
Ya Diğerleri?
3 dk
"Kolombiya'da Uçak Kazası" başlıklı haberin kısa bir süre sonra Chapecoense takımıyla ilgili olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak 'kader ortağı' Harry Gregg'in katkılarıyla sadece Chapecoense'li futbolcular değil, yaşama veda eden herkes hakkıyla anılacaktı...
“Kolombiya’da Uçak Kazası” başlıklı haberler yayın organlarına ilk düştüğünde birçok kişi bunu sporla bağdaştırmadı belki de… Fakat bir süre sonra, Bolivya’dan Kolombiya’ya doğru yol alan uçağın Brezilya’nın Chapecoense takımını taşıdığı anlaşıldı...
Kulüp tarihin en başarılı döneminde yaşanan bu acı olayın etkisi hâlâ devam ediyor. Havayolu şirketinin hatası, futbolcuların duygusal hikâyeleri, dünyanın dört bir yanından gelen destekler ve Brezilya Futbol Federasyonu Başkanı Marco Polo del Nero’nun Atletico Mineiro ile oynanacak lig maçını ertelememe konusundaki ısrarı, birkaç gün içinde defalarca masaya yatırılmış durumda… Peki, geride kalanlar?
Kazadan kurtulanlar arasında yer alan stoper Neto’nun babasının söylediklerine göre, oğlu futbola geri dönecek. Kaleci Jackson Follmann ise bir bacağını kaybetti. Kulüp ile 300. maçına Mineiro karşısında ve kendi seyircisi önünde çıkmayı tercih eden ve takımla Kolombiya’ya giden kadroda yer almayan 42 yaşındaki kaleci Nivaldo ise bir daha futbol oynamayacağını açıkladı ve emektar kaleci bu tercihiyle, yıllar evvel benzer durumla yüzleşmiş bir mevkidaşı ile zıt bir tutum sergilemiş oldu.
6 Şubat 1958’de Manchester United’ın Münih’te yaşadığı üzücü uçak kazasından kurtulanlardan biri de takımın kalecisi Harry Gregg’di. Chapecoense’nin trajedisinden sonra da gözler -hâliyle- ona çevrildi. The Guardian’a konuşan Gregg de Nivaldo’nun aksine, futbola devam kararı almasının normal hayata dönebilmesinde büyük bir rolü olduğunu söyledi: “Evde otursaydım çıldırırdım; öylece oturup olanları düşünmek, gördüğüm korkunç şeyler… Tek bildiğim, uzaklaşmam gerektiğiydi. Old Trafford yerine, Manchester’daki eski White City Stadı’nda çalışıyorduk ve kimsenin girmesine izin verilmiyordu. White City gerçekten beni kurtardı. Tartışmak, kavga etmek, sahada idman yapmak ve sonra bir daha idman yapmak… Münih’teki facia sonrasında delirmemi engelleyen buydu.”
Kuzey İrlandalı emekli kaleci, Chapecoense’nin başına gelenleri duyduğunda ise sadece yalnız kalmak istemiş. “Olanlar basına yansıdığında eşime, televizyon başında yalnız kalmak istediğimi söyledim. Olanları izlerken, ailemden kimsenin yanımda olmasını istemiyordum çünkü nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum. Yaşadıklarımı tarif etmek çok ama çok zor.”
Bugün 84 yaşında olan Gregg, üzüntüsünün sadece meslektaşları ile sınırlı kalmadığını da belirtiyor. “Kolombiya’daki faciadan sonra Brezilyalı bir gazeteci aradı. Düşüncelerimi almak istedi. Münih’i soran herkese verdiğim cevabı verdim: ‘O uçakta olan herkes için üzgünüm. Münih’te odak noktası futbolculardı. Ya diğer kaybettiklerimiz? Orada arkadaşlarımı kaybettim ama uçakta, içinde ülkenin en iyi gazetecilerinin de yer aldığı başka yolcular da vardı. Herkesin gözü futbolcularda olabilir ama diğerlerini de hiçbir zaman unutmamalıyız.’ Bunu söylediğimde Brezilyalı gazeteci, ‘Diğerlerini de hatırladığınıza çok memnun oldum Bay Gregg; çünkü üç spor yazarı arkadaşım da o uçaktaydı’ dedi.”
Futbol tarihine geçen ve Torino ile Manchester United gibi muhteşem jenerasyonlara sahip takımları altüst eden hava faciaları, bu kez en büyükler arasına girecek bir takımı aramızdan almadı. Ama gelişen dünya ve sosyal medyanın da etkisiyle oluşan yas ve yardım mekanizmaları, göz yaşartacak derecede kusursuz işledi.
Ve Harry Gregg gibi ‘kader ortakları’ sayesinde, sadece Chapecoense’nin başarısı adına ter dökenler değil, yaşama veda eden herkes hakkıyla anıldı.
Medya mensupları; Mario Sergio Pontes de Paiva, Paulo Julio Clement, Victorino Chermont ve Deva Pascovicci’ye saygılarımızla...