
Kriz mi Fırsat mı?
5 dk
Bu yaz, Atatürk Havalimanı'na birbiri ardına yıldızlar inmedi. Ancak yine de Süper Lig heyecanı hepimizi sarmaya devam edecek. Peki, zirve adayları ne durumda?
Yaz arası, Süper Lig'de hiç bu kadar sönük geçmemişti. Derginin baskıya girdiği 20 Ağustos itibarıyla, neredeyse hiçbir takım eksiklerini kapatabilmiş değil. Gelenlerden çok gidenleri konuştuğumuz bir dönemin içindeyiz. Bunun nedenleri hakkında İbrahim Altınsay ile yaptığımız sohbeti bu sayıda bulacaksınız. Burada ise sonuç üzerinden gideceğiz: Hangi takım, ne durumda?
Son şampiyon Galatasaray, kadrosunu büyük oranda korudu. Ancak geçtiğimiz sezon kısıtlı bir rotasyonla gelen şampiyonlukta en önemli etken Fatih Terim'in Ryan Donk mucizesi ve büyük maç oynama tecrübesiydi. Üç kulvarlı sezonu bu dar kadroyla geçirmek pek mümkün değil. Diğer yandan "oyuncu satışından gelecek miktar kadar harcama yapılabilir" kısıtlaması kulübün elini kolunu bağlıyor. Bu durumda Galatasaray'ın önünde iki seçenek mevcut: Altyapının, Henry Onyekuru gibi kiralık oyuncuların ve son günlerde karşılaşılacak fırsat transferlerinin katkısıyla alternatifler üretmek ya da oyuncu satarak gelir yaratmak. Vakit geçtikçe çember daralacak ve kısıtlı havuzdan en doğru isimleri seçmek zorlaşacak. Nokta atışları yapılmazsa, özellikle Şampiyonlar Ligi kâbusa dönebilir. Galatasaray için anahtar kelime, alternatif.
Fenerbahçe ise Ali Koç ile başlayan yeni dönemin heyecanını yaşıyor ve camia yıllar sonra kenetlenmiş durumda. Ancak yeni yönetimin açıkladığı mali tablo hiç iç açıcı değil ve çok ciddi bir kadro revizyonuna ihtiyaç var. Yıllardır takımı yöneten savunmacı teknik direktörlerin kurduğu kadro, yeni çalıştırıcı Phillip Cocu'nun oyun anlayışına pek uygun görünmüyor. Bu mali durumda tüm ihtiyaçları karşılamak mümkün değil, dolayısıyla bu sezon Fenerbahçe için bir geçiş dönemi olabilir. Bu durumu pozitif yönde etkileyebilecek en önemli unsur, alınan genç oyuncuların kısa vadede yapabileceği sürprizler ve yıllardır eksikliği duyulan taraftar desteğinin geri gelmesi olacak. Özellikle Kadıköy'deki atmosfer, pek çok sorunu doğmadan çözebilir. Fenerbahçe camiasının vereceği en büyük sınav ise olası bir başarısızlıkta bu yeni projeye karşı sergilenecek tavır. Ali Koç, tüm bu süreçte bir kez bile kısa vadeli başarıdan bahsetmedi ve Damien Comolli'nin koordinatörlüğünde futbol takımına yapılan transferler de genel olarak bu anlayışla örtüştü. Dolayısıyla Fenerbahçe için anahtar kelime, sabır.
Yola şampiyonluk hedefiyle çıkan dört takım içinde yeni sezon öncesi en az değişkene sahip taraf, Abdullah Avcı yönetimindeki Başakşehir. Başarılı bir projeleri var, mali olarak ligin zirvesindeler, kadro kaliteleri de kimsenin altında değil. Hiç oyuncu kaybetmediler ve Riad Bajic, Soner Aydoğdu gibi kaliteli takviyeler yaptılar. Taraftarları olmaması dışında en büyük handikapları, zaten yaşlı olan kadronun bir yaş daha alması. İdeal 11'lerinde Caiçara (29), Visca (28) ve Attamah (24) dışında 30 yaş altı oyuncu yok. Kadronun genişliği ve birbirine yakın kalitede oyuncuları rotasyona sokabilme imkânı bu yolda onlara yardımcı olacaktır. Anahtar kelime, istikrar.
Geçen sezon ligi dördüncü bitirse de tarihinin en başarılı Avrupa sezonunu geçirerek taraftarını mutlu eden Beşiktaş'ta ise taşların biraz yer değiştirdiğini söyleyebiliriz. Cenk Tosun'u İngiltere'ye yolcu ettikleri günden bu yana ileri uçta istikrar sağlayamadılar. Şimdi ise ikinci santrfor gibi oynayan Talisca'yı kaybettiler ki Brezilyalı, gerek oluşumunda pay sahibi olduğu setler gerekse kanat ortalarındaki kafa golü tehdidiyle Beşiktaş'ın uzun zamandır alışık olduğu oyunun çok kritik bir parçasıydı. Artık yok. Kaleci Fabri gitti, yeri henüz dolmuş değil. Şu an görünen ideal 11'de 30 yaşın altında sadece üç oyuncu var. Ancak her şeye rağmen, başarılı üç sezon geçiren iskelet ve teknik direktör Şenol Güneş yerinde duruyor. Üstelik ligin ilk haftasında, Talisca'sız da iyi futbol oynayabildiklerini gösterdiler. Güneş'in ekibi için anahtar kelime, dönüşüm.

Şampiyonluk yarışından bir adım geri çekilip objektifi ligin geneline doğrulttuğumuzda, döviz kurundaki artış sonrası tüm takımları maddi açıdan çok zor bir dönemin beklediğini söyleyebiliriz. Ancak kriz ile fırsat arasındaki klişe korelasyon malum. Takımlar genç yeteneklere daha fazla yönelecek ve ileride baktığımızda bu sezonu belki de milli takımın yeni jenerasyonunun filizlendiği sezon olarak hatırlayacağız…
Cevher
Geçtiğimiz sezon 1. Lig'de 'doubledouble' yapan Barış Alıcı, yılın en çok konuşulacak oyuncularından biri olacağını şimdiden gösterdi. Fenerbahçe formasını en doğru zamanda giyen 21 yaşındaki Altınordu çıkışlı kanat oyuncusu, Süper Lig'de sezonun en heyecan verici unsurlarından biri. Rizespor'un geçtiğimiz sezon 1. Lig'de gol kralı olan Paraguaylı futbolcusu Samudio ve eğer forma verilirse Göztepeli Doğanay Kılıç farklı noktalara gelebilir. Trabzonspor'daki Yusuf-Abdülkadir ikilisi de gelişimlerine devam edecek.
Bu Hocaya Dikkat!
Ligdeki takımların büyük çoğunluğu, yeni sezona girerken her zamanki gibi teknik direktörlerini değiştirdi. Yeni Malatyaspor, bu döngünün dışında kalan ekiplerden biri. Stajını Abdullah Avcı'nın yanında yaptıktan sonra geçtiğimiz sezon beklentileri aşarak takımı ligde tutan Erol Bulut'la devam ediyorlar. Geçen yıl, birçok takımda yıldız santrforlar olmasına rağmen takımına çok iyi savunma yaptıran genç teknik direktör, bu yıl biraz daha kısır geçmesini beklediğim ligde orta sıraların üstüne çıkabilir. Elindeki kadro da buna gayet müsait.
Anahtar: Zihniyet Değişikliği
Geçtiğimiz yıl hazırladığımız Süper Lig dosyasında, ligimizde sürdürülebilirlikten çok uzak bir transfer politikası izlendiğini not düşmeye çalışmıştık. Söz konusu genç oyuncuya forma vermek olduğunda, akla gelebilecek tüm istatistiklerde en alt sıralardaydık. Bu sezon da her sezonki gibi bir şampiyonluk yarışına sahne olacak ve dört takımdan biri mutlu sona ulaşacak. Ancak ülke futbolunda kalite artışı adına en önemli anahtar, bu mali ortamda zihniyet değişikliğine gidilip gidilmeyeceği olacak.
2,96
Geçen sezon tam 906 gol atılmış, maç başına 2,96 gol ortalamasına ulaşılmıştı. Bu, aynı zamanda Süper Lig'in 2003-04 sonrasındaki en gollü sezonu anlamına geliyordu. Ligden eksilen yıldızlar ve dünya futbolundaki savunma trendi, VAR'a rağmen bu oranı aşağı çekebilir.
Ateş Hattı
Başarılı teknik direktörü Okan Buruk'un yanı sıra Soner Aydoğdu, Muğdat Çelik ve Olcan Adın gibi üç önemli oyuncusunu kaybeden Akhisar Belediyespor ve pahalı transferlerin ardından krizin dinmek bilmediği Antalyaspor düşme adaylarım. Yeni çıkan ekiplerden BB Erzurumspor'un da lige tutunma ihtimalini düşük görüyorum.