
İlk Sezonların Kralı
12 dk
Antonio Conte teknik adamlık kariyeri boyunca her gittiği adrese kısa sürede bir kimlik ve iştah kazandırmayı başardı. Inter'de de aynısını yapabilecek mi?
"Üzerine çalışıyoruz ama cevapların pek pozitif olduğunu söyleyemem. Onun bu rol (kanat beki) için uygun oyuncu olduğunu sanmıyorum. Bunun sonucu olarak şu anda oynayabileceği tek pozisyon forvet gibi görünüyor. Diğer yandan bu rolü oynamak için harika bir Dalbert gördüm."
Antonio Conte'nin yaz döneminde Manchester United'la oynanan hazırlık maçından sonra Ivan Perisic'le ilgili yaptığı bu açıklama gündeme damgasını vurmuştu. Aslında bir 4-2-4 hocası olmasına rağmen Juventus kariyerinin başlarında üçlü savunmaya dönen ve sonrasında bir daha kolay kolay dörtlü savunmayla da işi olmayan Conte, Inter'in başına gelir gelmez takımın yapısını 3-5-2 belirledi. Bu yapının en netameli pozisyonlarından biri olan kanat beki için Perisic'i düşünen Conte, oyuncunun profili göz önüne alınınca pek yanlış bir karar vermiş gibi değildi. Ama uzun süredir 4-2-3-1 ve 4-3-3 gibi yapıların sol önünde oynamaya alışmış Hırvat oyuncu bu rolü reddetti ve Conte'yle arası erken bir şekilde açıldı. Kariyerinde sadece üç sezon çift haneli skor görebilen (11, 11, 10) Perisic'in, oyunu derinden daha verimli oynayabileceğini düşünmek mantıklıydı fakat teknik adamlar kafalarındakini oyuncularına her zaman aktaramıyorlar. Yukarıdaki açıklamayı takiben Perisic ve ekibinin Conte'ye bilendiğine dair haberler çıktı, en sonunda oyuncu Bayern Münih'e giderek Inter'de başka bir yolun açılmasını sağladı.
Bu örnek Conte'nin nasıl bir teknik adam olduğunu gayet iyi açıklıyor. Zira en büyük özelliklerinden biri dobralığı olan İtalyan, Juventus ve Chelsea deneyimlerinde de oyuncularına karşı direkt olduğu için başarılar elde etti ama sonrasında belki de bunun dezavantajlarını gördü. Bir kulübün teknik direktörlüğüne gelir gelmez kamp düzenlerini tamamen değiştiren, oyuncuların yemeklerini sıkı bir diyete tabi tutarak dondurma, pizza, makarna gibi karbonhidrat odaklı besinleri yasaklayan İtalyan teknik adam kısa vadede önemli kazanımlar elde edebiliyor. Siena'dan Juventus'a geldikten sonra ilk senesinde 23 galibiyet, 15 beraberlikle namağlup şampiyon olan Antonio Conte, bu başarıyı daha sonrasında hükümranlığa çevirmeyi başarmıştı. Fakat Juventus'tan ayrıldıktan sonra Carlos Tevez ve Arturo Vidal gibi oyuncuların onun hakkında yaptığı negatif açıklamalar üçüncü senesinden sonra İtalyan hocanın Juventus yönetimiyle yaşadığı problemleri de açıklıyor olabilir. Keza Chelsea'nin başına gelir gelmez kısa sürede büyük etki yaratıp 2016-2017 sezonunu Premier Lig'in o an için puan rekoruyla ilk sırada tamamlayan Conte, kısa vadede başarının markalarından biri hâline geldi. Chelsea'deki ikinci sezonu, dibe vuruşla birlikte Ada'dan ayrılmasına neden oldu fakat bu iki kulüpte yaşananlar Inter taraftarlarını ve camiasını heveslendiriyor olabilir.
Bunun için yeterli kadroya da sahip gibiler. Spalletti döneminde zaten yeteri kadar transfer yapan ve kaliteli oyuncuları seçmeyi başaran Inter, Conte'nin gelişiyle birlikte bu yaz döneminde de önemli oyuncuları kadroya kattı. İki sorunlu ismi, Mauro Icardi ile Ivan Perisic'i gönderdikleri ortamda hücum hattının büyük bölümünü kaybetmiş gibi görünebilirlerdi. Fakat Romelu Lukaku'yla birlikte Alexis Sanchez'i de kiralayan mavi-siyahlılar, Nicolo Barella ve Stefano Sensi'yi de transfer etti. Sağ kanat beki için Almanya'ya giden ve Valentino Lazaro'yu kadroya katan Inter, geçtiğimiz sezon kiralık oynayan Matteo Politano'nun da bonservisini aldı.

Romelu Lukaku
Sezona Lecce'ye karşı en uçta Lukaku ve Lautaro'nun olduğu bir 3-5-2'yle giren Conte, takımının 4-0 kazandığı maçtan ziyadesiyle memnundu. Inter gerçekten çok iştahlı gözüküyordu. Atılan her golde oyuncuların yedek kulübesiyle ve teknik ekiple birlikte sevinmesi sezona çok motive girdiklerini de gösteriyordu. Tecrübeli teknik adam, Euro 2016 döneminde kısıtlı kadrodan aldığı verimle birlikte İtalya'da zaten motivasyonla iç içe değerlendirilen bir isim hâline de gelmişti. Fakat Lecce maçında atılan dört golün büyük bölümünün özel yetenek golleri olması o maçta üretkenliğin -biraz da doğal bir şekilde- yeterli olmamasını gizledi.
Orta üçlüyü Brozovic, Sensi ve Vecino'yla oluşturan başarılı hoca, Chelsea'de oynattığından daha farklı bir hücum setini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Chelsea'deki 3-4-3'ünde öndeki kenar oyuncuları Eden Hazard ve Pedro'yu içeride konumlandırarak kanat beklerini aynı anda üçüncü bölgeye yollayan ve böylece beşli bir hat çıkararak dörtlü savunma takımlarına üstün gelen Conte, bir sonraki sezon dibe vururken rakiplerin kendisine göre reaksiyon almasından da etkilenmişti. Chelsea'ye karşı hemen her takımın üçlü savunmayla maça çıkarak arkada beş oyuncuyla Maviler'in hücum beşlisini karşıladığı yeni düzenler, Conte'nin takımının bire bir eşleşmelerden negatif etkilenerek üretkenliğinin azalmasına neden olmuştu. Conte o beşli hattı ligin ilk iki haftasında daha farklı bir şekilde çıkarmaya çalıştı. Lukaku ve Lautaro'dan oluşan çift santrforu kanat bekleri Kwadwo Asamoah ve Antonio Candreva'yla dörtleyen İtalyan, beşinci oyuncu için orta sahadan Sensi'yi ceza sahasına doğru sokmaya çalışıyor. Sensi'nin dar alanda küçük adımlarıyla yarattığı etki ilk üç maçta iki gol atmasını da beraberinde getirdi ve oyuncu bu rolü de oynayabileceğini açıkça ortaya koydu.
Fakat Inter'in henüz bu hücum beşlisini rakip savunmalar üzerine oturtabildiğini ve oyun içi üretkenliğini sağladığını söylemek zor. Lecce maçından sonra Cagliari deplasmanında da 2-1 kazanan Inter, yine üretim problemi çekerken üçüncü hafta oynadığı Udinese maçında da ciddi tıkanmalar yaşadı. Igor Tudor'un üçlü savunmasına karşı set oyununda çok daha eksik kalan ve 35. dakikada Rodrigo De Paul kırmızı kartla oyundan atılana kadar ciddi bir pozisyon bulmakta zorlanan Inter, ilk yarının son bölümünde Sensi'nin attığı golle maçı 1-0 kazandı ama 10 kişiye karşı elde ettiği oyun üstünlüğü ilk 35 dakika düşünüldüğünde o kadar da önemli değil gibiydi.

Udinese maçından sonra oynadıkları Şampiyonlar Ligi grup mücadelesinde Slavia Prag'a karşı yaşadıklarıysa ilk üç maçtaki sinyallerin verdiği ilk büyük yara oldu. Slavia Prag'a iç sahada puan kaybederek Dortmund ve Barcelona'nın da bulunduğu grupta yapmaması gereken tek şeyi yapan Inter'in bundan sonra da benzer kayıplar yaşaması muhtemel. İlk üç haftada ligde attığı 7 gole karşın gol beklentisinde 5.5 gibi Serie A şampiyonluk adayı için çok da yeterli olmayan bir istatistiğe sahip olan takımın hücumda geliştirmesi gereken çok şey var. Özellikle Udinese maçında forvet hattından Lautaro Martinez'i kesip Matteo Politano'yla birlikte 3-4-3'e dönen ve Brozovic-Barella ikilisinin önünde Politano-Sensi'den oluşan bir forvet arkası tandemi oluşturan Conte'nin ortaya çıkan yapıdan üretkenlik çıkaramaması garip değil. Lukaku dışında ilk 11'inde net bir skorer bulunmayan teknik adamın Martinez ve Sanchez gibi isimlerden en az birini Lukaku'nun yanında forvet hattında düşünmesi gerekiyor.
Spalletti gibi takımını genellikle derinde bekleten ve önde baskı kullanımını minimumda tutan bir teknik adamdan sonra Conte, bir takım için çok büyük bir değişim. Saha içinde onun istediklerine uyum sağlamak için Inter'li oyuncuların biraz zamana ihtiyacı var. Chelsea'nin başındayken ilk altı hafta yaşadıkları da bu konuda bir sağlama olarak değerlendirilebilir. Fakat Conte'nin başında olduğu takımın iştahlı olmaması gibi bir durum düşünülemez ve Inter bu yönden İtalyan hocaya erken uyum sağlamış gibi duruyor. Slavia Prag maçından sonra İtalyan basınında çıkan haberlere göre Lukaku ve Brozovic'in soyunma odasında yaşadığı belirtilen tartışma tam da bu iştaha hizmet ediyor olabilir. Lukaku'nun arkadaşlarını cesaretsizlikle suçladığı belirtilen maç sonrası soyunma odasında Brozovic'in Belçikalı santrfora verdiği cevap, söylentilere göre fiziki bir probleme dönüşmedi ama muhtemelen Conte'yi ziyadesiyle memnun etti.
Jürgen Klopp, bir takımın 'en kaliteli' sıfatına ulaşmak için ekonomik gerekliliklere sahip olması gerektiğini fakat her takımın istediği takdirde en sert ve mücadeleci ekip olabileceğini söyleyerek Liverpool'da ortaya çıkarmaya çalıştığı yapıyı özetler. Conte de Alman hoca gibi ve saha kenarındaki tavırları bunu destekliyor. Inter şu anda İtalya'nın en iyi futbollarından birine sahip olmayabilir. Fakat Arrigo Sacchi'nin belirttiği gibi öğretmen bir teknik adama sahipler ve Conte, hocalığının yanında aynı zamanda büyük bir motivatör. Dolayısıyla Inter'de etki yaratmaya da hazır. Tek eksiği oyuncularından alacağı destek. Bunu başardığı takdirde Juventus ve Napoli gibi sert rakiplere sahip olmalarına rağmen işler onlar için beklenenden çok daha kolay bir hâle gelebilir