Faul Aldırma Sanatı

12 dk

Hücum faul yaptırmanın püf noktaları ne? Nasıl uzmanlaşılır? Bu istatistikte NBA'in bir numarası Ersan İlyasova, milli takım kafilesiyle Çin'e hareket etmeden önce meslek sırlarını anlattı...

Getty Images

Draft edildiğimde yaşım çok küçüktü. 2005'te NBA'e girerken yabancı dilim de pek yoktu, sosyalleşmek ve kendimi göstermek için ciddi bir dezavantajdı bu. 2007'de ligden çıkıp Barcelona'ya gittim çünkü motivasyonumu yeniden toparlamam gerekliydi ve teknik-taktik ayrıntılardan bağımsız olarak, mental açıdan kendimi lige hazırlamalıydım.

Kural sanırım bugün için bile geçerlidir; NBA'de rekabet çok yüksek olduğu için Avrupa'dan giden oyuncuların çemberin dışına bir adım atarak "Burada ne oluyor? Benim gerçek seviyem ne?" demesi gerekli. Yeteneğinizin farkında olabilirsiniz, ligde fark yaratabileceğinize inancınız tam olabilir ama NBA'deki, bir yer kapma savaşı. Var olabilme savaşı.... Her zaman başkalarının dakikalarına talipsiniz ve tek şansınız bunları çalışarak almak. "Ben oynayacağım, şöyle olacak, şöyle yapacağım" diyerek oraya gitmenin hiçbir faydası yok. Rekabete hazır olmanız gerekiyor mental olarak. Ben Milwaukee'de Barcelona'ya gitmeden önce de basketbol oynadım ama bir NBA oyuncusu değildim, o yüzden lige esas girişim 2006 değil 2009 yazıdır aslında.

İngilizcemi tam anlamıyla geliştirmeden önce, ilk zamanlardaki takım arkadaşlarımdan Andrew Bogut'la birlikte Sacha Baron Cohen'in filmi Borat'ı birlikte sinemada izlemiştik. Bogut çok komik bir adamdır, bütün yıl boyunca mimikleriyle falan Borat'ı taklit etti. Bana seslenirken falan da şakayla karışık Borat diyordu. NBA'e adaptasyonumu kolaylaştırmaya çalışırken; diğer yandan çok önemli bir sorunun da cevabını öğrenmeme öncülük etmişti: Hücum faul nasıl aldırılır?

Tabii ki zamanlama, denge, vücut koordinasyonu veya içgüdü gibi bir çırpıda akla gelen; sonradan kazanılması zor bazı özellikler var. Yatay hareket çok önemli, buna çabukluğu da eklemelisiniz ki gidilecek noktaya varan ilk siz olun, hücumdaki rakip değil. Rakibi tanımak çok önemli ki bu konuda yine Bogut'u örnek aldım: Maçtan önce scouting raporunu okumak, çember yakınında oyuncu sağa mı yoksa sola mı gitmeye niyetli onu görmek... Ligde uzun süre oynadıktan sonra bazı oyuncular ezberinizde kalıyor zaten.

Detroit'te oynarken bir keresinde Cleveland'a karşı sahadaydım, tüm hızıyla üzerinize gelen LeBron James'e karşı ayakta dikilmeye çalışmak çok da kolay değil tabii. Hâlâ hatırladıklarım arasında en acı verici olanı budur sanırım. LeBron'un temasından sonra belki iki metre geriye doğru uçmuştum... İşin kötüsü hücum faul de alamadım o pozisyonda; hakem savunmaya, yani bana çalmıştı faulü.

Hakem faktörünü hesaba kattığınızda bir kumar tabii ki bu. FIBA basketbolunda örneğin, kural değişikliklerinden bağımsız, pek alamazsınız bu düdükleri... Hakemler alışkın değil, oyunun farklı yönlerine odaklanıyorlar. NBA'de artık benim tabii 11 sezon geride kaldı, hakemlerle şakalaşıyoruz bile: "Ersan şurada bizim hatamız oldu" diyebiliyorlar yanıma gelip. Ya da ben "Sabittim" diye itiraz ederken gülümseyerek kenara lateral kaydığımı söylüyorlar falan...

Son 10 Yılın En İyisi Ersan

Barcelona'dan ayrılıp NBA'e Milwaukee Bucks formasıyla geri döndüğü 2009- 10 sezonundan beri Ersan İlyasova, tüm ligde en çok hücum faul aldıran oyuncu konumunda. Takım arkadaşı Pat Connaghton'ın "Onu şut atan bir 4 numara olarak mı hatırlayacaksınız? Yoksa tarihte en iyi charge (hücum faul) aldıran oyuncu olarak mı?" dediği Ersan, 2018-19 sezonunu da 50 charge ile tamamladı. Bu da en yakın rakibi Blake Griffin'in 19 charge önünde olması demek. Yani, 2018-19 sezonunu da genel toplama katacak olursak, son 11 yılda rakiplerine 524 hücum faul aldıran Ersan İlyasova, rakipsiz şekilde ligin zirvesinde. Mike Budenholzer ve Giannis Antetokounmpo'nun dediği gibi, "Neyse ki Ersan rakip takımda değil."

Tabii, yıllar ilerledikçe sırtınızdaki morluklar daha çok acı veriyor. Darbeleri daha çok hissediyorsun, mesela benim belimde biraz sıkıntı var, geriye doğru düşerken zaman zaman sorun çıkarabiliyor. Herhâlde lige ilk girişimden bu yana 8-10 kez kırılmıştır burnum, şekli falan değişti epey. Yıllar geçtikçe yere iniş için bir taktik geliştirdim, onu söyleyebilirim: Tam yere doğru inerken ellerimi çevirip inişi hafifletmeye çalışıyorum. Bazen göğsüne tam temas almamışken de kendini bırakabiliyorsun elbette, onları dışarıda tutarak söylüyorum. Hakemin rakibe hücum faul çalacağından emin olmadığın pozisyonlar için geçerli, zamanlamandan yüzde yüz emin değilsen, mecbur bekleyeceksin..

Bir şeyde uzmanlaşmak, en iyilerden biri olarak anılmak güzel şey. NBA sonuçta dünyanın en iyi basketbol ligi, bu işi en üst seviyede yaparken bir konuda da diğerlerinden ayrışmayı başarıyorsun. Kötü olan yanı, istatistik kâğıdında bu eforun karşılığını görememek. Rakibe top kaybı yazılıyor sadece. Belki top çalma olarak yazılmalı, belki başka bir bölme açılmalı, orasını bilmiyorum... Koç Mike Budenholzer'ın buna çok değer verdiğini bilmek, Atlanta'dan sonra Milwaukee'de birlikte çalışırken beni mutlu ediyor. Çünkü son yıllar benim ve ailem açısından hiç kolay olmadı, bir senede üç takım değiştirdiğim oldu. NBA'de diğer takımlar uzun süreli kontrat için temkinliyken koç Budenholzer sayesinde bu yaşta üç yıllık kontrat alabildim. Lige girdiğim günden bu yana ailem Milwaukee'de, hayatımı devam ettirmek istediğim yer burasıydı ve koç Bud bu konuda bana çok yardımcı oldu.

Bu sezon şampiyon da olabilirdik ama Kawhi Leonard inanılmaz bir play-off performansı sergiledi. Normal sezondan sonra, Giannis Antetokounmpo'yu bire birde savunmakta güçlük çeken takımlar da farklı stratejiler geliştirdiler. Konferans yarı final serisini geçsek de Boston gidip Al Horford'ı merkeze koyarak bizi şaşırttı. Gelecek sene tekrar deneyeceğiz.

Başta Giannis'le alakalı olmak üzere, tüm tecrübelerimi Türk Milli Takımı'na taşımaya çalışacağım. Zaten yaz döneminde milli takım kampları devam ederken arada mesajlaştık, bana normalde de, "Ersan iyi ki bizim takımdasın, sürekli hücum faul aldırdığın için sana karşı oynamaktan nefret ediyorum" derdi. Onun euro-step'ini nasıl savunacağımızı, alanını nasıl sınırlayabileceğimizi iyi biliyorum. Ama bunun bir takım eforu olması çok kritik çünkü dünyada Antetokounmpo'yu bire birde savunabilecek bir oyuncu yok. NBA'de de böyle durdurmanız mümkün değil, benim de bireysel varlığım fark yaratmaz. Ama sağa vurup euro-step yapmayı sevdiği için çemberi onu rahat hissettirmeyecek şekilde kapatmamız önemli. Neyse, zaten biz önce Japonya, Çek Cumhuriyeti ve ABD arasından çıkalım, Yunanistan'a sonra bakarız...

Kişisel kariyerim açısından da bir kez olimpiyat görmeyi çok istiyorum. 2006 ve 2010'un ardından üçüncü kez dünya şampiyonasına katılmış olacağım, 2014'ü sakatlık yüzünden kaçırmıştım. İyi bir kadroya sahibiz, üst seviyelerde forma giyen birçok oyuncumuz var. Her şeyi başarabilecek güçteyiz.

Fransa'daki hazırlık turnuvasıyla birlikte seviyemizi test etme şansı yakaladık. Sinan Erdem'de iki maç oynadık, sonra Yunanistan'da Acropolis Turnuvası'na katıldık... Soyunma odasındaki atmosfer çok güzel, bir zamanlar benim olduğum konumda şimdi başka gençler var. Semih, Doğuş ve ben artık bu takımın abileri sayılırız. Türkiye halkının desteğini de hissediyoruz ki ben hep söylüyorum, bugün bile 2010'da Sırbistan'ı yenip finale yükseldiğimiz gün, otel yolunda yaşadıklarımı hâlâ unutamam... Saatlerce beklemiş, sevgi gösterilerinden bir türlü gidememiştik otele. İnşallah şimdi de halkımızın yüzünü kara çıkarmayacağız, üzmeyeceğiz onları.

Japonya'yı pek tanımıyoruz ama ilk maçın önemini biliyoruz. Çekya, uzun süredir birlikte olan oyunculardan kurulu, sert bir takım. ABD'de eksikler varmış yokmuş, sorun değil; sonuçta Amerika. Elimizden geldiğince onların işlerini zorlaştırmaya çalışacağız. Söylediğim gibi, emeklilik öncesi bir kez olsun olimpiyat görebilme hedefim var. Neden olmasın?

Ersan > Westbrook

Nate Silver ve FiveThirtyEight ekibi, 2019'da gelen Toronto Raptors şampiyonluğunun şerefine yeni bir metrik geliştirdi ve ismini RAPTOR koydu. Bu yeni modelde 2019'daki en 'underrated' ve 'overrated' oyuncular listelenirken Paul George en az hakkı verilen isimlerin zirvesinde, Russell Westbrook ise metriğe göre en abartılan oyuncuların ilk sırasında yer aldı.

Underated listesinden diğer isimler: Kawhi Leonard, Kemba Walker, CJ McCollum, Ersan İlyasova, Mike Conley, Jimmy Butler, James Harden... Overrated: Ben Simmons, DeAndre Jordan, DeAndre Ayton, Zach LaVine, Julius Randle...

Socrates Dergi