Elma Armut

John McEnroe, bugünlerde yeni kitabının tanıtım turunda. 2002 çıkışlı çok satan otobiyografisi You Cannot Be Serious'ın devamı niteliğini taşıyan But Seriously, eski dünya 1 numarasının bu kez kort dışındaki ihtilaflı yaşamına odaklanıyor. McEnroe'nun yakın arkadaşları Eddie Van Halen ve Eric Clapton'ın yardımlarıyla gitar çalmayı öğrenişi, NBC'deki late-night show sunuculuğu ve sanat simsarlığı deneyimi, kitaptaki konu başlıklarından sadece birkaçı.

Otobiyografisinin tanıtım döneminde başta Stephen Colbert olmak üzere, ABD'nin çok izlenen programlarına konuk olan John McEnroe, en büyük tartışmayı NPR'a (Ulusal Halk Radyosu) verdiği röportajla yarattı. Kitabındaki, "Serena tüm zamanların en iyi kadın tenisçisi" yorumunun kendisine, "Sadece kadın değil, tarihin en iyi tenisçisi olduğunu düşünenler de var" diyerek hatırlatılmasına, "Eğer ATP'de yer alsaydı dünya 700 numarası falan olurdu" cümlesiyle karşı çıktı. Ortalık karıştı.

Hakkındaki cinsiyetçilik suçlamaları sonrası bir açıklama daha yapan McEnroe, "Onu yenebileceğimi ilk kez 2015'te iddia etmiştim. Serena şu anda hamile. Belki de şimdi oynamalıyız, daha çok şansım olur. Kızlarım onu yenebileceğime ihtimal vermiyor. Ama söylediklerimden geri adım atmıyorum, elmayla armudu karıştırmamak lazım" ifadelerini kullandı.

Peki, daha önce Battle of Sexes'ta örneğini gördüğümüz bu durum (1973'te Billie Jean King, Bobby Riggs'i yenmişti) bir daha yaşanabilir mi? Teklerde yedi, çiftlerde dokuz kez Grand Slam şampiyonu John McEnroe'nun söylediklerini temellendirebilir miyiz? Yoksa bu bir Rasim Ozan Kütahyalı iddiası mı?

Kadın tenisinde Türkiye'nin 1 numarası Çağla Büyükakçay ve milli antrenör Ali Göreç'e mikrofon uzattık...

Ali Göreç: John McEnroe'nun söylediği kulağa biraz saçma geliyor olabilir ama bence doğruluk payı var. Bahsi geçen kıyaslama zaten sadece Serena üzerinden yapılıyor; yoksa başka hiçbir kadın oyuncu, profesyonel bir erkekle başa çıkamaz. Serena, forehand hızında ya da ace sayısında bazı erkek tenisçilerin önünde olabilir mesela. Peki kime karşı, kaç ace atıyor? Ona bakmak lazım. Toplara uygulanan hız da karşı tarafa etki eden en önemli şey değil teniste. Bir top karşıdan geldiği zaman hız o kadar etki yaratmaz, esas etkiyi yaratan şeyler hedefleme ve spin'dir. Karşı tarafa en fazla yük bindiren, onu en fazla zorlayan şey bu. Diyelim ki karşıdaki oyuncu gelen topa pozisyon aldı, ondan sonra o topun raketinde yarattığı etki sadece hız değil. ‘Ağır top’ diye tabir edilen şey, esasında hız ve falsonun kombinasyonudur. Kadınların erkeklere karşı en zayıf kaldığı nokta bu. McEnroe'nun bunu hangi maksatla söylediğini ise çok anlamadım. Kadın tenisini aşağıladı mı? Bilmiyorum, bu bir varsayımdır. Ben McEnroe'nun samimiyetle söylüyorum ki cinsiyetçi bir açıklamasını duymadım. Burada söyleyiş şekli, yeri ve tarzı öyle hissettirmiş olabilir. Yine de son olarak, söylediklerinin doğru olduğuna inanıyorum ama bu kadın tenisinden bir şey götürmez.

Çağla Büyükakçay: Senelerce kadın tenisini domine etmiş Serena Williams'ı erkek tenisine dâhil edip karşılaştırma yapılmasını çok anlamsız buldum. Hiçbir zaman bilemeyeceğimiz bir konu ve bence, kadın tenisini yaralamak isteyen bir söylem olmuş. Konu erkek tenisini yüceltmek ise evet, bizden daha güçlü tenis oynuyorlar ve bizden daha uzun süre kortta kalıyorlar çünkü yaratılışlarında bu var. Biz de kendi yaratılışımızda olanla kozlarımızı paylaşıyoruz ve Serena, her şeyiyle, en iyimiz. Erkek tenisiyle karşılaştırılmamalı. Yine de, "Bir maç oynasalar skor ne olur?" diye sorarsanız, bence sonuca John McEnroe çok üzülür.