Dejavu mu?

Kadın futbolu, şu an dünyada en hızlı gelişen spor dalı. Sağlanan imkânların iyileşmesiyle beraber hem oyuncu sayısı hem de oyun kalitesi giderek yükseliyor. Bunun yanı sıra, sponsorların ve yatırımın artmasıyla beraber, kulüpler ve federasyonlar uzun vadeli stratejileri hayata geçirmeye başladı. Sonuç olarak, 2015'te Amerika Birleşik Devletleri'nin Japonya karşısında aldığı 5-2'lik Dünya Kupası zaferinin ardından geçen dört senede pek çok ülke büyük değişimler yaşadı, güç dengeleri önemli ölçüde değişti. Aradan geçen sürede İngiltere ve Fransa zirveye iyice yaklaşırken Avustralya, Hollanda, İspanya gibi ülkeler büyük atılım yaptılar. Japonya, Norveç, İsveç gibiler ise mevcut duruma adapte olmakta güçlük yaşadılar. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde Fransa'da oynanacak FIFA Dünya Kupası'nda kartların yeniden karılacağını söylemek yanlış olmaz. Kupa öncesinde takımların yükseliş trendlerini ve son durumlarını inceledik

A Grubu

Fransa'nın yer aldığı A Grubu, bir büyük turnuvada bir ev sahibinin çektiği belki de en zor grup. Maviler; Güney Kore, Norveç ve Nijerya ile eşleştiler. Kâğıt üzerinde büyük hayal kırıklıklarına sahne olabilecek, düğümün son maçta çözülebileceği bir grup. Ancak turnuvanın 24 takımlı olması, dolayısıyla en iyi üçüncülerin de ikinci turun yolunu tutacak olması işleri biraz değiştiriyor. Fransa, umulmadık derecede zor bir grupla başlıyor ancak bu durum, turnuvanın devamında çaprazdan daha zayıf grupların takımlarının gelmesiyle bir avantaja dönüşebilir.

Turnuva hazırlık sürecine antrenör değiştirerek ve göreve eski milli defans oyuncusu Corinne Diacre'ı getirerek giren Fransa'nın eleme oynamadan bu turnuvaya ne kadar hazır olabileceği merak konusuydu. Fransa Futbol Federasyonu'nun turnuva ev sahipliğini şampiyonluk hedefiyle üstlenmiş olması da tabii ki beklentileri artırıyordu. Diacre ve ekibi, Dünya Kupası hazırlığı için son iki yılda çok zorlu bir hazırlık programı yaptı. Fransa, bu sürede oynayabileceği bütün zorlu takımlarla oynadı. Almanya, ABD, Danimarka, Japonya, Brezilya, Avustralya gibi ekiplerle yapılan dokuz hazırlık maçında sekiz galibiyet aldılar, yalnızca Almanlara 1-0 kaybettiler. Ekip, bu süre içinde güven kazanırken, tamamını iç sahada oynadığı bu maçlarla seyirciyi de heyecanlandırdı. Ev sahibi takım, turnuvaya favori sıfatını taşıyabilecek bir performans grafiğiyle geliyor. Turnuvaya iyi başlarlarsa, erkek takımının geçen yılki başarısını tekrar edip, tarihteki ilk kadın-erkek Dünya Kupası ikilemesini yapabilirler. Kötü başlangıç hâlinde işlerinin zorlaşacağı aşikâr ama durumu toparlamak için de zamanları olacaktır.

Fransa'nın rakiplerinden Norveç, kupaya Hegerberg kriziyle geliyor. Geçtiğimiz yıl FIFA Yılın Oyuncusu ödülünü kazanan Ada Hegerberg, federasyonun kadın futboluna yatırım yapmamasını gerekçe göstererek milli takımdan ayrılma kararı almıştı. Federasyon, bunun üzerine âdeta misilleme yaparak Lyon'lu Hegerberg'in PSG'de oynayan kardeşi Andrine'i kadroya almadı. Buna karşın Norveç, son Algarve Kupası'nda iyi bir performans gösterdi ve 21 sene sonra bu kupayı kazandı. Fransa kadar baskın bir imaj çizmeseler de iyi bir seri yakalarlarsa tehlikeli olabileceklerini kanıtladılar. Gruptaki Asya temsilcisi Güney Kore ise şimdiye kadar inişli çıkışlı bir hazırlık performansı gösterdi. Bu sene İngiltere'de yılın oyuncusu ödülüne aday olan Chelseali Ji So-yun'un performansına biraz fazla bağımlı gözükseler de disiplinli ve zorluk çıkarabilecek bir takıma sahipler. Afrika temsilcisi Nijerya ise İsveçli tecrübeli hoca Thomas Dennerby'nin yönetiminde bu gruptan çıkmaya çalışacak. Takım, iyi bir hazırlık dönemi geçirmedi ama Asisat Oshoala ve Desire Oparanozie gibi iki kalburüstü golcüleri var.

B Grubu

İki Avrupa takımının buluştuğu B Grubu, yalnızca gruptan çıkma değil, aynı zamanda çapraz eşleşmede avantaj sağlama mücadelesine de sahne olacak. Zira bu grubun birincisi, en iyi üçüncülerden biriyle oynarken, ikincinin ABD ile ikinci turda eşleşme ihtimali yüksek gözüküyor. Grubun favorisi Almanya, son iki kupada yaşadığı kâbusa artık son vermek istiyor. Son Avrupa şampiyonasına çeyrek finalde veda eden Almanlar, başarısız geçen Steffi Jones döneminden sonra dümeni bir başka eski takım lideri Martina Voss-Tecklenburg'a emanet etti. Son hazırlık maçlarında iyi bir grafik çizen Almanya, Fransa ve İsveç gibi güçlü ekipleri yenerken geçen seneden bu yana hiç yenilmedi. Jenerasyon değişimi yaşayan ekipte, kadroya otuz yaşın üstünde yalnızca bir oyuncu alındı. Alexandra Popp, Leonie Maier, Dzsenifer Marozsan gibi oyuncuların olgunluklarının zirvesine ulaşmış olmaları Almanya'nın en büyük avantajı.

Bu grupta Almanya'yı en çok zorlayacak takım kuşkusuz İspanya. İspanyollar, hem kulüp hem milli takım düzeyinde son birkaç senede müthiş bir atılım gerçekleştirdiler. Alt yaş gruplarında Almanya'nın zirve hâkimiyetine son veren İspanya, artık bu başarıyı A takıma da taşımak istiyor. Genç bir kadroları var ancak oyuncuların neredeyse tamamı 16 yaşından beri milli takım sisteminde büyük başarılar yaşadı ve birlikte oynamaya alışkın. Tehlikeli bir takım olmakla beraber, İspanya'nın asıl zirvesini 2023'teki kupada yakalayacağını söylemek daha isabetli olur. Bu gruptaki diğer iki ekip, Çin ve Güney Afrika ise Avrupa takımlarını zorlayabilecek güçte gözükmüyorlar. Gerçi Çin, 2015'te Hollanda'yı yenerek gruptan çıkmayı başarmıştı. Yine benzer bir sürpriz arayacaklar. Güney Afrika ise ilk Dünya Kupası'nda tecrübe kazanmaya çıkacak.

C Grubu

Burada Avustralya, Brezilya, İtalya ve Jamaika var. Avustralya, son yıllarda kadın futbolunda müthiş bir gelişim gösterdi. Geçtiğimiz yıl FIFA Yılın Oyuncusu oylamasında finalistler arasında görmezden gelinen süper yıldız Sam Kerr, bu sene dünya sahnesinde hak ettiği yeri bulabilir. Beklenen zihniyet devrimini bir türlü yapamayan Brezilya ise kupaya son dokuz hazırlık maçında dokuz yenilgi alarak geliyor. Yine bireysel yeteneklere sırtlarını dayayacaklar. Kupanın en yaşlı ekiplerinden olan Brezilya'da 41 yaşındaki Formiga, üst üste yedinci Dünya Kupası'na çıkarak bir rekora imza atacak. İtalya, Juventus'un kadın futboluna girişiyle hareketlendi ancak Dünya Kupası'nda ilerleyebileceklerini söylemek güç. Jamaika ise Bob Marley'nin kızı Cedella'nın büyük desteğiyle bir rüyayı gerçekleştirerek kupaya geldi. Reggae Girlz, hedefini şimdiden tutturdu denebilir.

D Grubu

Kupanın en ilginç gruplarından biri D Grubu. Bu grupta İngiltere-İskoçya derbisinin yanı sıra bir de Falkland Savaşı'ndan beri Britanyalılarla yıldızı barışmayan Arjantin var. Gruptaki dördüncü takım ise eski şampiyon Japonya. İngiltere, hem kulüp hem milli takım seviyesinde en hızlı yükselişi gösteren ülkelerden biri. Eski teknik direktör Mark Sampson ve federasyonun karıştığı ırkçılık skandalını zor da olsa geride bırakmayı başardılar. Yeni hoca Phil Neville de takıma uyum sağladı. Ülkede lig sisteminin gelişmesi ve yatırımın artması milli takıma olumlu yansıdı. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'ndan beri katıldıkları her büyük turnuvada yarı finali gördüler. En son da Amerika'daki She Believes Cup'ı kazandılar. Bu grubun favorisi oldukları kesin.

Japonya, klişe tabirle eski gücünde değil. Takımlar, Japonya'nın kısa paslı oyununu çözmüş gözüküyor. Sawa ve Miyama gibi eski yıldızların yerine de birini bulabilmiş değiller. Bu kupada işleri zor. İskoçya ise yükselişte ama henüz çok üst düzey değiller. Yine de Kim Little ve Erin Cuthbert gibi önemli yıldızları var, İngiltere'yi tanıyor olmaları da avantaj. Bu gruptan çıkabilirler. Yıllar sonra kupaya gelen Arjantin'in bu grupta ilk üçe girmesi ise sürpriz olur.

E Grubu

E Grubu'nda Kanada, Hollanda, Kamerun ve Yeni Zelanda karşı karşıya gelecek. Bir önceki kupanın ev sahibi Kanada, tıpkı ABD gibi önemli bir kadın futbolu geleneğine sahip. Christine Sinclair ve Kadeisha Buchanan gibi üst düzey oyuncuları var. Bu grupta Hollanda ile beraber başa güreşeceklerini tahmin etmek zor değil. Hollanda, müthiş bir Avrupa şampiyonası zaferinin ardından başarısının tesadüfi olmadığını kanıtlamaya geliyor. Ancak elemelerde çok parlak bir performans sergilemediler, son hazırlık maçlarında da kötü sonuçlar aldılar. Vivianne Miedema'nın çok formda olması onlar için büyük avantaj lakin şu anki görünümleri onları hayal kırıklığı adayı yapabilir. Yeni Zelanda, iyi gününde bu grupta dengeleri bozabilecek bir ekip. Tom Sermanni gibi tecrübeli bir hocaları var. Kamerun ise kupaya üst üste ikinci kez geliyor. Gelişimlerini sürdürmeye çalışacaklar.

F Grubu

Son şampiyon ABD'nin grubunda bu yıl İsveç, Tayland ve Şili var. Amerika Birleşik Devletleri için Dünya Kupası tabii ki önemli ancak asıl hedefleri -her Amerika takımı için olduğu gibi- olimpiyat. 2016 Rio'da İsveç'e çeyrek finalde elendiklerini unutmuş değiller. Bu grupta öncelikle o maçın rövanşını almak isteyecekler. ABD, son iki yılda müthiş bir form tutturdu fakat ocak ayında Fransa'ya 3-1 yenilmeleri ise 28 maçlık bir serinin sonunu getirdi. She Believes Cup'ta da yenilmemelerine rağmen, iki beraberlik ve bir 1-0'la çok ikna edici değildiler. Avantajları, bu grupta elenme ihtimallerinin hemen hemen olmaması. Bu gruptaki diğer önemli takım İsveç ise her geçen gün geri düşüyor. Sürpriz olimpiyat ikinciliğinin üzerine pek bir şey koyamadılar. Lotta Schelin'in yokluğuna da bir çare bulunduğunu söylemek güç. Yine de Blackstenius gibi heyecan verici bir genç yıldızları var. Tayland ve Şili'nin iddiasız takımlar olduğunu düşünürsek, F sürpriz ihtimalinin en düşük olduğu grup.