Enigma

12 dk

Mike D’Antoni dünya basketbolunda yıllardır trend belirliyor. Peki ne kadar anlaşıldı? Hakkı ne denli teslim edildi? Fenerbahçe Genel Menajeri Maurizio Gherardini’yle kafa kafaya verdik, 40 yıllık arkadaşını tartıştık.

Maurizio Gherardini için sıradan bir Ataşehir sabahı. Fosforlu kalemle üzeri çizilmiş istatistik kâğıtlarına, masada sürekli titreyen telefon ve bir fincan espresso eşlik ediyor. Fenerbahçe, Euroleague’de devreyi kapatmış, 10-6’lık derecesiyle ilk dördün dışında.

“Mike’la ilgili konuşacağız değil mi? Houston, şu sıralar bizden biraz daha iyi.”

Houston gerçekten iyi. Ocak ayı sonu itibarıyla .700 galibiyet oranının üzerindeki dört takımdan (diğerleri Warriors, Spurs, Cavaliers) biri konumundalar. Daha sezonun yarısı bitmeden NBA’de üçlük deneme rekorunu üç kez kırdılar. 16 Aralık’taki Pelicans maçında Eric Gordon yedi, James Harden altı, Trevor Ariza beş üçlük attı; çizgi gerisinden yapılan 61 deneme ve 24 isabetin her ikisi de NBA tarihinin en iyi rakamları.

“Bu rakamların önemini anlamak için ligin yönelimine bakmak gerek. Basketbol nereye gidiyor? Golden State Warriors, üç yıl önce farklı bir oyun oynamaya başladığında nasıl bir yapı kurmuştu? Hibrit bir yapı. Biraz Popovich, biraz Jackson, çokça D’Antoni. Perimetre ağırlıklı, tempolu, ikili oyunlara dayalı... Unutmayın ki Warriors koçu Steve Kerr, TNT’de yorumculuk yaptığı dönemde başta takım sahibi Robert Sarver olmak üzere Phoenix Suns organizasyonuna çok yakındı. Suns hisselerinin Jerry Colangelo’dan Sarver’a geçişinde büyük rol oynamıştı. Hatta sonra bir sezon Mike’la birlikte de çalıştı. Her ne kadar Shaquille O’Neal takasını yapmış olsa da... D’Antoni’den çok etkilendiğini biliyorum.”

Gherardini, hafif gülümseyerek devam ediyor: “Mike, 10 yıl önce de böyleydi. Bugün belki bıyığını kesmiş, biraz yaşlanmış olabilir ama hâlâ aynı Mike. Koşmak istiyor. Takımlarının ‘ilk-uygun-şutu’ kullanmasını talep ediyor. Fark şurada: Eskiden iddialı takımların hiçbiri bu düzenin parçası olmak istemezdi. Bugün, aşağı yukarı herkes, bu oyunu onun gibi oynamak istiyor.”

Steve Nash’in iki MVP ödülü kazandığı, Phoenix’in sırasıyla 62-54-61-55 galibiyet aldığı sezonlarda NBA takımları maç başına ortalama 90.9 pozisyon üretiyordu. D’Antoni’nin '7 saniye ya da daha azı' mottolu takımının ortalaması 95.9’du. Bugün ligin ortalaması 96.2. Yani, elit play-off takımlarının birinin başında olup modern oyuna ayak uydurmamak, işinizi kaybetmenize sebebiyet verebilir. Neredeyse tek kabahati, karşısınaher defasında LeBron James’in çıkması olan Indiana koçu Frank Vogel bunu yaşadı. Doğu’da iki kez final oynayan Indiana, ikisinde de ligin en yavaş beş takımı arasındaydı. Başkan Larry Bird kibarca, “Daha hızlı oynat yoksa yerine oynatacak başka birini bulurum” dedi. Vogel gitti. Söz yeniden Gherardini'de:

“La miglior difesa è l'attacco. ‘En iyi savunma hücumdur’ anlamına gelir. Mike bu felsefeyi sadece basketbolda değil, insan ilişkilerinde de benimsemiş biri. Agresiftir, inatçıdır. Phoenix’te daha hazırlık kampının ilk gününden itibaren baskı altında bırakıldığını hatırlayın mesela; ‘Böyle basketbol oynanır mı? Ne yani, herkes koşacak mı şimdi? Nasıl dayanacaklar? Böyle kazanamazsınız, kim savunma yapacak?’ deniyordu. Mike direndi. Prensiplerini müzakereye açmadı. Suns sezona 31-4’le girdi. ‘Mike D’Antoni savunma dehasıdır’ demeyeceğim ama savunma yapmayan takım, dört tam sezonda ortalama 58 galibiyet nasıl alabilir ki? Sakatlıklar, play-off cezaları ve yaşanan talihsizlikler de cabası...” (2005’te Joe Johnson, Spurs’le oynanan final serisinde sakattı. Amare Stoudemire’ın sezonu kapattığı 2006’da altı oyunculu rotasyonla konferans finali yapıp Dallas’a takıldılar. 2007’de rakip yine Spurs’tü ve seri 2-2’yken Diaw ve Stoudemire ceza alıp beşinci maçta forma giyemediler.)

Mike D'Antoni ve Steve Nash

Mike D'Antoni ve Steve Nash

Doğru personel. D'Antoni'nin basketbol literatürüne geçen dört yıllık Phoenix Suns macerasının ve hayal kırıklığıyla biten Knicks ve Lakers tecrübelerinin anahtar kelimesi buydu. Kendi isteği dışında gerçekleşen Shaq-Marion takasından altı ay sonra koçluk pozisyonu için New York'la görüşüp James Dolan gibi bir adamdan otonomi elde edebileceğini düşünmesi, doğru personel arayışındandı. Kerr'ün, takımına müdahale edişini ve teknik ekibe savunma koordinatörü getirmek istemesini kaldıramadı. Yıllar sonra "Keşke Phoenix'te kalmak için savaşsaydım" diyerek çok pişman olduğunu itiraf edeceği bir kararla, Walsh ve Dolan'a güvendi. Steve Nash'i bıraktı. Chris Duhon'a gitti. Önceki koç Isiah Thomas'ın bıraktığı enkaz iki yılda anca temizlenebilmişken, patron Dolan yeni bombayı patlamıştı: Carmelo Anthony. NBA'de dönemin hücumda topu en çok durduran oyuncusu, ortalama yedi saniyede hücum edilmesi gerektiğini düşünen koçla bir aradaydı. Knicks ilk yılda 6 numaradan play-off yaptı. Celtics süpürdü. Yeni sezonda D'Antoni'nin isteği, Deron Williams-Carmelo Anthony takasının yapılmasıydı. Jeremy Lin'in rolünün azalacağını düşünen Dolan (Plan aslında üç guard’lı bir sistemdi; ki aynı Dolan bir yıl sonra Houston'ın Lin'e yaptığı 25 milyon dolarlık teklifi karşılamayacaktı) öneriyi reddetti. D'Antoni istifasını verdi.

Kısa süre sonra aynı hikâye, farklı aktörlerle Los Angeles'ta yeniden yaşandı. Bu kez Dwight Howard memnun değildi. Pau Gasol'ün yerine Earl Clark ilk beş çıkmaya başlamıştı. Kobe şaşkındı. Lakers'ı yöneten Buss Ailesi yaşananlara anlam verememişti...

Her şey bittiğinde, Mike D'Antoni de işinin bittiğini düşünüyordu:

"2015'in büyük bölümünü evde oturarak geçirmiştim. 64 yaşındaydım. Bir NBA takımının bana yeniden şans tanıyacağına pek ihtimal vermiyordum. Yaz başında finalleri izlerken tek dileğim vardı: Golden State Warriors'ın şampiyon olması. 'Tanrım, lütfen kazansınlar. Bir takımın böyle oynayarak da kazanabileceğini herkes görmeli' diyordum hep. Ardından birkaç ay geçti ve Jerry Colangelo aradı. 76ers'ta Brett Brown'ın ekibine davet etti. Hemen kabul ettim."

D'Antoni'nin büyük balıkların arasına dönmesi sadece bir yıl sürecekti. Philly'de sessiz sedasız biten sezonun ardından telefonu çaldığında, hattın ucunda bu kez Kevin McHale'dan beklediğini bulamamış ve JB Bickerstaff'tan bezmiş Daryl Morey vardı. Kız arkadaş edinemeyen, asosyal gençler ve John Hollinger için 10 yılı aşkın süredir spor konferansları (MIT Sloan) düzenleyen Morey, 2015 oturumuna konuşmacı olarak geldiği dönemde daha da yakından tanıma fırsatı bulduğu D'Antoni'yi gözüne kestirmişti. Moreyball* için belki de son şanstı.

Ocak 2017 itibarıyla James Harden, kariyer sezonunu geçiriyor. MVP ödülünün en güçlü adayı. Yıllar boyunca, "Hücum maç kazandırır, savunma ise şampiyon yapar" gibi korkunç bir klişenin kurbanı olan Mike D'Antoni ise ‘Yılın Koçu’ yarışında büyük favori.

Houston belki sezon sonunda konferans finali dahi göremeyecek. Belki Phoenix gibi hep aynı noktada tökezleyecekler. Önemli değil. Warriors'ın şampiyonluk sezonunda Steve Kerr'ün yardımcılığını üstlenen Alvin Gentry'nin (D'Antoni'yle Suns'ta birlikte çalıştı) finalden sonra TV kameralarına dönerek söylediği gibi...

"Hey, Mike. Kazandık! Sen haklı çıktın!"

*: Daryl Morey'nin, üçlükleri ve çember altı atışları teşvik eden, orta mesafeli atışlardan kaçınan oyun planı.

Socrates Dergi