Kusursuz Uyum

4 dk

Senkronize atlamanın özünde ahenk yatar. Siz ne kadar mükemmel olursanız olun, başarıya giden yol partnerinizle yakaladığınız uyumdan geçiyor.

Chen Ruolin, partneriyle birlikte Rio’daki Maria Lenk Su Sporları Merkezi’nin tramplenine doğru yürüyor... Az sonra 10 metre senkronize platform atlamada performansını sergileyecek. Bu, onun için tarihe geçme fırsatı demek. Aynı anda hem dalış sporunun hem de Çin’in en çok olimpiyat altını elde eden sporcusu olabilir. Ancak onu atlama tahtasının ucuna getiren yol, az önce attığı birkaç adımdan fazlasını barındırıyor.

10 metre senkronize platform atlamada Beijing ve Londra’da altın alan Ruolin için Rio’da aynı şeyi tekrarlamak, bu büyük başarı ihtimalinin gölgesinden değil ama yıl boyunca geçirdiği sakatlıklardan dolayı daha zor. Yarışma öncesinde verdiği bir röportajda, “Son dört yılım sakatlıklarla geçti. Antrenman programımın gerisine düştüm. Bunun üstesinden gelebilmek çok ayrı bir mücadele” demesi de bundan.

Olimpik dalış, ağır ve uzun antrenmanlar gerektiren spor dallarından. Sabahın ilk ışıklarıyla uyan, ısınmak için -raketlerin yerini ellerinin aldığı- bir tür squash oyna, ağırlık kaldırma seansına geç ve sonunda havuz egzersizlerini yap. Sonra da dört saate yaklaşan bu çalışmayı, tek iznin olan pazar gününe dek tekrarla. Britanyalı dalışçı Tom Daley’nin henüz 14 yaşındayken uyguladığı bu program, antrenman seansları hakkında aydınlatıcı olabilir. Ancak farklı dallarda iki olimpiyat bronzu kazanan Daley de bu çalışmanın tek başına senkronizasyon gerektiren madalyalara yetmeyeceğinin farkında. Zira senkronize atlama, olimpik bireysel sporların en kalabalık yapılanı. İki sporcunun, ortaya tek bir mükemmel performans koymasını gerektiriyor. Brezilyalı Hugo Parisi, New York Times’a verdiği röportajda başlarda bu duruma alışmakta büyük güçlük yaşadığını söyleyerek devam ediyor: “Partnerimin hatalarının aynı zamanda benim de hatam olduğunu zamanla anladım. Bu sefer hatayı yapan 0 oldu ama bir dahaki sefere ben de olabilirim...”

Parisi’nin bu empatik düşüncesi, yılda birlikte ve antrenman yaparak geçen 340 günle birleşince kusursuz bir ahenk getirebilir. Sonuçta 11 jürinin, sizden senkronizasyon ve atlayış zorluğu gibi ölçütler ışığında kusursuz ahengi beklediği bir daldan bahsediyoruz. Ruolin gibi Çin’in tarihteki en başarılı sporcularından olan Wu Minxia, aldığı tüm o olimpiyat madalyalarından önce 2005 Universiade için İzmir yolunu tuttuğu dönemde, partneri Guo Jingjing’le yıllık izinleri olan 15 gün haricinde hiç ayrı kalmadıklarını söylemişti.

Kanadalı çift Roseline Filion ve Meaghan Benfeito’nun hikâyesi, daha da büyük bir özveriyi barındırıyor. 2012 Londra’dan bronz madalyayla dönen ikiliden Filion’un yeni olimpiyata aylar kala ayağını kırması ikiliyi zora sokmuş. Bu, aynı zamanda 28 yaşındaki sporcunun kariyerindeki ilk büyük sakatlık. “Araba dahi kullanamadığım için yeniden 14 yaşında gibi hissediyorum. Beni her yere ailem bırakıyordu” diye hatırlıyor o günleri Filion. Ailesi ve bir de ‘takımdaşı’ Benfeito, bu süreçte de Filion’u hiç yalnız bırakmamış. Filion yeniden atlamayı başardığında da Benfeito kendi stilini onunkine göre yeniden şekillendirmiş. Yarış zamanı, 11 yıldır olduğu gibi 3’ten geriye saymış ve sonuç, bir bronz madalya daha! Atlama tahtasında geri sayanların yanı sıra, ‘havadan sudan’ konuşanlar, atlayışını son kez prova edenler ve İncil’den bir ayeti hatırlayarak mükemmel performansa ulaşmaya çalışanlar da var.

Chen Ruolin’i bıraktığımız yere, bu konuşmaların evi olan atlama tahtasının ucuna dönelim. Sakatlıklarla geçen dört yıldan sonra, Rio’da ne mi yaptı? Yalnızca 10 metre senkronize dalında yarışıyordu. Liu Huixia ile yaptıkları beş atlayıştan sonra, kümülatif puanla altın madalyayı boynuna geçirmeyi başarmıştı. Bu seferki başarıyı daha da özel kılan, Ruolin’in üçüncü farklı partnerle zirveye çıkmasıydı. Huixia öncesinde Wang Xin ve Wang Hao ile aynı şeyi başarmıştı. Ruolin kendi performansını sergilerken bir anda bireyselleşiyor ama yanındakinin de aynı şeyi yaptığına güveniyordu. 2016 Rio sonrası henüz 23 yaşındayken boynundaki sakatlık ona sporu bıraktırdı. Hem de ‘yaşayan efsane’ olmanın kıyısındayken... Ancak kusursuz ahengin sırrı, daima adımlarında saklıydı. O ve biz, bunu hep bileceğiz.

Socrates Dergi