Ne Sezondu Ama!

11 dk

2021 sezonu, henüz noktalanmadan F1 tarihine geçmişti bile. Sonu ise filmleri aratmayan cinstendi. Anlatıcı koltuğunda yaşadığım en heyecanlı sezonun ardından...

Belki de bir daha hayatımız boyunca böyle bir sezon göremeyeceğiz. Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın 72. yılı, tüm zamanların en yoğun, en çekişmeli, en tartışmalı sezonlarından birine sahne oldu. Taraftarlarının dahi yoğun bir şekilde kutuplaştığı yılda, anlatıcı olarak ben de zaman zaman tepkilerden nasibimi aldım. İşte her yönüyle 2021 sezonunun ve şampiyonunun kısa bir hikâyesi…

Benim Açımdan

2021 yarış yılı, F1 anlatımında görev yaptığım 17'nci sezondu. S Sport ailesinin, Socrates'in ve tanıtım çalışması yapmak isteyen pek çok firmanın her geçen sene F1'e karşı daha da artan ilgisi sonucunda bu sene, önceki sezonlara göre çok daha yoğun geçti benim için. Genel Sekreter olarak görev yaptığım Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu'nda pandemi sürecinde ulusal/mahalli yarışları tertiplemek üzere sıkı bir şekilde çalışıyorduk. Yıl sonuna doğru hem F1 Türkiye GP'si hem de Genel Kurul yoğunluğunun eklenmesiyle zaman zaman ne yaparsam yapayım işlere yetişemediğim ve hakikaten bunaldığım anlar da oldu. Ağustosun sonundan ekim ayının sonuna kadar neredeyse uyumadığımı, her dakika çalıştığımı ve koşturduğumu söylesem yeridir.

Tüm bu bireysel yoğunluk, 22 yarışla tarihin en uzun sezonunda -yaz arasından sonra iki tane üçleme de dahil- 15 haftada 11 yarış koşulması ile daha da katlandı. Üstelik ortada her gün ayrı bir tartışmaya neden olan, gittikçe kızışan MercedesRed Bull ile Hamilton-Verstappen rekabetleri vardı. Öyle ki bazen gelişmeleri günü gününe takip etmek dahi çok zorlaşmıştı.

Tatlı Rekabetten Savaşa

2021'deki yeni kuralların olumsuz etkilediği Mercedes ile son sekiz senenin en iyi otomobilini üreten Red Bull Racing Honda'nın otomobilleri, neredeyse bütün sezon birbirlerine çok yakın bir performansla rekabet etti ve bu yakınlık, yarışı daha da kızıştırdı. Yedi kez dünya şampiyonu Sir Lewis Hamilton, kendisinden 12 yaş küçük genç yetenek Max Verstappen'e karşı… Mücadele, yarışlar ilerledikçe düello halini alacaktı…

Lewis Hamilton

Lewis Hamilton

Sezon boyu toplamda 14 kez ilk iki sırayı alan Verstappen ve Hamilton'ın çekişmesi, birbirlerinin performansını daha da üst bir noktaya taşıdı. İkilinin Bahreyn, Imola, Portekiz, İspanya ve Fransa'daki tatlı rekabeti, İngiltere'deki temasın ardından resmen bir savaşa dönüştü. İtalya'daki kazanın ardından, belki de Senna-Prost döneminden beri görmediğimiz bir gerginlik ortaya çıktı. Artık neredeyse düşmanlığa dönüşen Red Bull-Mercedes rekabetinin gerginlik seviyesi, sezon ilerledikçe daha da çok arttı. İki takımın birbirlerinin teknik avantajlarını engellemek için FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) yönetimi nezdinde yaptıkları lobi çalışmaları, kararları etkileme çabaları, karşılıklı suçlamalar, pist üstü taktikleri, temaslar ve kazalarla belki de F1 tarihinin en gergin sezonu sahne almaya başladı…

Tartışmalı Kararlar

Öte yandan FIA F1 yönetiminin, aldığı ve almadığı kararlarla, yaptığı birtakım uygulamalarla istikrarı yakalayamadığı da gözlemlendi. Gerginliğe tartışmalı kararlar da eklenince, iki pilotun destekçileri arasında -özellikle sosyal medyada- çok büyük bir kutuplaşma yaşandı. Bu kutuplaşmadan, bir anlatıcı olarak neredeyse her yarışta ben de nasibimi aldım.

Yaptığım yorumların, attığım tweet'lerin hatta zaman zaman ses tonumun bile her anlamda sorgulanması, benim açımdan da daha önce yaşamadığım bir gerginliği doğurdu.

Son yarışta, şampiyonanın kaderini değiştiren -Yarış Kontrol, sarı ile kırmızı kart yerine 'pembe kart' icat ettiği için bugün bile tartışılan- uygulamanın ardından FIA, 2022 öncesinde Formula 1'in tüm yönetim ve karar alma süreçlerini yeniden değerlendireceğini duyurdu. Neticede öyle inanılmaz bir sezona tanıklık ettik ki; birisi dokuz, diğer sekiz yarış kazanmış ve toplamda 13 kez bir ya da ikinci olmuş iki rakip, son yarışa puan puana ve ilk iki sırada başladılar… Başlangıçta Hamilton öne geçti, ilk turda Verstappen rakibini zorladı ve tartışmalı güvenlik aracı uygulamasından sonra, son turda Hamilton'ı geçen Verstappen dünya şampiyonu oldu. Bu sezon bir Hollywood filmi olsa ve böyle bir sonla bitse, herhalde "Yok canım, çok abartmışlar!" derdik. Ama oldu işte!

Başarının Sırrı

Max Verstappen'in babası eski bir F1 pilotu, annesi ise Belçika'da karting şampiyonluğu olan eski bir yarışçı. Bu kadar sağlam genler ve sıradışı doğal yeteneğe, baba Jos'un acımasız ve sert eğitimi de eklenince, Max henüz 17 yaşında tarihin en genç Formula 1 pilotu oldu. 2016 İspanya GP'sinde Red Bull ile ilk yarışında zafere ulaşınca F1 tarihinde podyuma çıkan, lider giden ve yarış kazanan en genç pilotu unvanlarını ele geçirdi. O ilk döneminde, agresif sürüşü ile rakiplerini tehlikeye atan geçiş-savunma hamleleri nedeniyle meslektaşlarından büyük eleştiriler almaya başlamıştı. Zaman içinde hatalarını azaltan, ancak agresifliğinden ve geçiş yapmak için gerekirse temas yaşamayı göze alan yaklaşımından hiçbir zaman ödün vermeyen Verstappen, F1'deki yedinci yılında, ilk defa düzenli olarak yarış kazanabileceği bir otomobile oturdu…

Max ve babası Jos Verstappen

Max ve babası Jos Verstappen

Verstappen'in pek çok geçiş ve savunma hamlesi sezon boyu çok tartışıldı. Bu hamlelerden bazıları cezalar getirse de Hollandalı pilot, 2021'in en fazla yarış, pol pozisyonu ve podyum kazanan pilotu olmasının yanı sıra, en uzun süre lider giden isim de oldu. Son yarışta yapılan sıradışı uygulama ile -kendi kabahati olmasa da- haksız yere avantaj kazanmış gibi gözüken Verstappen; öte yandan rakibi Hamilton ve Mercedes'in de beyan ettiği üzere, sezon boyu gösterdiği istikrarlı performansla şampiyonluğu kazanmayı hak etmişti. Tıpkı Lewis Hamilton'ın da bu şampiyonluğu kazanmayı sonuna kadar hak etmiş olduğu gibi. Ancak her şeye rağmen Max'ın ilk dünya şampiyonluğunun geliş şekli, çok uzun yıllar boyunca tartışılacağa benziyor…

Verstappen'in bu şampiyonluktan sonra zaten çok yüksek olan özgüveninin âdeta gökyüzüne ulaşmasını bekleyebiliriz. Neticede Verstappen, gerçekten şampiyonluğu kovalayabileceği bir otomobili ilk defa bu sezon buldu ve o otomobille de şampiyonluğu elde etti. Kendisinin tavrı ve sürüş tarzı, büyük bir hayran kitlesini olduğu kadar, ondan nefret eden bir başka büyük kitleyi de besliyor. Ama o, bu durumu hiç de umursamıyor gibi.

Schumacher'den beri adına şarkılar bestelenen ve bir ulusu peşine takan ilk pilot olan Max Verstappen, her gittiği yarışta tribünleri işgal eden Turuncu Ordu'nun komutanı olarak Orgeneral rütbesine çoktan kavuşmuş vaziyette. Bu muzaffer komutanı, 2030'lara uzanırken, doğru otomobille çok daha fazla yarış ve şampiyonluk kazanırken izleyebiliriz.

Socrates Dergi