
İlham Kaynağı
4 dk
'Rüya’ ana konulu 35'inci sayımızın girişinde Caner Eler’in kaleminden NBA'in en büyük efsanelerinden Hakeem Olajuwon yer alıyor.
"Her şey rüya görür. Şeklin, varlığın oyunları, maddenin rüya görmesidir. Kayalar kendi rüyalarını görür ve yeryüzü değişir... Ama zihin bilinçli hâle geldiğinde, evrim ivme kazandığında, işte o zaman dikkatli olmanız gerekir. Dünyaya karşı özenli olmanız gerekir. Yolu yordamı öğrenmelisiniz. İşin püf noktalarını, sanatını, sınırlarını öğrenmelisiniz. Bilinçli bir zihin, bilerek ve özenle bütünün bir parçası olmalıdır - tıpkı kayanın bilinçsiz olarak bütünün bir parçası olması gibi." -Ursula K. Le Guin, Rüyanın Öte Yakası
Akeem, 17-18 yaşlarında Nijerya’dan Houston’a basketbol hayalinin peşinden gelmişti. Çocukken hentboldan futbola birçok spor dalıyla uğraşmıştı. 17 yaşındayken okuldaki antrenörü fiziğini ve çiğ atletizmini görünce “Neden basketbol oynamıyorsun?” dediğinde ise sevdiği sporu bulmuştu. Houston Üniversitesi koçu Guy Lewis’in bir arkadaşı onu Nijerya’da bir turnuvada görüp tavsiye etmişti. Başkaları yadırgasa da o çabuk adapte olmuştu kolej hayatına. Clyde Drexler ve Michael Young gibi takım arkadaşlarıyla beraber NCAA basketbolunu kasıp kavurmaya başlamıştı. ABD’ye gelene kadar tek bir NBA maçı izlememişti. İlk senenin sonunda NBA efsanesi pivot Moses Malone’la yaptığı özel çalışmalar ise onu olgunlaştırmıştı. Futbol ve hentboldan miras kalan koordinasyon, denge ve ayak hareketleri gibi edinimler onu zorluklara hazırlamıştı. İki NCAA finali oynadıkları dönemde Houston Cougars’a genelde potanın üzerinde geçen oyun tarzı sebebiyle smaç kardeşliği kulübü minvalinde ‘Phi Slama Jama’ lakabı takılmıştı. Akeem’e ise oyun tarzı, zarafeti ve alçak postta çok kolaymışçasına yaptığı şaşırtıcı hareketler nedeniyle ‘The Dream’ deniyordu.
Efsanevi 1984 Draft’ında bir numaradan Houston Rockets tarafından seçildikten sonra da NBA kariyeri başladı. Orijinal İkiz Kuleleri oluşturduğu Ralph Sampson ile 1986’da NBA finaline kadar çıktılar. 1987’de Sampson takımdan ayrıldıktan sonra bireysel olarak Rockets’ın etrafına ekip kurduğu süper yıldızdı ama takım olarak geride kalmak onu üzüyordu. Hırsı öfkeye dönüşmeye başladı. Takım arkadaşlarını yetersizlikle suçluyordu. 1991’de iç huzurunu sağlamak amacıyla köklerine döndü ve İslam dinine kendini adamaya karar verdi. Ramazanlarda oruç tutmaya başladı. Adının yazılışını Hakeem olarak düzelttirdi. Yıllık maaşının yüzde 2,5 kadarını yoksul ailelere bağışlıyordu. Çocuklar pahalı spor ayakkabılara para vermesin diye kendi Spalding pabuçlarını çok ucuzdan satışa çıkartmıştı. Tüm öfkesini oyununu daha iyi hâle getirmek için kullandı. Artık takımın bir parçasıydı.
“Aslında futbol yıllarımdan kalan bir hareketin basketbola geçişiydi o hareket” diye açıkladığı Dream Shake hareketi basketbol literatürüne girmişti. Savunmada tarihin en iyi uzunu kabul ediliyordu. Kariyerinde yaptığı 3830 blok onu ulaşılmaz kılıyordu. Yine “Futbolda kalecilik yapmış olmam blok yapmayı bir sanat hâline getirmemi sağladı. Önsezi ve zamanlama” diye açıklıyordu kabiliyetini.
Rockets yönetimi de onun yanına Kenny Smith, Otis Thorpe, Robert Horry, Vernon Maxwell, Mario Elie gibi isimleri koyunca 1994’te ilk şampiyonluk geldi. Koç Rudy Tomjanovich’in etkisi de yadsınamazdı. O yıl hem sezon hem de finaller MVP’si olurken aynı zamanda yılın savunmacısı seçiliyordu. Bunun tarihte eşi benzeri yoktu. Ertesi yıl eski dostu Clyde Drexler geldiğinde daha zorlu yoldan da olsa ikinci şampiyonluğu kazandılar. Jordan emekli olmasaydı şampiyonluklar gelmezdi gibi yorumlar yapılsa da o bunu umursamadı. David Robinson, Pat Ewing, Shaq, Charles Barkley, Karl Malone, Shawn Kemp gibi isimlere karşı sahayı domine etmişti ne de olsa. Belki de medyatik olmayı hiç sevmediği için hak ettiği değeri tam olarak göremedi. Michael Jordan bile “Tüm zamanlar içinde bir pivot seçsem bu Olajuwon olurdu” derken hem de... Shaq da onu karşılıklı oynadığı en iyi uzun olarak tanımlarken korkutamadığı tek isim olduğunu ekliyordu.
Vatandaşlık sorunlarından dolayı Rüya Takım’ı ise 1996 Atlanta’da yakalayabildi. Bugünlerde Joel Embiid gibi yeni yıldızlara kadar uzanan bir etkisi var. Çocuklar için hastaneler, okullar yaptırmaya devam ediyor. Farklı nesillerin rüyalarına ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.
Bu sayı, rüyaların artık daha da sık kabusa dönüştüğü bu dünyada başkalarına hayal kurduranlar için...