Proje

3 dk

NBA’de oyun değişiyor ama kim ne derse desin, uzunlar tedavülden kalkmıyor. Anthony Davis bunun en büyük kanıtlarından biri.

2011-12 NBA sezonu ne Cleveland Cavaliers ne de o zaman hâlâ Hornets ismini taşıyan New Orleans için iyi geçmemişti. Lig tamamlandığında her iki ekip de 21-45’lik derecelere sahipti ve bu, tüm takımlar arasında en kötü üçüncü sonuç demekti. Tablonun üst kısmı play-off planlarına başlarken alttakileri lotarya düşüncesi almıştı bile. Ancak aynı dereceye sahip iki takımın kura öncesi ayrılması gerekiyordu ve bunun için eski yöntem para atışı tercih edildi! Yazı turayı kazanan Cleveland, kuraya daha çok topla girme hakkı kazandı. Takım sahibi Dan Gilbert da Cavs’in artan ihtimallerini Twitter üzerinden mutlulukla aktarmış ve “Bunda sevinmeyecek ne var?” diye sormuştu. Kısa sürede ne olduğunu anladı; çünkü lotaryada kazanan kombinasyon Hornets’a vurdu. 1 numara onlarındı. Gilbert için daha kötüsü, 1 numaradan Anthony Davis seçilecekti. ESPN analisti Jon Barry’ye göre, ‘2012 sınıfı içinde bir franchise’ın gidişatını değiştirebilecek tek oyuncu’.

Ancak Davis, hep bu konumda değildi. Boyu 1.80’lerde bir oyun kurucu lise yıllarında aniden uzar, eski yeteneklerini yeni fiziğine taşır ve NBA’e istisnai bir oyuncu olarak düşer... Bilindik öykü budur ancak Davis için senaryo farklıydı. Onu liseden beri takip edenler, kendisinin iyi bir guard olmadığını söylüyor. Haliyle, ‘atlama sırığı’ ve ‘zürafa’ gibi lakapları getiren boyu, aynı zamanda kurtarıcısı. Üniversitede John Calipari’nin Kentucky’sinde oynayan Davis, koçla çok iyi geçinemese de orada birçok şey öğrenmiş ve koçuna sürekli nasıl daha iyi oyuncu olabileceğini sormuş. İlk aldığı cevaplardan biri, biraz beklenenin dışında: “Önce McDonald’s yemeyi bırakıp biftek yemeye başlamalısın.”

1 numaradan draft edildiğinde de beslenme ve vücut yapısı konuları hem düşmanı hem de dostu olmuş. Yao Ming’den büyük kanat açıklığına sahip olmasına rağmen kendi vücut ağırlığını kaldıramayan Davis, spor salonunda ekstra mesaiye başlamış. Ancak bundan hiç gücenmemiş. Zaten bu lükse sahip de değil. 2012 Draft’ı, NBA’deki uzun profilinin değişmesi anlamında kritik yıllardan biriydi. Lige gelen uzunlar, bir süredir iyi işleyen formül olarak Kevin Garnett ve Tim Duncan gibi isimlerin stilini korumaya çalışıyordu. Peki, 2012’de 1 numaradan seçilen Davis hangi yoldan gidecekti? Kendi açtığı mı, garanti olarak görülen mi? Tahmin edeceğiniz üzere, ilki.

Bugünlerde bir Pelicans maçı izlerseniz, Davis’in sıradan bir uzundan çok daha hareketli olduğunu görürsünüz. Sahada sürekli yer değiştiriyor, rakibini blokluyor ve bir hızlı hücum! Bir sonraki hücumda Davis bu kez üçlüğü gönderiyor. Bir sonrakinde de paslarıyla sahnede. Sahada her şeyi yapıyor. O, basketbolun şimdisi. Artık onunlayız. Karl-Anthony Towns, Kristaps Porzingis ve Giannis Antetokounmpo gibi yeni nesil de aynı yoldan ilerliyor. Ancak o, değişim bayrağını en önde taşıyanlardan biri.

Lee Jenkins, Sports Illustrated’da onun için “Tanrı, hazır Kevin Durant’i yaratmışken ona biraz daha yaratıcılık ekledi” ifadesini kullanıyor. Bu, altından kalkması zor bir övgü. Ama Davis’in karşılaştırıldığı isimler bununla sınırlı değil. Pozisyonuna göre Bill Russell, Tim Duncan ve Kevin Garnett; kariyerinin biteceği nokta projeksiyonuna göre ise LeBron ve Kobe gibi isimlerle kıyaslanıyor. Maç başına 13.5 sayı ortalaması tutturduğu ilk sezonunun ardından yakaladığı rakamlar da bu seviyenin habercisi. İçinde bulunduğumuz sezonda istatistikleri -şimdilik- şöyle: 29.6 sayı, 9.8 ribaund ve ligin en yükseği 2.8 blok. Davis, kendisine karşı kullanılan iki sayılık atışların tam yüzde 13.75’ini bloklamayı başarmış durumda. Ancak takımı için işler, Davis için olduğu kadar iyi gitmiyor. Sakatlıktan yeni dönen Jrue Holiday'in de yokluğunda, Pelicans’ta bir yaratıcılık boşluğu var. Tek bir oyuncunun zafere yetmeyeceği dersini bir kez daha alıyoruz. Eğer yazı-tura farklı sonuçlansaydı, belki de Cleveland’da şampiyonluklar yaşamış olacaktı. Ancak acele yok. Davis’in sırası da gelecek. Ve o sıra geldiğinde, kendi yolundan gideceğini biliyoruz.

Socrates Dergi