Enerji Santrali

Şehmus Hazer, Batman'dan başlayıp Bandırma'ya, oradan da İstanbul'a uzanan öyküsünün yeni sayfasında, milli takım formasıyla ilk büyük uluslararası turnuvasında ter dökecek. Kulüpler seviyesinde savunması, topa yaptığı baskı, smaçları, atletizmi, çok yönlülüğü ve enerjisiyle son yılların dikkat çeken ismi, yeni nesil milli takım çekirdeğine de yakın dönemde katılanlardan biri. Kısa rotasyonunda EuroBasket 2022'de takımın önemli parçalarından biri olması beklenen Hazer ile turnuva öncesi Sinan Erdem'de buluştuk.

Fenerbahçe Beko'daki rolümü milli takımda da sürdürmeye çalışıyorum. O geçişi rahat yapmamı sağladı bu. Savunmadan başlayarak hücuma çıkarken de geçiş hücumlarında da ritmi değiştirmeyi hedefliyorum hep. Bu da benim özelliğim; sahaya her girdiğimde o enerjiyi vermek için uğraşıyorum. Evet, enerji santrali olmayı seviyorum. Milli Takım'da çok iyi oyuncular var, çok çeşitli bir takımız. Bu ritim değiştirme rolü de benim üzerimde. Cedi ve Onuralp de bu tarz oyuncular. Milli takımda o enerjimi ve isteğimi elimden geldiğince göstermeye, onlara ayak uydurmaya çalışıyorum. Hazırlık maçlarında da bu etkiyi bıraktığımı düşünüyorum ancak önemli olan turnuvada ne yapacağımız.

Evet, iyi sıçrayabiliyorum; o atletizme sahibim ama bunu sürekli geliştirmeye çalışıyorum. Burada da çok iyi bir antrenör ekibi var. Bireysel olarak almak istediğin her şeyi koç grubundan alabiliyorsun. Bu takımda benim görevim topa baskı yapıp Cedi, Shane ve Furkan ile beraber hücumda topa yön vererek, biraz daha bir numara oynamak olacak. Hakan Abi (Demirel) ve Ender Abi (Arslan) gibi eski oyun kurucularımızla çalışmak bu açıdan çok kıymetli. Ayrıca Mehmet Abi (Okur) ile ekstra bireysel çalışmalar da yapıyoruz. Ters eşleşmelerde işime çok yarayacak şeyler öğreniyorum.

Kulüpler seviyesinde EuroLeague oynadım tabii ama bu, benim milli takım düzeyinde ilk büyük turnuvam olacak. İlk başlarda turnuvanın büyüklüğünün çok farkında değildim ama yaklaştıkça heyecan daha da büyüyor. Elbette takım olarak kendimizi göstermek istiyoruz ama diğer taraftan da bireysel açıdan hepimiz adına bu seviyede oynamak çok önemli. Orada nasıl oynayacağımız ve yeni sezona nasıl bağlanacağımız önemli olacak.

Çocukken milli takımı bilinçli olarak ilk defa 2010 Dünya Şampiyonası'nda izlemiştim. Benim basketbola başlamam için bir sebep olmuştu o dönem tanık olduklarım. 2017'de Türkiye'de düzenlenen EuroBasket de beni en çok etkileyen turnuvalardan biriydi. Genç bir basketbolcu olarak izlemek, takip etmek çok değerliydi. İlham vericiydi. Ülkemizde düzenlenmesi nedeniyle de atmosferi beni çok içine çekmişti. İnşallah biz de Gürcistan'daki ilk etabı geçip Berlin'deki son dörde kalmak istiyoruz. Tıpkı o günlerdeki gibi...

Grubun en güçlü ve yetenekli takımı biziz. İspanya eski gücünde gözükmese de tabii ki büyük turnuva gelenekleri var. Onları hiçbir zaman küçümseyemezsiniz. Zaten hiçbir takımı küçümsememeniz gerekir. Sonuçta bu bir turnuva ve art arda çok sayıda maç yapıyoruz. Böyle durumlarda kondisyonla beraber mental ve psikolojik olarak da sürekli sağlam kalmak gerekiyor. Böyle turnuvalarda beklenmedik şeyler de olabiliyor. Bu durumları yaşadığımızda da düşmeyip mücadele etmeyi sürdürmeliyiz. Baştan sona belli bir standart yakalayıp çok fazla iniş çıkış yaşamadan. turnuvayı geçirmek istiyoruz. Bir de önemli olan bir sonraki turda eşleşeceğimiz takımlar. Orada güçlü ekipler var: Fransa, Slovenya, Litvanya ve Almanya… Bunlardan biriyle oynayacağımız maç, madalyaya giden yolu açan maç olarak değerlendirilebilir.

Bazen takımların turnuvanın başındaki ve sonundaki görüntüleri farklı olabiliyor. Biz bazen sıkıntı yaşasak da iyi bitirebileceğimizi hiç unutmamalıyız. Kademe kademe gideceğiz. Elbette hedeflerimizden ilki gruptan çıkmak. Bunu yaparken de mümkünse bütün maçları kazanmak istiyoruz. Sonrasında çaprazdan gelen takımı elemek ve böyle adım adım devam etmek… Psikolojik olarak hazır olduğumuzu ve stres altında olmadığımızı düşünüyorum. Zaten çok yetenekli bir takımız ve birimizin o günkü muhtemel düşüklüğünü taşıyabilecek çok sayıda oyuncumuz var. Dayanışma içinde olacağız hep.

Bizden EuroBasket'te beklentilerin olması çok normal çünkü yetenekli, genç ve iyi bir takımız. Üstelik genç olmamıza rağmen uzun süredir beraber oynayan çekirdek bir kadromuz var. Ahengi yakalamamız lazım. Kimyayı oturttuğumuz an birbirimizin arkasını kollamaya hazırız. Birbirinden yetenekli 12 oyuncumuz var. Biri o gün formda değilse diğerinin öne çıkabileceği bir oyuncu grubuna sahibiz. Beraberce bu yükü paylaşıp başarıya uzanabiliriz.