
Sihirbaz
2 dk
Bir dönem yolu bilardo masasından geçen herkes, Efren Reyes ismini aklına kazımıştı. Kimi onu izleyerek, kimi ise dinleyerek...
“Bizim Cesar mı, yoksa şu herkesin bahsettiği Filipinli Efren Reyes mi daha iyi?”
1985 yılında Teksas’taki bilardo salonlarında vakit geçiren usta oyuncuların başı birazcık dertteydi. Kara kuru, kavruk bir Meksikalı gibi görünen Cesar Morales aniden ortaya çıkmış, 21 gün içinde eyaletin en iyilerini dize getirmişti. Üstelik bunu ‘hustling’ yaparak, yani para karşılığında oynanan müsabakalarda başarmıştı. Üç haftanın sonunda cebinde tam 81 bin dolar vardı. Mağlup rakipleri ve onu izleyenlerin aklında ise yukarıdaki soru…
O sıralar bir başka büyük bilardo ekolü olan Filipinler’de de Efren Reyes ismi adeta bir şehir efsanesine dönüşmüştü. İrili ufaklı binlerce adadan oluşan uzakdoğu devletinin her yerinde, onun masadaki muazzam becerilerinden bahsediliyordu. Söylentiye göre, memleketinde yenmediği, yani parasını almadığı hiçbir iyi oyuncu kalmamış ve herkes onunla karşılaşmaktan çekinir olmuştu. Hatta öyle ki Reyes bu yüzden disiplin değiştirmiş, bir süre pool yerine üç bant oynayarak geçimini sağlamış ama çok geçmeden orada da rakipsiz kalmıştı. Kulaktan kulağa yayılan şöhreti onu da ABD’ye, yani pool bilardonun anavatanına taşıyacaktı.
Sekiz yaşında, amcasının Manila’daki bilardo kulübünde başlayan yolculuğu, Reyes’i tarihin en iyi oyuncularından birine dönüştürdü. Yapabildikleri; yıllar boyunca Minnesota Fats, Willie Mosconi ve Nick Varner gibi pool süper yıldızları yetiştirmiş ABD için bile alışılmadıktı. İsteka topu olan beyazı her seferinde eliyle koymuş gibi masada gezdiriyor, pool branşlarının bütününe hâkimiyetiyle dikkat çekiyordu. Sekiz top, dokuz top, on top, tek cep, 14+1… Başarısız olduğu oyun yok gibiydi! Büyük rakiplerinden, eski dokuz top dünya şampiyonu Ralf Souquet’ye göre, Reyes bir dahiydi. Zira kimsenin görmediği vuruşları görüyor ve uygulayabiliyordu. Bu sayede, yıllarca ‘Sihirbaz’ lakabıyla anıldı.
Ülkesinde, bilardonun bir spordan ziyade kumar olduğu izbe şartlarda yetişirken bazı melekeleri de çok keskinleşmişti. Bu nedenle de büyük paralar için oynanan maçları neredeyse hiç kaybetmedi. Tıpkı Earl Strickland’la 100 bin dolar için oynadığı ‘Color of Money’ maçı veya Mike Siegel’la 200 binlik ödül için kapıştığı sekiz top müsabakası gibi… Efren Reyes’le oynamak zaten büyük bir kaybetme riski içerirken parasına oynamak ise neredeyse ölümcüldü.
Sihirbaz, artık 62 yaşında ve eskisi kadar iyi görmeyen gözleri nedeniyle emekliliğe doğru ilerliyor. Ancak onu daha yakından tanımak isterseniz bir video paylaşım sitesine girebilir, ‘Efren Reyes’ araması yapıp şaşırabilirsiniz. Tıpkı, Cesar Morales’in aslında Reyes tarafından kullanılan bir mahlas olduğunu öğrenen ABD’li oyuncular gibi... Kapanışı da onlardan biri, Rodney Morris’in sözleriyle yapalım;
“Ben çok şanslı bir adamım çünkü Michael Jordan, Tiger Woods ve Efren Reyes’i canlı gözlerle izleyebildim. Bir sporsever olarak, mutlu ölebilirim.”