En İyi İkinci

10 dk

Fabiano Caruana uzun süredir Magnus Carlsen'in dünya şampiyonu koltuğuna gözünü dikmiş durumda. Peki 2021, onun yılı olacak mı?

Missouri eyaletinde bulunan St. Louis şehri; dünyanın en uzun kemeri olan Gateway Arch, 1879'te inşa edilmiş Sanat Müzesi ve dünyanın en eski botanik merkezlerinden biri olan Missouri Botanik Bahçesi ile meşhurdur. ABD'nin en eski ikinci senfoni orkestrasına da ev sahipliği yapan St. Louis'yi dünya haritasında görünür kılan etkinlik ise Sinquefield Satranç Turnuvası ve bu organizasyonun ev sahibi olan Saint Louis Satranç Kulübü'dür. Kulübün kurucusu Rex Sinquefield'i anmak için 2013'ten beri düzenlenen Sinquefield Turnuvası, aynı zamanda dünyanın en prestijli satranç turnuvalarından biri olarak kabul ediliyor. En yüksek ELO puanına sahip satranç oyuncularının yalnızca özel davetle katılabildiği bu turnuvanın ilk şampiyonu ise Norveçli Büyükusta (GM) Magnus Carlsen olmuştu.

2014'teki ikinci turnuva ise satranç tarihine damgasını vuracaktı. Katılan altı oyuncunun ortalama ELO puanının turnuva başında 2802 olarak kaydedildiği 2014 Sinquefield Turnuvası, satranç tarihindeki en yüksek ortalama ELO puanlı turnuva olarak kayıtlara geçti. Oradan akıllardan kalan bir başka konu ise 22 yaşındaki Fabiano Caruana'nın, oynadığı on maçın ilk yedisini kazanıp 8,5 puan ile turnuvayı Magnus Carlsen'in üç puan önünde şampiyon tamamlamasıydı. Bu başarının tarihte eşi benzeri yoktu ve Caruana'nın turnuva performans puanı 3103 olarak hesaplanmıştı. Bu puan, aynı zamanda satranç tarihinde elit seviyedeki tekil bir turnuvada ulaşılan en yüksek performans puanı olarak kaydedildi. Turnuva sonrasında Dünya Satranç Federasyonu (FIDE) dünya sıralamasında da 2844 puan ile ikinciliğe yükselen Caruana, satranç dünyasında 'çok yetenekli genç oyuncu' statüsünden 'sporun efsanesi' mertebesine yükselmiş oldu. 2844 puan, aynı zamanda satranç tarihinde Carlsen'in 2882 (Mayıs 2014) ve Garry Kasparov'un 2851 (Temmuz 1997) puanından sonra en yüksek puana ulaşan oyuncu olarak kayıtlara geçti.

ABD ile Avrupa Arasında

Fabiano Luigi Caruana, namı diğer Fabi, birçok meslektaşı gibi kariyerine erken yaşlarda başlamıştı. 1992 yılında Miami'de dünyaya gelen Fabi, İtalyan-Amerikalı ebeveynleri sayesinde çifte vatandaşlığa sahipti. Satranç kariyeri, dört yaşında ailecek taşındıkları New York'ta katıldığı okul sonrası satranç programında keşfedilmesiyle başladı. İlk antrenörü olan meşhur satranç eğitmeni Ulusal Usta (NM) Bruce Pandolfini, profesyonel kariyerinin de çıkış noktasıydı. Sekiz yaşına kadar Pandolfini ile çalışan Caruana, takip eden dört yılda GM Miron Sher ile çalışma şansına erişecekti.

2004 yılında oğullarının potansiyelini fark eden Lou ve Santina Caruana, Fabi'nin profesyonel gelişimi için Avrupa'ya taşınma kararı aldılar. Okuldan ayrılıp tam zamanlı satranç dünyasına geçen Caruana için ilk durak İspanya'nın başkenti Madrid oldu. 12 yaşında Avrupa çapında turnuvalarda boy göstermeye başlayan Caruana, 2005'te milli takım tercihini değiştirdi ve İtalya Satranç Federasyonu'na kaydoldu. 10 yaşında FIDE Master, 14 yaşında International Master (IM) seviyesine ulaşan ve 2007 yılında 15. yaşına basmak üzereyken (14 yıl 11 ay 20 gün) GM olan Caruana, ABD ve İtalya'da en genç GM olma rekorunu da kırmış oldu. Ayrıca bu süreçte dört defa (2007, 2008, 2010, 2011) İtalya Satranç Şampiyonu oldu.

Fabiano Caruana, temelini ABD'de aldığı, gençlik ve gelişim döneminde ise Avrupa'da farklı ekollere karşı oynayarak ve onlarla antrenman yaparak ilerlettiği kariyerindeki en önemli kararlardan birini 2014'ün sonunda verdi. Sinquefield Turnuvası'nın ardından ABD'ye dönme kararı alan Caruana, böylece en formda dönemini Amerikan satranç çatısı altında geçirecekti. Tabii bu kararın arkasında oyuncunun bireysel hedeflerinin yanı sıra, ABD Satranç Federasyonu'nun uluslararası arenada güç kazanmak için ortaya koyduğu misyon da vardı. Uluslararası satranç arenasında hiçbir zaman üst sıraları zorlayamayan ve ülke genelinde yeterli desteği görmeyen İtalyan satrancı, Caruana gibi önemli bir profil için yeterli değildi. Bunun farkında olan ABD Satranç Federasyonu, maddi ve manevi destek musluklarını açtı, Caruana'nın hem yaşam alanı hem de milli takım tercihi anlamında ABD'ye geçişi 2015'te gerçekleşti. Böylece tarihte ilk defa ABD takımında aynı anda dünya sıralamasının ilk 10'unda bulunan üç sporcu (Hikaru Nakamura ve Wesley So ile birlikte) yer almış oldu.

Dünya Zirvesine Seyahat

Fabiano Caruana, 2014'te zirve yapan formu sayesinde kazandığı FIDE 2014/15 Grand Prix sonrasında dünya şampiyonunun rakibini belirleyen 'Adaylar Turnuvası'na kariyerindeki ilk katılım hakkını kazandı. Bu başarı büyük şaşkınlık yaratmadı. Aksine, turnuvaya kalamaması sürpriz olurdu. Ancak unvan maçında Carlsen'in rakibini belirleyecek olan ve Mart 2016'da düzenlenen bu turnuva, İtalyan asıllı Amerikalı oyuncunun istediği gibi sonuçlanmadı. Caruana'nın son tura aynı puanla girdiği ve beyaz taşlarla oynayan Rus GM Sergey Karjakin'e kaybetmesi sebebiyle Carlsen'in rakibi Karjakin oldu. Son tur maçında puantaj kuralları gereği Caruana'nın Karjakin'i yenmesi gerekiyordu. Beraberlik durumunda kimin şampiyon olacağını ise Anand-Svidler maçının sonucunu belirleyecekti. Bu sebepten, kaderini başkalarının eline bırakmak istemeyen Caruana, en sık kullandığı Ruy Lopez açılışı yerine daha agresif bir açılış olan Sicilya Savunması'nı tercih edip risk aldı. Ancak beklediği gibi gitmeyen karşılaşmanın 44. hamlesinde mağlubiyeti kabul etti.

İtalyan satrancı, Fabiano Caruana gibi önemli bir profil için yeterli değildi. 2015 yılında ABD'ye geri döndü.

İtalyan satrancı, Fabiano Caruana gibi önemli bir profil için yeterli değildi. 2015 yılında ABD'ye geri döndü.

Dünya şampiyonluğu unvan maçına çıkmak için en az iki sene daha beklemek zorunda kalacak olan Caruana, hayal kırıklığını çabuk atlattı. Nisan 2016'da ülkeye geri dönüşü sonrasında katıldığı ilk ABD Satranç Şampiyonası'nı zirvede tamamladı. FIDE dünya sıralamasında altıncı sırada bulunan GM Nakamura ve onuncu durumdaki GM So'nun da katıldığı şampiyona, ABD'nin satranç tarihindeki en güçlü oyuncu profiline sahip turnuvalardan biriydi. Caruana'nın yükselişi Eylül 2016'da ABD'yi temsil ettiği 42. Satranç Olimpiyatı ile devam etti. ABD, birinci masa pozisyonundaki Caruana önderliğinde altın madalyayı aldı. Caruana da bireysel performansların değerlendirilmesi sonucunda birinci masa grubunda 2838 performans puanı ile bronz madalyanın sahibi oldu.

2017, Caruana için hedef yıldı çünkü 2016'da kaçırdığı unvan maçı fırsatını 2018'de tekrar tepmek istemiyordu. Her ne kadar 2017'ye 2827 puanla dünya ikincisi olarak girse de ABD Şampiyonası'nda gelen üçüncülüğün ardından 2017 Sinquefield Turnuvası'nda da on oyuncu arasında yedinci sırayı aldı. Bu turnuvanın ardından ELO puanı Nisan 2016'dan beri ilk defa 2800'ün altına düşen Caruana'nın 2018 Adaylar Turnuvası'na katılım hakkı kazanabilmesi için son şansları Dünya Kupası ve Isle of Man Açık Turnuvası'ydı. Dünya Kupası'nda turnuvaya üçüncü turda veda eden Caruana, Isle of Man Turnuvası'nda ise Adaylar Turnuvası'na katılma yarışında direkt rakibi olan Rus GM Vladimir Kramnik'i ilk turda yendi ve zor geçen 2017 sezonu sonunda FIDE sıralamasında sekizinci sırayı alarak 2018 Adaylar Turnuvası'na katılma şansını elde etti.

Carlsen, Caruana'ya Karşı

2013'te Anand'ı yenerek elde ettiği dünya şampiyonu unvanını beş yılda üç kere savunan Magnus Carlsen'in rakibi, Mart 2018'de düzenlenen Adaylar Turnuvası'nda belirlenecekti. 2016'daki hayal kırıklığının ardından kötü bir 2017 sezonu geçiren Caruana'nın bu turnuvada 2016'daki kadar dahi başarılı olamayacağını düşünen satranç otoriteleri vardı. Ancak Caruana bu sefer işini şansa bırakmadı ve namağlup şekilde turnuvayı şampiyon tamamlayıp Magnus Carlsen'in 2018 Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibi oldu.

Caruana ile Carlsen arasındaki ilk klasik satranç karşılaşması, 2010'da Hollanda'da Wijk Aan Zee (şimdiki adıyla Tata Steel) Turnuvası'nda oynanmıştı. Beyaz taşlarla oynayan Carlsen'in favori olduğu, taş fedalarının havada uçuştuğu müsabaka berabere sona ermişti. Bu maç, o dönemde 20 yaşında olan Carlsen ile 18 yaşında olan Caruana arasında yıllarca sürecek rekabetin bir fragmanı gibiydi.

Yıllar içerisinde çok sık karşılaşan ikili için dönüm noktası 2018 Dünya Şampiyonluğu unvan maçıydı. Londra'nın ev sahipliğinde düzenlenen turnuva, satranç dünyasında hükümdarlık kuran ve unvanını ne zaman kaybedeceği üzerine bahisler açılan Carlsen ile bu bahislerdeki en güçlü adaylardan Caruana arasındaki gövde gösterisiydi. İki oyuncunun agresif oyun tarzı sebebiyle bu serinin son yıllardaki en heyecan verici yarışmalardan biri olma ihtimali iştah açıcıydı. Ancak beklenenin aksine 12 maçlık seride neredeyse tüm maçlar dengede giderek berabere sonuçlandı. Belki iki oyuncu da rakibinin ofansif ve defansif yeteneklerine saygıdan (veya korkudan) inisiyatif almamayı tercih etmişti.

'Sıkıcı' denilebilecek normal serinin ardından beraberliği bozmak için üç hızlı satranç karşılaşması yapıldı. Klasik süreli satrançta bozulmayan denge, Carlsen'in rakibine hızlı satrançtaki bariz üstünlüğü ile sona erdi. Norveçli oyuncu, beraberlik bozma aşamasını 3-0 kazanarak şampiyonluk unvanını korudu. 2018 Dünya Şampiyonluğu serisi, birçok satranç otoritesinde hayal kırıklığına sebep olsa da iki satranç dâhisinin kıyasıya mücadelesini sunması açısından FIDE adına başarılı bir organizasyondu.

Pandemi sebebiyle sekizinci tur öncesinde ertelenen 2020 Adaylar Turnuvası'nın kalan maçlarının Nisan 2021'de Rusya'nın Yekaterinburg kentinde düzenlenmesi bekleniyor. İlk yedi tur sonunda üçüncü sırada bulunan Caruana, bu turnuvanın en önemli şampiyonluk adayı. Ancak neredeyse bir senelik aranın ardından oyuncuların performanslarının nasıl olacağı da merak konusu. Bu turnuvanın kazananı, aynı şekilde 2021 yılına ertelenen Dünya Şampiyonluğu serisinde bir kez daha unvanı Magnus Carlsen'den almaya çalışacak.

FIDE'nin aylık olarak yayımladığı dünya sıralamasında ilk 100'e Ekim 2008'de, ilk 10'a ise Mart 2012'de giren Caruana, bu listede hiç ilk sıraya yükselemedi. 2014'teki tarihi Sinquefeld şampiyonluğu bile onun satranç tarihinin en büyük oyuncularından biri olan Carlsen'i geçmesini sağlayamadı. Ocak 2010'da FIDE sıralamasında birinciliğe yükselen Norveçli, geride kalan 11 yılda yalnızca birkaç ay Hintli GM Viswanathan Anand'ın gerisinde kaldı ve Temmuz 2011'de tekrar ele geçirdiği zirveyi hiç bırakmadı.

Fabiano Caruana ise bu listede ilk kez ikinciliğe Ekim 2014'te yükseldi ve ilk 8 dışına çıkmadığı dört yılın ardından Mayıs 2018'de tekrar ikinci sıraya çıkarak günümüze kadar bu sıralamadaki yerini korudu. 2021 sonundaki unvan maçında bir kez daha Carlsen-Caruana rekabetini izleme ihtimalimiz hayli yüksek görünüyor. Tıpkı beklentilerimiz gibi...

Socrates Dergi