Bir Tam Tur

Kariyerinin son yarışı öncesinde kaleme aldığı yazıya ‘Asla bitmez’ başlığını yakıştırmıştı Danica Patrick. IndyCar serisinde piste çıktığı ilk günden evvel, kendi kariyerinin sonlarındaki Al Unser Jr’dan aldığı tavsiyeyi de anımsayarak... İki kez Indy 500 galibi meslektaşı, Patrick’e her yarışın uzun soluklu bir macera olduğunu ve sürüşün sürekli iyi veya sürekli kötü gitmeyeceğini tembihliyordu. Her şey her an değişebilir ve asla bitmezdi.

Patrick bunu çok kısa süre sonra tecrübe etti. Hem de IndyCar serisine ismini veren ve yarış takviminin şahı olarak görülen Indianapolis 500’de. İkonik piste çaylak sezonundaki umut vadeden bir pilot olarak çıkmıştı ve herkesi büyülemek üzereydi. Dördüncü sırada başladığı yarışa tam 19 tur liderlik eden Patrick, yakıtı erken bitince günü başladığı sırada tamamlamak durumunda kaldı. Indy 500’de yarışa liderlik eden ilkkadın olmuş, pist tarihinin en iyi çaylak performanslarından birine imza atmıştı. Ama yarış asla bitmeyen bir şeydi ve işler onun için bu kez kötüye gitmişti.

Patrick o sezon ‘Yılın Çaylağı’ ödülünü kaptı. Erkek egemen motor sporları dünyasında bir kadın figür olarak dikkati çabuk toplamıştı. O dönemki gazete kupürleri artık IndyCar’da onun döneminin başladığını söylüyor, ilk sezonunun tek eksiği yarış galibiyeti olarak görülüyordu. O günlerde “Kendimi acele etmek zorunda hissetmiyorum” demişti ama bahsettiği yarış galibiyeti tüm kariyeri boyunca onu kovalayan bir gölge oldu.

Patrick ancak dördüncü sezonunda, 50. yarışı olan Japonya’da kazanabildi. Tarihin IndyCar zaferi yaşayan ilk kadın pilotu olmuş ve herkese “Sonunda!” dedirtmişti. Bu, kariyerindeki tek yarış galibiyeti olarak kaldı. IndyCar’daki diğer 115 yarışının yanı sıra, sonradan geçiş yaptığı Nascar’daki 252 yarışta da podyumun tepe basamağına çıkamadı.

Patrick’in IndyCar’da yarıştığı ilk arabanın sahibi ve 1986 Indy 500 kazananı Bobby Rahal, onun birinciliklerden ziyade sporu farklı yönleriyle geliştirdiğini söylüyor ve ekliyor: “IndyCar serisinde kalsaydı çok daha başarılı bir sürücü de olacaktı. Nascar, pistte ve pist dışında bambaşka bir dünya demek...”

Bu dünyanın zorlukları vardı ve Patrick’e istisna yapılmayacaktı. Nascar’daki ilk sezonlarında erkek pilotların sıkışık anlarda birbirlerinin üzerine gitmediğini ancak ona karşı farklı bir tavır takındıklarına dikkati çekmişti. “Bir kız tarafından geçilmek benim de hoşuma gitmez. Sanırım diğerleri için durum bu” diyordu. 2013’te benzer bir ayrımcılığı pist dışında yaşadı. Daytona 500’de start verecek aktör James Franco, hazır ol talimatına “Sürücüler ve Danica...” diyerek başlamış ve büyük tepki görmüştü.

Ancak bu noktada Patrick’in de sabıkaları vardı. Uygunsuz reklamlarıyla tepki toplayan GoDaddy ile arasındaki sponsorluk ilişkisi, yine kendisinin de reklamlarda aldığı roller, hem Patrick’in şöhretini artırdı hem de onu zora soktu. Kaderin belki de cilvesi, kariyerini bitirme kararı da GoDaddy bağlantılı geldi. İki taraf arasındaki yenilenmeyen sponsorluk anlaşması, Patrick’in Nascar’da yarışmaya devam etmesine engel oldu.

Nascar pilotları arasındaki şöhret sıralamasında yalnızca Dale Earnhardt Jr’ın arkasında kalan, 2014 Harris Poll anketine göre Serena Williams’ın ardından ülkenin en popüler ikinci atleti olan Patrick yeni sponsor bulamamıştı. İlerleyen yaşını da göz önüne alınca, bırakmaya karar verdi. IndyCar’a dönüp iki yarışa çıkacak ve vedasını şöhretinin temelini attığı Indy 500’de yapacaktı...

Danica Patrick, yedi sene yarıştığı Indy serisine çabuk uyum sağlamıştı. Indianapolis’teki antrenman turları da fena değildi. Yarışı kazanması, kariyerine unutulmaz bir veda olabilirdi. Ancak olmadı. 68. turda kaza yapan Patrick, son basın toplantısına pist içindeki hastane aktarmalı çıktı. “Kesinlikle güzel bir son olmadı” diyordu. Ama yarış, asla bitmezdi.