Bir Puan, Bir Adım
3 dk
Sofia Kenin, Avustralya Açık'ı kazanarak 2020'ye çok iyi bir giriş yaptı. Küçüklüğünden beri ne yapmak istediğini bilen oyuncu, hedefleri için kortta olmaya devam edecek.
Seyircilerin favori sporcularını seçme eğiliminde olması doğal. Duyguların bu kadar hâkim olduğu bir alanda insan, daha çok sempati duyduğu sporcuların başarılarına tanık olmak istiyor. Öte yandan oyunun hikâyelerinin hep aynı kişiler tarafından yazılması imkânsız ki zaten sporun heyecanlı yanlarından biri bu. Sürpriz galibiyetlerden de yeni şampiyonlardan da mutluluk duyuyoruz. Çünkü değişim, insanın ilgisini taze tutuyor.
Yakın zamanda değişimi en net gördüğümüz alanların başında kadınlar tenisi geliyor. Erkeklerde ana turnuvaların uzun süredir üç kişiden başka şampiyonu yokken kadınlar tenisi, heyecansız olduğu yönündeki temelsiz cümlelere karşı yeni şampiyonlar çıkarmaya devam ediyor. 2019'a baktığımızda da dört Grand Slam'de dört farklı kazananla karşılaşıyoruz. Tabii şampiyonlar dışında geçtiğimiz yıl aldığı galibiyetlerle ilgiyi üstüne çeken isimler de var. Roland Garros üçüncü turunda Serena Williams'ı yenen Sofia Kenin gibi. Yılı üç WTA kupası ve en çok gelişme gösteren oyuncu ödülü ile kapayan Kenin'in 2020'de neler yapabileceği zaten bir süredir akıllardaydı. Sofia da meraklı gözleri çok bekletmedi ve yılın ilk Grand Slam'ini kazandı.
Kenin'in başarısının birçok farklı nedeni var. Ama çıkış noktasında 2006'dan bir video bize yardım edebilir. Sofia, Avustralya Açık'ı kazandıktan sonra sosyal medyada herkesin paylaştığı videodan bahsediyorum. 2005 yılında Kim Clijsters, o zamanlar henüz altı yaşında olan Sofia'ya Miami Açık tesislerini gezdiriyor. Sofia çok konuşmuyor belki ama ne kadar mutlu olduğunu anlamak güç değil. Çevresine dikkatli gözlerle bakıyor, o yaşta bile nerede bulunduğunun farkında. En önemlisi de, tur esnasında nereleri görürse görsün tekrardan korta dönmek istiyor. Çünkü daha o yaşta ait olduğu yerin kort olduğundan emin.
Bir sporcunun başarısı tek bir ana bağlanarak anlatılmaz. Kenin özelinde de duraklar birden fazla. 2019'un ilk yarısına gittiğimizde de Grand Slam kazanmayı ve dünya bir numarası olmayı hedeflediğini söylemekten çekinmeyen bir Sofia görüyoruz. Karakterini tanımlarken de kararlılığından ve mücadeleci ruhundan bahsediyor. Zaten kazandığı Avustralya Açık da bu özelliklerini herkesin görmesini sağladı. Barty ile oynadığı yarı final maçının her iki setinde de ikişer set puanı savundu, finalde Muguruza'ya karşı ilk seti kaybetmesine rağmen diğer iki seti 6-2'lik skorlarla alarak ilk Grand Slam kupasını elde etti. NY Times'ın tenis yazarı Christopher Clarey, final öncesinde şunları yazmıştı: "Yeniden odaklanma konusunda müthiş yetenekli ve kaybettiği rallilerden sonra her şeyi ardında bırakıp sonraki puanı oynamak için hızlıca durması gereken yere gidiyor."
Sofia, bu özellikleri sayesinde söz ettiği ilk hedefe, Grand Slam zaferine ulaştı. Diğer hedefi için de hep yürüdüğü yoldan devam edecek. Sonuçta o, ne yapması gerektiğini biliyor. 2005'te Andy Roddick'in güçlü servisini nasıl karşılaması gerektiğini anlatan Sofia değişmedi. Sadece artık daha tecrübeli. Nasıl o zaman "Antrenman yapmaktan yorulduğunda ne yapıyorsun?" sorusuna "Oynamaya devam ediyorum" cevabını verdiyse şimdi de farklı düşünmüyor. Onun için sıradaki tek şey, oynanacak yeni bir puan.