İstenmeyen Takım

4 dk

Kahramanmaraş, büyük sahnede sadece bir sezon yer aldı. Anılar ise daha çok politikayla iç içe.

“Herkesin yapabileceği işlere sıcak bakmadım, asla. Yaratıcıysanız zor şartlarda bir eser çıkarmalısınız. Bu nedenle Maraş’a gittim.”

1987-1988 sezonunda tarihinde ilk kez 1. Lig’e yükselmeyi başaran Kahramanmaraşspor, değişen yönetimle birlikte yeni bir antrenör arayışına girer. 1970’lerin ortasında Serpil Hamdi Tüzün ile Beşiktaş’taki ‘Özkaynak Düzeni’nin yaratıcılarından olan, milli takımlar seviyesinde çalışmış, daha sonra Bryan Robson’ın yanında bir senesini geçirmiş Adnan Dinçer ile iletişime geçilir ve teklif kabul görür. Aracı olarak Dinçer ile görüşen şehrin ileri gelenlerinden Ali Doğan, şu ‘ufak’ notu da ekleyecektir: “Hocam, yalnız kulübün parası yok!”

Takımın 2. Lig’den çıkmasında başrolü oynayan Mehmet Özdilek, Beşiktaş’a satılmıştır. Aksaray’da, yöneticilerden birine ait dükkanda oturulur ve ‘Şifo’ Mehmet’in transferinden gelen para üzerinden yeni sezon planlaması yapılır...

İmkânlar kısıtlı olsa da ülke futbolunu iyi bilen Adnan Dinçer, Anadolu’dan ve İstanbul takımlarından tanıdığı oyuncuları, kulübün imkânlarını zorlamadan Kahramanmaraşspor’a getirir. Yabancı oyuncular da ilginç bir çözüm ile ligin yeni ekibine katılacaktır.

“Takım eksik ve zayıftı. ‘Sezona bir girelim, seyircinin önüne çıkalım, heyecan gelsin, sonra yine oyuncu alırız’ dediler. Uludağ’a kampa gittik... Bir menajer geldi, elinde Brezilyalı oyuncular olduğunu söyledi. Bu ülkede ‘gençleri yetiştiren adam’ olarak tanındığımı ve izlemediğim yabancı oyuncuyu almayacağımı belirttim. Uludağ’dan İstanbul’a geçtim. Ergun Gürsoy’a rica ettim, Galatasaray Tesisleri’ni bana verdi. Orada önerilen oyunculara antrenman yaptırdım. Birkaç oyuncu vardı ama Barbossa, Vinicius ve Miranda’yı beğendim. Böylece onları da takıma dâhil ettik.”

Kahramanmaraş, lige bu şekilde başlar. İlk iki maçta mağlup olsalar da üçüncü haftada Fenerbahçe ile oynadıkları maçtan 0-0’lık sonuçla ayrılırlar. Maraş tarafı geleceğe tekrar umutla bakarken Fenerbahçe cephesinde toprak zeminden şikâyetler vardır. Büyüklerin sıkıntısı ilk kez gazetelere taşınacaktır...

Dinçer’in ekibi, mücadeleci bir takım olsa da gol yollarında sıkıntı yaşamaktadır. Ekim ayının başında, 1. Lig’de tecrübeli Abdullah Avcı, takımın yeni gol ümidi olur. Adnan Dinçer, Avcı ile özdeşleştirdiği maçı şu sözlerle anlatıyor:

“Galatasaray elimizden zor kurtuldu, 1-1 berabere kaldık. Üstelik hakem Erman Toroğlu, Abdullah Avcı’nın attığı iki golü vermedi. Erman’a saygı duyan bir kişiydim ama o maçla ilgili kendisine kızgınım hâlâ. Maçta beni atmaya kalktı, ‘Burası Kahramanmaraş, bir işaretimle tribünler iner’ dedim. Seyirciyi karşısına alacaktı, hem de verdiği kararların gerginliği varken... Olacakları sen düşün! Ligde istenmediğimizi ilk o maçta düşünmeye başladım. Galatasaray, dört gün sonra Neuchatel’i 5-0 yendi. Bu da bizim takımı havaya soktu. Ama para durumu işi bozdu.”

Aynı zamanda kulüp başkanlığını da yürüten dönemin Belediye Başkanı Hacı Ali Özal, Ankara seyahati dönüşünde Adnan Dinçer ile görüşür ve kötü haberi verir: “Böyle devam edemeyeceğiz, ben bırakıyorum. Sen de git hocam, yazık olacak. Ankara’dan destek gelmedi. Özellikle üç büyükler, Maraş’a gelmek istemiyorlar; Gaziantep Havaalanı’na inip oradan kara yolu ile Maraş’a geliyorlar ya, yoruluyorlarmış. Toprak sahada da oynamak istemiyorlarmış. Şikâyetlerini Turgut Özal’a da iletmişler.” Adnan Dinçer, şartları zorlamaya kararlıdır. Dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın kardeşi, kulübün maddi destek beklediği isimlerden Korkut Özal ile irtibata geçer ama ondan gelen cevap da benzerdir: “Adnan Bey, üç büyükler bu takımı istemiyor!”

Kongre sonrası, takımın 1. Lig’e çıktığı dönemde başkanlık koltuğunda oturan Hüseyin Belli tekrar göreve gelir. Adnan Dinçer’in sözleşmesi daha feshedilmeden, yerini tecrübeli antrenör Necdet Niş’in alacağı duyurulur. Fakat takımın yeni antrenörü garip şekilde Necdet Oran olacaktır. Brezilyalı oyuncuların ödemesi yapılmaz ve yerli futbolcular ile kavgaya dönüşen tartışmalar yaşanır. Sezon sonunda 23 puan toplayabilen Maraşspor, tekrar 2. Lig’in yolunu tutar.

Sadece, Fenerbahçe’nin 103 golüyle tarihe geçen o sezonda büyük sahnede yer alabilen Maraşspor şu an, Türkiye 1. Lig tarihinin tüm zamanlar puan cetvelinin sonunda yer alıyor. (Kırıkkalespor, aynı puanda olmasına rağmen averajla önde.)

Ancak ‘zoru seven’ antrenör Adnan Dinçer, ‘istenmeyen takımın’ macerasının daha en başında hata yapıldığı kanısında: “Üç büyükler şikâyetlerinde haklı olabilirler. Saha, 1. Lig için hazır olmayabilir. Ulaşım sıkıntısı da haklı bir gerekçedir belki. Peki o zaman, bu takımın 1. Lig’e çıkmasına niye müsaade ettiniz? Neden gerekli şartları çok daha önceden sağlamadınız ya da sağlanması için talepte bulunmadınız? Biz, istenmememize rağmen ligde kalabilecek bir takımdık. Ama kimse tarafından sahiplenilmedik ve Kahramanmaraşspor adeta zorla ligden düşürüldü.”

Socrates Dergi