Beyaz Umut

3 dk

McFarland'lı gençlerin 1980 yılından evvel iki seçeneği vardı: Çiftçi olmak ya da hapishaneye girmek. Jim White, kasabanın kaderini değiştirdi.

McFarland, 2010‘daki son sayıma göre 12 bin 700 nüfuslu, küçük bir Kaliforniya kasabası. Nüfusun yüzde doksanından fazlasını Latin ve Hispanik kökene sahip, tarımla uğraşan göçmenler oluşturuyor. Bu sosyal yapı, 2000’lerde ortaya çıkmış değil. Aksine bir gelenek gibi. Kasabanın tarım gibi simgeleşmiş bir diğer özelliği ise suç oranının çok yüksek olması. Sakinleri, yaşadıkları muhiti “Otobanda giderken gözünüzü kırptığınız anda kaçıracağınız ve bir daha da adını duymayacağınız kasaba” diye özetliyor. Bu tanımın -özellikle 1980’lerin sonuna doğru- az da olsa ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Bunda en büyük pay, ahalinin ‘Blanco’ (İsp. beyaz) adını taktığı kros takımı koçu Jim White’ın.

1964’te Pepperdine’dan mezun olur olmaz McFarland’da göreve başlayan Koç White, 1980’e kadar bölgenin ortaokulunda beden eğitimi ve yedinci sınıf fen bilgisi derslerine girer. 1980, kasabanın birçok gencinin kaderinin değişeceği yıldır. ‘Blanco’, McFarland Lisesi’nde, beden eğitimi öğretmeni olarak göreve başlar. Sabahın erken saatlerinde kalkarak aileleriyle birlikte tarlalarda çalışmak için yola koyulan öğrencilerini inceledikten sonra, onlarla ilgili kararını vermiştir. Okulun kros takımı ile ilgili düzenlemeler yapmaya başlar. ABD sınırları içindeki yaşıtlarının büyük bölümünden daha dayanıklı olan McFarland’lı gençlerin krosta da başarılı olabileceklerine inanmıştır. Belki de koçun simgeleşmesinde ilk adımdır bu süreç. Başarı, 1980’lerin sonlarına doğru gelecektir. Şampiyon takımını kurarken izlediği yol, ilerleyen yıllarda birçok kişiye ilham verecektir.

Koç White, muhitteki diğer gençlerle aynı sorunlar içerisinde boğuşan Diaz Kardeşlerin hepsini takımında görmek ister. Bir bölümünü ikna eder fakat bir süre sonra ebeveynleri Juanita ve Paul Diaz’dan izin çıkmaz. Kendilerine göre haklı bir nedenleri vardır: Kros antrenmanlarında yorulan çocuklarının, tarladaki mesaide yeterince verimli olmadıklarını savunurlar. Koç White’ın ikna metotları da burada devreye girer. Antrenman saatlerini onlara göre ayarlar, hatta Diaz’larla beraber tarlaya, çalışmaya gider. Diaz Ailesi’nin iyiden iyiye parçası olan White’ın duvarları yıkmasının sırrını, baba Paul Diaz şu sözlerle anlatıyor: “Aileye girmesine izin verdim çünkü çok dürüst bir adamdı.” Koçun uğraşları meyvesini verecektir. Lisenin kros takımı McFarland Cougars, 1987’de eyalet şampiyonluğu yaşar.

Adı çiftçi göçmenler ve suç kelimeleriyle akla gelen kasaba, 1990’larda gençler düzeyinde atletizm merkezlerinden birine dönüşmüştür. Koç ve öğrencileri, 1987 sonrası sekiz kez daha eyaletin en iyisi olmayı başarır. Bu yükseliş, sadece sportif çerçeveyle sınırlı kalmaz. McFarland Cougars Kros Takımı’nın birçok üyesi, lise sonrasında üniversiteye gider. Bu, 1980’ler ve öncesinde onlar için hayalden de ötedir… “Ya spor ve eğitimi seçecektik ya da bize bambaşka bir hayat tarzı sunan caddenin diğer tarafını; hapishaneyi.” 1987 takımının ve Diaz Kardeşlerin üyelerinden Danny Diaz, atletizme sarılmalarını bu sözlerle anlatıyor.

Hayata 1-0 geride başlayan göçmen gençlere sporu kullanarak “İsterseniz her şeyi başarabilirsiniz” mesajını veren Jim White, 2003 yılında emekli olsa da hâlâ kasabada yaşıyor. Takımı ile yaptığı ilham verici yolculuk, Hollywood’un da dikkatini çekmiş durumda. 2015 yılında Kevin Costner’ın başrolünü oynadığı McFarland, USA filmi, göçmen kasabasındaki masalsı hikâyeyi seyirciyle buluşturdu. Jim White da durumdan memnun görünüyor: “İlk film teklifi 1999’da geldi ama senaryoyu okuduğumda birçok saçmalık, yaşanmamış olay dikkatimi çekti. Teklifi geri çevirdik. Daha sonra işi Warner Bros üstlendi ve yeni senaryoya ek olarak başrolü Kevin Costner’ın oynayacağı bir teklif geldi. Evet, McFarland, USA’de de anlatılanların hepsi bire bir gerçek değil ama hissettiğimiz duygular doğru yansıtılıyor. Her izlediğimde ayakta alkışlıyorum.”

Socrates Dergi