Kaybetme Sanatı

4 dk

Bisikletin bahar aylarını şenlendiren tek günlük klasikler Sep Vanmarcke'nin kariyerinin ana hikâyesi ve hayal kırıklığı oldu. Peki bu sezon işler değişir mi?

Getty Images

Sep Vanmarcke doğru ânı bekledi. Birçok defa, birçok yarışta. Bisiklet dünyası da onun büyük bir zaferini bekledi. Profesyonel kariyerinin başında yarı klasiklerden Omloop Het Nieuwsblad'ı Tom Boonen gibi bir efsaneyi geçerek kazanan bir bisikletçinin gelecekte Ronde van Vlaanderen, Paris-Roubaix gibi anıtsal yarışları kazanabileceğini düşünmekten daha doğal bir şey olamazdı sonuçta. Ama o yarışın üzerinden tam yedi yıl geçti. Vanmarcke de bu sürede neredeyse katıldığı her klasikte olağan şüphelilerden biri olarak anıldı. Belki ünlü spor gazetesi L'Equipe'in beş yıldızlı favorileri arasına sıkça giremedi ama dörtten aşağıya da düşmedi. Roubaix'de bir, Ronde'de iki defa podyuma çıktı ki bu bile birçok bisikletçinin hayal edebileceğinden fazla. Peki o beklenen zafer geldi mi? Henüz değil.

Her ilkbahar olduğu gibi bu yıl da Belçikalı sporcunun adını Eurosport'ta sıkça duymanız olası. Lakin Sep, artık önemli favorilerden sayılmaz. Bunun nedeni de geçmişinde verdiği hatalı kararlarda saklı. Birçok önemli yarışta atak yapması gereken yerlerde bekledi; beklemesi gereken yerlerde atak yaptı. Bisiklet acımasız bir spor olsa da üç haftalık bir Büyük Tur'da hataları telafi etmek için her zaman başka bir fırsat vardır. Tek günlük klasiklerdeyse durum böyle değil. Vanmarcke de hatalarının sonucuna katlanmak zorunda kaldı. Her sene o hatalardan ders çıkardığı, o zaferi sonunda kazanabileceği düşünüldü. Her sene yanılttı.

Vanmarcke, takımı EF Education First'le birlikte klasikler mevsimine yine büyük umutlarla girdi. Ancak mart ayının başında Omloop Het Nieuwsblad'ı bitirmekte bile zorlanması hiç de hayra alamet değil. Zaten kariyerinin en iyi döneminde bile olsa taşlı klasikleri kazanmak için formdan biraz daha fazlasına ihtiyacı olduğunu en iyi o biliyordur.

Bisiklet, kaybetmenin ya da Aras Yetiş'in sevdiği sözle "iyi yenilmenin" kutsallaştırıldığı bir spor. Fransa Bisiklet Turu'nu son sırada bitiren bisikletçiye özel bir mayo verilmiyor ama Lanterne Rouge için mücadele eden sporculara yarışın her edisyonunda rastlamak mümkün. Vanmarcke de birçok büyük yarışta favori gösterildi ama 'hep kaybedenler'den birisi oldu. Buna rağmen iyi kaybetmeyi de bildi.

Fabian Cancellara, 2016'da kariyerinin son Ronde'sinde finişe Peter Sagan'ın yarım dakika arkasından Vanmarcke'yle birlikte geldi. Ancak ikincilik için bir sprint olmadı. Vanmarcke geri çekildi. Kafasını gidonuna doğru eğdi ve geride kaldı. Bu sefer yanlış karar vermemişti. Bir efsaneyi o finişten son geçişinde yalnız bırakmak istemişti. O ânın hem Cancellara hem de bisiklet için ne kadar özel olduğunun farkındaydı. Cancellara eliyle selam verip teşekkür etti. Vanmarcke de kenara geçip onu fotoğrafçılarla baş başa bıraktı. Bu nedenle Belçikalı sporcunun anıtsal klasiklerden birini kazanması hemen herkese 15. denemesinde Paris-Roubaix'yi kazanan Mathew Hayman için hissedilen duyguları hatırlatacak. Ancak açık konuşmak gerekirse bu durum -en azından bu sezon için- çok olası görünmüyor.

Sep Vanmarcke artık 30 yaşında ve pelotonun en tecrübeli klasikçilerinden. Hatalarından ders çıkardığı ve hâlâ Ronde-Roubaix ikilisinden en az birini kazanacak potansiyeli olduğu düşüncesinde. Yani o hâlâ bekliyor. Bisiklet dünyası içinse aynı şey söylenemez. Herkes onunla beraber sevinmeye hazır olsa da...

Socrates Dergi