.jpg?w=3840&fit=max&q=75)
Kasırga
12 dk
Rubin 'Hurricane' Carter'ın, Joey Giardello ile yaptığı maç, filmlere ve şarkılara dahi konu oldu. Peki, bu maçı bu kadar önemli kılan neydi?
Kasırga (Hurricane):
- i. (eski türk. kasırku) Rüzgâr hızının saatte 120 km’yi aştığı çok şiddetli fırtına.
- mec. Duyguların, tutkuların patlak verişi, büyük heyecan şiddetli sarsıntı. Meydan Larousse Büyük Lûgat ve Ansiklopedi. 1. baskı. 7.cilt. 1972
- i. Rubin Carter
- i. Bob Dylan’ın 1976 tarihli Desire albümünün ilk şarkısı
Polisler bir saat sonra yanlarında Kasırga ve Artis’le geri döndü. Beyaz arabanın içindeki bu iki siyah, 25 dakika önce çıktıkları barda gerçekleşen silahlı saldırıdan ötürü yargılanacak, müebbet hapis cezası yiyecek ve yaşamlarının 22 yılını hapiste geçireceklerdi. Kasırga’nın arabası; görgü tanığı Valentine’ın ifade ettiği gibi kelebek farlı ve beyaz, arabanın içinden çıkan iki kişi ise siyahtı. Bunlar, jürinin ömür boyu hapis kararı için yeterli delil sayıldı.
Hapishane hayatı, Kasırga için yeni bir tecrübe değildi aslında. Ringlerden önceki yaşamında, siyah arkadaşına tecavüz etmeye çalışan beyaz bir adamı bıçaklamak suçundan dolayı çocuk hapishanesinde yatmıştı. Ancak yine de bir kez daha aynı şeyleri yaşamaya gücü yoktu; artık, işlemediği bir suçtan dolayı içeride tıkılıp kalmaya tahammülü kalmamıştı.
Başlarda, bir gün dışarı çıkacağına dair inancı sağlamdı; ne de olsa suçsuzdu ve suçunu kanıtlayacak hiçbir delil –her duruşmada ifadelerini değiştiren iki şahit dışında– ortaya konmamıştı. Ama öyle olmadı. Söylediği hiçbir şey kararı değiştirmedi. Suçsuzluğunu, hepsi beyazlardan oluşan jüriye ispat edemedi.
Müebbet cezası onaylanan Kasırga, içeride suçlular gibi davranmayı kabul etmedi ve -kendi sözleriyle- ‘onların kıyafetlerini giymeyi, onların yemeklerini yemeyi, onlara verilen gündelik işleri yerine getirmeyi’ reddetti. Hücresine kapandığında, suçsuzluğunu jüriden ziyade halka anlatmaya karar verdi ve 16. Raund ismini koyduğu kitabını yazmaya girişti. Kitap, 1975 yılında yayımlandı ve ciddi bir okur kitlesine ulaştı. İçlerinden biri de ünlü şarkıcı ve yazar Bob Dylan’dı. Kitabı okuyan Dylan, Kasırga’nın suçsuzluğuna gönülden inanmış ve onu kanlı canlı görmek istediği için hapishaneye ziyarete gitmişti. Görüşten çıktıktan sonra, Desire albümü için işbirliği yaptığı arkadaşı Jaques Levy’le birlikte, bugün daha çok nakarat girişindeki kemanla hatırlanan o meşhur şarkısı Hurricane’i (Kasırga) yazmaya başladı. Şarkı, çıktığı hafta Billboard 100 listesinde 33. sıraya yerleşti.

Daha en başından tarafını belli eden ve adaletsizliğe tepkisini açıkça ortaya koyan bu eser, Dylan’ın popüler kültür ikonu haline gelmiş kimliği sayesinde kitaptan katbekat etkili oldu. Albüm çıkar çıkmaz, aralarında Muhammed Ali’nin de yer aldığı kalabalıkları Kasırga’nın yattığı hapishanenin önüne sürükledi ve dava yeniden gündeme geldi. Şarkısıyla yarattığı kamuoyu tepkisinden ötürü Dylan, ceza hukukçuları tarafından yıllarca eleştirildi; şöhretini kullanarak yargı sürecine müdahale etmekle, popülist davranmakla suçlandı. Oysa unutulan bir şey vardı; o da Dylan’ın daha önce de benzer tavırlarda bulunduğuydu. Siyahların henüz ayaklanmaya başladığı 1965 yılında çıkarttığı Highway 61 Revisited albümünün kapanış şarkısı Desolation Row (Yıkım Sokağı), bu örneklerden biriydi mesela. William Blake’in köleliğin kaldırılmasının posteri hâline gelen A Negro Hung Alive by the Ribs to a Gallows gravürüne göndermede bulunduğu şarkıda Dylan, Duluth’da üç siyah adamı linç eden beyazların gülücüklerle verdikleri zafer pozunun basıldığı kartpostalların satılıp dağıtılmasına da tepki göstermişti. Hurricane de bu istikrarlı tepkinin bir uzantısıydı sadece.
Halkın desteğinin de etkisiyle tekrar yargılanma hakkını elde eden Kasırga, nihayet 22 yıl sonra (arabayı kullanan hayranı John Artis ile birlikte) beraat etti. Suçsuzluğunu geç de olsa ispat ettiği için mutluydu ama 50 yaşına gelmişti. 1994 yılında, yaşayamadığı kariyerinden ötürü Dünya Boks Konseyi (WBC) tarafından dünya orta sıklet boks şampiyonluk kemeri ile onurlandırıldı ve ring dışında şampiyonluk unvanını kazanan tek boksör oldu. Bugüne kadar başka hiçbir boksörün erişemediği bu onura layık görülen Kasırga, 74 yaşında verdiği bir röportajda hislerini “Bu beni onurlandırmak üzere verilmiş bir kemer tabii. Hiç dayak yemeden kazandım. Gerçi beni de hayat fena benzetti” sözleriyle özetleyecekti.