İstasyon

3 dk

Jorginho’nun Ada deneyimi parlak başladı. Peki yetenekli orta saha nasıl kısa sürede Sarri'nin en kıymetli parçası oldu?

2014’ün Ocak ayında Hellas Verona’dan Napoli’ye transfer olan Jorginho’nun o âna kadar sadece 1,5 senelik Serie A tecrübesi vardı. Yaşı 23’tü ve ligin enteresan genç oyuncularından biriydi. O sezonun ilk yarısında Verona formasıyla yedi gole imza atmıştı. Andrea Mandorlini’nin hücuma yatkın 4-3-3’ünde sağ iç olarak oynamış ve üçüncü bölgedeki yetenekleriyle dikkat çekmişti.

Brezilya’da doğan ve 15 yaşındayken cebindeki 15 avro’yla tek başına İtalya’ya göç eden Jorginho’nun basamakları çok hızlı tırmandığı gerçeği Napoli’ye transferiyle kesinlik kazanırken o dönem takımın başında olan Rafael Benitez’le arası pek iyi olmayacaktı. Benitez’in klasik 4-2-3-1’inde iki pivot rolünden birine yerleştirilen Jorginho, ilk sezonunu tamamladıktan sonra ikinci sezonunda oynayamıyor ve sadece 14 maça ilk 11’de başlayabiliyordu. Ne var ki Benitez’in gidişiyle her şey değişti. Çift merkez orta sahalı düzenler için fiziksel yeterliliği olmadığı düşünülen Jorginho’yu kurtaran adam Empoli’den geldi. Maurizio Sarri, özellikle Mirko Valdifiori’nin ilk üç maçtaki başarısızlığından sonra o üçlü orta sahaya Jorginho’yu monte etti. Fakat farklı bir pozisyon ve rolde... Verona’da sadece birkaç maçta görev yaptığı 4-3-3’ün savunma önüne oturan Jorginho, anormal şekilde çabuk bir gelişim gösterdi ve Napoli’de Sarri’nin işleri hızlı bir şekilde yoluna koymasında büyük pay sahibi oldu. İtalyan hocayla geçen üç sezon sonunda Serie A’nın en iyi regista’sı olarak gösterilmeye başlanan oyuncu Napoli’de pas rekorları kırıyor ve futbol tarihinde istatistik tutulmaya başladıktan sonra bir maçta en çok pas yapan oyuncular listesine ilk 4’ten iki defa girmeyi başarıyordu. Bu maçların ikisinin de eski takımı Hellas Verona’ya karşı gelmesi de muhtemelen büyük bir tesadüftü.

Sezon başında Sarri’nin Chelsea’ye transferinden hemen sonra İngiltere’ye götürdüğü Brezilyalı oyuncu, Premier Lig’in ilk beş haftasında maç başına 93 isabetli pasla bu alanda zirveye oturmuş durumda. Oyunun gördüğü en yaratıcı oyunculardan biri olmamasına, dripling üzerinden top taşımamasına rağmen skora katkı yapmadan (Napoli’deki Sarri’li üç sezonunda ligde 3 gol, 11 asisti vardı) oyuna ne kadar etki edilebilir sorusuna inanılmaz cevaplar veren Jorginho, kariyerinin bu noktaya gelmesini de Sarri’ye borçlu. İtalyan teknik adamın topa sahip olma oyununda büyük özgürlükler tanıdığı Jorginho’nun tek görevi bütün oyuncuları birbirine bağlayan bir pas istasyonu olması. Her bölgeden toplar onda toplanıyor ve düşünmeden, hızlı şekilde tek pasla oyunu farklı noktalara taşıyabilmesi Sarri’nin sistemi içinde önem kazanıyor. Pep Guardiola’nın yaşlanan Fernandinho’nun yerine düşündüğü ama Sarri faktörü nedeniyle teklifini kabul ettiremediği Jorginho, futbolun gördüğü en büyük hocalardan birini reddederek kendini Sarri’ye ne kadar bağımlı hissettiğini gösteriyordu.

İtalyan teknik adamın İngiltere’de ne kadar başarılı olabileceği sorusu Jorginho’nun bu uyumu hangi seviyede devam ettireceğiyle yakından ilgili olacak. 2016’da ilk olarak Antonio Conte’nin milli takıma davet ettiği fakat Euro 2016 kadrosuna almadığı oyuncu, Brezilya yerine İtalya’yı tercih etmişti. 2018 Rusya sonrası kendisini tekrar krizde hisseden İtalyan milli takımının toparlanması da Jorginho’ya bağlı olabilir. Genellikle 4-4-2 tercih eden ve Jorginho’yla bu anlamda sorun yaşaması muhtemel Roberto Mancini, Benitez ve Sarri’nin bu müthiş yetenekle yaşadıklarını iyi analiz ederse kendisi için de kazanma yolunun bu istisnai pasör üzerinden ortaya çıkabileceğini görebilir. Belki de…

Socrates Dergi