Halının Üstü

5 dk

ABD Jimnastik Milli Takımı cinsel istismar iddialarıyla çalkalanıyor. Olayı gündeme taşıyanların başında ise Aly Raisman var.

Çoğumuz Aly Raisman adını ilk defa, 2012 Londra’da kazandığı iki altınla duyduk. O oyunlarda ABD Kadın Jimnastik Milli Takımı ülke medyasının ilgi odağıyken Raisman biraz arka planda kalmıştı. Evet, o da talk şovlara konuk oluyor veya bir Boston Red Sox maçında beyzbolun en ikonik stadyumlarından Fenway Park’ta ilk atışı yapıyordu. Fakat takımın diğer üyelerinden McKayla Maroney’nin daha sonraları sporcudan ziyade bir popüler kültür figürü gibi anılmasına neden olacak sosyal medya ünü, kendisinden daha başarılı bir olimpiyat geçiren Raisman’ı gölgede bırakmıştı. Aynı şekilde bir diğer takım arkadaşı Gabby Douglas da genel tasnifi kazanan ilk siyah jimnastikçi olarak büyük bir etki yaratmıştı.

Jimnastik, açıkçası çoğumuzun sadece olimpiyat oyunlarında hatırladığı ve sonraki dört yıl boyunca pek de ilgilenmediği bir spor. Bu nedenle Aly Raisman adını tekrar duymamız için de bir o kadar süre gerekti. Rio 2016’da kariyerinin üçüncü olimpiyat altınını kazanan ABD’li sporcu, popülerlik açısından bu kez daha güçlü bir rakibe sahipti. 19 yaşındaki Simone Biles, dört altın ve bir bronz madalyayla olimpiyat tarihinin en gösterişli performanslarından birini sergileyecekti. Rio’dan bir yıl sonra ise bütün gözler Raisman’a çevrildi. Ancak bunun sebebi, başardıkları değildi.

Raisman bugünlerde, Kasım ayında yayımlanacak otobiyografisinin son düzeltmeleriyle uğraşıyor. Bunun yanında, sosyal medya üzerinden beden olumlama hareketine destekte bulunup insanlara özgüven aşılamaya çalışıyor. Tüm bunların yanında, son dönemde üstüne eğildiği bir konu daha var...

Larry Nassar, ABD’de son yıllarda jimnastikle ilgili en çok konuşulan figürlerden. Fakat kendisi ne bir sporcu ne de bir antrenör. ABD Jimnastik Milli Takımı’nın eski doktoru (osteopat) olan Nassar, Rio 2016’dan birkaç ay sonra gözaltına alındı. Suçu, çocuk pornosu bulundurmaktı. Sonra, devamı geldi; aralarında Sidney 2000’de bronz madalya kazanan Jamie Dantzscher de olmak üzere 20’ye yakın eski jimnastikçi, toplamda ise 125 kadın Nassar tarafından tacize uğradığını iddia etti. Nassar, kendisine yöneltilen ilk suçlamayı kabul etti ama ikincisini hâlâ inkâr ediyor. Diğer yanda da dava sürecinin kötü yönetildiğini düşünen büyük bir kalabalık var. Raisman da onlardan biri.

“Olimpiyat şampiyonu ya da Ohio’da jimnastik kursuna giden sekiz yaşında bir kız çocuğu, fark etmez... Her çocuk önemlidir. Nassar bir canavar, ABD Jimnastik Programı ise bu olayı halının altına süpürmeye çalışıyor. İnsanların farkında olmadığı şey, bu adamın 29 yıl bu görevde olduğu. İddiaların doğruluğunu bir kenara bırakın, bunun söylentisi bile oradaki her çocuk için bir travma yaratır. Şu an ABD Jimnastik Programı’nın yapması gereken tek şey, çocuklara kendilerini rahat hissettirmek ve yardıma ihtiyaç duyanlarla ilgilenmek. Devasa bütçelerini buna harcamayacaklar da neye harcayacaklar?”

Aly Raisman’ın açıklamaları her şeyin özeti aslında. Jimnastik, ağır antrenman şartları ve zorlu yarışma koşullarıyla acımasız bir spor ve çocukları Nassar gibilerin ellerine bırakmak, şartları daha da korkunç hâle getiriyor. Bunu engellemeninse tek yolu var; denetimleri sıkılaştırmak ve -adı Aly Raisman olmasa da- herkese, korkmadan konuşabileceği alanlar yaratmak...

Socrates Dergi