socratesXreflect_alt

Matrix

8 dk

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, Newcastle United'ı satın aldığında kulübün bir değişim geçireceği kesindi. Ama bu değişimin Miguel Almiron, Callum Wilson, Joelinton ve diğerleri ile gelebileceğini kim kestirebilirdi?

Yeni başlangıçlar zordur. Alışma süreci ister. Ve her başlangıç, içinde bir beklenti barındırır. Hele de bu başlangıç, 'dünyanın en zengin kulübü' olma titrini taşıyorsa… Eddie Howe'un Newcastle United kariyeri, yalnızca bu sebeple bile kolay bir serüven değildi. İngiliz antrenör, sekiz sene süren ikinci Bournemouth mesaisinde istediği finali yapamamıştı ve şimdi en az kulübün banka hesabındaki meblağ kadar büyük beklentilerin olduğu bir yerde işbaşı yapacaktı. Dahası, transfer edeceği yıldız oyuncularla topa sahip olma oyunu oynamak isteyen bu kulüp, uzun yıllardır bu talebin zıttı bir yapıyla kümede kalmaya çalışıyordu.

Velhasıl Eddie Howe, 2021-2022 sezonunun devamında devraldığı takımı kısa vadede küme düşme hattından yukarılara çıkarmaya çalışacak, orta vadede takımın oyun yapısını değiştirecek ve uzun vadede yıldız transferleri yönetmeye çalışacaktı.

***

Sarı saçlar, iri bir yanak ve sıcak bir gülümseme. Eğer siz de benim gibi sıkı bir Afacan Louie hayranıysanız betimlemeye çalıştığım kişinin Louie olduğunu sanabilirsiniz. Ama hayır, bahsi geçen kişi Eddie Howe. Yetkin taktik bilgisinin yanı sıra, kariyerinde kazandığı başarıların büyük bir bölümünü oyuncularıyla kurduğu iletişime borçlu olan 44 yaşındaki teknik direktör, arkadaş canlısı tavırları ve sevimli dış görünüşüyle dikkat çekiyor olabilir. Yine de Newcastle United'ın başındaki ilk idmanı, tüm bunların tersi bir imaj ortaya koyuyor:

"Sert oynamayacak mısınız? Kapı dışarıda. Pres yapmayacak mısınız? Kapı dışarıda. Rakibinizden fazla koşmayacak mısınız? Kapı yine aynı yerde."

Howe sert olmalıydı çünkü takımı Premier Lig'in sonuna demir atmıştı. Howe talep etmeliydi çünkü oyuncularının kafası her zaman yere bakıyordu. Howe, daha mücadeleci bir takım yaratmalıydı çünkü Newcastle United, Rafael Benitez ve Steve Bruce yönetiminde gereğinden fazla reaktif bir futbol oynuyordu. Değişim rüzgârları formasyondaki değişim ile başlamıştı. Ligin en çok gol yiyen takımı olan ve oynadığı 12 maçta geride beşli bekleyen Newcastle United, Howe önderliğinde çıktığı ilk maçta 4-4-2'ye dönmüştü. Savunmacı hocaların tarih boyunca sıklıkla kullandığı ve bloklar arasını birbirine en çok yakınlaştırabildiğiniz formasyonların başında gelen 4-4-2, ligde çıktığı her maçta gol yiyen bir takım için mantıklı tercihti.

Joelinton

Joelinton

Mantıklı tercihleri ilerleyen haftalarda enteresan tercihler takip etmişti. Bruce yönetiminde ileri ucun sol tarafında ya da kanat bek olarak kullanılan Joelinton, Liverpool deplasmanında orta sahanın solunda görev alıyor ve kariyerinin en savunmacı performanslarından birine imza atıyordu. Maçı beş tackle, beş uzaklaştırma, bir pas arası ve dokuz ikili mücadele kazanarak bitiren hücumcu oyuncu, maçı kaybetmelerine rağmen Eddie Howe'un zihninde bir ışık yakmayı başarıyordu. Bu takım, değişmeye başlamıştı. Evet, rakip oyuncular hâlâ hatların arasında rahat hareket ediyor ve takım derinde beklemesine rağmen pozisyon veriyordu. Ama eskisi kadar temastan uzak değillerdi. En hücumcu oyunculardan birisi dahi rakibi ısırmaya çalışıyor, takımın uzun süredir devam eden reaktif oyunu biraz olsun kırılmaya başlıyordu.

Joelinton 2019'dan bu yana belki skor beklentilerinin altında kalmıştı ama yeni bir çağın ateşleyicisi olmayı da başarmıştı.

***

Dünyadaki her takım topa sahip olmak zorunda değil. Pekâlâ ön alanda baskı yapmak zorunda da değil. Zira kazanmanın tek bir yolu yok. Ama kazanamadığınız denklemde önünüze sunulabilecek birçok yol var. Bu nedenle Steve Bruce kazandığı sürece dilediği kadar toptan uzaklaşabilir veya derinde bekleyerek rakiplerini ön alanda rahatsız etmeyebilir. Galibiyetlerin sayısı azaldığı gibi yolunun sorgulanacağını da elbette herkesten iyi bilir. Tıpkı 2021 sonbaharında olduğu gibi…

2019 yılında göreve geldiği günden, 20 Ekim 2021'e kadar süren 84 maçlık Steve Bruce döneminde yüzde 39 ile topa sahip olan (aynı dönemdeki Premier Lig ekipleri arasında en az topa sahip olan takım) ve ön alanda rakiplerinin ortalama 14'ten fazla pas yapmasına imkân tanıyan (aynı dönemdeki Premier Lig ekipleri arasında en az ön alan baskısı yapan ekip) bu takım, son birkaç ayda aynı istatistiklerde çarpıcı bir değişim yaşamayı başardı. Howe döneminde çıkılan 41 maçta yüzde 44 topa sahip olan Siyah-Beyazlılar, aynı dilimde ön alanda rakiplerinin ortalama 9'dan az pas yapmasına imkân tanıdı. İki yıl boyunca reaktif ve derin blokta bekleyerek nam salan bu ekip, yeni antrenörüyle birlikte savunma çizgilerini ileri taşıdı, daha fazla topa sahip olmaya başladı ve kaderinin kontrolünü eline aldı.

Eddie Howe belki bir Neo değildi ama o da hayatını kontrol edememe fikrinden hoşlanmıyordu.

***

İlerleyen yıllarda Newcastle United haksız rekabetin kalesi olabilir mi? Muhtemelen evet. Ama şu an için değil. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu kulübü satın aldığı günden bu yana yönetim anlayışı tahmin edilenin aksi yönde ilerledi. Ocak ayında süper yıldızlara gitmediler, sansasyonel teknik adamların peşinden koşmadılar. Dahası, tezat oluşturacak şekilde yaz transfer döneminde bazı pozisyonlara transfer edecek oyuncu bile bulamadılar. 2021 yılının sonundan bu yana büyüme ve gelişme sürecini hızlandırmak yerine zamanın gücüne güvenmeyi tercih ediyorlar. Tesis ve stadyuma yatırım yapıp uzun vadeli düşünüyor, Eddie Howe tercihiyle yapı kurmanın gücüne inanıyorlar. Ve bu inanç, saha içinde de kendine yer buluyor.

Kulüp her ne kadar satın almadan beri gerçekleştirdiğinden beri nokta atış transferlere imza atsa da bugün oynanan oyunun temeli, kulüpte uzun süredir mesai yapan kişiler tarafından oluşturuluyor. Joelinton, Miguel Almiron, Joe Willock, Callum Wilson ve Fabian Schar gibi yıllardır kulüpte olmalarına rağmen kariyer sezonlarını nihayet yaşayan bu oyuncular; Dan Burn, Kieran Trippier, Bruno Guimaraes ve Sven Botman gibi doğru transferlerin eklemlenmesi ile dengeli bir takım oluşturdu. Banka hesabında milyar euro'ları olan bu takım, takımı baştan aşağı değiştirmek yerine eldeki mevcut kadroyu büyütmeyi ve sahadaki herkesten performans almayı hayal etti. Ve bunda da başarılı oldu.

StatsBomb'a göre gol beklentisi üretiminde dördüncü, kendi kalesinde gördüğü gol beklentisinde de sondan beşinci sırasında yer alan Newcastle United, şu an için 'Big 6'in hemen arkasındaki takım gibi gözüküyor. Artan kadro kalitesi, birçok oyuncunun kariyer performansı vermesi ve büyük takımlara karşı alınan çarpıcı sonuçlar, bu takımın tesadüfen üçüncü sırada yer almadığının göstergesi. Eddie Howe, yaklaşık bir sene sonunda hatlar arasını çok iyi kapatan, ön alanda baskı yapabilen, kazandığı toplarla etkili olabilen ve topa hak ettiği değeri de verebilen bir takım yarattı.

Sırada ise potansiyel büyük transferlerde Morpheus'unu bulmak ve bu Matrix'i en iyi şekilde yönetmek var.

Socrates Dergi