
Dorothea Wierer: “En iyi sporcular bile emekli olunca unutuluyor”
5 dk
Dünya Kupası’nı kazanan ilk İtalyan kadın biatlet Dorothea Wierer, artık kariyerinin sonuna geliyor. Aynı zamanda Eurosport’ta yorumculuk da yapan tecrübeli sporcu ile 2025 Biatlon Dünya Şampiyonası’na dair beklentilerini ve önümüzdeki yıl İtalya’da düzenlenecek olan olimpiyat oyunlarını konuştuk.
Bu sezon performansın giderek yükseliyor. Şu an kendini nasıl hissediyorsun? Formundan ve kondisyonundan memnun musun?
Şu an her şey yolunda diyebilirim. En azından şu ana kadar hasta olmadığım için mutluyum. Noel’de hastalanmıştım, bu yüzden Oberhof’ta yarışmak benim için gerçekten zordu. Ama formum giderek daha iyi hale geliyor. Şu an kendimi iyi hissediyorum. Umarım hava koşulları atış için çok rüzgârlı olmaz, sonrası zaten belli olacak.
2025 Dünya Biatlon Şampiyonası başladı. Lenzerheide'deki hedeflerin neler?
Sonuçları çok fazla düşünmüyorum. Benim için en önemli şey vücudumun %100'ünü verebilmesi ve iyi bir atış performansı sergilemem. Eğer ikisi de iyi olursa, zaten iyi bir sonuç gelir. Ama bu sadece bana bağlı değil, çünkü birçok güçlü sporcu var ve mücadele her zaman çok sıkı geçiyor. Bakalım neler olacak.
Bu sezon Lisa Vittozzi yarışmıyor. Sezon başlamadan önce sakatlandı ve onunla yarışamayacaksın. Onun eksikliğini hissediyor musun?
Bayrak yarışları için ona ihtiyacımız olurdu ama onun için en iyisi tamamen iyileşmek. Nasıl hissettiğini bilmiyorum çünkü hiç böyle bir sorun yaşamadım. Ama mental olarak en iyi durumda değilsen, beklemek daha iyidir. Neyse ki iyi bir takıma sahibiz, genç sporcularımız gelişmeye, öğrenmeye ve her yarışta en iyilerini vermeye çalışıyorlar. Bu sayede gelecekte daha da güçlenecekler.
2026 Kış Olimpiyat Oyunları İtalya’da. Buna hazırlanmak seni heyecanlandırıyor mu? Olimpiyat oyunlarının kendi ülkende olması senin için ne ifade ediyor?
Ev sahibi olmak gerçekten özel bir duygu, özellikle de benim için her şeyin başladığı yerde. İlk kez atış yaptığım poligon orasıydı. Ama biraz da endişeliyim çünkü çok yoğun bir yaz olacak gibi görünüyor. Hem antrenman yapmam hem de toparlanmam gerekecek, ama aynı zamanda sponsorluklar ve röportajlar gibi birçok ekstra sorumluluk da olacak. Olimpiyat oyunları öncesi aşırı yorgun düşmemeyi umuyorum. Şimdi daha fazla deneyimim var, bu yüzden bu süreci iyi yönetmeyi umuyorum. Dört gözle beklediğim bir organizasyon ama aynı zamanda son kez yarışacağım için onu mümkün olduğunca özel kılmaya çalışacağım.

Emekli olmak seni korkutuyor mu? Sonrasında yapmayı düşündüğün planların var mı?
Emekli olmuş birçok biatletle konuştum. Mutlu olduğum bir şey var; sadece sporcu kimliğimle değil, farklı alanlarda da kendimi geliştirdim. Geçtiğimiz yaz Paris’teydim ve bazı projelerim vardı. Emeklilik kolay bir süreç değil. Birçok sporcu, bırakınca hayatın çok farklı hissettirdiğini söylüyor. Hatta en iyi sporcular bile emekli olunca unutuluyor. Bu, ünlü sporculardan aldığım en büyük tavsiyelerden biri oldu. Benim öncelikli planım bir aile kurmak ve anne olmak. Bazı iş fırsatlarım var ama önce biraz dinlenmek istiyorum.
Paris Olimpiyat Oyunları’ndan bahsettin. Orada neler yaptın?
Harika bir deneyimdi çünkü birçok yaz sporunu Paris’te canlı izleme fırsatım oldu. Normalde biz yaz aylarında antrenman yapıyoruz, bu yüzden diğer sporları izlemeye pek vaktimiz olmuyor. Stüdyoda canlı yayın yaptım, sosyal medya içerikleri ürettim ve sporcularla röportajlar yaptım. Alışık olduğumdan tamamen farklıydı ve tabii ki biraz gergindim. Ama çalıştığım ekip benden memnun kaldı. Emeklilik sonrası yapabileceğim güzel bir iş olabilir.
Sezon başlamadan önce Dünya Kupası'nda start numaralarıyla ilgili yeni kurallar getirildi. Bu değişiklikleri nasıl değerlendiriyorsun?
Biatlonu televizyondan izlerken bu değişiklikleri sevdim. Belki IBU, Oberhof’taki sprint yarışı gibi bazı değişiklikler yapabilir ama benzer bir durum tekrar yaşanırsa, başlangıç gruplarını değiştireceklerini düşünüyorum. Şu ana kadar büyük bir fark hissetmedim. Belki baharda kar yumuşadığında değişiklikler daha belirgin olur ama şimdilik hoşuma gidiyor.
Johannes Thingnes Boe ve Tarjei Boe kardeşlerin sezon sonunda emekli olacaklarını açıklamaları seni şaşırttı mı?
Johannes’in kararı beni daha çok şaşırttı. Tarjei’nin birkaç yıldır bunu düşündüğünü biliyordum ama Johannes’in Olimpiyat oyunlarına bir yıl kala bırakması beklenmedik oldu. Belki biraz yorulmuştur. Yıllardır zirvede olmak kolay değil. Ama ailesini önceliklendirmesi güzel bir şey. Tabii ki onları özleyeceğiz.

Boe Kardeşler
Biatlonun geleceği için yaz yarışları gibi yenilikler konuşuluyor. Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
Yaz yarışlarının olması biatlon için iyi. İklim değişikliği nedeniyle kar koşullarının etkilenmesi uzun vadede bir gerçek. Ama unutulmaması gereken şey şu: Bu bir kış sporu. Yazın sporcuların daha çok antrenmana odaklanması gerekiyor. Zamanla nasıl gelişeceğini göreceğiz.
Sezon dışı dönemde nasıl hazırlanıyorsun?
Bu dönem oldukça yoğun geçiyor. Sponsor görüşmeleri, fotoğraf çekimleri, röportajlar… Nisan aslında dinlenme ayı olmalı ama pek öyle olmuyor. Mayıs’ta tekrar antrenmanlara başlıyorum. Ardından hazırlık kampları ve sezona yönelik yoğun çalışmalar başlıyor. Ayrıca normal bir hayat yaşamaya, arkadaşlarımla vakit geçirmeye ve farklı şeyler yapmaya çalışıyorum. Örneğin geçen yıl Paris’te Eurosport için çalıştım, bu da biatlon dışında güzel bir deneyim oldu.
Spor dışında bir hayatın olmasının önemli olduğunu düşünüyor musun?
Kesinlikle. Antrenman veya yarıştan sonra dinlenmek önemli ama insanın sürekli biatlonu düşünmesi iyi değil. Arkadaşlarla vakit geçirmek, dışarı çıkıp güzel bir yemek yemek gibi şeyler de hayatın parçası.
Geçen sezonun sonunda yarışmaya devam edip etmeyeceğin belli değildi. Mayıs ayında iki sezon daha devam etme kararı aldın. Bu süreci anlatabilir misin? 2026’ya kadar devam etme fikri nasıl oluştu?
Geçen sezon benim için gerçekten zorluydu çünkü çok sık hastalandım. Hiç enerjim yoktu. Antrenman yapıyordum ve yarışmaya çalışıyordum ama vücudum istediğim gibi yanıt vermiyordu, sık hastalanıyordum. Dünya Şampiyonası’ndan sonra tamamen ara verme kararı aldım ve iki ay boyunca hiç antrenman yapmadım. Ama kariyerimi bu şekilde, kötü anılarla bitirmek istemedim. Bu yüzden devam etmeye karar verdim. Kolay değil, çünkü yaşlanıyorum ve genç sporcular hızla yükseliyor ama şu an kendimi iyi hissediyorum. Benim için önemli olan madalya kazanmak değil, gerçekten elimden gelenin en iyisini yaptığımı hissederek kariyerimi tamamlamak.
Bazı sporcular gibi 40’lı yaşlarına kadar yarışmayı hiç düşündün mü?
Gençken hep 25 yaşında bırakacağımı düşünüyordum. 30 yaşındaki sporcuları gördüğümde, "Hâlâ neden yarışıyorlar?" diye merak ederdim. Ve şimdi 34 yaşındayım! Ama benim için spor dışında bir hayat deneyimlemek de önemliydi, sadece yarışmalara %110 odaklanmak istemedim. Uzun yıllar üst seviyede kalabilen çok az sporcu var ve bu sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da büyük bir yük getiriyor.
Bu sezon sonuçların oldukça iyi ama henüz podyuma çıkmadın. Performansın seni şaşırttı mı?
Evet, özellikle kayaklı koşu performansım beni şaşırttı. Tabii bazı kötü günler de oldu, Noel döneminde hastaydım ve bazı yarışlarda sorunlar yaşadım. Ama asıl problem atışlarım oldu. Bazen sadece bir atış fazla kaçırıyorum ve bu fark yaratıyor. Bunun dışında vücudumun tekrar tam kapasite çalıştığını görmek beni mutlu ediyor. Geçen yıl her yarış ve antrenman gerçekten zor geliyordu. Bu yüzden şu anda sonuçlara odaklanmıyorum, sadece nasıl hissettiğime bakıyorum ve şu an gayet iyiyim.
Bu sezon belirli bir hedefler koymak ve sonuç almak yerine kendini nasıl hissettiğine odaklandığını söyleyebilir miyiz?
Aynen öyle. Bu sporda uzun yıllar geçirdim ve genç sporcuların madalya için ne kadar aç olduklarını biliyorum. Onlar daha fazla güce sahipler, daha hızlı toparlanıyorlar ve bu, çok yarışlı haftalarda büyük fark yaratıyor. Benim için bu sezon vücudumun tepkisini anlamak ve yarışmaktan hâlâ keyif alıp almadığımı görmek önemliydi.
Şu an kendini iyi hissettiğine göre, Dünya Şampiyonası için hedeflerin neler? Madalya düşünüyor musun?
Herkes madalyadan bahsediyor ve elbette bu en büyük hedef. Ama sadece üç madalya var ve onları kazanmak isteyen çok fazla sporcu var. Benim için en önemli şey, mevsim koşullarının sert olması, çünkü böyle zeminlerde en iyi performansımı sergiliyorum. Eğer hava ve zemin iyi olursa, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Bazen her şey çok küçük detaylara bağlı oluyor, tek bir atış bile sonucu değiştirebilir. Biraz şansın da yardımı dokunabilir!
Kadınlar turu şu an inanılmaz rekabetçi, birçok üst düzey sporcu zirve mücadelesi veriyor. Bu yarışları nasıl etkiliyor?
Rekabet inanılmaz derecede yüksek. Atış poligonunda neredeyse kusursuz olmanız gerekiyor. Belki rüzgarlı bir gün olduğunda bir hata yapma şansınız olabilir ama genel olarak atış seviyesi çok yükseldi. Ayrıca fiziksel olarak en iyi durumda olmalısınız yoksa hiçbir şansınız olmaz çünkü herkes başarıya aç durumda.
Birçok kez Dünya şampiyonalarında yarıştın. Hazırlık sürecin veya yarışlara yaklaşımın zamanla değişti mi?
Pek değil. Her yarışta tüm gücünüzü vermeniz gerekiyor. Yavaşlamaya ya da fazla düşünmeye zaman yok. Her şey çok hızlı gerçekleşiyor ve tamamen kendinize odaklanmanız gerekiyor: başkalarının ne yaptığına değil, sizin ne yapmanız gerektiğine. Eğer rakiplerinizi düşünmeye başlarsanız, kaybedersiniz. 20 dakika boyunca tamamen odaklanmalı, olabildiğince hızlı ve temiz atış yapmalı ve devam etmelisiniz.
Yeni İtalyan biatlet jenerasyonu hakkında ne düşünüyorsun?
Onları izlemek garip olacak çünkü normalde sürekli yarışlarda olduğum için asla TV’den takip edemiyorum. Sanırım kendimi "Hadi! Daha hızlı! O atışı nasıl kaçırırsın?!" diye bağırırken bulacağım! (gülüyor). Ama gerçekten iyi iş çıkarmalarını umuyorum. Biatlon farklı ülkelerde giderek daha popüler hale geliyor, bu da spor için harika bir şey ama aynı zamanda rekabeti daha da zorlaştırıyor. Potansiyelleri var ama gerçekten çok çalışmaları gerekecek. Günümüzde sporcular çok genç yaşlardan itibaren profesyonel olarak yetiştiriliyor. Ben çocukken her şey sadece eğlenmekti.
Boe Kardeşler de dahil olmak üzere birçok önemli sporcu emekli oluyor. Biatlonun popülaritesini artırmak için yeni yıldızlara ihtiyaç var. Sporun tanıtımı konusunda sporcuların rolü ne kadar önemli?
Çok önemli. Televizyona davet edildiğimde her zaman Biatlon hakkında konuşma fırsatını değerlendirdim, çünkü İtalya’da bu spor çok popüler değildi. Büyüyor ama hâlâ ana odak noktası değil. Sporu insanlara anlatmamız, onları izlemeye davet etmemiz ve yeni taraftarlar kazanmamız gerekiyor. Bazı sporcular bunun ne kadar önemli olduğunu fark etmiyor ama yaşlandıkça daha iyi anlıyorsunuz.
İtalya’daki gelişim harika görünüyor. Ancak İngiltere gibi ülkelerde kış sporları hâlâ çok küçük bir kitleye hitap ediyor. Bunun değişme ihtimali var mı?
İngiltere gibi kış sporlarına ilginin çok yüksek olmadığı ülkelerden gelen birkaç sporcu her zaman oluyor ama tabii ki çok daha zor. Yine de tek bir sporcu bir nesli harekete geçirebilir ve büyük bir değişim başlatabilir, bunu asla bilemezsiniz.
Son olarak, 2026 Kış Olimpiyat Oyunları hakkında en çok neyi dört gözle bekliyorsun?
Karmaşık duygular içindeyim. Hazırlık sürecinin çok zor olacağını biliyorum. İlgi çok büyük olacak, sponsorluk yükümlülükleri, röportajlar ve beklentiler olacak. Biatlonu normalde takip etmeyen birçok gazeteci aniden madalya bekleyecek, sanki bu iş o kadar kolaymış gibi! Bu yüzden öncesinde yorgun düşmekten biraz endişeliyim ama süreci mümkün olduğunca iyi yönetmeyi umuyorum. En çok heyecanlandığım anlar, güneşin parladığı ve tribünlerin taraftarlarla dolu olduğu anlar. O zaman yarışlar hakkında konuşuruz, tabii eğer formum yerinde olursa! Ama önce katılma hakkını kazanmalıyım!