Buz Adam

15 dk

Kimi Raikkonen, bir şampiyonluktan çok daha fazlasına sahip olabilirdi. Ama ne önemi var ki? Onun tek tutkusu, her zaman yarışmaktı. En hızlı şekilde yarışmak ve sonra çıkıp gitmek.

Formula 1 tarihinin en az konuşan ama en çok sevilen isimlerinden. Kimilerinin gıcık bulduğu bazı tavırlarına rağmen milyonlarca hayranı olan bir sporcu. Yarışmayı çok seven ama F1 ilgili geri kalan her şeyden nefret eden, 2018'de sırf sene sonu ödül törenine gitmemek için dünya üçüncüsü olmayı istemeyen, üstünde yanmaz tulumu ve kaskıyla Bahreyn'in çöl sıcağında yürüyebilen, Nicole Kidman'la tanışmaktan bile kaçınan bir Buz Adam. Aradan 14 sene geçse de hâlâ Ferrari'nin son dünya şampiyonu. Kimden bahsettiğimi tahmin etmişsinizdir...

Kimi-Matias Raikkonen, yaş: 41, meslek: F1 pilotu. Meslek ve yaşın birleşiminden bile karşımızda ne kadar farklı ve büyük bir sporcunun olduğu anlaşılıyor.

İstatistiklerine baktığımızda Raikkonen, tarihin en büyük F1 pilotlarından biri değil. Aslında doğal hızı ve saf yeteneği düşünüldüğünde Raikkonen'in bir dünya şampiyonluğundan daha fazlasını alması işten bile değildi. Ama Kimi, tek bir şampiyonluğa rağmen, yaptıkları ve yapmadıklarıyla, söyledikleri ve söylemedikleriyle, tavrı ve tarzıyla en çok takip edilen, sevilen pilotlardan biri haline geldi yıllar içinde.

Eskimo Günlükleri

1979'da Helsinki'nin dışındaki Espoo'da doğan ve büyük dedesinin inşa ettiği evde büyüyen Raikkonen, üç yaşında motokrosla, on yaşında ise kartingle tanıştı. Yol işçisi olan babası, kartingin masraflarını karşılamak için taksi şoförlüğü, bar fedailiği gibi ek işler yaptı. Okul çantasını daha çok karlı tepeler üstünde bir kızak olarak kullanan Kimi'nin derslerle pek alakası yoktu. Ergenlik döneminde buz hokeyine merak sarsa da antrenman saatleri erken olduğu için uykucu Kimi bu spordan soğudu. 16 yaşında yarış kariyerine de yardımcı olabileceği düşüncesiyle bir mekanik kursuna katıldı.

İskandinavya ve Avrupa karting şampiyonalarında gelen başarıların ardından yeterli sponsor desteğini bularak İngiltere'de Formula Renault serisinde yarışmaya başladı. Otomobil yarışlarındaki ilk senesinde katıldığı 23 yarışın 13'ünü kazanarak şampiyonluğu yakalayınca Sauber F1 takımının dikkatini çekti. Peter Sauber, Mugello'da teste aldığı pilotu diğer takımların dikkatini çekmesin diye otomobilin üzerine isim olarak 'Eskimo' yazdırdı. Çünkü Raikkonen'in test masraflarını ödeyen ana sponsoru, bir dondurma markasıydı.

Daha bir sene önce halen karting yapan Raikkonen, testteki ikinci gününde, F1 otomobilindeki 35. turunda, takımın yarış pilotu Pedro Diniz'i yarım saniye geçmişti. Sıfıra yakın tecrübesine rağmen ön kanatta ayar değişikliği istediği için ukala bulunan Kimi, pistin en hızlı virajını, daha önce bir Sauber otomobilinin döndüğünden tam 20 km/s daha yüksek hızla dönerek ne kadar özel bir yetenek olduğunu göstermişti. O zaman lakabı Buz Adam olmasa da soğuk diyarlardan gelen Eskimo, hızı ve sakin karakteri ile Peter Sauber'i çok etkiledi ve sadece 21 yaşındayken kontratı kaptı.

Aslında o yıllara kadar, yirmili yaşların başındaki bir pilotun F1'de yarışması nadiren rastlanan bir durumdu. Daha önce şampiyon olmuş büyük isimlerden Prost 25, Senna 24, Hakkinen 23, Schumacher ise 21 yaşında Formula 1'e gelebilmişti. Ancak Kimi'nin yaşı dışında tecrübe eksikliği de çok konuşulmuştu. Kendisine F1 süper lisansı verilmesini eleştirenler bile oldu. Fin sürücü, F1 için tam bir alt seri dahi sayılamayacak Formula Renault'da, toplamda sadece 23 tane otomobil yarışına katıldığından herkes, 22 yaşında ve bu kadar tecrübesiz bir gencin en üst seviyede nasıl yarışabileceğini merak ediyordu. Ama Raikkonen, çıktığı ilk GP olan 2001 Avustralya'da altıncı olarak ilk puanını aldı; hem de pit yolunun açılmasına yarım saat kala halen uyuyor olmasına rağmen. Sene boyu üç kez daha ilk altıya girerek puan alan Fin sürücü, McLaren'in efsanevi patronu Ron Dennis'in dikkatini çekmişti bile. Az ama öz konuşan Kimi, bir sonraki sene emekliye ayrılan çifte dünya şampiyonu vatandaşı Mika Hakkinen'in yerine McLaren-Mercedes'e transfer oldu.

Schumi'ye Karşı

Raikkonen podyuma çıkabileceği bir otomobille katıldığı ilk yarış olan 2002 Avustralya'da üçüncü sırayı aldı. Fransa'da sonlara doğru yağlı zeminde kaymasa, Schumacher'in önünde kariyerinin ilk zaferini alacaktı. Belçika'da büyük bir duman bulutunun içinde ayağını gazdan çekmeden 300 km/s ile girmesi, cesaretinin ilk göstergelerinden biriydi belki de. Yedinci sıradan başladığı 2003 Malezya'da kariyerinin ilk GP zaferini yakaladı. Aslında otomobili ve motoru biraz daha dayanıklı olsa, daha üçüncü sezonunda Schumacher'i mağlup edip dünya şampiyonu olabilirdi. Ama o sene büyük kupa, iki puan farkla Schumi'ye gitti.

Otomobilin yavaş ve dayanıksız olduğu 2004 sezonundaki tek yarışını, 11. sıradan başladığı Belçika'da kazandı. Gerilerden gelip kazanmak, Raikkonen'in sonradan çok seveceği bir işti. Duygularını belli etmemesi, insanlarla mümkün olduğu kadar az iletişime girmesi, az konuşması ve soğuk tavrıyla Buz Adam lakabı takılan Kimi, 2004'te İskandinavya Güzeli model Jenni Dahlman ile hayatını birleştirdi.

Raikkonen, 2005 şampiyonluğunu da dayanıksız otomobili nedeniyle kaçırdı desek yanlış olmaz. 2005, belki de Fin pilotun en hızlı olduğu sezondu ama zafer Fernando Alonso'ya gitti. O sezon Avrupa GP'sinde son turda liderken süspansiyonunun kırılması, tarihin ilk Türkiye GP'sini polden kazanması, İtalya'da yarış içinde ulaştığı 370.1 km/s'lik sürat ve Japonya'da 17. sıradan başlayıp son turda yaptığı atakla kazanması, onun adına kayıtlara geçen unutulmaz yarışlardı.

Başarısızlıklarla dolu 2006'dan akıllarda kalan tek anı, Monako'da motor patlattıktan sonra takımın garajı yerine limanda demirlemiş olan bir yata gitmesiydi.

Kırmızı Tulum

2007'de emekliye ayrılan Michael Schumacher'in yerine Ferrari'ye transfer olan Raikkonen, kırmızı otomobille çıktığı ilk yarışı kazandı ve Ferrari ile ilk sezonunda, son iki yarışa neredeyse bir galibiyet ve bir ikincilik kadar puan farkıyla üçüncü sıradan gelmesine rağmen dünya şampiyonluğunu aldı. İnanması güç ama 28 yaşındaki Raikkonen'in aldığı bu şampiyonluk, aradan geçen 14 senenin ardından, hâlâ Ferrari ile elde edilen son şampiyonluk!

Aslında o şampiyonluk Raikkonen için, genç yaşta istediğini almış olması anlamına geliyordu. Hayatı uçlarda yaşayan ve filmlere konu olan bir başka F1 şampiyonu James Hunt'a hayran olan Raikkonen'in belki de tek istediği dünya şampiyonluğu unvanıydı; daha fazlası değil. Dolayısıyla 2007'den sonra bir daha eski hızında ve hırsında gözükmedi hiç.

Vasat geçen 2008 ve 2009 yıllarında, yarışlarda zaman zaman 'sıkıldığı için' en hızlı turu atan Raikkonen, 2009 Malezya'da yağmurdan dolayı duran yarışta, rakipleri otomobilde beklerken üstünü değiştirip dondurma yemesiyle de akıllarda kaldı. Sonunda vasat seviyeye düşen performansı, otomobili sürmek dışında diğer pazarlama işlerindeki isteksizliği, Schumacher'in ardından takıma liderlik yapması beklenirken böyle bir topa hiç girmemesi gibi nedenlerle Ferrari büyük bir karar aldı: Alonso'yu transfer etmek için tazminat ödeyerek Raikkonen'i takımdan gönderdi.

Farklı Denemeler

Yarış kazanabileceği bir otomobil bulamayan Raikkonen, bambaşka bir disipline, Dünya Ralli Şampiyonası'na (WRC) geçti 2010 senesi için. Hatta İstanbul'da yapılan Türkiye Rallisi'nde genel klasman beşinciliğini aldı. Rallinin etapları İstanbul Park pistinin önünden geçiyordu ve onunla röportaj imkânı bulduğumda ilk sorum şu oldu: "Bu pistte kazanan ilk pilot olarak, beş sene sonra bu kez ralli için aynı yerde bulunmak senin için ne ifade ediyor?" Cevabı kısa ve netti: "Hiçbir şey ifade etmiyor, ben artık rallideyim ve F1'i düşünmüyorum."

2011'de yine WRC'de yarışan ve bol bol kaza yapan Raikkonen, bir ara ABD'deki NASCAR şampiyonasının destek yarışı olan kamyonet yarışlarına bile katıldı. 2012'de Lotus ile F1'e geri dönen Buz Adam yedi kez podyuma çıkarken, Abu Dabi'de kazandığı yarışta yarış mühendisi Simon Rennie'ye telsizden söylediği "Beni rahat bırakın, ne yaptığımı biliyorum" lafıyla tarihe geçti. Lotus takımı, bu sözün üzerinde olduğu tişörtler ve promosyon malzemeleri yapıp satmaya başladı.

Raikkonen, yarışlar başlamadan kısa süre önce eşinden boşandığı 2013 sezonuna Avustralya'da yedinci sıradan start alıp kazandığı sürpriz bir zaferle başladı. Ama sene sonuna doğru finansal sorunlar da yaşayan takımdan ayrıldı. 2001'de yaptığı bir test kazasından bu yana zaman zaman sorun çıkartan belinden bir ameliyat geçirdi ve Ferrari'ye geri döndü. 2014 için Alonso'nun yanına, eski takımına döndüğündeyse F1 dünyası âdeta yıkıldı. 'Ateş ve Buz'un dansı herkesi heyecanlandırmıştı. Ama otomobilin çok kötü olduğu o sezonda bir kez bile podyuma çıkamayan Raikkonen'i Alonso çok net mağlup etti.

Ferrari'de 2015'ten itibaren başlayan Sebastian Vettel yıllarında da genelde takım arkadaşının gerisinde kaldı Fin yıldız. 2016'daki geleneksel yaz arasında kendisine neler yaptığı sorulduğunda "Önemli bir şey yapmadım" diyen Kimi, aslında ünlü model Minttu Virtanen ile evlenmişti!

2018'in 1 Eylül'ünde İtalya'nın Monza pistinde attığı 1:19.119'luk tur ve ulaştığı 263.588'lik ortalama süratle, 39 yaşında F1 tarihinin o âna kadar gördüğü en hızlı turunu atmış oldu. Bu turun ardından takıma sadece "Teşekkürler" diyen Raikkonen, Amerika'da tam beş buçuk sene sonra kariyerinin son F1 zaferini kazanmasının ardından "Sonunda, kahrolası" ifadelerini kullanacaktı.

Neden Yapmasın ki?

Raikkonen'i bu kadar çekici kılan yönlerinden biri, cidden aklına ne eserse "Neden yapmayayım ki?" diyerek bunu yapması ve istemediği hiçbir şeyi de yapmaması. McLaren yıllarında alkol problemi de yaşayan ve sarhoşken bir tekneden kafa üstü düşerken görüntülenen Fin sürücü, bir partinin çıkışında neden şişme bir yunusun üstünde sızıp kaldığı sorulduğunda "Biraz içtim ve dans ettim, neden yapmayayım ki?" demişti.

Kimi, kendisine sorulan basmakalıp sorulara aynı tonlarda cevap vermesiyle de ünlü. Kendisine "Button'ı yakalamak için 0.2 saniyeye daha ihtiyaç var" diyen yarış mühendisini "O zaman bana daha fazla motor gücü verin" diye haşlayan; başarılı geçen bir yarıştan sonra gelen "Ferrari'de önceki yarışlardan farklı olan ne?" sorusunu "Bilmiyorum, bilseydik her zaman bu pozisyonda olmak daha kolay olurdu" şeklinde yanıtlayan Raikkonen, kendisine "F1'de bir şeyleri değiştirecek gücün olsaydı neyi değiştirirdin?' sorusunu yönelten gazeteciyi "Böyle bir gücüm olmadığına göre böyle bir şeyi düşünmek için zaman kaybetmeye bile gerek yok. Gücüm olmadığına göre size böyle bir liste vermenin ne anlamı var? Kuralları biz belirlemiyoruz" diyerek terslemişti.

Monako'da favori frenleme yeri sorulduğunda "Favori yerim yok, herhangi biri olabilir, siz seçin" yanıtı gelmişti RAI'den. "Taraftarların anketinde en popüler pilot seçildin. Acaba karakterin mi onlara çekici geliyor?" sorusunu "Bunu oy verenlere sormanız lazım!" şeklinde yanıtlayan Buz Adam, "Kontratın Finlandiya Rallisi'ne katılmana izin veriyor mu?" dendiğinde "Tam olarak ne yazdığını bilmiyorum, detaylara bakmadım" ifadelerini kullanmıştı. Malezya'da düzenlenecek son yarış öncesinde yerel bir gazetecinin sorduğu naif "Malezya'da en çok neyi özleyeceksin?" sorusuna cevabı da tam ona göreydi: "Havaalanı, otel ve pist dışında bir şey görmüyoruz, hangisini özleyeceğinizi siz seçin."

Yaşlı Kurt

2014'ten bu yana çoğunlukla birer yıllık kontratlarla yarışan ve her sene sonunda emekliye ayrılması beklenen Buz Adam, 2019 sezonu için Ferrari'den ayrılarak Alfa Romeo'ya geçti. İkinci eşi Minttu ile beraber bir erkek, bir de kız çocuğu olan Fin sürücü, takımın merkezi, evine sadece kırk dakika uzaklıkta olduğu için Alfa Romeo'yu seçmişti. Çocuklarıyla vakit geçirmeye bayılan Raikkonen, Ferrari'nin yoğun baskısı ve tanıtım çalışmalarının ardından, eski adıyla Sauber, yeni adıyla Alfa Romeo'da rahat bir nefes aldı.

Bu transfer açıklandığında kendisine neden Alfa Romeo'ya gittiği soruldu elbette. Cevap tam bir Raikkonen klasiğiydi: "Neden gitmeyeyim?" Bu cevabı alan gazeteci bozulup konuyu devam ettirdiğine pişman olacaktı. Soru: "İçinde hâlâ bir ateş ve yarışma tutkusu var mı?" Cevap: "Hayır yok, sadece sizinle burada oturup akıl oyunları oynamak ve iki yıl daha etrafta mutsuz şekilde dolaşmak için kontrat yaptım." Yıl sonu partisine maymun kostümüyle katıldığı Alfa Romeo'da, otomobilin seviyesi itibarıyla beklentiler elbette çok daha düşük. O da bu sayede F1'in en sevdiği yönüne odaklanabiliyor: Elindeki yarış otomobilini mümkün olduğu kadar hızlı şekilde sürmek.

1979 doğumlu Yaşlı Kurt, sene içinde 42. doğum gününü kutlayacak ve Formula 1'de başladıktan tam yirmi sene sonra halen yarışmaya devam ediyor. Öyle ki Buz Adam, Max Verstappen'in babası Jos'a karşı yarıştı. Mick Schumacher'in babası Michael ile 2003'te dünya şampiyonluğu için mücadele etti.

Kimi Raikkonen uzun kariyerinde, F1 tarihinin en çok tur atan ve en çok yarışa katılan ismi oldu. Ama onun için rekorların hiçbir önemi yok. O, hızlı gece hayatını bırakıp eşi ve iki çocuğuyla beraber, İsviçre ve Finlandiya'daki süper lüks evlerinde son derece mutlu bir aile kurmuş vaziyette. Paraya hiç ihtiyacı olmamasına rağmen sırf yarışmayı sevdiği için pistlerde turlamaya devam ediyor. Hiçbir rekoru umursamayan Buz Adam, içindeki yarışma ateşiyle, 42 yaşında pistlere renk katmayı sürdürüyor.

Socrates Dergi