biraz duruldu ama hile skandalının yaşanılan bu süreçle sınırlı kalmayacağı ve hem Avustralya takımı hem de oyuncular için uzun vadeli sonuçlar doğuracağı da kesin gibi...