
Detaylar ve Trendler: Abdullah Avcı Röportajı
8 dk
Savunma dizilişleri, oyun kurgusu, duran toplar… Bir turnuvada şampiyonu belirleyenler bazen bu planlar bazen de ufak detaylar olabilir. Abdullah Avcı ile EURO 2024’ün taktik trendlerini konuştuk.
Bazen iyi savunma yapanlar ipi göğüsler. Bazen de rakibine top göstermeyenler. İyi çalışılmış korner organizasyonlarının sonuca gittiğine de tanıklık etmişizdir, son dakikalardaki bir taç organizasyonunun da… EURO 2024’te de oynanacak maçları bu gözle takip edecek ve sonuçları göreceğiz. Turnuva esnasında yeşil sahaya yansıyacak aksiyonlar hususunda aklımızdaki soruları Abdullah Avcı’ya yönelttik.
Bir önceki Avrupa Şampiyonası’nda bazı savunmalar, dörtlü savunmalara karşı sayısal üstünlüğü çok kolay sağlamıştı. Bu açıdan bakınca, benzer bir tabloyu bu şampiyonada da görmeyi bekleyebilir miyiz?
Üçlü (beşli) savunmaları bu turnuvada da, önümüzdeki turnuvalarda da görmeye devam edecek gibiyiz. 2024 Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazanan 24 takımın 12’si oynadıkları son beş maçta üçlü savunma formasyonunu denemişler. Bu da bize turnuvada ortalamanın yine bu seviyelerde olacağını gösteriyor.
Aslında biz dizilişlere sadece işin savunma kısmı için bakıyoruz. Hücum yaparken çok farklı dizilişler olabiliyor. Ülkemizde de Avrupa futbolunda da beşli savunmaları açmak oldukça zorlaştı. Aslında takımların üçlü ya da dörtlü savunma yapmalarının yanında, savunmada adam adama markaj mı uyguluyorlar yoksa alan savunması mı yapıyorlar; bunlar da çok belirleyici oluyor.
Bazı takımlar 5-4-1 alan savunması yapıyor. Blok halinde çok iyi hareket ederek rakiplerine alan bırakmıyorlar. Bazı takımlar kâğıt üzerinde 4-2-3-1 gibi gözükseler de adam adama markaj uygulayıp altılı bir savunma hattı oluşturabiliyorlar.
Bu durumda savunmada 6-2-2 / 6-3-1 gibi pozisyon alıyorlar. Savunmada altlı bir hat yapmak, “O bölgeyi çok iyi savunacağız” anlamına gelmiyor. Savunma arkasına atılan bir topta altı savunma oyuncusu da aynı anda by-pass olabiliyor.
Bence savunma tarafında saha dizilişinden çok, yaptığınız aksiyonlar ve aldığınız pozisyonlar önemli. Benimsediğiniz savunma anlayışı dizilişinizi direkt etkileyebiliyor. Baskıda üçlü savunma, ikinci bölgede beklerken dörtlü savunma, birinci bölgede beşli savunmayı aynı oyun içerisinde kullanabiliyorsunuz. Günümüz futbolunda da takımların bu dizilişleri fazlasıyla kullandığını görebiliyoruz.
Şampiyonlar Ligi’nde yine topa sahip olan takımlardan ziyade geniş alanları patlayıcılığı yüksek oyuncularla kat eden ve fizik güçleriyle oyunu domine eden takımlar daha etkili oldu. Sizce EURO 2024’te de pragmatik yaklaşan takımların zafere ulaşması daha mı muhtemel?
Futbolda belki de en zor olan set oyununda rakibi açmak diyebiliriz. Maçların çoğunda favori takımın set oyunu oynamak zorunda kaldığını görmüşüzdür. Günümüz futbolunda topa yüksek oranda sahip olan takımların, top rakibe geçtiğinde savunmada ciddi sorunlar yaşadığını görebiliyoruz. Kapanan savunmaları açmak için alanı genişletmeniz ve riskler almanız gerekiyor.
Bu alanları genişletirken topu kaybettiğinizde aynı anda rakibe geniş alanlar vermiş oluyorsunuz. (Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon ortalama top kaybı sayısı 63 civarında.) Rakibin bu alanları kullanabilecek, fiziksel yönü güçlü oyuncuları olduğunda savunmada boşluklar verebiliyorsunuz.
Hücum geçişlerinde alanlar genişledikçe rakiplerin bu alanı kullanma iştahı artabiliyor. Bu da rakibe motivasyon sağlayabiliyor. Turnuvalarda bu durum daha da belirginleşiyor. Oyuncu zenginliği yüksek takımlar geçiş oyunlarını daha etkili bir şekilde yapıyor.
Bu sezon Şampiyonlar Ligi’ndeki Real Madrid örneğinde bunu çok net şekilde gördük. Manchester City’ye karşı yakaladıkları geniş alanları kullanabilen yetenekli oyuncularıyla sonuç aldılar. EURO 2024’te de benzer senaryoları görmemiz oldukça muhtemel.
EURO 2024’te görmeyi beklediğiniz yenilikler ve değişiklikler ne olacak?
Bu tarz turnuvalarda duran toplar oldukça önemli. Hatta kupayı kazanan takımı belirleyici unsurlardan bile olabiliyor. Günümüzde duran top savunmalarının etkinliği artmaya başladı ve gol bulmak günden güne zorlaşıyor. Bu yüzden günümüzde duran top antrenörleri oldukça önem kazanmış durumda. Hem savunmada hem hücumda sezonun belirleyicisi olabiliyorlar.
Örneği İngiltere’den vereyim. Bu sezon Premier Lig’de Manchester City’nin Liverpool maçında attığı ilk gol çalışılmış duran top organizasyonundan gelmişti. Duran toplardaki savunma becerisi, İngiltere’de şampiyonu belirledi diyebiliriz. Arsenal, şampiyonluğu büyük ölçüde bu zaafından kaybetti. Sezon içerisinde duran toplardan yedikleri gollerin ikisini yemeseler belki de bugün oyun olarak hak ettikleri şampiyonluğa ulaşabilirlerdi.
Bayer Leverkusen kornerlerden 12 gol buldu. Bu sezon Avrupa’nın beş büyük liginde kornerden en çok gol bulan ikinci takım. Bu gollerin büyük bir kısmı da ya takımı öne geçiren ya da eşitliği sağlayan gollerdi.
Duran top organizasyonlarında farklı yenilikleri görebileceğimiz bir turnuva beklentisi içerisindeyim. Oyun organizasyonları ve formasyonları açısından da… Günümüz futbolunda takımlar farklı formasyonlar deneyebiliyor. Bunlarda belirleyici olan oyuncular oluyor.
Ligimizde ve Şampiyonlar Ligi’nde zaman zaman takımlar bek oyuncularını merkez orta saha ya da stoper olarak kullanabiliyor. Hücum yaparken farklı, savunma yaparken farklı formasyonlar ile rakibin düzenini bozmaya çalışıyorlar.
Günümüzde Manchester City topa sahip olduğunda stoperlerinden birini merkez orta saha yapıp 3-2-5 formasyonunu alabiliyor. Top rakibe geçtiğinde 4-4-2 / 4-3-3 olarak rakibi karşılayabiliyorlar. Avrupa Şampiyonası’nda benzer formasyonları ve oyuncuların farklı bölgelerde kullanıldığı oyunları görebiliriz.
EURO 2020’yi UEFA teknik gözlemcisi olarak izleyen David Moyes, teknik raporunda taç atışlarının hiç olmadığı kadar oyuna etki ettiğini ve turnuvada atılan duran top gollerinin yüzde sekizinin taç atışlarından geldiğini belirtmişti. Söyledikleriniz de bunu destekliyor aslında. 90 dakikanın lig maratonuna göre çok daha kritik olduğu turnuvalarda duran top çalışması takımların üzerine eğilmesi gereken bir zorunluluk halini alıyor.
Taç atışları, benim takıntılı olduğum bir durum. Geçen sezon Trabzonspor’da Liverpool’un da taç antrenörü olan Thomas Grönnemark ile çalışmaya başladık. İletişimimiz hâlâ devam ediyor.
Bir maçta takımların attığı ortalama taç sayısı 22 civarında... Taç atışlarına sadece gol atma ya da gol pozisyonuna direkt olarak girme olarak bakmamak gerekir. Hücumda taç atışı kullandığınızda topa sahip olarak rakibi koşturabiliyorsunuz. Attığınız 22 taç ve size karşı kullanılan 22 taç sonrasında topa sahip olma oranınızda net değişiklikler olabiliyor. Rakip takım taç atarken alanı daraltıp topu en kısa sürede kazanırsanız, topun peşinde koştuğunuz mesafe azalacak ve topa daha fazla sahip olabileceksiniz.
Şampiyonlar Ligi finaline yükselen Borussia Dortmund, görece düşük profilli bir 9 numarayla oynuyor. Real Madrid de finale yükselirken Joselu’dan faydalandı. Yıllardır net bir 9 numara arayışı içinde olan milli takımımızın EURO 2024 sırasında bu ekiplerden çıkaracağı dersler olabilir mi?
Bayern Münih, Robert Lewandowski’yi Barcelona’ya verdikten sonra onun eksikliğini kapatmak için Harry Kane’e 100 milyon euro civarında bir bedel ödemek zorunda kaldı. Real Madrid, Karim Benzama ayrıldıktan sonra onun eksikliğini doldurmakta çok zorlandı. Hâlâ o pozisyona birini bulmakta zorluk çekiyorlar.
Bu klasik 9 numara eksikliğini de farklı formasyon ve oyunlarla kapatabiliyorlar. Joselu kariyeri boyunca şampiyonluk yarışından uzak takımlarda oynamış ve 34 yaşında forma şansı bulduğu Real Madrid’de rolünü kabul etmiş gibi gözüküyor. Üstelik İspanya Milli Takımı için de turnuvada iyi bir alternatif olacak gibi... Bu tarz oyuncular takım savunmasına yaptıkları yardımlar ile savunma bölümünde çok fazla ön plana çıkıyorlar.
Milli takımımız da Burak Yılmaz’dan sonra bu arayış içerisinde aslında… Sakatlıklar ve performanslardan kaynaklanan sebeplerle son beş-altı maçta kullandığımız Barış Alper Yılmaz, turnuvada da en önemli oyuncularımızdan olacak gibi duruyor. Hem savunma bölümünde agresif baskısı hem de hücum bölümünde savunma arkası koşuları ile takımımıza katkı sağlayacaktır.
Türkiye’nin stoperde sayısal açıdan bolluğu olsa da güncel form durumuyla Abdülkerim Bardakcı’nın partneri olmaya en yakın isim kim? Vincenzo Montella, Adana Demirspor günlerinden beri çok tuttuğu bir isim olan Samet Akaydin’den vazgeçebilir mi?
Sakatlık problemi yaşamazsa Çağlar Söyüncü, Abdülkerim’in partneri olmaya en büyük aday diyebiliriz. Gürcistan maçında rakibimizin 5-4-1 oynayacağını düşünürsek bu tarz maçlarda Kaan Ayhan’ı da oyun kurucu stoper gibi görebiliriz.
Girona’nın LaLiga’da dikkat çeken bir çıkışı oldu. Mütevazı kadrolarına rağmen Real Madrid, Barcelona, Atletico Madrid gibi takımlara karşı gösterişli galibiyetler aldılar ve ligde ikinci sıradalar. Asimetrik oyun yapılarını, diğer takımların da uyguladığını görebilir miyiz? Bu, Avrupa Şampiyonası gibi turnuvalarda mütevazı takımlar için avantaj yaratabilir mi?
Girona gibi takımların farklı oyun tarzlarıyla çıkış yapmaları liglere renk katıyor. Ama turnuvalar için bu takımların saha içinde yaptıkları rotasyonları uygulamak zor olabilir. Oyuncuların rotasyon yaparken birbirleri arasındaki iletişim oldukça önemli…
Bunu da ancak zaman içerisinde sağlayabiliyorsunuz çünkü çok fazla zaman ve tekrar isteyen çalışmalar bunlar… Milli takım turnuvalarında, takımların bu tarz çalışmalar için çok fazla zamanı olamayabiliyor. Takımlar daha garanti oyunları tercih edebiliyorlar.
İngiltere, Fransa, Portekiz, Almanya hatta ‘Altın Jenerasyon’ sonrası turnuvaya katılacak olan Belçika... Euro 2024 şampiyonluğunda size göre öne çıkan bir takım var mı? Aynı şekilde sürpriz yapabileceğine inandığınız, dikkat edilmesi gereken ekip olarak altını çizeceğiniz takımlar var mı?
Ev sahibi Almanya’nın tecrübeli ve kaliteli bir kadrosu var. Başlarındaki teknik adam yeniliğe açık. Bu turnuvada bize güzel oyunlar izlettirebileceklerini düşünüyorum.
Fransa, turnuvadaki en iyi kadrolardan birine sahip… Onlar da penaltılar ile kaçan Dünya Kupası şampiyonluğundan sonra bu turnuvayı kupa hedefi ile yüksek konsantrasyonda oynayacaklardır. Belçika altın jenerasyonuyla bir türlü ulaşamadığı finale tecrübeli bir oyuncu grubuyla bu kez daha yakın olabilir.
Milli takımımız da çok iyi bir jenerasyon yakaladı ve turnuvada sürpriz yapabileceğimize inanıyorum. Genç, yetenekli bir oyuncu grubuna sahibiz. Kenan Yıldız ve Arda Güler gibi oyuncularımızın turnuvadaki sürelerini artırabilirsek ülkemiz adına güzel bir turnuva izleyebiliriz.
