Gölgesinden Kurtulan Messi
8 dk
Lionel Messi, yıllardır insanüstü performansıyla birçok kupa ve ödül kazandı. Bu seneki Copa America zaferinin anlamı ise başkaydı.
İlk NBA şampiyonluğunu 1991'de kazanan Michael Jordan'ın kupaya sarılıp ağlaması, 1965'te Muhammed Ali'nin ilk rauntta nakavt ettiği Sonny Liston'a "Kalk ve dövüş" diye haykırması, Usain Bolt'un 2016 Rio'da arkasında kalan sprinterlere bakarak en iyi olduğunu gösterdiği ve kameralara gülümsediği an, siyahi atletler Tommie Smith ve John Carlos'un 1968 Olimpiyatı'ndaki madalya seremonisinde siyah eldivenlerle yumruklarını havaya kaldırıp yere bakarak verdikleri selam...
Ölümsüz kareler, sporcuların sadece başarılarını değil; iç dünyalarında olup bitenleri ve duygularını da izleyenlere fısıldıyor. Messi, yirmi yıla merdiven dayayan profesyonel kariyerine onca şampiyonluk, yüzlerce gol ve dünya dışındanmış izlenimi uyandıran performanslar sığdırdı. Buna rağmen verdiği en unutulmaz kare 2014 Yazı'ndan olmuştu...
"Her gün hatırladığım bir an var. Dünya Kupası finali. Kupanın yanından geçtiğim o fotoğrafa bakmak çok zor. Kazanmaya o kadar yakındık ama yanından geçip gittim. Korkunç bir histi. Hâlâ ne kadar yakın olduğumuzu düşünüyorum."
Arjantin, yıllardır hasretini çektiği Dünya Kupası şampiyonluğunu ezeli rakibi Brezilya'nın mabedi Maracana'da rüya gibi bir sonla Almanya karşısında kazanmak için sahadaydı… Buldukları pozisyonlara rağmen 120 dakikanın sonunda kaleye isabetli şut dahi atamadan sahadan boynu bükük ayrıldılar. Kupanın en iyisi seçilerek Altın Top'u aldığında gülümseyemiyordu Messi. Etrafındaki karmaşadan kendini soyutlamış, seremoni alanına doğru yürüyordu. Platformdaki Dünya Kupası'yla göz göze geldi ve ihtişamına sadece bakmakla yetindi. Çinli foto muhabiri Bao Tailiang deklanşöre basarak ânı ölümsüzleştirdi ve 'Yılın Spor Fotoğrafı' ödülünü aldı.
Messi, dört yıl sonra ülkesinde verdiği bir röportajda "Kaçırdığım golü, ayağımı nasıl çevirdiğimi, ne kadar kötü vurduğumu hâlâ düşünüyorum. Chelsea maçında yaptığım gibi vurabilseydim, çok benzeriydi... En azından kaleyi tutsaydı" diye hayıflanacaktı.
İki Ayrı Messi
Dünya futbolu için son 10 yıldır iki ayrı Messi var: Bir tarafta Barcelona ile her şeyi kazanan; bunu, özel yeteneklerine umulmadık dozda sihir katarak başaran, kimilerince dünyanın gelmiş geçmiş en iyisi olan Messi… Diğer yanda ise bakmakta zorlandığını itiraf ettiği fotoğrafın çağrıştırdığı, Arjantin ile bir türlü kupa kaldırmayı başaramayan Messi...
2009 ve 2011'de domine ederek kazandığı Şampiyonlar Ligi şampiyonlukları, aynı dönemdeki peş peşe üç La Liga zaferi ve dört Ballon d'Or ödülünün ardından dahi 'dünyanın en iyisi' olduğunun tescillenmesi için koşulan tek şart Arjantin'i zafere taşımasıydı. Oyundaki istikrarı sanki bu yükle yaşamıyormuş gibi hissettirse de sürekli artan beklentiler ve stres, içten içe onu da kemiriyordu. Maradona'nın onu varisi olarak göstermesi ve yetmezmiş gibi en büyük rakibi Cristiano Ronaldo'nun Euro 2016 zaferi de polemiği büyütüyordu.
Messi, kariyerinin başında 2007 Copa America Finali'nde Brezilya'ya yenilmişti. 2015 ve 2016'da kulübünde istatistikleri altüst edip ödülleri topladığı dönemde Şili'ye karşı iki Copa America finali daha kaybetti. İkisi de penaltı atışları ile yaşanan kayıplardı ve Messi, 2016'da kaçırdığı penaltıdan sonra gözyaşlarına engel olamayıp milli takımı bıraktığını açıkladı.
Arjantin ile yaşadığı başarısızlığı, ülkeden küçük yaşta ayrılmasına ve Arjantin halkıyla bağlarının güçlü olmamasına bağlayanlar dahi oldu. Yine de turnuva sonrası Buenos Aires'e indiğinde "Gitme Leo!" tezahüratları ile karşılandı. Kararından dönmesi için kampanyalar düzenlendi. Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri "Dünyanın en iyi oyuncusu, Tanrı'nın bize bir lütfu" dedi. Başkent Belediye Başkanı Horacio Rodriguez Larreta şehir meydanına bir Messi heykeli dikti ve emeklilik kararını gözden geçirmesini istedi. Messi fazla direnemedi: "Final gecesi aklımdan çok şey geçti ve bırakmayı düşündüm ama bu ülke ve forma için sevgim çok büyük" diyerek geri adım attı.
2018 Dünya Kupası'ndan erken elenmelerinin ardından yine milli takımdan emeklilik dedikoduları çıktı. Birkaç hazırlık maçında oynamasa da devam etti Messi. 2019 Copa America da Arjantin için hüsranla sonuçlandı. Messi için hedef artık Arjantin ve Kolombiya'da düzenlenecek 2020 Copa America'ydı. Yıllardır özlemini çektiği kupayı kendi ülkesinde kaldırmak harika bir son olabilirdi ama pandemi, Copa America'yı da teğet geçmedi; turnuva bir yıl ertelendi. Kolombiya'da halkın vergi ve sağlık reformuna karşı ayaklanarak başlattığı protestolar şiddetini artırmış ve 58 kişi hayatını kaybetmişti. CONMEBOL turnuvaya sadece Arjantin'in ev sahipliği yapmasını kararlaştırdı ancak iki hafta kala salgını gerekçe göstererek ev sahipliğini Brezilya'ya verdi. Karar tepkiyle karşılansa da değişmedi.
Brezilya'da Değişen Tarih
Arjantin, son iki finalde yenemediği Şili karşısında yine beraberlikle başlasa da Messi ilk golünü frikikten atmıştı. Arjantin gruptaki kalan maçlarını kazanırken Messi de iki golle katkı verdi. Çeyrek finalde Ekvador'u da boş geçmedi. Yarı finalde Kolombiya karşısında Lautaro Martinez'e golü attırdı ama daha önemlisi penaltı atışları esnasında bugüne kadar hiç şahit olmadığımız bir Messi ortaya çıktı. Brezilyalı ünlü dramaturg, edebiyatçı ve gazeteci Nelson Rodrigues, "Başka diyarlarda halklar hakkında fikir sahibi olmak için romanlarını okursunuz. Latin Amerika'da ise stada gitmeniz lazım" der. Estadio Nacional Mane Garrincha'da öyle bir gündü...
İlk penaltılar golle sonuçlanmış, ikinciler kaçmıştı... Paredes takımının üçüncü penaltısını gole çevirdikten sonra, Kolombiya'da topun başına Yerry Mina geçti. Kaleci Emiliano Martinez'e müstehzi gülümsemesini atarak topu penaltı noktasına koydu; Uruguay'ı eledikleri maçta kaleci Fernando Muslera'ya yaptığı gibi. Mina vuruşa hazırlanırken Martinez beklenmeyen bir çıkış yaptı: "Gülüyorsun ama gerginsin, gergin olduğunu görüyorum" diyerek devam etti: "Seni yiyeceğim. Seni yiyeceğim kardeş." Emiliano Martinez, Mina'ya aynı sözleri tekrarlamayı sürdürüyordu. Mina hafifçe gerildi. Muslera'ya yaptığı gibi soluna bakarak ağır adımlarla topa geldi, sağına vurdu. Martinez hazırlıklıydı, çıkardı.
O sırada orta yuvarlaktaki Messi, taştan yapılmış mekanik bir yetenek olmadığını haykırıyordu. Olanca sesiyle, yumruklarını sıkarak ve kollarını sallayarak penaltıyı kaçıran eski takım arkadaşı Mina'ya seslendi: "Şimdi dans etsene, şimdi dans etsene..." Mina'ya, penaltılarda golü attıktan sonra Muslera'nın önünde parmağını emip yaptığı garip dansı hatırlatıyordu. Kariyeri boyunca sahada varlığı ve oyunuyla takımını taşıyan, duygularını fazla dışavurmayan, demagog liderliği benimsemeyen Messi, futbolunun sonbaharında halen yeni bir şey gösterebiliyordu.
Arjantin, sonraki penaltıyı atarak finale çıktı ve ezeli rakibi Brezilya'yı Di Maria'nın golüyle yenerek 1993'ten sonra ilk kez büyük bir uluslararası turnuva kazandı. Üstelik bu, 1950'deki El Maracanazo faciasının ardından Brezilya'nın kendi mabedinde kaybettiği ilk maç olarak tarihe geçti. "Yaşadığım mutluluğu tarif edemem. Bu ânı sayısız kez hayal ettim. Brezilya'ya karşı Brezilya'da… Tanrıya bu ânı bahşettiği için müteşekkirim" diyen Messi turnuvanın yine gol kralı oldu. Final hariç her maçta gol ya da asist yapmayı başarmıştı.
Yıllarca yüklenen elektriği agresif, intikamcı bir Messi olarak dışavurarak kazandığı kupa, hiç kuşkusuz süper yıldızın koleksiyonundaki en nadide parçalardan olacak. Soyunma odasındaki kutlamaların ardından gazetecilere milli takımla başarılı olamamanın acısından kurtulmanın verdiği huzurdan bahsetmesi, takım arkadaşlarının kupayı ona hediye etmesi de zaferin ne denli özel olduğunun işareti. Yedi sene önce kariyerinin bakamadığı ve en kötü fotoğrafını verdiği Maracana'da gölgesinden kurtulan Messi, Instagram beğeni rekorunu kırdığı fotoğrafıyla geçmişin izini silmek için büyük bir eşik atladı.
Önünde 2022 Katar var. Bir tarih daha yazabilecek mi? Kimbilir… Bilinen bir şey varsa o da hep yaptığı için sıradan gösterdiği olağanüstü futbolunun kıymetini ve ne kadar şanslı olduğumuzu sahneden çekildiğinde daha iyi anlayacağımız…