Halit Kıvanç Kupası

8 dk

Halit Kıvanç, Dünya Kupası demekti. Kupanın tarihine ilgi duymamı sağlayan idolüm ile yıllar sonra aynı programı paylaşmış, öğrenmeye ve ondan etkilenmeye devam etmiştim...

Kupaların kupası Dünya Kupası. Halit Kıvanç'ın sesinden bu sözleri duyduğumda 15 yaşındaydım. 1986 Dünya Kupası öncesi TRT ekranlarında başlayacak programın tanıtımıydı bu. Rahmetli Fahri İkiler'in yapımcılığını üstlendiği bu program, zaten deli gibi beklediğim kupanın tarihine ilgi duymamı sağlayacaktı.

Halit Abi her bölümde arşiv görüntüleri eşliğinde bir kupanın hikâyesini anlatıyordu. Hatta o dönem ülkemizde hocalık yapan Branko Stankoviç, Kalman Meszöly, Jupp Derwall gibi isimler de kendi anılarını aktarıyordu. Maracana'nın inşaatında çalışan Modalı Salih'ten ilk kupaya hep birlikte gemiyle giden takımlara kadar birbirinden ilginç hikâyeyle tanışmıştım. Benim için bir idole dönüşmüştü Halit Kıvanç.

Onun anlattığı biçimde bakıyordum tarihe. O, hakem hatası olduğunu söylüyorsa öyleydi. Bazı gazetelerin, 1950'de ABD'nin İngiltere'yi 1-0 yendiği maçın haberini "İngiltere 10-0 kazandı" diye verdiği hikâye, artık arkadaşlarımızla sohbet konusuydu. Sanki yeni bir dünya açılmıştı önümüzde. Çıplak ayaklı Leonidas'tan Pele'nin yedeği Amarildo'ya, Eusebio'dan attığı golle Yugoslavya'ya tur atlatan Karasi'ye yeni ve ezber bozan kahramanlar türemişti. Sanki 1966'da yaşamışız gibi biliyorduk Kuzey Kore'nin İtalya'ya yaptığı acı sürprizi. Halit Abi bizi kendi dünyasının içine çekmişti.

1978 Dünya Kupası'nda eski futbolcuların ve spor yazarlarının oynayacağı maçta teknik adamlık görevi onundur. Onun tavsiyesiyle TRT spikeri ve eski kaleci Tansu Polatkan, sahaya çıkmıştır. Yani Halit Abi, Dünya Kupalarında sadece gazetecilik ve spikerlik yapmamıştır! 2010 Dünya Kupası'ndan bir gün önce NTV Spor stüdyolarında yüz yüze tanıştım Halit abiyle. 3-3,5 saat süren bir maraton programdı. Rahmetli (bunu yazmak ne kadar acı) Emre Gönlüşen, Murat Demiryas ve ben grupları yorumluyorduk, Halit Abi de tarihi notlarla programı farklı bir boyuta getiriyordu.

Josef Masopust - Raymond Kopa - Tansu Polatkan - Halit Kıvanç

Josef Masopust - Raymond Kopa - Tansu Polatkan - Halit Kıvanç

Birkaç yıl sonra ise birlikte program yapmaya başladık. 2014 Dünya Kupası öncesinde kupanın tarihini anlatıyorduk. Onun sesinden dinlediğim hikâyeleri 28 yıl sonra birlikte anlatmanın onurunu yaşıyordum. Hem bu programda hem de sonrasında beraber yaptığımız Futbol Bir Aşk'ta 90 yaşında bir adamın şevkini görüyordum. Program çekiminden 1-1,5 saat önce kanala geliyor, meşhur çantasından notlarını çıkarıyordu. Sanki Halit Abi bana özel bir okul açmıştı. Dünya Kupası tarihini anlatan bir kitap yazdıysam, futbol tarihine merak sardıysam bunun müsebbiplerinin başında geliyordu Halit Abi. 10 Dünya Kupası'na gitmiş hepsinden inanılmaz anılarla dönmüştü. Bunları yayında ve yayın dışında dinlemek bir tarih belgeselinin içinde yer alıyor izlenimini veriyordu.

O ünlü Pele röportajı, Brezilyalı televizyoncuların onunla yıllar sonra konuşmasına neden olmuştu. Sadece iyi bir televizyoncu ve radyocu değildi. Çok iyi bir gazeteci ve hepsinden önemlisi muhabirdi. Gülerek anlattığı Puskas hikâyesi, onun her zaman tetikte olduğunun kanıtıydı. Herkesin aradığı Puskas ile tuvalette yan yana pisuvarlarda karşılaşıyorlardı. O kısa ânı bile ona soru sorarak ve onun ağzından laf alarak değerlendiriyordu.

Aslında futbol spikerliğini bırakmasından önce 1978 ve 1982 Finallerinde onu dinlemiştim. Mizah yazarlığını ele veren esprileri, coşkulu ama ölçülü anlatımı her zaman ideal bir spiker haline getirmişti onu. Beni asıl etkileyen ise hep o hikâyeci yanı olmuştu.

2022 Dünya Kupası başlıyor. Halit Abi'nin bu dünyada olmadığı ilk kupa olacak. Keşke elimizde olsa da Jules Rimet gibi kupaya onun adını verebilsek ve 'Halit Kıvanç Kupası' desek... 'Kupaların Kupası' ile bu kadar kendini özdeşleştirebilen kaç kişi vardır ki?

Socrates Dergi