Milli Şef

9 dk

Wolfgang Overath, dünya futbol tarihinin en iyi oyun kurucularından biriydi. Her ne kadar Köln formasıyla özdeşleşse de Almanya Milli Takımı’ndaki başarılarıyla hafızalardaki yerini aldı.

Köln’e dönüş yolunda kutlama büyüktü. Almanya Kupası’nı getiren Dieter Müller ve genç kaleci Toni Schumacher, otobüsteki kutlamanın yıldızlarıydı. Hannover’de oynanan tekrar maçında Hertha Berlin 1-0 mağlup edilmiş ve uzun süreli kupa hasreti noktalanmıştı. Bütün bu coşkuya katılmayan tek isim vardı: Wolfgang Overath. Şoför koltuğunun arkasında, bütün karizmasıyla olan biteni sakince izliyordu. Durgunluğunun sebebi, sahada yer almayışı değildi. Bu yolculuk, Köln’de geçen 15 yıllık futbol kariyerinin son anlarıydı. Saha içine veda zamanı gelmişti…

“Overath, Köln’ün hâkimiyetini sakince elinde tutardı. Bu güç, kulübün en iyi oyuncusu olmasından geliyordu. Birçok kulüp bu tarz oyunculara sahipti. Bayern’de Beckenbauer, Hamburg’da Seeler, Eintracht Frankfurt’ta Grabowski, Leverkusen’de ise Heinz Höher... Bu oyuncular gürültülü taleplerde bulunmaz, verdikleri kararlar yüzlerinden anlaşılmazdı. Onlar için yanlış bir şey varsa, soyunma odasının bir köşesinden seslerini yükseltirler ve sorunlar istekleri doğrultusunda çözülürdü...”

Ronald Reng, Matchdays: The Hidden Story of the Bundesliga kitabında Overath’ın gücünden böyle bahsetmişti. Evet, Wolfgang Overath, bizim topraklarda ‘papaz’ diye adlandırdığımız topçulardandı. Fakat gücü, sadece saha dışı kararlarda ortaya çıkmıyordu. Takımın yeşil sahadaki organizasyonunda da başaktördü. 1962’de Köln’le profesyonel sözleşme imzalamış ve Bundesliga’nın ilk sezonu 1963-1964’te ligi şampiyon bitiren takımın orta sahada vazgeçilmezi olmuştu. Rüştünü ispatladığı turnuva, 1966 Dünya Kupası’ydı. Federal Almanya meşhur finali kaybetse de genç oyun kurucu kendinden söz ettirmeyi başarmış ve 1970’li yıllara ligin kalburüstü 10 numaralarından biri olarak girmişti.

Bugün pek de ‘hoşlanılmayan’ sırt numarasıyla, oyunu yönlendirme konusunda yeniliklere imza atan Köln’ün sembolü. Hatta Pirlo’nun 2012 Avrupa Şampiyonası’ndaki performansı, ‘Pirlo mu, Overath mı?’ tartışmalarına neden olmuştu sanal alemde. Kıyaslamak pek mantıklı olmasa da oyun stilleri ve takımı yönlendirme şekilleri karşılaştırılabilirdi ama Andrea Pirlo, 2000’lerin 10 numaralarından değildi. Overath, 10 numaranın değişimi ile ilgili şunları söylüyor: “10 numara, geçmişte bugünkünden çok daha önemliydi. Daima takımın amaçları doğrultusunda bir şeyler yapma isteği olan oyun kuruculara aitti. Benim dönemimde en önemli oyuncuların numarasıydı. Bugün sadece sonucu değiştirmeye yarıyorlar.” Evet, o dönemin 10 numaraları safkan oyun kurucuydu. Overath da orta saha forvet bağlantısını sağlamakla kalmayan, defansından aldığı toplarla rakip sahaya yerleşme adına ilk hamleleri yapan bir maestroydu. Bu görevi, Köln’de başarıyla sürdürse de Alman futbolunun çağ atladığı 1970’li yıllarda lig şampiyonluğuna uzanamadı. Borussia Mönchengladbach ve Bayern Münih ligin zirvesinde taht savaşlarını sürdürürken, Köln’ün şefi, adından söz ettirmek için başka bir mecra bulacaktı…

Almanya, 1970 Dünya Kupası’nda 120 dakikalık muhteşem bir yarı final maçı sonrasında İtalya’ya elenip üçüncülüğe razı olsa da geneli yeni oyunculardan kurulu takım, gelecek için ümit vermişti. Vogts, Maier, Müller gibi genç isimler ilk kez adlarını duyurdu Meksika’da. Fakat Alman basını, turnuvanın en iyi Alman oyuncusu olarak Overath’ı gösteriyordu. Özellikle 2-0 geriden gelerek kazanılan İngiltere maçındaki performansı dikkat çekiciydi. Overath’ın Köln formasıyla Liverpool’a karşı oynarken Emlyn Hughes’un baskılı futbolu karşısında etkisiz kaldığını hatırlayanlar, milli takımdaki İngiltere performansına methiyeler düzmüştü. Wolfgang Overath, bir ‘milli oyun kurucu’ olduğunun ilk sinyallerini “En iyi turnuvamdı” dediği 1970 Meksika’da vermişti.

Federal Almanya, 1972’deki Avrupa Şampiyonası ile hanedanlığının ilk katını çıktı. Kupaya gayet rahat uzanırlarken takımın beyni konumundaki isim Overath değildi. M’Gladbach ve Alman popüler kültürünün yeni kralı Günter Netzer, hücumları yönlendiren isimdi artık. Bu, Köln kaptanının çöküşü olarak görülse de gerçekler farklıydı. Helmut Schön, turnuvadan önce çift 10 numaralı bir sistem üzerinde çalışıyordu. Planlarında Netzer ve Overath’ı aynı anda sahada tutmak vardı. Der Spiegel dergisi, bu ikilinin aynı anda sahada olmasını iki güneşli bir galaksiye benzetmiş olacak ki düzene ‘İki Güneşli Oyun’ ismini vermişti. Fakat Schön’ün fikirleri hayata geçmedi. Kupanın pek de önemli olmadığını düşünen Overath, bir süredir yaşadığı fıtık sorununu sonlandırmak için bıçak altına yatmayı seçti. Zaten ona göre aynı anda sahada olmaları çok zordu. Meydan, sarı saçları ve dev yapısıyla sahayı kaplayan Netzer’e kalmıştı. Netzer takımı şampiyonluğa taşırken, iki sene sonraki Dünya Kupası’nda ortaya çıkacak bir sorunun da fitilini ateşliyordu…

1974 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Federal Almanya, 20 yıldır kazanamadığı turnuvayı, yetenekli jenerasyonuyla şampiyon bitirme arzusundaydı. Fakat takımı kurma hususunda sorunlar baş göstermeye başladı. Helmut Schön, ustası Sepp Herberger’den yadigâr ‘Karma Takım’ felsefesini, 1970 Dünya Kupası’nda sahaya yansıtmıştı. Amaç, sahada her işi yapan ve bütün bölgelerle bağlantı sağlayabilen oyunculardan kurulu bir takım yaratmaktı. Schön, bu mantaliteyi ünlü keman virtüözü David Oistrakh’ın kulaklarını çınlatarak şöyle özetliyordu: “11 Oistrakh ile oynayamam, davul tokmağına da ihtiyacım var.” Bu ‘davul tokmakları’ savunmada Berti Vogts ve Georg Schwarzenbeck’ti. Orta sahada ise görev Rainer Bonhof’taydı. Bölgenin diğer elemanı Uli Hoeness ise daha çok rakip ceza sahası içinde av peşinde koşan bir futbolcuydu. Bir önceki kupada orta sahada önemli işler yapan Beckenbauer liberoya çekilmiş ve savunmanın liderliğini üstlenmişti. Peki, orta sahadaki ‘Oistrakh’ kim olacaktı?

“Dünya Kupası öncesinde kulübümde büyük bir baskı altında oynadım. Hatalı paslardan sonra taraftar devamlı beni ıslıklıyordu. Bayern Münih’e 4-1 yenildiğimiz maçtan sonra kupaya gidemeyeceğimi düşündüm. Özgüvenimi kaybetmeye başlamıştım.” Wolfgang Overath, kupa öncesini böyle hatırlıyor. Bir söyleşisinde oyun kuruculuğun doğuştan gelen bir şey olduğunu söyleyip sahip olunması gereken tek şeyin özgüven olduğunu belirten Overath’ın o dönemde ne kadar büyük bir çıkmazda olduğunu düşünmek zor değil. Kadro açıklandığında milli takıma gelmeyeceğini söyleyecek kadar ’tükenmişlik sendromu’ yaşamasına rağmen Schön’ün şu kelimeleri, onu Malente’deki kampa getirecekti: “Wolfgang, gelmen lazım!”

Ya diğer dirijör Günter Netzer’in durumu neydi? 1973 yazında Real Madrid’e transfer olan Netzer ile bu transfere karşı çıkan Helmut Schön’ün arasının açık olduğu, fısıltı gazetelerinin manşetindeydi. Bütün bu söylentilere rağmen Schön, ilk tercihini Netzer’den yana kullanma amacındaydı. Ama Madrid’den hiç de fit dönmeyen Netzer, hazırlık maçlarında sistem dahilinde hareket etmiyordu. İsveç ile yapılan son hazırlık maçında Beckenbauer’in “Koşman gerekiyor!” bağrışları, İmparator’un organizatöründen pek de memnun olmadığını gösteriyordu. Bu tutum, basının “Münih heyeti Overath’ı istiyor” haberleri yapmasına neden olmuştu.

14 Haziran 1974’te turnuvadaki ilk maçına çıkan Almanya’da oyun kurucu olarak yer alan isim Wolfgang Overath oldu. Overath, bu kararın Beckenbauer’e ait olmadığını belirtiyor ve Schön’ün bütün oyuncuların fikrini alarak planlar yaptığını söylüyor. ‘Maestro’ya göre kararın pek de tartışılacak bir yanı yok: “Netzer gücünü kulüpte gösteren bir oyuncuydu. Ben milli takıma ve uluslararası turnuvalara daha çok yoğunlaşırdım. Kendimi motive eder ve her şeyimi vermeye çalışırdım. Bu, benim en güçlü yanlarımdan biriydi.” Kesiği yiyen Günter Netzer de ezeli rakibi ve ebedi dostu Overath’ı doğruluyor: “Her zaman onun benden daha iyi bir milli oyuncu olduğunu düşündüm. Bu durum milli takım tarafından da içselleştirilmişti. M’Gladbach’ta da aynı durum benim için geçerliydi. Milli takım hiçbir zaman hedefim olmadı, bunu kovalamadım da...” Karar merciinin önemli isimlerinden, Schön’ün sağ kolu Jupp Derwall, otobiyografisinde bu kararın sırrını Overath’la birlikte yer aldığı karenin altındaki şu cümlesiyle özetliyor aslında: “Büyük turnuvalarda büyük yeteneğini ortaya koyardı.” Netzer’i kendi yoluna sadık bir futbolun ‘isyancısı’ olarak tanımlayan Derwall, Overath’a ayırdığı bölümde, “Mükemmeliyetçiliğin adamıdır. Dosdoğru ve uzlaşma tanımaksızın takım arkadaşlarına ve dostlarına gidilecek yönü, yani bildiği yönü gösteren biridir o. Günter Netzer gibi paslar dağıtır ama Netzer’in tersine, yeniden pas alıp gol atmak üzere hamle ederdi” diyor. Aslında bu sözler, Overath’ın hem bir oyun kurucu hem de saha içinde Beckenbauer’den sonraki ikinci bir lider olarak seçildiğini de kanıtlıyor.

Federal Almanya ve Overath, ilk turda eleştirilere maruz kalsa da ikinci turdan itibaren sahaya ağırlığını koydu ve Hollanda zaferi ile kupaya uzandı. Overath, daha önce üçüncülük ve ikincilik yaşadığı Dünya Kupası’nda zirveye çıkarak milli takım kariyerini noktaladı. 1977’de ise dönemin ABD’de futbol oynama modasına uymayıp profesyonelliğe adım attığı Köln formasıyla futbola veda etti.

Bunun arkasında, kulübe sadakatinin yanında ‘eş durumu’ da vardı. “Chicago Sting’den gelen teklif, Köln kariyerimde kazandığım paranın toplamından çok fazlaydı ama eşim, ‘Sen gidebilirsin, ben burada kalacağım’ dedi ve ben de Köln’de kaldım.” Şehrin sembollerinden olan 10 numara, 2004-2011 arasında takımın başkanlığını yaptı. Başkanlık döneminde takım sıkça eleştirilse de kişiliği her zaman örnek oldu. Evsizler için yaptığı çalışmalar ve Brezilya’da yoksulluk içerisinde yaşayan Slivana adındaki bir çocuğu evlat edinmesi, ülkesinin saygısını bir kez daha kazanmasını sağladı.

Dost mevkidaşlar Netzer ve Overath’ın yolları, yeşil saha mesailerinden sonra birçok kez daha kesişti. 1974’ten sonra makineleşmeye başladığı için tenkit edilen milli takımı beraber topa tuttular. Netzer, “Futbolcuları yarışçılara ya da robota çeviriyorlar” derken ‘mütevazı’ dostu Overath, zayıf ayak antrenmanları yapan Klaus Allofs için “Sıradan iki ayağım yerine eşsiz bir sol ayağım vardı” eleştirisinde bulunmuştu. Bugünlerde, adlarıyla eğlence âleminde de birlikteler. Münih’te açılan bir rock bara ‘Netzer&Overath’ ismi verildi ve virtüözlerin şöhreti günümüze taşındı. Fakat bütün bu koalisyona rağmen aynı anda sahada olmak konusunda Overath’ın tereddütleri devam ediyor: “Biz baskın karakterlerdik. İkinci olmak istemezdik. Aynı takımda eğlencesine oynadığımız maçlarda bile top paylaşım sorunu yaşıyoruz.”

Socrates Dergi