Bayrak Yarışı

14 dk

Max Verstappen ile Lewis Hamilton, sezon başından beri Formula 1 tarihine geçebilecek bir rekabetin içinde. Tarih demişken Peter Windsor'ın kapısını çaldık.

Bir tarafta yavaş yavaş kariyerinin sonuna yaklaşan yedi kez dünya şampiyonu, diğer tarafta ise grid'e adımını attığı andan itibaren 'en genç' ile başlayan neredeyse tüm rekorları silip süpüren bir fenomen… Formula 1, yakın geçmişindeki en heyecan verici şampiyonluk yarışına şahit olurken Lewis Hamilton ve Max Verstappen'in kokpitte yaptıkları, yıllar geçse de hatırlanacak türden.

Farklı jenerasyonlara mensup bu iki pilotun pist üzerinde ve pist dışında ortak noktada buluştukları, aynı zamanda farklı noktalarda ayrıştıkları pek çok şey var. Biz de hem Lewis hem de Max'i kariyerlerinin başından bu yana yakından takip eden, Formula 1 tarihinin en önemli gazetecilerinden Peter Windsor ile bir araya geldik ve ikili arasındaki rekabet hakkında merak ettiklerimizi sorduk.

İsterseniz bu sezondan başlayalım. Sezonun bitimine altı yarış kala Max altı puanla önde. Şu ana kadar gösterilen performansları nasıl değerlendirirsiniz?

Bence şu an aradaki puan farkının pek bir önemi yok ve son yarışa kadar da olmayacak. Bugüne dek harika yarışlar izledik ve Mercedes ile Red Bull arasında yakın bir mücadeleye şahit olduk. Red Bull sezonun ilk yarısında daha iyi otomobile sahip olan taraftı ancak şu an Mercedes küçük bir farkla da olsa avantajlı görünüyor. Bana göre Max, otomobil avantajına sahip olduğu dönemde biraz fazla şanssızlık yaşadı. Örneğin Bakü'de lider giderken lastik patlatması onun için büyük bir kayıptı.

Bakü'den bahsetmişken… Sizce sezonun şu ana kadarki kırılma noktaları nelerdi? Bakü, Silverstone ve Monza sanırım ilk akla gelenler…

Evet, galiba en önemlisi Bakü'ydü. Çünkü orası, Mercedes'in en azından kâğıt üzerinde avantajlı olmasını bekleyebileceğimiz bir pistti ancak Max ile Red Bull tüm hafta sonu kusursuz bir iş çıkardı. İroniye bakın ki Pirelli, Bakü'den sonraki yarış olan Fransa'ya daha sert lastikler götürdü! Böyle bir yenilgiyi kabul etmek çok kolay değil zira ellerinde daha sert lastikler olsaydı oradan galibiyetle ayrılacaklardı.

Peki sezonun kalan bölümü için beklentileriniz neler?

Lewis'in, sezonun ikinci yarısında sahip olduğu küçük avantajı daha iyi kullanacağına ve ibrenin ondan yana döneceğine inanıyorum. Özellikle Pirelli'nin Silverstone'dan itibaren arka lastiklerde yaptığı değişiklikler neticesinde yere basma gücü açısından Mercedes, Red Bull'a kıyasla avantaj elde etmiş oldu. Bununla birlikte Mercedes'in artık her pistte rekabetçi olmasını bekleyebiliriz ki bunu sezonun ilk yarısında söylemek pek mümkün değildi. Son zamanlarda gördüğümüz üzere Red Bull, maksimum sürat ve genel tutunum seviyelerinde sıkıntılar yaşıyor. Bunun bir örneğini Türkiye'de de gördük. Sezonun geri kalanında daha fazla taviz vermesi gereken taraf Red Bull olacak.

Bu sezonu bir kenara bırakırsak, Max ve Lewis'in genel sürüş kimlikleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Birbirlerinden çok da farklı olmadıklarını söylemek sanırım yanlış olmaz?

Kesinlikle, bence birbirlerine oldukça benziyorlar. Tabii ki her pilot farklıdır ancak ikisi de herhangi bir otomobilde, tek tur üzerinden yapılacak tüm doğru şeyleri yapabiliyor. Bence ikisi de takımlarına harika geri bildirimler sağlıyor. İki pilotun da viraj hissiyatı ve fren-gaz dengelemesi çok iyi. Ve ikisi de 'manipülatif' bir tarza sahip. Yani otomobilin yaptığı bir şeye reaksiyon vermektense otomobile, yapması gereken şeyi dikte ediyorlar. Ve bunu da viraja oldukça istikrarlı ve sağlıklı bir şekilde girerek yapıyorlar. Elbette her viraj, her tur farklıdır. Çünkü lastiklerin durumu, depodaki yakıt miktarı, zemin sıcaklığı hiçbir zaman sabit kalmaz. Max, Lewis ve ben buraya Charles'ı (Leclerc) da dahil ediyorum, bu şartları hissetme ve onlara adapte olma konusunda çok yetenekli pilotlar. En küçük detaylara bile gösterdikleri özen, onları farklı kılıyor.

İki pilotun da ortak noktalar taşıdığı açık. Peki aralarındaki farklar neler?

Tecrübe gibi konularda ayrıştıklarını söylemek mümkün. Bu pilotlar her şeyden önce, farklı geçmişlere sahip birer insan. Ve tabii ki küçük de olsa stil farklılıkları var. Lewis virajlara biraz daha geç giriyor, Max'ın ise yol tutuş ve hızlanma konusunda biraz daha agresif olduğunu söyleyebilirim. Bunu yaparken de arka lastiklere büyük yük bindirmemeyi başarıyor ancak bu konuda Lewis de oldukça iyi. Bana göre ıslak zeminde de birbirlerine çok benzer stilleri var, iki pilot da bu otomobilleri bir insan ne kadar iyi kullanabilirse o kadar iyi kullanıyor.

Farklı geçmişlere değinmeniz güzel oldu çünkü tam da kişilikleri hakkında bir soru soracaktım. Bana göre Max'ın tek odak noktası anlaşılabilir bir şekilde Formula 1'ken, Lewis'in moda, müzik ve sivil haklar başta olmak üzere birçok ilgi alanı var. Siz bu iki ismin pist dışında çizdikleri portreler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence aralarındaki en büyük fark, Max'ın oldukça zorlu bir geçmişten gelmesi ve yol boyunca savaşmak zorunda kalması. Elbette Lewis de arkasındaki McLaren desteğini korumak için her sene canını dişine takmak durumundaydı ancak Max'ın böyle bir desteği pek yoktu. Bence halihazırda pist dışındaki karakterleri arasında çok büyük farklar yok. Senin de belirttiğin gibi Lewis birçok alana meraklı ancak Max de yedi kez dünya şampiyonu olsaydı o da başka arayışlar içine girebilirdi. Daha sağlıklı bir karşılaştırma yapabilmek için bence Lewis'in 2007-2008'deki haline bakmak faydalı olacaktır. Onun da o zamanlar yaptığı tek şey uyumak, yemek yemek ve Formula 1'le uğraşmaktı. Lewis kariyerinin başından beri hep iyi takımlarla yarıştı ancak Max'ın Red Bull'la anlaşana kadar çektiği zorluklar onu birkaç alanda daha sert yaptı. Ne var ki o da artık uzunca bir süredir istikrarlı bir yapının içerisinde.

Bence Max'ın hayata karşı biraz daha basit bir yaklaşımı var; motor sporlarını, otomobilleri seviyor. Diğer taraftan Lewis; geçmişi, ten rengi ve kazandığı yedi dünya şampiyonluğu yüzünden omuzlarında sorumluluk hissediyor ve bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sahip olduğu nüfuzu etkili kullanıyor ve insanların onu dinlediğinin farkında. Bu platformunu iyi amaçlar için kullanması çok güzel bir şey. Formula 1 şampiyonu olup da bu şampiyonluğun anlamını idrak edemeyen beş-altı pilot sayabilirim. Bu büyük bir sorumluluk. Şampiyonluk demek yalnızca puan sıralamasında birinci bitirmek, kupayı, madalyayı kazanmak demek değil; aynı zamanda spor adına bir sorumluluk yüklenmek. Bence Lewis, son dönemde yaptıkları yüzünden takdiri hak ediyor.

Lewis ile Max arasındaki rekabete tarihsel bir perspektiften bakalım. Sizce Formula 1 tarihindeki hangi rekabet, Lewis ile Max'i anımsatıyor? Sezon özelinde konuşacak olursak benim aklıma 1984'teki Lauda-Prost çekişmesi geliyor. Lauda ikinci emekliliğine hazırlanırken Prost, daha genç jenerasyonun bir parçasıydı ve daha önce hiç şampiyon olamamıştı…

Bence burada göz önünde bulundurulması gereken önemli şeylerden biri pilotların farklı takımlarda, farklı otomobillerle yarışıyor olması. Çünkü takım arkadaşlarının şampiyonluk için çekişmesiyle rakip takım pilotlarının çekişmesi başka bir şey. En son buna ne zaman şahit olmuştuk? Sanırım 2008'de Hamilton ile Felipe Massa'nın mücadelesinde…

Niki Lauda ile Alain Prost

Niki Lauda ile Alain Prost

Benim kastettiğim şey aslında iki farklı jenerasyona mensup pilotlar arasındaki rekabetti.

Doğrusu, bilemiyorum… Bence pilotların hangi jenerasyondan oldukları, kaç yaşında oldukları çok önemli değil. Çünkü artık pilotlar çok uzun süre yarışabiliyor. Buna illa bir örnek vermem gerekirse Juan Manuel Fangio ve Stirling Moss'u verebilirim. İkisi de farklı jenerasyonlardan isimlerdi ancak kimse "Fangio 46, Moss 23 yaşında'' falan demiyordu. Burada elbette yaşlarından kaynaklanan en önemli fark olarak tecrübeyi ön plana çıkartmak gerekiyor.

Artık pilotlar neredeyse aynı yollardan, aynı besleyici serilerden geliyor. Max de Lewis de yedi yaşında kartingde yarışmaya başlıyor. Belki de burada Lewis'in dezavantajı, artık genç pilotların sürüş stillerine eskisi kadar dikkat edemiyor oluşu. Çünkü kendisi çok uzun süredir Formula 1'de yarışıyor. GP2'deyken veya Formula 1'deki ilk yıllarında, rakiplerinin bir sonraki hamlesinin ne olacağını tahmin edebiliyor ve onları âdeta bir kitap gibi okuyordu. Ancak bu özelliğini son on senede kaçınılmaz olarak biraz kaybetti. Nasıl kaybetmesin ki? Verstappen'in stilini Massa'nınkinden daha az bilmesi gayet doğal. Buna örnek olarak bu sezonki Monza'yı verebiliriz. Lewis pitten soğuk lastiklerle çıkarken Max arkadan sıcak lastiklerle geliyordu. Max'ın start-finiş düzlüğünde Lewis'e toleranslı davranmasının imkânı yoktu. Lewis'in bunu tahmin edememesine oldukça şaşırmıştım. Bana göre Monza daha çok Lewis'in, Silverstone ise Max'ın hatasıydı. Bence Max, Silverstone'da kapıyı tamamen kapatmalıydı çünkü Lewis'in daha önce Silverstone'da yaptıklarını düşünecek olursak, orada yarım şans bile bulsa geçiş yapmayı deneyeceğini bilmeliydi.

Soruna cevap verecek olursam; evet, belli bir noktaya kadar Lauda-Prost'a benziyor ancak burada Lauda'nın kariyerine kısa bir ara verdiğini ve sıfırdan başladığını, McLaren'de kendini yeniden kanıtlamak zorunda olduğunu hatırlamak lazım. Bir diğer örnek olarak Senna'nın McLaren'e gelişi söylenebilir. Çünkü o tarihte Prost artık kendini ispat etmiş bir pilotken, Senna daha genç bir jenerasyonun parçasıydı ve potansiyeline tam olarak ulaşmamıştı.

Özellikle George'un (Russell) önümüzdeki sezondan itibaren Hamilton'ın takım arkadaşı olmasıyla birlikte bu rekabet nereye doğru evrilebilir? Tabii burada Lando (Norris) ve Charles'dan da bahsetmek gerekecek…

Bana göre George'un Mercedes'e geçişi Lewis için hayatı birçok açıdan zorlaştıracak. Otomobilin gelişimi, hafta sonları ideal tempoyu bulmak için yapılacaklar… Bence Lewis'in psikolojisi için de önemli bir değişim olacak çünkü diğer Mercedes'te uzun yıllar sonra Valtteri (Bottas) yerine başka birini görmek adapte olması gereken bir durum. Bence bu değişiklik; Max ve Charles için iyi, Mercedes için kötü haber. Yeni regülasyonlarla birlikte Formula 1'in gelecek sezonki durumunu tahmin etmek çok kolay değil ancak Mercedes, Red Bull ve belki McLaren/Ferrari ikilisinin rekabetçi başlayacağını düşünebiliriz.

George Russell

George Russell

Bana göre Lando için önemli fırsatlar çıkabilir çünkü hava, yol durumu, otomobildeki değişiklikler gibi farklı koşullara uyum sağlama konusunda George'dan biraz daha iyi. Lando'nun, George'un Mercedes'te olmasından fayda sağlayabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki sezon Lando ve McLaren daha da iyi bir performans göstermezse oldukça şaşırırım.

Red Bull'un 2022'de iyi bir otomobil çıkaracağını düşünürsek Max'ın şampiyonluk için en büyük aday olduğuna inanıyorum çünkü George, Lewis'den çok fazla puan tırtıklayacak. Eğer Ferrari, Red Bull kadar iyi bir otomobil üretebilirse Charles da şampiyonluğun en ciddi adaylarından biri olacak, bundan şüphem yok.

Lewis'in Mercedes'le olan kontratı 2023'te sona eriyor. Sizce o sezonun sonunda emekli olur mu?

Açıkçası George'la işlerin ne kadar kötü gittiğine bağlı. Eğer seneye şampiyonluğu kazanamazsa ve bunun George'la arasındaki rekabet yüzünden olduğunu düşünürse daha erken bile bırakabilir. Böyle bir durumdan keyif alacağını ve mücadele edeceğini zannetmiyorum. Zaten nasıl etsin ki? Bu, ona yalnızca zarar verir. Tabii ki diğer senaryoda otomobil iyi olur ve her şeyi kazanırsa dört-beş sene daha yarışabilir, kimbilir... Bu tamamen George'un ne kadar iyi olacağına bağlı ve şunu söylemem gerekir ki o, oldukça iyi. Belki henüz Lewis kadar hızlı değil ancak tek tur üzerinde Lewis'i huzursuz edebilecek kadar iyi.

Red Bull'un Pierre Gasly'yi geri getirmek yerine Sergio Perez'i tercih etmesini de bu bağlamda değerlendirmek sanırım yanlış olmaz…

Evet, kesinlikle. Çünkü Max'e daha sakin ve huzurlu bir ortam oluşturmak istediler. Sergio Perez simülatörde kusursuza yakın, pazarlama açısından kullanışlı ve otomobil iyiyse Max sorun yaşadığında yarış kazanabilecek kadar iyi bir pilot. Ancak tek turda veya yarış genelinde Max'e sorun çıkaracak bir yapısı yok. Bence bu açıdan Red Bull doğru kararı verdi. Mercedes de geçtiğimiz sezonlarda aynı felsefeyi taşıyordu ancak bu dinamiği değiştirme kararı aldılar. Bu, muhtemelen takım açısından hatalı bir karar. George ve Bottas olsaydı, harikaydı. Mesela, George ve Sergio olsaydı da harika olurdu ancak elinizde Lewis varken George'a ihtiyacınız yok. Bu, her zaman Schumacher felsefesi olmuştur. Bu anlayışı tasvip ettiğimi söylemiyorum ama şampiyonluk için mücadele eden bir takım açısından doğru olan şey bu. Bence Lewis, Valtteri'nin ayrılmasından rahatsızdır çünkü kariyerinin bu döneminde ondan maksimum performansı almanın yolu bu değil. Şu an Lewis'in kaybedecek, George'un ise kazanacak çok şeyi var.

Socrates Dergi