Gücün Gölgesinde

3 dk

David Prowse, George Lucas'tan gelen teklifi kabul ettiğinde böylesini tahmin etmiş miydi? Kısa bir süre sonra kendisi, uzun bir süre sonra ise George Lucas'ın kendisi gücün öteki yönünü deneyimleyecekti...

Fotoğraf: Bant Mag

Beyaz perdenin en güçlü karakteri... Darth Vader, 1977 yazında bu unvanın tartışmasız hâkimi olacaktı. Siyahlar içindeki dev silueti ve derin sesiyle sinema tarihinin gördüğü en unutulmaz ‘kötü adam’lardan biri olan Vader'a oyunculuğuyla hayat veren David Prowse'ın macerası ise çoğu zaman o güçten nasıl mahrum kaldığıyla ilgiliydi.

Prowse, 15 yaşında başladığı vücut geliştirme macerasında zaman içinde gelişir ve yerel yarışmalara katılacak seviyeye gelir. Ancak çeşitli dereceler elde etse de asla bir birincilik kazanamaz. Buna rağmen, 1960 yılına gelindiğinde Britanya'da vücut geliştirmenin popüler isimlerinden biri olarak en büyük şampiyonaya, Mr. Universe'e katılır. Yarışmadaki baş jürinin “Çirkin ayakların yüzünden asla şampiyon olamayacaksın” sözü üzerine de vücut geliştirmeyi bırakıp şansını halterde denemeye karar verir.

Olimpiyat hayaliyle yola çıkan Prowse'ın halter kariyeri çok daha başarılı olur. Daha ilk senesinde yerel şampiyonalarda zafere ulaşır ve Büyük Britanya Şampiyonası'nda 90+ kilogramda üçüncü olur. Bir yıl sonra, 1962'de, Britanya şampiyonluğuna ulaşır ve bu unvanı iki sene daha korur. Fakat 1964 Tokyo Olimpiyatı’na gidecek takıma seçilemez ve profesyonel spor hayatına nokta koyar.

Emeklilikten sonra kendi vücut geliştirme salonunu açan David Prowse, hem Power adında bir dergi çıkartmakta hem de sinema ve televizyonda küçük roller kovalamaktadır. Kubrick'in A Clockwork Orange'ında dahi rol alan Prowse'ın kitleler tarafından tanınmasına sebep olacak rol ise gücün karanlık tarafından gelecektir. Yönetmen George Lucas, Darth Vader rolü için uzun boylu ve yapılı oyuncular aramaktadır. Böylece, Prowse'ın bütün hayatını değiştirecek Star Wars macerası da başlar.

İlk Star Wars filmi çekilirken Prowse'ın sesi, giydiği maskeden dolayı iyi duyulmamaktadır. Lucas ona, sesini daha sonra tekrar kaydedeceklerini söyler ama aslında, Vader'ı bu Bristol aksanlı İngiliz'in seslendirmesini hiç düşünmemiştir. Darth Vader'ın sesi, ünlü oyuncu James Earl Jones ile hayat bulur. Prowse, bu gerçeği film vizyona girdikten sonra öğrenir. Lucas ile ilişkisi de bu noktadan itibaren hep daha kötüye gidecektir.

Serinin ikinci filmi The Empire Strikes Back'in tüm dünyayı şok eden sürpriz sonunu, o da herkesle beraber öğrenir. Sonu bir sır olarak saklamak isteyen Lucas, ona gerçeği söylemek için yeteri kadar güvenmemiş ve sahte bir metin okutmuştur. Gerçek metni, seslendirmede James Earl Jones okuyacaktır. Üçüncü filme gelindiğinde, Prowse'ın artık tek isteği vardır: Vader'ın maskesini çıkarması ve kendi yüzünün gözükmesi. Lucas bu konuda ona söz vermiş olsa da -nedendir bilinmez- rolü başkasına verir. Prowse, bu gerçeği yine sonradan, bir gazeteciden öğrenir. Dahası, filmin sonu Prowse ile yapılan bir röportajda medyaya sızar. Prowse, kendisinin hiçbir şey söylemediğini savunacak olsa da Lucas ile ilişkisi artık bitme noktasına gelmiştir.

İkili arasındaki ipler, Prowse’ın 2010 tarihli The People vs. George Lucas adlı belgeselde görünmesiyle kopar. İşin aslı, 30 saniyeden az görünecektir fakat yılların gerginliği bu olayı kaldıramaz. Prowse, tüm resmi Star Wars etkinliklerinden men edilir. Artık, resmi olmayan etkinliklerde 20 pound karşılığı imzalı fotoğraf satıp geçimini sağlamaya çalışmaktadır.

Tüm bu olanların üzerine, kendisinin Lucas'tan veya Star Wars'tan nefret ettiğini düşünebilirsiniz ama durum bunun tam tersi; “Sahip olduğum her şeyi Star Wars sayesinde aldım” diyor ve ekliyor: “George ile aramızın bu şekilde açılmış olmasından çok büyük pişmanlık duyuyorum. Onunla dostça buluşup neyin yanlış gittiğini konuşmayı çok isterdim.” Belki de bu, Star Wars markasını Disney'e satan Lucas'ın ilgisini çeken bir teklif olabilir. Sonuçta, serinin yedinci filmi için yaptığı öneriler Disney tarafından kibarca reddedildi ve yıllardır gücün sahibi olan Lucas, öbür tarafta olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırladı. Eski dostların artık konuşacak daha çok şeyi var.

Socrates Dergi