
Dünya Kupası Koltuğu
13 dk
Katar 2022 heyecanına sayılı günler kaldı. Grup analizi, grubun maçı, yıldız oyuncular, çıkış yapabilecek genç isimler... Belçika, Kanada, Fas ve Hırvatistan’ın mücadele edeceği F Grubu sizlerle...
F Grubu'nun muhtemel ilk iki sırasına baktığımda gözümün önüne bir koltuk ve küçük bir televizyon geliyor. Rusya 2018'de Belçika ile Japonya'yı karşı karşıya getiren son 16 eşleşmesi geliyor aklıma... Nerede olduğumu daha dün gibi hatırlıyorum. Bir koltuk ve düştükleri duruma kendileri bile şaşıran Japon futbolcular ile taraftarlar...
İkinci yarının başında dört dakika arayla gelen beklenmedik iki gol, o eşleşmeyi farklı bir mertebeye taşımış; Japonları ise çeyrek finalin hiç olmadıkları kadar yakınına götürmüştü. Geri dönüşün başlayacağı 69. dakikaya kadar geçen 17 dakika, akıllara düşecek birçok soru işareti için yeterliydi: Belçika'nın altın jenerasyonu için Rusya, son durak mı? Bu kadro hiçbir zaman mutlu sona ulaşamayacak mı? Takılıp kaldıkları o son eşikten nasıl atlayacaklar?
Sahneye ilk olarak Japonya'nın ilk golünde bariz bir hata yapan Vertonghen ve kafası çıkacaktı. Beş dakika sonrasındaysa Fellaini'nin kafası... 90+4'te hızlı hücumda Chadli, topu Japonya ağlarına gönderdiğinde Belçika çeyrek finale adını yazdırmıştı. Sonrasında turnuvayı üçüncü sırada tamamladılar ve Dünya Kupası tarihine unutulmaz bir maçla geçmelerine rağmen o soru işaretlerini silemediler. Birçok futbol izleyicisinin aklında bugün bile aynı soru var: Belçika'nın altın jenerasyonu ne zaman kupa kazanacak?
Belçika'nın geri dönüşünü Dünya Kupası koltuğunda büyük bir heyecanla izleyen ve halinden memnun olanların sayısı kuşkusuz bir hayli fazladır. Ancak Belçika, küçük anlardan memnun olanların sayısını artırırken soru işaretlerini de silmek istiyorsa Katar, onlar için belki de son şans. Galler, Çekya, Estonya ve Belarus'un olduğu eleme grubunda aldığı altı galibiyet, iki beraberlikle rakiplerine gözdağı veren Kırmızı Şeytanlar; futbolseverlere 'sıkıcı' bir istikrar sunuyor. Bu durum, esasında bir turnuva takımı olmanın özeti. Futbolseverlere muntazam bir sıkıcılık vermelisiniz. Thibaut Courtois, Kevin De Bruyne ve Romelu Lukaku gibi pozisyonlarında dünyanın en iyi isimlerinden bazılarına sahip Belçika, en istikrarlı milli takım kadrolarından biri. Witsel, Tielemans ve De Bruyne gibi isimlerle kalabalık bir orta saha rotasyonu kuran ekip, zaten yıllardır katıldıkları her organizasyonda favorilerden biri olarak gösteriliyor. Eleme grubunda sekiz maçta yedikleri sadece altı gol, tam bir turnuva takımı olduklarının altını çizerken, maç başına kaydettikleri 3,1 gol ise hücum yapılarının ne kadar sağlıklı işlediğini gösteriyor. Tek soru işareti takımın üç büyük yıldızından ikisi Courtois ve Lukaku'nun -eğer yetişebilirse- sakatlık dönüşü form yakalamadan Katar'a hareket edecek olmaları. Belçika, elbette onların futbolundan keyif alan Dünya Kupası izleyicilerinin koltuk sayısını artırmak isteyecektir ancak bunu yaparken Japonya karşısında yaptıkları gibi masalsı geri dönüşlere pek de meydan bırakmamaları gerekiyor. Kesin bir başarı için savunmayı birinci plana alan bir turnuva takımı olmalılar ve sıkıcı bir futbol anlayışına yaslanmalılar. Belki de bu jenerasyonun üzerindeki soru işaretlerini tamamen silip atmanın tek yolu budur.
Dünya Kupası hangi koltukta oturduğunuzu aklınızdan atamadığınız anlarla dolu. Nerede, ne zaman, nasıl? Tıpkı eve gelen misafir yüzünden odamdaki küçük tüplü televizyonda izlemek zorunda kaldığım 2018 Finali gibi… Kırmızı-beyaz renkleri ve damalı klasik formasıyla birçok futbolseverin gönlünü çalan Hırvatistan Milli Takımı, o gün dört milyonluk ülkesini büyük bir hayalin, futbolseverleri ise büyük bir heyecanın peşinden sürüklemişti.
Bugün hedefler ve hayaller o günkü kadar büyük olmasa da omurgasını korudukları bir takımla Katar'a gidecekler. Rusya, Slovakya, Slovenya, Güney Kıbrıs ve Malta'nın bulunduğu görece kolay bir eleme grubundan çıkmayı başaran Hırvatlar; Luka Modric, Mateo Kovacic, Marcelo Brozovic gibi isimlerle oyunu tutma ve muhafazakâr bir yapıda ısrarcı olma konusunda oldukça başarılı olduklarını gösterdiler. Eleme grubunda oynadığı 10 maçın 7'sinde kalesini gole kapatmayı başaran Hırvat Milli Takımı, herhangi bir turnuvada kolay kolay devrilecek bir takım hüviyetinde değil. Sorun şu ki rakiplerini kolay kolay devirecek bir takım hüviyetinde de değiller...
Büyük ölçüde Mario Pasalic, Andrej Kramaric ve Ivan Perisic'ten oluşacak hücum rotasyonuyla gol yollarında etki yaratmak isteyecek. Hırvatistan'ın işi asla kolay olmayacak. Modric'in başı çektiği bir orta saha üçgeniyle tam anlamıyla bir turnuva oyununa sahip Hırvatlar, turnuva esnasında hedefleri büyütmek istiyorlarsa bu durum, tamamen hücum hattının kendini ne kadar aşacağına bağlı olacak. Eğer eleme turunda çapraz eşleşmeden gelmesi muhtemel epey kuvvetli rakiplerini turnuvanın dışına itmek istiyorlarsa söz konusu hücum hattının biraz olsun ezberin dışına çıkması gerekecek. Belki o zaman dört milyonluk ülkelerine bir kez daha hayal kurdurmayı başarabilirler.

Açıkçası Kanada ve Fas'a dair hangi koltukta oturduğumu hatırlayacak bir Dünya Kupası ânım yok. Bu durum da onlar adına bu sayfalarda bir anlatı kurmayı hayli zorlaştırıyor. Hele ki Kanada için… Sadece benim değil; Meksika 1986'ya yetişemediyseniz sizin de Kanada'ya dair bir Dünya Kupası ânınız olamaz.
36 yıl önce ülkesine grupta aldığı üç mağlubiyet ve kalesinde gördüğü beş golle dönen Kanada, Katar'da önce ilk golünü, sonrasında ise ilk galibiyetini arayacak. Ülkesiyle büyük sahnede bir kez olsun yer almayı çoktan hak eden Atiba Hutchinson, gol yükünü çekmesi beklenen Cyle Larin-Jonathan David ikilisi ve elbette takımın en genç ama en tecrübelilerinden Alphonso Davies, Kanada Milli Takımı'nın ön plana çıkan yüzleri. Teknik direktör John Herdman, Hırvatistan'dan koparılacak bir puan sonrasında grubun son maçında Fas karşısında alınacak galibiyetin hesaplarını yapmak zorunda zira başka bir yol pek mümkün gözükmüyor.
20 yıllık Dünya Kupası hasretini bir önceki kupada dindiren Fas, Rusya'ya gruplarda veda etmişti. Bir kez daha Dünya Kupası sahnesine çıkmayı başardılar ama yine epey zorlu bir grubun içindeler. Sağ bekte Achraf Hakimi, orta sahada Sofyan Amrabat, Younes Belhanda, Ilias Chair, hücum hattında ise Youssef En-Nesyri ve Hakim Ziyech gibi isimlerle kupada daha fazla gün geçirmenin peşinde olacak Fas Milli Takımı'nın işi hiç ama hiç kolay değil. Katar'da tek kelimelik bir parolanın peşinden gidecekler: Çelme. Tıpkı Kanada gibi onlar da Hırvatistan veya Belçika'dan alacakları bir puanla güçlü rakiplerine bir çelme takmaya çalışacaklar ve ümitlerini son maça taşımak isteyecekler.
Bu maç kaçmaz!
Hırvatistan-Belçika (1 Aralık 2022)
Muhtemelen grubun liderini belirleyecek son gün karşılaşmasında, takımların orta sahaları ön plana çıkabilir. Hırvatistan'ın topu asla karşı tarafa vermeyecekmiş gibi gözüken üçlüsü Marcelo Brozovic, Luka Modric, Mateo Kovacic; karşılarında ise Axel Witsel, Youri Tielemans ve Kevin De Bruyne ile hem göbeği tutabilecek hem de kenarlara basarak oyunu açabilecek ve rakibi olabildiğince yoracak âdeta bir orta saha 'kalabalığı.' Top üçüncü bölgeye doğru şekilde taşınırsa Belçikalı veya Hırvat forvetlerin ayağından gelmesi muhtemel goller, futbolseverlere güzel bir akşamüstü sunabilir. Aslında birkaç gol için bu senaryoya bel bağlamış değiliz. De Bruyne veya Modric uzaktan da yeterince tehlike vadediyorlar…
Ya tutarsa?
Son gün Belçika ile Hırvatistan'ın altışar puanla çıkacağı maç, hem grubun liderini belirleyecek hem de bir mesaj olacak. Zira bu grubu 9 puanla lider tamamlayacak takıma karşı bakışların değişmesi kuvvetle muhtemel. Belçika'nın rahat şekilde lider bitireceği grubu Hırvatistan ikinci sırada tamamlarken; Kanada, son gün Fas karşısında alacağı üç puanla turnuva tarihindeki ilk galibiyetinin keyfini çıkaracaktır.
Yıldızlar
Kevin De Bruyne
Son beş yıldır Ballon d'Or oylamasında sadece bir kez ilk 10'un dışında kalan Kevin De Bruyne, kupaya Belçika'nın en formda oyuncusu olarak geliyor. 31 yaşındaki deneyimli orta saha, sıradaki Ballon d'Or'a talip olmak istiyorsa Katar'da takımını nereye kadar götüreceği belirleyici bir faktör olabilir.
Luka Modric
Luka Modric, yalnızca bu Hırvatistan takımının değil; ülke futbol tarihinin en büyük isimlerinden biri. Messi ile Ronaldo'nun hükümdarlık kurduğu 2010'larda Ballon d'Or alabilmiş tek futbolcu. Hırvatistan, 2018'de olduğu gibi gittiği ülkede otel rezervasyonunu uzatmak istiyorsa onun performansı kilit unsur olacak.
Alphonso Davies
Büyük hayaller kurması beklenmeyen bir milli takımın en büyük yıldızı; kulübünde sol bek, milli takımda ise sol kanat oynuyorsa işler orada heyecan verici bir şekilde cereyan edecek demektir. Isı haritasında sol tarafı kıpkırmızı hale getirecek bir Davies, Kanada'yı izlenesi bir takım haline getirir.
Cevher: Charles De Ketelaere
Club Brugge ile çıkış yapıp Milan'ın yolunu tutan De Ketelaere, oyuna girmesini bekleyeceğimiz isimlerden biri olacak. İnce pasları ve zarif duruşuyla takıma uyum sağladığı anda sahada yapamayacağı şey yok gibi gözüküyor. Savaş yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalan bir ailenin oğlu olarak Avusturya'da büyüyen Salzburg çıkışlı Luka Sucic de bir diğer genç potansiyel. Şans bulması, idolü Luka Modric'le en büyük organizasyonda sahaya çıkacak olması anlamına geliyor.
Malumatfuruş
• Belçika'da 13 Haziran 2010'dan 11 Ekim 2011'e kadar tam 541 gün boyunca hükümet kurulamamıştı. Bu bir dünya rekoru.
• Belçika, FIFA tarafından açıklanan güç sıralamasında 25 Ekim 2018'den 10 Şubat 2022'ye kadar ilk sırada yer aldı.
• Ülkesinde futbol başta olmak üzere birçok spor dalının ilk adımlarını atan Franjo Bucar, Hırvat sporunun babası olarak görülüyor.
• Beş buçuk yıl önce kurulan Kanada Premier Ligi'nde 8 takım var. Takımların stadyum kapasite ortalaması ise 6913.
• Atiba Hutchinson, -kalecileri saymazsak- 42 yaşındaki Roger Milla'dan sonra turnuva tarihinin en yaşlı oyuncusu olacak.
• Fas, 1987'de Avrupa Birliği'ne üyelik başvurusunda bulundu. Bu başvuru neredeyse değerlendirilmeye alınmadan reddedilmişti.