
Kendinden Kaçak
4 dk
Debi Thomas, buz pateni kariyerinin ardından uğradığı tüm duraklarda sporda gördüğü saygıyı aradı. Sonucu ise 'biraz' farklı olacaktı....
“Genelde, bir şeyi yanlış yaparsam sonrasında başka şeyler de yanlış gidiyor…”
Time dergisine kapak olduktan aylar sonra Budapeşte’deki 1988 Dünya Şampiyonası’ndaki performansıyla ilgili kurduğu bu cümle, Debi Thomas’ın hayatının seyriyle ilgili de ipuçları veriyordu.
Jenerasyonunda üniversite ve profesyonel buz patenini birlikte yürütmeyi başaran ilk atlet olan Thomas, hayatı boyunca başardığı ilklerin ağırlığını omuzlarında taşıdı. Başarılı öğrenim hayatını çocukluk tutkusu buz pistiyle birleştirmek ise o yıllarda verdiği kusursuz kararlardan sadece biriydi.
1986’da, ABD’nin ilk kadın siyahi buz pateni şampiyonu olduktan kısa süre sonra bu başarısını dünya geneline taşıdı. Thomas aynı yıl Dünya Şampiyonası’nda, son iki yılın galibi Katarina Witt’i ikinciliğe iterek zafere ulaşacak ve rakibi, kendisinden “Beni gerçekten yenebilen tek kişi” diye bahsedecekti.
Katarina Witt ile aralarındaki rekabet üç yıl sürdü. Calgary’de 1988 Kış Olimpiyatı’ndaki karşılaşmaları ‘Carmen’ler Savaşı’ olarak adlandırıldı. Bunun nedeni iki sporcunun da uzun programda Georges Bizet’in Carmen adlı operasıyla piste çıkmasıydı. Son iki şampiyonada, Doğu Almanya ve ABD adına yarışan atletler altın ve gümüş madalyalara ambargo koymuştu. Calgary’deki karşılaşmada da taraflardan birinin altın madalyaya uzanacağına şüphe yoktu. Ne var ki bu ‘savaş’ altın-gümüş dublesiyle sonuçlanmadı. Debi Thomas’ın yaptığı birkaç basit hata, kendisini bronz madalya kürsüsünde bulmasına neden oldu.
Buz pateninin hayatını kontrol etmesini istemediğini söyleyen Thomas, profesyonel kariyerinin yanında eğitimine de ara vermeden devam etti. Önce 1991’de Stanford Üniversitesi’nden genel mühendislik, daha sonra 1997’de Northwestern Üniversitesi’nden tıp diplomalarıyla mezun oldu. Ortopedi cerrahisi uzmanlığını aldığı doktorluk kariyerine, buz üstündeki mükemmelliğini arayarak devam etti.
Başarısız iki evlilik geçiren Thomas, attığı her adımda olimpik zihniyeti öne çıkarıyor ve her zaman daha iyisini yapabileceğine inanıyordu. Çalıştığı her yerde, daha once buz üstünde gördüğü saygıyı aradı ama bu kolay olmadı. Birlikte çalıştığı doktorlarla iyi geçinmesine olanak sağlamayan sivri karakteri, her sene kendini başka bir klinikte bulmasına sebep oldu.
2012’de bipolar tehşisi konan Debi Thomas’a, ‘yıpranmış hekim’ programına katılması önerildi ama o, bu talebi karşılayamadı. Neticesinde lisansı askıya alındı. Debi, kirasını bile ödeyemez duruma gelmişti. Çareyi nişanlısının yaşadığı karavana taşınmakta buldu, iflasını ilan etti ve doktorluk lisansının iptaline izin verdi.
Artistik patinajın Şöhretler Müzesi üyelerinden Debi Thomas şimdilerde, sağlık sigortası bile olmayan bir ortopedi cerrahı. 2012’den bu yana, işsiz bir maden işçisi olan nişanlısı Jamie Looney ile birlikte yaşıyor. Tarihin en iyi siyah buz patencisi, belki de hayatında ilk defa ‘bir şeyleri ilk yapan siyah’ olmanın yükünü omuzlarında taşımıyor. Trajik hikâyesine üzülenlere ise bir tek şey söylüyor: “En azından artık özgürüm.”