Rutin

5 dk

Fenerbahçe üst üste dördüncü sezonda da Euroleague Final Four geleneğini bozmadı. Başarının mimarlarından genel menajer Maurizio Gherardini'ye Türkiye şampiyonluğu sonrası kulak verdik...

Alışkanlıklar iyidir. Her yıl aynı hedefe ilerlerken bir tarzınız olmalı. Bunu da ancak tekrar, daha çok tekrar ve yine... Tekrar ederek başarabilirsiniz. Bazıları, alışkanlıkların tutkuyu öldürdüğünü düşünür. “Rutin sıkıcıdır’’ derler. Bence tam aksi. Rutin her şeydir.

Benetton'daki ilk 10 sezonumda dört kez Final Four oynadık, ikisinde finaldeydik. Hiç kazanamadık. 1993'te Atina'da Limoges'a kaybettik, 1998'de AEK'e yenildik. 2002'deki meşhur Bologna-Panathinaikos finalinden önce Kinder bizi elemişti, 2003'te ise yarı finalde Siena'yı yenip Final Four'u kendi evinde oynayan Svetislav Pesic'in Barcelona'sına diş geçirememiştik. Dediğim gibi, Fenerbahçe'ye gelmeden önce hiç Euroleague şampiyonluğu kazanamadım. Ama Benetton'un şöyle bir özelliği vardı; biz, her zaman en iyi koçlarla çalışırdık ve Euroleague'de Final Four'a kalamadığımız sezonlarda bile dönemin güçlü kupaları Saporta, Koraç'ta ilerlerdik. 1995 ve 1999'da iki kez Saporta kazanmıştık. İkincisinde bizi zafere taşıyan, henüz 40 yaşını doldurmamış Zeljko Obradovic'ti...

Bir stilimiz vardı. Mike D'Antoni, Zeljko Obradovic, Ettore Messina ve David Blatt'le arka arkaya sezonlarda çalıştım. Ricardo Pittis, Marcelo Nicola, Dennis Marconato ve hatta Jorge Garbajosa gibi oyuncular, en azından dört sezon takımda kalmış, takım kültürünü temsil eden oyunculardı. Rutine bağlılardı çünkü eğer böyle bir koç dörtlüsünü takımınızın başına geçmeye ikna edebilirseniz doygunluk ya da tutku eksikliği gibi konularda endişe duymanıza gerek kalmazdı. Fenerbahçe'nin programı da bu yüzden Zeljko Obradovic'e bağlı ve onun rahat çalışabilmesi için dizayn edilmiş durumda.

Bu yüzden Kostas Sloukas, Gigi Datome ve Nikola Kalinic gibi oyuncular planın merkezindeler. Öyle ki bir koç yaz döneminde Euroleague MVP'si Ekpe Udoh'u ve Avrupa'nın en iyi oyuncusu Bogdan Bogdanovic'i kaybetmesine rağmen bir sonraki sezon yine finalde şampiyonluk hayali kurabiliyor. Başarı alışkanlığı olan, rutini bilen oyuncu grubundan en az iki-üç kişinin devam etmesi elzem. Kilit oyuncuların ayrılması zor da olsa üstesinden gelinebilecek bir durum. Ama kültürün, alışkanlıkların değişmesini tolere edemezsiniz. Fenerbahçe'nin de artık CSKA gibi bir organizasyonla ya da Euroleague'de modern dönemin süper güçleriyle birlikte anılması bu kültüre sahip olmasından geliyor.

Daha önce de bahsetmiştim; şampiyon olmak elbette çok güzel. Bu hissiyatı yaşamayı, Real Madrid'e finalde kaybetmeye tercih ederdim. Ama beni motive eden, daima zirve dörtlü arasında olma düşüncesi. Buradaki dördüncü sezonumda da Final Four'un dışında kalmadık. Sürekli son dörtte olalım da; yoksa bazen kazanırız, bazen kaybederiz...

Fenerbahçe'yi modern dönemin Panathinaikos'u, Maccabi'si ya da CSKA'sı yapmaktı hedef. Bu amaçla yola çıktığımızda; Madrid 2015'teki Final Four'a gelerek bir 'Sindirella' hikâyesi yazdık. Berlin 2016'da, dörtlü grubun 'prensesi'ydik. İstanbul'da kazandık, 'kraliçe' olduk. Belgrad'daki son Final Four'un da yine parçası olduğumuz için herhalde artık 'ana kraliçe'yiz.

Belki de bu yıl en başarılı sezonumuzdu. Başlangıçtan itibaren bir istikrar ortaya koyduk; 80'e yakın maç oynayıp hem Türkiye'de hem de Euroleague'de hep zirvedeydik. Daima iyi basketbol oynamaya çalıştık, bir tarzımızın olduğunu rakiplere hissettirdik. Ve bunu; bir sezon önce zirveye çıkıp yaz döneminde Ekpe ile Bogdan'ı kaybetmemize karşın gerçekleştirdik.

Bu grubun özel bir şeyler başarabileceğini ilk kez normal sezonda Melli'nin son saniye basketiyle kazandığımız CSKA maçında görmüştüm. O gün; öne geçtik, geri düştük, üstünlüğü verdik, tekrar aldık... Ama kilit parçaları değişmiş bir takım olmamıza rağmen hep bir arada kaldık, kazandık.

Sezon boyunca tribünleri dolduran, kombine alan ve nerede olursa olsun bizi destekleyen taraftarlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Buradaki maceramız dört senede dört Final Four'la başladı. Bize inanmaktan vazgeçmeyin. Rutine bağlı kalmaya devam edelim.

Socrates Dergi