Don Carlo'nun Eseri

2017 U-20 Dünya Kupası Finali'nde İngiltere, Venezuela'yı geçip kupayı kaldırırken tarihi bir başarıya imza atıyordu. 1966 Dünya Kupası sonrası milli takımlar düzeyinde hiç zafer yaşayamayan İngilizler için o takım bir devrin sonu anlamına geliyordu. Ya da yeni bir devrin başlangıcı... 'England DNA' adı verilen ve on yıl içinde A milli takımlar düzeyinde kazanmak için oluşturulan proje, Dan Ashworth ve arkadaşları tarafından başlatılırken yeni bir nesil geldiği herkesin malumuydu. O Dünya Kupası'ndan birkaç hafta önce U-17 Avrupa Şampiyonası'nda finalde İspanya'ya geçilen İngiltere, fark yaratmaya devam etti. Birkaç ay sonra U-19 Avrupa Şampiyonası'nı kazanan İngiltere, Ekim ayında da U-17 Dünya Kupası'nı alacaktı.

Dominic Calwert-Lewin, U-20 Dünya Kupası'nı getiren takımın altı maçında da forma giydi, finalde de tek gole imza atarak şampiyonlukta büyük rol oynadı. O takımda Dominic Solanke, Ademola Lookman, Ainsley Maitland-Niles ve Fikayo Tomori gibi oyuncuların arkasında görünüyordu belki fakat çok uzakta da değildi. Everton yetkilileri de bu başarıyla keyiflendiler ama sonrası çok iyi geçmedi. Ta ki Ancelotti geçtiğimiz sezon Everton'a gelene kadar.

Ronald Koeman'ın yüzüne pek bakmadığı genç oyuncu, Sam Allardyce tarafından kullanılmış fakat tecrübeli teknik adamın uzun top oyunu, fiziği dışında keskinleşmesi gereken yönleri olan genç oyuncu için tekdüzeliği beraberinde getirmişti. Marco Silva döneminde de hedef maçlarda kontraya yönelik planlar yapan ve Calwert-Lewin'e gerek indirmesi, gerek arkaya koşması için top şişiren Everton'da oyuncunun gelişmesi pek mümkün değildi. Ama Ancelotti'yle birlikte her şey değişti. Geçtiğimiz sezonun ilk 16 maçında sadece beş gole imza atan oyuncu, İtalyan teknik adamın ilk on maçında sekiz gole imza attı. Pandemi arasından dönüş sadece onun için değil, takım için de pek parlak değildi. O süreçte dokuz maçta yedi gol atan Everton'un üretim problemi ortadaydı. Bu sezon ise Everton, lige harika başladı. İlk beş maçından 13 puan çıkaran ve ligin zirvesine yerleşen takımda Calwert-Lewin de ligde beş maçta attığı yedi golle, lig kupasında da üç golle öne çıkıyor. Biri ligde, biri de kupada olmak üzere sezona iki tane hat-trick'le giren genç oyuncu, artık ligin en iyi santrforlarından biriymiş gibi...

Tartışmasız hava hâkimiyetinin yanına ceza sahası mobilitesi ve ön-arka direk koşularını ekleyen Calwert-Lewin topla da artık çok rahat. Şu anda yakaladığı pozisyonlarda şutları gole çevirme oranı yüzde 35 olan genç santrfor için bu istatistik biraz abartılı. Bu veri normalleştikçe keskinliği de azalacak. Ama yine de genel performansı Ancelotti'yle pek düşecek gibi gözükmüyor. Yıldz isim, Premier Lig'de attığı 31 golün 14'ünü kafa vuruşlarıyla kaydetti. Hava hâkimiyeti son on yılda santrforlardan beklenen birincil özellik olmaktan çıksa da oyun gelişmeye ve değişmeye devam ediyor. Önde baskı yapan takımlara karşı uzun top, hâlâ önemli bir taktik. Kenar ortaları da Liverpool sayesinde önemli bir ana plan olduğunu gösterdi. Dolayısıyla elinizde Calwert-Lewin gibi bir santrfor varsa taktiklerinizi de çeşitlendirebilirsiniz. 1.87'lik oyuncu da bunun farkında.

Kariyeri boyunca Inzaghi, Crespo, Shevchenko, Drogba, Lewandowski, Ibrahimovic, Benzema, Ronaldo, Del Piero gibi büyük forvetlerle çalışan Ancelotti, bir genç forvetin gelişimi için en uygun teknik adam gibi görünüyor. Bu büyük oyuncuların hepsinde farklı şeyler gören İtalyan hoca, Calwert-Lewin için de en uygun profilin ne olduğunun farkında. Devamında ne olacağını görmek için zamana ihtiyacımız var fakat pandemi sürecinde sorun yaşayan Premier Lig savunmaları Calwert-Lewin'in yükselişine yardım edecek gibi görünüyor.