Boşluk ve Ötesi

12 dk

Steven Gerrard, sancılı bir süreçten sonra Liverpool’dan ayrılmıştı. Fakat ABD kariyeri, Kaptan’ın Anfield özlemini daha da artırdı.

Steven Gerrard, Anfield etrafındaki yolların arabalarla mı dolu, yoksa içinde hissettiği boşluk gibi mi olduğunu bilmiyordu. Boynunu bükmüştü ve göz yuvalarından ayrılan gözyaşlarının yanaklarından aşağı doğru inmesini durduramıyordu. Yıllardır ağlamamıştı. Sanki ailesinden birini kaybetmişçesine kendini bir boşlukta bulmuştu.

Yaklaşık 10 yıldır Liverpool’un kaptanıydı. Her taraftarın kaygı ve umutları onun omuzlarındaydı. Yıllar geçtikçe liderliğin, duyguları kabullenmek ve kendinden önce başkasını düşünmek olduğunu öğrenmişti. Şimdi ise 25 yılını geçirdiği kulüpte çeyrek asırlık duygu yükünü dışa vuruyordu. Liverpool’la kazanılabilecek her şeyi kazanmıştı, lig şampiyonluğu hariç. 2014’te Liverpool buna yaklaşmıştı. Fakat Chelsea maçında ayağı kaydı ve o anda, rüyası ellerinin arasından kayıp gitti.

Bir araba kazasına tanık olmak gibiydi. Gerrard, Daniel Agger’ın sahadaki yerini devralmıştı. O sezon pozisyonu değişmişti ve orta sahanın daha derinlerindeki yeri onu birçok kez kaleciden önceki son adam yapıyordu. Bu da büyük bir riski beraberinde getiriyordu.

Gerrard topu kontrol etmeye gittiğinde zihni bir sonraki pası düşünmeye başlamıştı. O anda ayağı kaydı ve kontrolü kaybetti. Demba Ba ansızın Kop Tribünü’nün olduğu yöne doğru hareketlenmişti bile. Anfield sessizdi, olabilecek en kötü şeyi bekliyordu. Chelsea golü attı. Oynanacak 45 dakika daha olmasına karşın kaybetmek, Liverpool’un kaderi olmuştu.

Maç, 2-0 Chelsea üstünlüğüyle sona erdi. Sekiz gün sonra da Crystal Palace karşısında üç farklı avantajı koruyamadılar ve sahadan 3-3 beraberlikle ayrıldılar. Bu da sezonun kapanış noktası oldu. Yine de -Gerrard dâhil- herkesin aklında en net kalacak anı, Gerrard’ın ayağının kaymasıydı. Şampiyonluk yolunda diğer oyuncuların hatalarıyla kaybedilen puanların bir anlamı yoktu. Onun hatası, yaşandığı an göz önünde bulundurulduğunda en fenasıydı.

Gerrard, Merseyside’daki her çocuğun olmak istediği futbolcuydu. Liverpool forması, şortu, çorabı ve ayakkabısı giyen bir süper kahraman... Kendisine küfür eden Everton taraftarları bile onun liderlik, derbilerin gidişatını değiştirme, harika goller atma ve bütün bir stadyumu susturma yeteneklerine imreniyor ve onun gibi olmak istiyordu.

O gün yaşadığı felaketin sonsuza dek aklından çıkmayacağını Gerrard da biliyor. 27 Nisan, Gerrard’ın Liverpool taraftarlarınca, onun kötü duruma düşmesinden zevk alan kıskanç rakiplerinin nefreti kadar sevildiğini gösteriyor. Aynı zamanda, bütün o başarıları ve yüceliğine rağmen, yetenekleri ve eksik yönleriyle futbolu futbol yapan trajik bir kahraman olduğunu da... Canlı ve gerçek bir dramdan daha iyi ne olabilir ki? Liverpool bütün ümidini kaybetmişken, Gerrard’ın 2004’te Olimpiakos’a son dakikada attığı golden daha güzel ne olabilir? Altı ay sonra Şampiyonlar Ligi finalinde Milan’a karşı 3-0 gerideyken attığı ve takımını ayağa kaldıran golden daha cesaretlendirici ne olabilir? Aynı şekilde, hayatın boyunca istediğin o şeye çok yaklaşmışken gelen bir hatadan daha üzücü ne olabilir?

Gerrard, Nisan 2014’te neredeyse 34 yaşındaydı. Kendini affettirmek için çok az şansının olduğunu biliyordu. Tarihin, insanı başladığı gibi değil de bitirdiği gibi hatırlayacağını da biliyordu. Bu da Kasım ayında neden emeklilik kararı aldığını açıklıyor. Artık çok fazla ve çok hızlı koşamıyordu. Sakatlıklardan dönmesi daha uzun sürüyordu. Bacaklarındaki güç, artık orada değildi. Veda vaktiydi. “Onları, hâlâ senden bekleyecekleri bir şeyler kalmışken bırakmalısın.” Liverpool’un eski ikinci kaptanı ve daimî dostu Jamie Carragher’ın bu tavsiyesini dinlemişti. Carragher, 2013’te bunu yapmıştı. Birçok insanı, kalması hâlinde 12 ay sonra Liverpool’u şampiyonluğu kaybetmekten kurtarabilir miydi diye düşünmek zorunda bırakmıştı.

Gerrard’ın futbolculuk kariyerinin son 18 ayı, Los Angeles Galaxy formasıyla MLS’te geçti. Zamanı geri alabilse şüphesiz ki o 18 ayı Liverpool’da geçirmek isterdi. Chelsea maçının olduğu o kötü günü takip eden haftalarda Liverpool menajeri Brendan Rodgers ona, kariyerinin devamı için İngiltere Milli Takımı kaptanlığını bırakmasını ve milli formaya tümüyle veda etmesi gerektiğini söylemişti.

Gerrard da İngiltere tarihinin en kötü Dünya Kupası performansının ardından bunu yaptı ve Liverpool’un 2014-2015 sezonunda içinde bulunduğu kaosu açıklarcasına Ekim ayında yeni bir karar aldı: Liverpool’dan ayrılacaktı.

Liverpool da artık onu istemiyor gibiydi. Başkan Ian Ayre, Gerrard’ın yeni kontratı için yapılacak görüşmelere geç katılmıştı. Kaptan, artık her zaman kadroda yer almıyordu. Rodgers da ona eskisi kadar oynamayacağını söylememişti. Kuzey İrlandalı menajer, kulübün kendisine verdiği uzun vadeli kontrata da güvenerek büyük kararlar almaktan çekinmiyordu. Eski günlerinden uzakta bir efsaneye karşı bir miktar acımasız davranabilme lüksüne sahipti.

Gerrard’ın değerlendirebileceği birkaç teklif daha vardı. Paris Saint Germain veya Inter’e gidebilirdi. Liverpool’a karşı bir maçta oynamayacağı anlamına geldiği için en uzak yeri, Los Angeles’ı seçti. Evine bağlı biri olduğunu kabul etse de böyle bir karar almıştı.

Başlarda, Los Angeles’taki hayat tarzını sevmişti. Liverpool’daki kadar ünlü olmamanın getirdiği rahatlıktan da memnundu. Bu rahatlık sayesinde Huyton’dan en yakın arkadaşı Paul McGrattan’la birlikte Los Angeles Lakers maçlarına gidebiliyordu ve saha kenarında oturmasına rağmen neredeyse hiç kimse tarafından rahatsız edilmiyordu. O güne kadar yaşadığı hayatın tam tersiydi bu. Malibu’nun sıcak plajlarından petrol kuyularına kadar, Kaliforniya sınırları içerisinde nereye gidersin gitsin, kendisinden ne bir selfie ne de bir imza istenecekti. Bunu biliyordu.

Yine de üç kızının eğitimi için Merseyside’da kalan eşi Alex’ten uzakta yaşamak onu rahatsız ediyordu. Ailesi, ancak okul tatillerinde Kaliforniya’ya gelebiliyordu. Oynanan futboldan ve uzun deplasman yolculuklarından da şikâyetçiydi. Birçok defa öğrendiği gibi; MLS, teknikten çok fiziksel özelliklere dayalıydı.

Galaxy’nin yorgun oyuncuları 2015’te Los Angeles Havaalanı’na son kez indiklerinde, MLS normal sezonu boyunca 21 bin 999 mil (yaklaşık 35 bin kilometre) yol kat etmişlerdi. Gerrard ise bu yolculuğa sezon ortasında katılmıştı.

Her takıma sezon boyunca en fazla dört defa özel uçak kullanma hakkı veren MLS kuralının neler getireceğini de tahmin edemedi. Bu kuralın amacı, Galaxy gibi zengin ve önemli detaylar için daha fazla bütçe ayırabilecek takımların dinlenme süresini artırarak avantaj sağlamalarını önlemekti. Aynı zamanda, küçük takımların aradaki farkı kapatmak için finansal olarak zor duruma düşmelerinin engellenmesi amaçlanıyordu. Zira benzer finansal zorluklar, 1984’te Kuzey Amerika Futbol Ligi’nin sonunu getirmişti. Bu da ne kadar ünlü olurlarsa olsun her futbolcu için uzun süren hafta sonları anlamına geliyordu.

Ve o hafta sonları, çoğu zaman perşembe akşamı batı yakasından doğu yakasına yapılan aktarmalı uçuşlar ve farklı saat dilimlerinde üç-dört güne yayılan seyahatlerden ibaretti.

Gerrard, ABD’de onu bekleyen zorlukları küçümsediğini 2015 yılının sonlarında Galaxy’nin resmi internet sitesine verdiği röportajda da dile getirdi: “Futbolculuk kariyerimin son sezonu olabilir. Gelecek yıl bu zamanlar, kendimi şimdiki hissetmek istemiyorum. Uzun yolculuklar, yapay çimler, nem, rakım... Bunlar, son üç ayda önüme çıkan ama daha önceden bilmediğim engeller. Her maçın farklı bir zorluğu var.”

Los Angeles, haritadaki konumu nedeniyle herhangi bir takımla ezeli rekabet içinde değildi. Deplasman yolculukları, Gerrard’ın bunu daha net kavramasını sağlıyordu. Her uçak bileti de Anfield’dan, yani gerçek futbolun kalbinden, ne kadar uzakta olduğunu hatırlatıyordu.

Gerrard, geri dönebilmek için Liverpool’dan bir teklif bekledi. Brendan Rodgers kovulduğunda onun koltuğuna geçen Jürgen Klopp’a mesaj atıp bol şans diledi. Klopp da MLS sezonu bittiğinde onu Liverpool’un antrenman tesisi Melwood’da idmana davet etti. Alman menajer, diğer oyuncuların ona yaklaşımından etkilenmişti ve takımın top paylaşımındaki gelişimi de gözünden kaçırmamıştı. Fakat Gerrard, Liverpool’daki son maçını çoktan oynamıştı. Klopp, kendi sistemini oynatmak istiyordu ve bunu açıkça dile getirecek kadar da kendine güveniyordu. Yine de bunu yaparken açık bir kapı bırakmayı da ihmal etmedi.

Klopp, takımın eski kaptanı için “Liverpool’da her zaman yeri var, Meldwood kapıları onun için açık” diyordu. Gerrard ve Liverpool, bu açıklamadan sonra iki tarafa da uyan bir karara varmak için uzun süre düşündü. Ocak ayında Gerrard’ın Liverpool’un altyapısında görev alacağı açıklandığında, Klopp da “onun bir gün menajer olması için her şeyi yapacağını” söyledi.

Gerrard, belki gelecekte Liverpool’da menajer koltuğuna oturur. Belki oyuncuyken yapamadığını yapıp Liverpool’la Premier Lig’i kazanır. Ve belki o zaman gözyaşları, 27 Nisan 2014’te arabasıyla Anfield’dan ayrılırken döktüklerinden farklı olur.

Çeviri: Ali Çolak

Socrates Dergi