Joao Felix Ne Kadar Eder?

La Liga takımları 14 Temmuz itibarıyla yaz transferinde toplam 1,2 milyar euro'yu aşan harcama yapmış durumda. İspanya'da transfer penceresinin kapanmasına çok ciddi bir süre olmasına rağmen La Liga'nın rekorunun bu kadar erken bir şekilde kırılmasının elbette çeşitli nedenleri var.

Bunlardan biri Real Madrid, Barcelona ve Atletico Madrid üçlüsünün harcadığı yaklaşık 800 milyon euro'luk bedelin genel lig transferlerini domine etmesiyken ikinci neden de son birkaç yılda rakamların tavan yapmasıyla artık en sıradan oyuncuların bile çok rahat bir şekilde 40-50 milyon euro'ları görmesi...

Fakat özellikle İspanya içinde son iki yılda ciddi bir transfer faktörü olmaya başlayan Atletico Madrid, işleri biraz değiştiriyor gibi. Geçtiğimiz sezon, yaz transfer döneminde Thomas Lemar'ı 74 milyon euro karşılığında transfer eden İspanyol ekibi, bu yaz yaptığı Joao Felix hamlesiyle kendi rekorunu geliştirdiği gibi futbol tarihine de geçmeyi başardı. Genç Portekizli için Benfica'ya 126 milyon euro ödediler ve tarihin en pahalı dördüncü futbolcusuna sahip oldular.

Artan Gelirler

2013'te yıllık geliri 120 milyon euro olan bir kulüp için bu transferler imkânsız görünüyor olabilir. Fakat 2019 itibarıyla kulüp gelirleri 350 milyon euro'yu bulmuş durumda. Bunda en büyük pay (yaklaşık 110 milyon euro) İspanya içi ve Şampiyonlar Ligi'nden gelen televizyon gelirlerine ait fakat son beş yılda gelirlerini üç katına çıkarmış, stadını yapmış bir kulüp olarak artık transferde büyük rol oynayabileceklerini düşünüyorlar ve bunda da çok haksız değiller.

Her ne kadar gelir noktasında Real Madrid ve Barcelona'nın çok arkalarında kalsalar da (gelirleri bu iki kulübün yaklaşık yarısı kadar) Sevilla ve Valencia'ya son beş yıl içerisinde ciddi bir fark atmayı başardılar. Bu yükselişte Şampiyonlar Ligi'nde iki kez final oynamaları dolayısıyla Diego Simeone de fazlasıyla etkili. Onun dönemiyle birlikte Atletico Madrid özellikle 2013 sonrasında Şampiyonlar Ligi'nin sürekli yarı final ve yukarısını gören hükümran kulüplerinden biri hâline geldi. Düzenli Avrupa geliri ve yükselen profil de oyuncuların Atletico tercihi yapmalarını kolaylaştırmaya başladı. Peki Felix gerçekten böyle bir seçim mi?

Öncelikle oyuncunun çıkışının Renato Sanches'e benzer olduğu söylenebilir. 2015- 2016 sezonunun başında A takımda olmayan Renato'nun gerek U19 takımıyla UEFA Gençlik Ligi'nde gösterdiği performans, gerek takımda yaşanan bazı sakatlık problemleri sonrasında A takıma alınmasıyla birlikte yarım sezonda yarattığı etkinin çok benzerini bu sezon gösteren Felix, dikkat çeken ilk 90 dakikasına 16. haftadaki Rio Ave maçıyla çıktı. Ne var ki Renato'dan farklı olarak sezon başından beri A takımda olan genç Portekizlinin ilk 90 dakikasında ortaya koyduğu futbol ve attığı iki gol, kısa süre içinde ülke futbolunun yeni bir büyük yetenekle karşı karşıya olduğunu müjdeliyordu.

Kaka Benzerliği

Dolayısıyla Joao Felix de şu anda kâğıt üzerinde aslında sadece yarım sezonluk bir futbolcu gibi görünüyor. Böyle bir ortamda harcanan 126 milyon euro'ya çok daha şüpheci bir şekilde yaklaşmak mümkün. Fakat genç hücumcu, Renato Sanches'den farklı olarak izlerken yaklaşık on dakika içinde saf yeteneğini anlayabileceğiniz tipte özel bir oyuncu. Topla salınımları, pürüzsüz driplingi, bitiriciliği, saf tekniği ve fiziksel özellikleriyle Brezilyalı hücumcu Kaka'ya benzeyen Felix için Atletico Madrid'in yaptığı hamleyi mantıklı çıkaran başka bir durum da mevcut.

Uzun zamandır konuşulan ve bu yaz nihayete eren Antoine Griezmann'ın Barcelona'ya 120 milyon euro'ya transferiyle Atletico Madrid kâğıt üzerinde birbirine çok yakın profilde iki oyuncuyu aslında cebinden para çıkmadan değiştirmiş oldu. Beş sezon boyunca fazlasıyla büyük fayda elde ettikleri 29 yaşındaki Griezmann'ı 19 yaşındaki büyük bir potansiyelle para harcamadan değiştirmek kötü bir hamle değil gibi. Elbette olmuş bir oyuncuya kıyasla henüz potansiyelini tam olarak ispatlayamamış bir futbolcuyu benzer ekonomik değerlerle kıyaslamak bazı riskleri beraberinde getiriyor. Fakat Joao Felix, Griezmann'a göre daha sınırsız olan tavanıyla bu kıyaslamada Atletico Madrid'e orta vadede kazanç dahi getirebilecek bir yetenek.

Futbolcuya verilen 126 milyon euro'ysa herkesin üzerine en çok fikir bildirdiği konu. Atletico Madrid gibi özellikle birkaç yıl öncesine kadar adı buralarda olmayan bir kulübün bu paraları harcayabilecek seviyeye çıkmasının şaşırtıcılığı yanında artık futbol dünyasının da köklü bir değişim içerisinde olduğunu anlamak gerekiyor. Gelir toplamında şu anda dünyanın zirvesinde bulunan Premier Lig'de transferin kapanmasına 24 Temmuz itibarıyla sadece iki hafta kalmasına rağmen en çok para harcayan kulübün lige Championship'ten yeni katılan Aston Villa olması artık paranın biraz el değiştiriyor olduğuna da delalet olarak kabul edilebilir.

Kaldı ki bu yüksek bonservis bedellerinde gözden kaçan bir konu var. Felix, 2014'te takıma katılan Griezmann'a o dönemde ödenen 54 milyon euro'dan çok daha pahalı bir futbolcu değil. 2014'te toplam geliri 160 milyon euro olan Atletico Madrid'de 54 milyon euro'nun kapladığı alanla şu anda yılda 350 milyon euro kazanan kulüp için 126 milyon euro'nun ekonomik değeri arasında büyük farklar yok. Talebin arttığı ekonomik sistemlerde fiyatın artış göstermesi normal, diğer yandan yeni yayın ihaleleriyle birlikte Atletico Madrid ve Aston Villa örneğinde de gördüğümüz gibi bu paralara çıkabilen takım sayısının artması da fiyatlara yansımış durumda ve bu doğal sonuç büyük bir anormallikmiş gibi gösterilmeye devam ediyor.

Gerçekten Çok Pahalı mı?

2001'de Zidane'ı o dönem için yaklaşık 70 milyon euro karşılığında transfer eden Real Madrid'in o sezon toplam geliri sadece 150 milyon euro'ydu. Gelirinin yarısını Zidane'a gömen Real, belki de hâlâ dünyanın en pahalı transferini yapmış kulüp durumunda. 2017'deki geliri 500 milyon euro olan PSG'nin 220 milyon euro'ya Neymar'ı transferi ya da 750 milyon euro gelire sahip City'nin Rodri'yi 70 milyon euro'ya kadrosuna katması bu pencereden değerlendirilmeye başlanırsa daha iyi sonuçlara ulaşılabilir.

Atletico Madrid'deki kabuk değişimi sürüyor. Klasik 4-4-2'sinde hücumcu kenar bulundurmaktan imtina eden Simeone önce sol kenara Lemar'ı transfer etti. Sonra Felix geldi. Son olarak da savunmacılığı soru işareti olan ama takımlarına hücum anlamında boyut katan Kieran Trippier sağ beke 20 milyon euro'ya alındı. Simeone belli ki sıkı savunmacı takımından sıkılmış gibi. Ama geçen sezonki geri gidiş sonrasında nasıl bir değişim yaşacakları kritik. Yeni isimlerle neler yapabileceklerine dair soru işaretleriyse cümleleri sonlandırmaya devam ediyor.