
Hayal Ettikçe
5 dk
Kentucky Derby’yi yerinde izlemek Emir Alkaş’ın hayaliydi ve Always Dreaming’in kazandığı son yarışta bunu gerçekleştirdi.
Louisville, KY; Amerikan sporlarının ‘en hızlı iki dakikası’ olarak kabul edilen Kentucky Derby, aralıksız 143 senedir mayıs ayının ilk cumartesi günü koşuluyor. Son yıllarda 160 bine varan kalabalıklar, kırmızı halı ile ünlüler geçidi, şapkalı kadınlar, Kentucky bourbon’undan yapılan günün özel içkisi mint julep, sayısız gelenekler... Derby’yi yerinde izlemek öyle bir hayaldi ki benim için, bardaktan boşanırcasına yağan ve pisti balçık yığınına çeviren yağmuru hissetmedim bile. O gün hayalleri gerçekleşen tek kişi değildim. Kentucky Derby zaferini kendileri gibi çocuk yaşta babalarının yanında hipodroma gelip at ve atçılığa gönül veren herkese adayan Vincent Viola ve ortağı Anthony Bonomo, bunların başında geliyordu. Bu ikilinin, malum memleketlerinden feyzalarak isimlendirdiği Brooklyn Boyz Stable ekürisi, yarışı kolay bir şekilde kazanan Always Dreaming’in sahibiydi. Always Dreaming, 2015'te yearling olarak (bir yaşındayken) 350 bin dolara Keeneland açık artırmasında satın alındığında henüz ismi yoktu. Bonomo’nun eşi Mery Ellen “Her gün hayal kurar insan, özellikle konu atçılık ise” diyerek taya adını verdi. İsmin vücut bulması, böyle bir şey olsa gerek...
Global atçılık kültürünün belki de en önemli yapı taşları antrenörlerdir. Atın ahır bakımı, tüm idman programı, koşacağı yarışların seçilmesi, jokeyinin belirlenmesi daima antrenörün sorumluluğundadır. Bonomo ve Viola, Always Dreaming’i Todd Pletcher’in hünerli ellerine teslim ettiklerinde mesleğinin zirvesindeki biriyle çalışmaya başladıklarının farkındaydılar. Fakat kariyerinde sayısız birincilik ve yedi ‘Yılın Antrenörü’ ödülü bulunan Pletcher’ın nedense Kentucky Derby’de şansı yaver gitmiyordu. Bundan önceki 19 denemede sadece bir kez, o da 2010 yılında Super Saver ile bu yarışı kazanmıştı. Pletcher, jokey seçimi konusunda John Velazquez’e güveniyordu. JohhnyV’nin de Kentucky Derby karnesi pek parlak değildi. Kazanç sıralamasında ilk ondan asla düşmeyen jokey, Derby’yi sadece bir kez, 2011 yılında Animal Kingdom ile kazanmıştı.
Üstelik bu antrenör-jokey ikilisi bu yarışı birlikte kazanmamışlardı. Tüm bu soru işaretleri start kapaklarının açılmasıyla dağıldı, henüz ilk düzlükte ön tarafta iyi yer tutan Velazquez son virajda atından hızlanmasını istedi. Ön tarafta tempo veren atların gerilemesiyle Always Dreaming’in liderliği alması bir oldu. Çok gerilerden gelen rakiplerini yanına sokmadan bitiş aynasına vardığında, Velazquez çok da zorlanmadan kazanan atını severek tebrik etti. Favori olmanın stresiyle yarışı görece uzak bir noktadan takip eden Pletcher, son 25 metrede eşi Tracy’ye sarılarak kutlamaya başlamıştı. Yarışı hipodromun hoparlöründen bize, NBC kanalı üzerinden ise tüm ABD’ye anlatan Larry Collmus, durumu çok güzel özetledi: “Ve hayal gerçekleşti! Always Dreaming (Türkçesi: Daima Hayal Ediyor), Kentucky Derby’yi kazandı.”
Bir atın büyük bir yarışı kazanmasının ne denli güç olduğunu, çıkabilmesi muhtemel sorunların çokluğundan anlayabiliriz. Hele ki bu sorunları yaşayan canlı, derdini dile getiremeyen bir at ise... Bu seneki Kentucky Derby’de bunu en derinden hisseden, Sheikh Mohammed’in sahibi olduğu ve dünyanın adet olarak en büyük ekürisi Godolphin oldu. Sadece bu yarışta koşabilmek için Thunder Snow, Dubai’den; antrenörü Saeed Bir Suroor, İngiltere’den; jokeyi Christophe Soumillon ise Fransa’dan getirildi. Thunder Snow, yarışın startı verildikten hemen sonra nedeni hâlâ anlaşılamayan bir şekilde jokeyini üzerinden silkelemeye çalıştı, başaramayınca da yarışa devam etmeyi reddetti. Çöle vaha, denize ada inşa etmişi bile zora düşürüyor bazen atçılık.
Yarış sırasında hiçbir sorun yaşamadan kazanan Always Dreaming ise yarıştan önceki hafta ilgililerine korkulu anlar yaşatmaktan geri kalmadı. Nisan sonunda Churchill Downs’a getirilen safkan, sabah idmanlarında sürekli şahlanarak ve binicisinin kontrolünden çıkarak kendini yıpratmaya başladı. At idmanındaki en önemli noktalardan birinin ele tabilik olduğunu çok iyi bilen Pletcher, bir risk daha alarak Always Dreaming’in çalıştırıcısını değiştirdi. Bununla da yetinmedi, çalışırken kafasını kaldırmasına engel olması için eyer takımına bir aksesuar (draw reins) ekledi. Bunlar, jenerasyonunun en iyisi olmak için muazzam hazırlanarak gelmiş rakiplere karşı büyük risk içeren son dakika hamleleriydi. Neyse ki risk ödüle dönüştü ve Kentucky Derby, Always Dreaming’in oldu.
Yoko Ono’nun dediği gibi: “Tek başınıza kurduğunuz zaman sadece hayal, birlikte yaşadığınız zaman ise gerçektir.” Çocukluk hayalini gerçekleştirmek isteyen Brooklyn Boyz’a Todd Pletcher yoldaşlık etti, JohnnyV ve belki de atı son hafta çalıştırıp zapteden Nick Bush eşlik etti. Benim hayalim ise sadece bir Kentucky Derby izlemekti, biletimi alıp bana gönderemeden giden kardeşim ile gerçekleşti. Her daim hayaller için...
*Muazzam konukseverliği ve güler yüzü için Murat Sancal’a teşekkürlerimle...