Kusursuz Sadelik

12 dk

Bir WNBA, dört NCAA şampiyonluğu ve sayısız bireysel ödül. Henüz 24 yaşında olan Breanna Stewart'ın hızlı yolculuğunu bunlarla özetleyebilirsiniz. Ama onun parkeye koyduklarında başka şeyler de saklı.

Getty Images

Seattle Storm ile Washington Mystics arasında 12 Eylül 2018 akşamı oynanacak WNBA final serisi üçüncü maçını tribünlerden takip edecek binlerce insan vardı. Ancak iki kişi, diğerlerinden ayrılıyordu. Connecticut Üniversitesi kadın basketbol takımının efsanevi koçu Geno Auriemma, yardımcısı Chris Dailey ile birlikte EagleBank Arena'daki yerini almıştı. İkili, elbette serinin üçüncü maçını izlemek için oradaydı. Ancak Auriemma'nın aklının bir yerinde üç yıl önce koçluğunu yaptığı, en komple öğrencisi Breanna Stewart'a dikkat kesilmek, daha önce olduğu gibi oyunu nasıl kontrol edip kazanacağına tanık olmak da vardı.Storm, Mystics'i 98-82 mağlup ederek seriyi 3-0'a getirdiğinde bu, WNBA şampiyonluk kupasının üçüncü kez Seattle'a gitmesi anlamına geliyordu. Maçın ardından WNBA eski başkanı Lisa Border'dan Final MVP'si ödülünü alan Stewart ise karşılaşmaya tamamen hükmetmişti: 30 sayı, 8 ribaund, 3 asist, 2 top çalma… Maçın ardından mikrofonu Auriemma'ya uzatan ESPN muhabiri, koça eski oyuncusunu sorduğunda sıcak bir gülümsemenin ardından şu karşılığı aldı: "O gerçek bir şampiyon. Başka ne söyleyebilirim ki? Hatırladığım Stewie bu işte. Daima takımını üst seviyeye çıkarıyor. Beni de daha iyi bir koç yaptığını biliyorum. Ve… şunu da eklemem gerekiyor. Bu sahneyi daha önce izlemiştim, hem de birkaç kez."

Breanna Stewart, 2011 yılında New York'ta okuduğu liseden mezun olurken ona üniversitelerden gelen tekliflerin sayısı saymakla bitmezdi. Ancak genç yeteneğin aklı, aynı sene ziyaret ettiği Connecticut Üniversitesi'nde kalmıştı. Hatta o ziyaret sırasında okulun basketbol antrenör ekibine onlarla birlikte oynamak istediğini de belirtmişti. Ardından resmi bir niyet mektubu yazdı. UConn, Breanna'yı okula kabul etti ve ona imzalaması gereken belgeleri gönderdi. Çoğu oyuncu, bu tip imzaları medya gününde kameraların ve mikrofonların önünde imzalamak ister. Stewie, biraz daha basit bir yol tercih etti. Teklif kâğıdını hemen oracıkta, arabanın ön camına koyup imzaladı. Ve babasından belgeyi okula faks çekmesini rica etti. Zira saha dışındaki gösteriş, kendisine hayli uzak tuttuğu bir kavramdı.

Stewie'nin Connecticut Üniversitesi'nde oynadığı yıllarda takım, evinde sadece bir kez kaybetti, o mağlubiyet de onun çaylak sezonunda Notre Dame'dan alınmıştı. Üstelik o karşılaşmanın son dakikasında, çaylak olmasına rağmen maçı kazandıracak pozisyon eline geçmişti, hem de iki kez. Breanna iki atışı da kaçırdı. Fakat mevzu bahis tarihten sonra elinden çıkan kritik şutların çok azının kaçtığına tanık olduk. Nitekim UConn, Stewie ile birlikte çıktığı 156 maçın 151'ini kazanırken o, kaydettiği 2676 sayı ile üniversitenin gurur tablosundan yerini ayırttı. Artık, Maya Moore'dan sonra okul tarihinin en fazla sayı atan basketbolcusuydu ve ismi aynı kolejden mezun olmuş Diana Taurasi, Rebecca Lobo, Tina Charles gibi isimlerle beraber anılmaya başlamıştı. Basketbol programıyla meşhur üniversitenin tozunu yutmuş bu isimlerin NCAA tarihinin en iyi oyuncuları olduğuna kuşku yoktu. Breanna Stewart ismi de artık bu listenin en şık yerinde yazılı olacaktı.

Seattle, 2016 WNBA Draft'ında ilk sıradan Stewart'ı seçtiğinde yetenekli oyuncu, basketbolun hâlihazırdaki en gözde isimlerindendi. Dolayısıyla lige girdiği ilk sezonda bile kendisinden beklenen, takımını zirveye çıkarmasıydı. Ancak ilk iki sezon işler takım olarak iyi gitmedi: 31 galibiyet, 37 mağlubiyet elde ettiler. İki sezonda da kendilerini play-off potasına atsalar da ilk turda elenerek yaz tatiline erken girdiler.

Geçtiğimiz mayıs ayında bir antrenman sonrası, kendisine Seattle'da geçireceği üçüncü yıl ile ilgili beklentileri sorulan Stewie durumu "Kendini beğenmiş bir sersem olarak görünmek istemiyorum ama kaybetmek canımı çok sıkıyor. Ve hayır, buna asla alışmayacağım. Yapamam. Artık kazanma zamanı" şeklinde özetlemiş ve eklemişti: "Kazanmak söz konusu olduğunda -ki bunu UConn'dan biliyorum- bu sadece tek kişinin yapabileceği bir şey değil. Bu bir takım işi ve hepimizin daha iyi olmaya devam etmesi gerekiyor. Takıma eklenen yeni arkadaşlarla birlikte sadece yapmamız gerekenleri yaparsak sezon bittiğinde özel bir şeyler yaşayabiliriz."

17 Ağustos 2018'de Seattle Storm'un New York Liberty deplasmanına konuk olduğu mücadele, Breanna'nın WNBA'deki 100'üncü maçıydı. Seattle, karşılaşmayı 85-77 kazanırken, 35 dakika sahada kalan Breanna attığı 24 sayıyla 2000'inci sayısına ulaşarak maçı kendi adına daha anlamlı kılmış ve bunu lig tarihinde en hızlı dördüncü, en genç gerçekleştiren de ikinci oyuncu olmuştu. Maçtan sonra o sezona ve geleceğe dair şunları söyledi: "Bu, ligdeki üçüncü yılım ve artık ne yapmak istediğimi biliyorum. Nasıl bir oyuncuya dönüşmek istediğimi biliyorum. Er ya da geç bunu gerçekleştireceğim." Breanna'nın bunu gerçekleştirmeye başlaması o akşamdan sonra çok da uzun sürmedi. Takımının en komple oyuncusu, elbette başta kaptanı Sue Bird'ün ve Natasha Howard'ın da yardımıyla Seattle Storm'u WNBA şampiyonu yaptı. Birkaç yıl önce WNBA'de Minnesota Lynx ya da Los Angeles Sparks hâkimiyetinin nasıl kırılacağı merak konusuyken bir anda suyun akışı değişti. Zira Seattle'ın yeni çıktığı zirveden uzun bir süre inmeye niyeti yok gibi.

Breanna Stewart'ın topu tutuş şekli, kontrolü, sürüşü, pas ve şut stili sıradan olmanın oldukça uzağında. Onu seyrederken sadece birkaç saniye sonrası için bile sonsuz bir merak duygusuna kapılıyorsunuz. İtiraf etmek gerekir ki bu akıcılığın büyük kısmı gezegende bu işi en iyi yapan ismi izliyor olmanın cazibesinden ileri geliyor. Diğer kısmı ise onun 'en iyi' olup bu işi nasıl diğer her şey ile bağlantısını kesmiş bir şekilde yaparak, böylesine basit gösterdiği ile ilgili. 1.93 boyunda, 2.16 kol açıklığına sahip olan yıldız, topu aldığında o kadar seri ve ne yapacağını bilerek hareket ediyor ki sanki birkaç dakika içerisinde yapacağı her şey bir bilgisayar tarafından kendisine kodlanıyor gibi hissettiriyor.

Nitekim The Ringer yazarı Shea Serrano da Stewart'ın parkedeki hâl ve hareketlerini daha iyi açıklayabilmek için ilginç bir benzetme kullanıyor: "Geçtiğimiz haziran ayında vizyona giren bilimkurgu filmi Upgrade'in başkahramanı Trace Gray, boynundan felçlidir. Beyni ile bacakları ve kolları arasında bağlantı kurabilmek için omurgasına bir çip takılır. Çip aktif haldeyken Trace koşabiliyor ve yürüyebiliyordur. Ancak bir noktadan sonra durum kontrolden çıkar. Kol ve bacakları onun kontrolü olmaksızın akıcı bir şekilde hareket etmeye başlar. Çip, Trace'i uslanmaz bir savaşçıya dönüştürür."

"Tıpkı, Breanna Stewart'ın parkedeki hâli gibi…'' diyor Serrano ve ardından şunları kaleme alıyor: "Vücudu kusursuz bir enerjiyle basketbol oynarken yüzü ve mimikleri etkisiz ve bastırılmış şekilde bir yerlerde saklanıyor. Fakat bu, sıradan, anti-duygusal bir durum değil. Tam aksine yeni bir şey: yeteneğin sıradan üstünlüğünü profesyonel seviyede izlemenin büyüleyiciliği gibi."

UConn baş antrenörü Auriemma'nın Breanna Stewart için NCAA'deki ilk yılında Kevin Durant benzetmesi yapmış olması tesadüf değil. Stewie sadece kol ve bacak uzunluğu bakımından Durant'i andırmıyor, ayrıca ikilinin sahada yaptıkları açısından da benzer birçok tarafı var. KD, bir röportajında kendisine Stewart'ın basketbolu sorulduğunda şu cevabı vermişti: "O gerçek bir yetenek... Ve hatta daha önce kadın basketbolunda izlemediğimiz türden bir yetenek."

Kilometre taşları, kupalar ve madalyalar… Söz konusu Breanna Stewart olunca, bu tip somut başarılardan bahsetmemek tabii ki haksızlık olur. Fakat 24 yaşına kadar kazandığı toplam 36 ödülü yan yana sıralasak dahi bu, onun başarısını tanımlamak için asla yeterli olmayacak. Hep bir şeyler eksik kalacak.

UCLA koçu olarak kolej basketbolunda geçirdiği uzun yıllar boyunca üst üste on şampiyonluk yaşayan ve tarihin en iyi antrenörlerinden biri olarak kabul edilen John Wooden'a göre de somut kazanımlar hiçbir zaman başarının göstergesi olmadı. Wooden, 2001'de yaptığı bir konuşmada başarının tanımını sınıfta alınan yüksek nottan, spor müsabakasında elde edilen daha fazla puandan ve sözlüklerde kullanıldığından çok daha farklı bir şekilde şöyle yapıyordu: "Huzura, yapabileceğinin en iyisini yapmak için gerekli çabayı sarfettiğinin farkında olmanın verdiği kişisel tatminle ulaşılır. İçinde bulunduğun durumu düzeltmek için elinden gelenin en iyisini yapmak için gayret gösterirsen bu başarıdır."

Dolayısıyla Breanna Stewart'ın en büyük başarısı da sayısı her geçen gün artan ödülleri ve şampiyonlukları değil. O parkeye çıktığı her an Wooden'ın tabir ettiği huzura ulaşmaya, kolej basketbolundan profesyonel sahneye uzanan kariyerinde her maçta elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Ve elinden gelenin en iyisi de çoğunlukla onu oyunun en iyisi yapıyor.

Socrates Dergi