
Kazanmanın Yolları
13 dk
Sue Bird, geçen onca yıla rağmen bir şekilde kazanmanın yeni yollarını bulmaya devam ediyor. Kırkına merdiven dayadığı günlerde dahi...
Zorlu bubble' (fanus) şartlarında dördüncü şampiyonluğunu kazanıyor. Öncüllerinde görünmeyen bir oyun stiline sahip. Jenerasyonunun en iyi pasörlerinden biri. Tarihin en iyisi tartışmasında adı sıkça anılıyor. Olimpiyat şampiyonlukları var. Otuzlu yaşlarının ikinci yarısında, kırdığı rekorlara yenilerini eklemeye devam ediyor. Sosyal adaletsizlik, ırkçılık gibi konularda sesini yükseltmekten çekinmiyor. Bu paragraf, LeBron James'i olduğu kadar Sue Bird'ü de tarif ediyor.
- I -
Suzanne Brigit Bird, parkede birilerini ilk kez etkilediğinde henüz 11 yaşındaydı. Zamanında Kelli Anderson'ın Sports Illustrated için kaleme aldığı üzere, bir lise karşılaşmasının devre arasında mini bir gösteri maçı düzenlenmiş, Sue da sahada kendine yer bulmuştu. O sınırlı sürede yaptıkları, maçı izleyen bir güvenlik görevlisini o kadar etkilemiş ki maçtan sonra yanına gelip ondan imza almış. "Günün birinde önemli biri olacaksın" diyen o beyefendi, spor tarihinin en ileri görüşlü gözlemcilerinden biri olabilir. Ya da Sue Bird, tarihin o yaştaki en potansiyelli basketbolcusu...
Bird, namağlup eyalet şampiyonu olarak kapattığı lise kariyerinin ardından Connecticut Üniversitesi'ne kaydoldu. Bugün, kolej seviyesindeki en başarılı kadın basketbol programı olan UConn, 90'larda bu kadar baskın değildi. Yalnızca üç Final Four ve tek şampiyonlukla geçen on yılın sonlarında kampüse adım atan Bird, ilk sezonunun büyük kısmını ön çapraz bağ sakatlığıyla kenarda geçirdi. Yıllar sonra, o süreçten aldığı derslerin karakterini şekillendirdiğini söylüyordu: "Muhtemelen başıma gelen en iyi şeydi. Şunu fark ettim, sporu hep çantada keklik olarak görmüştüm. Sakatlıktan sonra farklı bir yoğunlukla, sanki her maç son maçımmış gibi oynamaya başladım."
Sonuncusu namağlup iki şampiyonlukla kapattığı kolej kariyeriyle beraber UConn da dönüşmüş, Final Four yapamamanın istisna haline geldiği yıllar başlamıştı. Sue için, sırada WNBA'deki oyun kurucu algısını değiştirmek vardı. 1996'da kurulan profesyonel ligin ilk yıllarına, skor özelliğiyle ön plana çıkan kısalar damga vurmuştu. 2002'de Seattle Storm tarafından ilk sırada seçilen Bird, takım arkadaşlarını oyuna dahil etmeyi hedefleyen, pas öncelikli oyunuyla diğer kısalardan ayrışıyordu. Aradan geçen yaklaşık 19 senenin ardından, artık WNBA tarihinin en fazla asist yapan oyuncusu apoletini taşıyor. Verimliliği de hiç azalmadı üstelik. Bu yılki finallerde Storm, Las Vegas Aces'i süpürürken (Bird için olağan bir durum, WNBA Finalleri'nde çıktığı son 11 maçı kazandı), o da maç başına 11 asist ortalama yakaladı. Daha önce 11 olan final serisi asist rekorunu, ilk maçta ürettiği 16 asistle yerle yeksan etti.
Takım arkadaşlarını en uygun pozisyonlarda topla buluşturmak onun için bir alışkanlık. Final serisinde Seattle, Bird'ün pasları üzerinden kullandığı şutlarda yüzde 77 saha içi isabeti yakaladı. Böyle keskin bir pasörün sezonu yayın gerisinden yüzde 47 isabet oranıyla tamamladığını hatırlamak, rakip savunmaların elini kolunu bağlamaya yeterli. Peki Bird, oyun tarzını nasıl tanımlıyor? "Bir oyuncu olarak kendimi değerlendirdiğimde... Kazanan biriyim işte. Bilirsiniz, bir şekilde kazanmanın yollarını buluyorum." Mütevazı bir karakterin, tevazuya yer bırakmayan bir kariyere dair görüşleri. Liseden bu yana, Bird'ün son 25 senesini mercek altına almak, bu sonuca ulaşmak için yeterli. Öyle ki, üst düzey bir şampiyonluğa üç seneden daha fazla hasret kaldığı olmadı. NCAA, WNBA, Euroleague, Olimpiyat, Dünya Şampiyonası... Her seviyede, en büyük sahnede kupaya uzanmayı bildi. Ve artık biraz övünmeyi hak ediyor.
- II -
Evimin salonunda bu yazıyı kelimelere dökerken, Sue Bird gibi bir fenomenle aynı iş ortamını paylaşmanın ne anlama gelebileceğini tahayyül etmem kolay değildi. Ben de telefona sarıldım ve Galatasaray'ın yeni transferi Mercedes Russell'a ulaştım. 1.98'lik uzun, 2018 Draft'ında New York Liberty tarafından seçilse de kısa süre içinde serbest kaldı ve Seattle'la anlaşıp takımın son iki şampiyonluğunda Bird'le aynı soyunma odasını paylaştı. Söze, ilk izlenimleriyle başlıyor: "Seattle'a geldiğimde, o yaşta bile ne kadar iyi olduğunu yakından deneyimleme fırsatı buldum. Pek de şaşırmadım aslında, hayatı boyunca neler başardığını izlemiştik zaten. Sue, daha kolejdeyken dünyanın en iyilerinden biriydi." Storm'un şampiyonluğa ulaştığı üçüncü maçtan yaklaşık bir hafta sonra İstanbul'a inen Russell, Bird'ü özel kılan saha içi özellikleriyle devam ediyor: "Saha görüşü inanılmaz. Diğer oyuncuların fark edemeyeceği pas açılarını sezebiliyor. Bunun yanında müthiş de bir şutör. O kesinlikle tarihin en iyi kadın basketbolcularından biri."
Büyük yıldızlar yalnızca basketbol yetenekleriyle değil, etrafındakileri nihai hedef yolunda bir arada tutabilmeleriyle de diğer iyi oyunculardan ayrılırlar. 25 yaşındaki takım arkadaşı Russell, Bird'ün veteran desteğinin hakkını veriyor: "Sue harika bir lider. Çok uzun süredir oyunun içerisinde ve artık bir anlamda oyuncu-antrenör gibi. Çok tutkulu ve oyuna dair devasa bir bilgi dağarcığına sahip. Soyunma odasında her konuda bize yardımcı oluyor."
Kolejdeki ilk yılının çok büyük kısmını kaçırmasına yol açan sakatlığı, kariyerindeki tek büyük sakatlık değildi. 2011'de geçirdiği kalça ameliyatı, Isaiah Thomas'ı tanınmaz hale getiren ameliyatın aynısıydı. Daha iyi dönmeyi başardı. (Seattle'lı Thomas, ameliyattan sonraki süreç konusunda tavsiye almak için Bird'e de danışmış.) 2018'de yakın arkadaşı Diana Taurasi'nin Phoenix'ine karşı Konferans Finali'nin dördüncü maçında burnu kırıldı. Ertesi maça maskeyle çıkıp 22 sayı 5 asistle önce final biletini, akabinde de üçüncü yüzüğünü kaptı. 2019'un tamamını, geçirdiği diz ameliyatı sebebiyle kaçırdıktan sonra, 39 yaşında iyi bir şekilde dönüp dönemeyeceği konusunda soyunma odasında bir şüphe doğmuş muydu? Russell'ın cevabı oldukça açık: "En ufak bir şüphemiz yoktu. Sue'nun vücuduna ne kadar iyi baktığını bildiğimiz için döneceğine emindik."

Meşhur bir hikâyedir, kolej kariyeri boyunca sadece dört maç kaybeden Bird, WNBA'deki ilk maçında New York Liberty'ye boyun eğdikten sonra soyunma odasına girer ve çöp kovasını tekmeler. Etrafına baktığında, kimsenin benzer bir tepki vermediğini görür. Belki de Bird'ün rekabetçi ruhunun tüm soyunma odasına yayılışı, iki sene sonra Seattle Storm'un tarihindeki ilk şampiyonluğu kazanmasındaki etkenlerden biridir. Russell'a göre Bird, artık o yırtıcılığını parkenin dışına taşımıyor: "Çok rahat biri, böylesi büyük bir figürün parke dışında bu kadar içten olması çok özel."
- III -
Bird'ün saha dışında mücadele verdiği alanlar oldukça çeşitli. Bir süredir Oyuncular Birliği'nin başkan yardımcılarından biri ve kendisi de dahil birçokları tarafından 'tarihi' olarak nitelenen yeni toplu iş sözleşmesinin mimarları arasında. Maksimum ücretin yüz bin dolardan 215 bin dolar civarına yükseldiği, elit oyuncuların bonuslarla beraber sezonda 500 bin dolar suları bir getiri sağlayabilecekleri yeni dünya, WNBA'in geleceği için bambaşka bir sahne vadediyor. Bird, "Eğer kariyerimin ilk yıllarında böylesi bir toplu sözleşme olsa, asla yurtdışında oynamaya gerek duymazdım" diyor. Diana Taurasi'nin Ekaterinburg macerası için taze kalmak adına 2015 WNBA sezonunu pas geçtiği, Breanna Stewart'ın Dynamo Kursk için oynarken aşili koptuğu için 2019 sezonunu kaçırdığı bir dünyada WNBA'i öncelik kılabilecek bir iş sözleşmesi, tüm dengeleri değiştirebilir. Önceki sözleşmede lig gelirlerinin yüzde 20 ila 30'unu alabilen oyuncular, 2021 sezonuyla beraber 50-50'lik paylaşıma geçerken ebeveyn izninde tam ücret almaya devam edecek olmaları, yeni anlaşmanın diğer öne çıkan yönleri.
Bird, bu iş sözleşmesinin, geriye bırakacağı mirasın bir parçası olduğunu düşünüyor. Adaletsizliğe karşı sesini yükselttiği konular arasında daha geniş kapsamlı sorunlar da var. WNBA oyuncuları bu sezonu ayrımcılığa kurban verilen siyah, trans ve diğer azınlık gruplara adarken onlardan biri olan Breonna Taylor ismi ön plandaydı. Lig, Florida'da bir fanus ihtimalini masaya getirdiğinde Bird'e göre oyuncuların tavrı belliydi: "İlk günden itibaren ajandamızda sosyal adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmek vardı. Pazarlık etmeyeceğimiz bir konuydu. Eğer çıkıp sezonu oynayacaksak, sosyal adalet için seçtiğimiz yolda lig de bize destek vermeliydi."
WNBA'in sosyal adalet çağrısı yeni değil. Colin Kaepernick'in 2016'daki meşhur ulusal marş protestosundan önce, 'Değişim Bizimle Başlar' ve 'Siyah Hayatlar Değerlidir' tişörtleriyle ısınmaya çıkan Minnesota Lynx oyuncuları vardı. Birçok WNBA takımı, benzer şekilde Lynx'e destek verdi. Sue Bird, sosyal medyasından da bu protestolara katkı verdi. Hatta birkaç sene içinde spor dünyasının en güçlü çiftlerinden birine dönüşecekleri partneri Megan Rapinoe'yla da o dönem, sosyal adalet için neler yapabileceklerini konuşmak üzere yolları kesişmişti. Rapinoe, 2019'da ABD kadın futbol takımı Dünya Kupası'na yürürken Başkan Trump ve sosyal adaletsizlik karşıtı açıklamalarıyla gündem olsa da Bird çok daha evvelden bu mücadelenin fitilini ateşleyenler arasındaydı. Rapinoe'nun fanusta Bird'le beraber kalıp diğer oyuncuları destekleyişinin önemini Russell anlatıyor: "Sue toplumda çok güçlü bir kimlik yarattı. O konuştuğunda, birçok insan kulak kesiliyor. Bazı takım buluşmalarında Megan da bizimleydi. Bubble'da yanımızda oluşu, ırkçılığa, sosyal adaletsizliğe karşı sesimizi yükselttiğimiz bu özel sezonda bizi destekleyişi, sahip olduğu devasa platformu hesaba katınca bizim için çok önemliydi."
- IV -
Emeklilik planları, Bird'ü kızdıran sorulardan biri. Bir doktora, bir muhasebeciye asla yaşından ötürü "Bırak artık" denmediğini, kendilerine bunun sorulmasının tuhaf kaçtığını düşünüyor. Takım arkadaşı ve Finaller MVP'si Stewart, Bird'ün elli yaşına kadar oynayabileceğine inandığını söylüyor. Russell'a bu görüşü sorduğumda gülerek cevap veriyor: "Mevzubahis Sue olunca, sonsuza kadar oynayabilir gibi geliyor. Sanki asla durmayacak."
Sue Bird, şimdilik o kadar uzun soluklu bakmıyor. Zamanında Sports Illustrated'a verdiği "Umarım otuzuma kadar oynarım, eğer 2012 Olimpiyat Oyunları New York'ta düzenlenirse 32 yaşımda orada oynamak en büyük amacım olur" demecinin altından çok sular aktı. Şu sıralar, önümüzdeki sezon da sahaya çıkıp 2021 yazında, Tokyo'da boy göstermeyi ve beşinci olimpiyat altınına kavuşmayı hedefliyor. Sonrası için de birkaç planı var. 2018 sezonundan sonra Denver Nuggets genel menajeri Tim Connelly'nin davetiyle basketbol operasyonları yöneticisi olarak birkaç ay da olsa ilk 'front office' deneyimini yaşadı. WNBA efsanelerinden Becky Hammon gibi saha kenarında mı yoksa Swin Cash gibi yönetim ofislerinde mi boy göstereceği henüz belli değil. Şu kadarıysa aşikâr: Sue Bird, forması ya da ceketiyle, çok iyi bildiği kazanmanın yeni yollarını bulmaya devam edecek.