
Bir Yeryüzü Tanığı
4 dk
Diego Maradona, İtalyan yönetmen Paolo Sorrentino’nun hayatını nasıl kurtardı?
Paolo Sorrentino sinemasıyla tanışmanız muhtemelen La Grande Belezza (Muhteşem Güzellik) aracılığıyla olmuştur. Bu kapıdan girdikten sonraysa sizi son filmi Youth (Gençlik) bekler. İtalyan yönetmenin, Roma şehrinin güzelliği ve gizeminden İsviçre Alpleri’nin doğallığına geçiş yaptığı yeni sinematografik harikası, bu sayfaları okuyanlar için de bir sürpriz barındırıyor. Zira Sorrentino’nun hayatını kurtaran kahraman, aslında tanıdık biri. O, belki sizin de hayatınızı kurtarmış olabilir.
Youth; Michael Caine ve Harvey Keitel’in canlandırdığı 70’li yaşları devirmiş iki sanatçının, geleceğe ve geçmişe bakışı olarak anlatılabilir. Biri besteci, diğeri ise yönetmen olan ikili, hayatlarının son demlerinde, kendilerini gözlemek için Davos’taki huzurlu tesislere gider. Amaçları, kendi hayatlarına tepeden bakmaktır. Ancak bu niyetle Avrupa’nın en yüksek noktalarından birine gelirken, asıl amaçlarını unutup etraflarını dikizlerler, sonraları ‘gözlenen’ konumuna geleceklerinden habersiz... İki ihtiyar, rolü için tecrübe kazanmaya gelen bir oyuncuyu, huzuru kovalayan Budist bir keşişi ve tesislerde tatil yapmaya hak kazanan kâinat güzelini izler. Hatta daha fazlasını ve Diego Maradona’yı tabii. Evet, bildiğimiz Maradona’yı.
Aslında bu, Sorrentino için şaşırtıcı değil, zira Oscar heykelciğini kucakladığında da Maradona oradaydı. Ona konuşmasında yer vermiş, kendisine minnet borcu olduğunu dile getirmişti. Youth’ta ise Maradona, bir oyuncu tarafından hayat bulmuş olsa da kanlı canlı karşımızda. Onu birkaç sahnede görüyor ve adını hiç duymadan parçaları birleştiriyoruz.
Maradona filmde, eski karizmasından yoksun, aşırı şişman ve yardıma muhtaç görünüyor. Solak olduğunu söylediği bir diyalog esnasında, “Bunu zaten tüm dünya biliyor” cevabını alması ve bir tenis topunu ustalıkla uzunca süre sektirebilmesi, onurunun teslim edildiği sahneler arasında. Ancak Maradona bunu sorun etmiş gözükmüyor. Film vizyona girdikten sonra, kendisine yer verdiği için Sorrentino’ya teşekkür eden yıldız, muhtemelen karşı tarafın kendisiyle ilgili düşüncelerini de biliyor. Zira Sorrentino, Variety’ye “O, bilmeden de olsa hayatımı kurtardı. Ailemi 16 yaşındayken kaybettim. Benim de sürekli gittiğim dağ evindeki ısıtma sistemi arızası yüzünden... O gün onlarla değildim çünkü Maradona’nın Napoli’sini izleyecektim. Hayatım böyle kurtuldu” diye anlatıyor. Filmin cast sorumluluğunu üstlenen Amerikalı ajansın Maradona’yı tanımamasına rağmen, Sorrentino’nun ısrarcı davranması da bundan.
Maradona olmadan, bugünleri veya bir geleceği olmayacağı aklının bir köşesinde. Efsaneye yer verdiği son sahnede de gelecekten bahsediyor. Maradona’nın yanındaki hanımefendi, onun bahçeye dalgın dalgın baktığını görünce ne düşündüğünü soruyor. Gözlerinde, maç önü seremonisinde yerinde duramayan 10 numaralı bıçkın bir delikanlı var. Verdiği cevap ise, F. Yani, gelecek. Youth, biraz da barındırdığı çok bakışlı ve karakterli yapının her parçasında bunu söylüyor. ‘Zamanı geçmiş’ figürler, geleceklerine eğilmeye geldikleri bu yerde ya birbirlerine bakıyor ya da geçmişlerine. Yine de sorun yok. Onlar, zaten kendi hayatlarının tanığı...