Vefa Günü

3 dk

28 senesini aralarından çıktığı bir tribüne, Curva Sud'a adamak isteyen bir efsane. Francesco Totti'nin vedası da tıpkı kulübü Roma'yla geçirdiği yıllar gibi unutulmazdı.

Bugün maç mı var?

Evet. Roma, Genoa ile oynuyor.

Beni ilgilendirmez. Napoli’liyim.

Roma metrosunda orta yaşlı bir kadınla aramızda geçen bu konuşma, İtalya topraklarında Kuzey-Güney zıtlaşmasının devam ettiğini kanıtlıyordu. Hanımefendinin sorusuna neden olan ‘bordo’ kalabalık ise bir başka İtalyan geleneğinin göstergesiydi. Kariyerini tek kulüpte geçiren simgelerin son örneklerinden Francesco Totti, birkaç saat sonra son maçına çıkacaktı…

Ottaviano durağında indiğimizde, Totti’yi Roma Olimpiyat Stadı’nda nelerin beklediğini daha iyi anlamaya başlamıştık. Stada uzanan yolu ve otobüslerin içini, ‘X (Roma rakamıyla 10) Totti’ yazan formalar kaplamıştı. Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılmak için Genoa’yı yenmek zorundalardı. Ama taraftarlar için kaptanlarına yakışır bir veda sahnelemek, Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan daha önemliydi.

Roma Olimpiyat Stadı’na varmıştık. Taşlar arasına döşenen, İtalyan spor efsanelerinin adlarının yazılı olduğu basamaklarda ilerliyorduk. Ülke sporunun ilk büyük simgelerinden bisikletçi Fausto Coppi ile başlayan serinin sonlarına doğru gelirken, Totti’nin ikonik gol sevinçlerini simgeleyen heykeller gözümüze çarpmaya başladı. Ortamın büyüsünden sıyrılma vakti gelmişti. Orada olma amacım, iki gündür ulaşmaya çalıştığım maç biletiydi. Ancak stadyum görevlisinin bu talebime cevabı, bordo kalabalığın nedenini özetliyordu: “İmkânsız, bugün kaptan Totti’nin son maçı!”

‘Roma’nın Kralı’, Genoa karşısında 54. dakikada oyuna girdi. Eylül 2016’dan beri 30 dakikanın üzerinde sahada kalmayan kaptanın sezonun kaderini belirleyecek maçta yaklaşık 40 dakikalık bir son gösteri süresi olacaktı. Ama o, takımı için oynamak yerine ensesiyle paslar bırakarak taraftarı için oynamayı sürdürdü. Tribünlerden gelen alkış, Şampiyonlar Ligi vizesinin ikinci planda olduğunu gösteriyordu. Birkaç yıl evvelki vedasında Paolo Maldini’nin Milan tribünleri ile yaşadığı gerginlik ile bu sevgi çığlıkları arasındaki fark da buradan geliyordu aslında. Maldini, Milan’ın içinde yetişmiş ve kulübün başarısı için yıllarını vermişti. Totti ise 28 senesini, yetiştiği Curva Sud’daki Romanista’ları memnun etmeye adamıştı. Bitiş düdüğü çaldı, Roma 3-2’lik galibiyetle Şampiyonlar Ligi biletini aldı. Fakat güne damgasını vuran, Totti’nin yaptığı veda konuşmasıydı: “Size 28 yılımı vermekten dolayı mutlu ve gururluyum.”

Totti’nin efsane olması ile ilgili tartışmalar o gün boyunca devam etti. Yeterince kupa kazanamadığını savunanlar da oldu, transfer tekliflerini kulak arkası ederek Roma’da kalmasının yeterli olduğundan dem vuranlar da… Başımdan geçenler, Totti’yi hangi tarafa koymam gerektiği açısından bir fikir vermiş durumda. Tatil için Roma’ya gidiyorsunuz ve kariyeri boyunca, özellikle son 10 yılında, sevimsiz bulduğunuz bir futbolcunun son maçına bilet almak için iki gününüzü feda ediyorsunuz. Maçtan sonra Corriere dello Sport’ta yer alan demecinde, “Annesi tarafından aniden uyandırılmış bir çocuk gibiyim” diyen Totti’nin o rüyasında figüran olmak için emek sarf ediyorsunuz. Hayranlıkla yakından uzaktan ilişkisi olmayanlara bile bunları yaptıran biri, -en azından benim için- efsane olmayı hak ediyor.

* Francesco Totti, kariyerini tek kulüpte geçiren ne ilk ne de son İtalyan futbol efsanesiydi. Bu kabarık listenin üyelerini merak edenleri, ilerleyen sayfalardaki ‘Toprak Saha’ bölümüne davet ediyoruz.

Socrates Dergi