
Sağlam Adımlar
17 dk
Porsche Junior pilotu seçilen Ayhancan Güven, Türkiye'nin motor sporlarındaki altın neslinin en değerli parçalarından. Güven'e geleceği sorduk. Ve bugünü...
Ayhancan Güven'in en heyecan verici özelliği ayaklarının yere basıyor olması. Motor sporlarının acımasız dünyası bazı pilotları erken olgunlaştırıyor, bazılarını ise gerçeğin reddine itiyor. Ayhancan ilk grupta. Bu sayede kitapçık olarak dağıtabileceğimiz boyuttaki motor sporları tarihimizin en özel bölümlerinden birini yazıyor. Küstahlıktan uzak özgüveni, rekabetçiliği ve motor sporları sevgisinden doğan bir merakı var. Geçen yıl ikinci kez Carrera Cup Fransa'yı kazanan ve Porsche Supercup sezonunu ikinci bitirerek çaylak şampiyonu olan Ayhancan, bu yıl Porsche Junior programına seçildi. Uzun yıllar sürecek başarılı bir kariyerin ilk adımları geride kaldı. Artık onun sadece hedeflerini değil, şimdisini de konuşma zamanı.
Yeni sezonda -eğer her şey normale dönerse- seni hangi serilerde izleyebileceğiz?
Carrera Cup Fransa ve Porsche Supercup yine kovalayacağımız ana şampiyonalar. Bunların dışında Carrera Cup Almanya serisinde bir ya da iki yarış yapmayı düşünüyorum. Fransa takviminde arada bir boşluk var, o arada elim soğumasın diye bir yarışa girmek istiyorum. Ayrıca iki VLN (Nürburgring Dayanıklılık Serisi) yarışımız var. Nordschleife pistinin kendine özgü bir lisansı var. 2021'de Nürburgring 24 Saat'te yarışabilmem için Porsche beni bu sene iki yarışa sokuyor. İki tane 18 turluk yarışı tamamlayıp gerekli kriteri karşılayacağım. Bunların dışında Carrera Cup Asya'da üç yarışım var. Porsche'nin VIP aracında konuk pilot olarak yarışacağım. Yarış yapılırsa Çin GP'sinin destek yarışı olarak Şanhay'da, yine Formula 1 Singapur GP'siyle birlikte Singapur'da, bir tane de yine Şanhay'da GT World Challenge Asya ayağının destek serisinde piste çıkacağım. Porsche beni Asya pazarı için de uygun görüyor anladığım kadarıyla, o yüzden orada kullanmak istiyorlar. Salih Yoluç'la yine FIA Motor Sporları Oyunları'na gitmeyi düşünüyoruz, katılırsak aracımız Porsche olacak.
Aslında bu yıl başta beklediğimizden daha fazla dağıldım. Porsche, Cup yarışlarına odaklanmamı istiyordu. VLN'de GT4, Motor Sporları Oyunları'nda GT3 derken ana serileri etkilemeyecek şekilde başka araçları da kullandığım bir takvim yaptık. WEC'ten (Dünya Dayanıklılık Şampiyonası) çok teklif geliyor. Porsche izin vermiyor tabii hem takvimler çakışıyor hem de GTE araçları çok farklı. GTE'den inip Cup aracına binmek sürüş dengesini bozar.
Yere basma kuvveti en büyük fark herhalde…
Evet, Porsche Cup araçları günlük hayatta kullandığımız araçlar kadar downforce üretiyor neredeyse. O araçlardan tekrar geri dönmem zor olur diye şimdilik engelliyorlar. Yine de bu biraz benim sezon içindeki gidişatıma da bağlı. Baktık işler çok iyi gidiyor, sene sonunda bir şeyler çıkabilir belki.
Porsche Junior olduktan sonra hayatında neler değişti?
Hayatımda ilk kez bir sezon öncesi yarışıp yarışmayacağım sorusuyla savaşmıyorum. Kendimi bildim bileli sezon başlangıcından en erken birkaç hafta önce yarışacağım belli oluyordu. Hatta 2018 benim için sıradışı bir yıldı. Cuma günü serbest antrenmanlarla sezon başlıyordu, öncesindeki çarşamba yarışacağım kesinleşti. Böyle bir dönemden geçmedim bu sene. O yüzden az stresli, daha iyi bir hazırlık dönemi geçirdim. Gideceğim pistlere çalışıyorum, sporumu daha iyi yapabiliyorum. Mental olarak daha iyi hazırlandım. Bir de sözleşmeler yapıldıktan sonra kask ve tulum tasarımı gibi detaylarla ilgilendik sadece. Daha profesyonel yürüyor her şey.
Yaklaşım olarak neler değişti?
Sosyal medyada dikkatli olmaya başladım. Red Bull Türkiye ile bir araya geldik, markaları daha iyi temsil etmeye çalışıyorum. Ama diğer yandan da bu markalar zaten bu zamana kadar yaptıklarımı beğendiği için benimle anlaştılar. Onun için de yaklaşımımı çok değiştirmiyorum aslında. İşimi iyi yapıp doğru bir sporcu profili çizdiğim sürece her şey iyi gider. Ayrıca kiloma daha çok dikkat ediyorum. Porsche her sezon öncesinde pilotlarını antrenman kampına götürüyor. Bu sene Tenerife'deydi. Bütün fabrika pilotlarıyla kaynaştık, güzel bir ortam vardı. Fiziksel olarak bizi zorladılar. Orada eksiklerim çıktı mesela. Yüzde yüz pistte beni etkileyeceğini düşünmesem de kardiyo açısından kendimi geliştirmem gerektiğini gördüm. Şimdi işin dayanıklılık kısmında daha iyi olmaya çalışıyorum.
Almanca nasıl gidiyor?
Onu söylemeyi unuttum. Öğrenemediğim için söylemedim herhalde. Zorlanıyorum valla! İlk dönemi bitirmiş olmam gerekiyordu aslında, henüz bitiremedim. Ama öğreneceğim. Çok ders kaçırdım, öyle bir sıkıntım var. Kursa gidemediğim için de eksik kaldı. Belki uzaktan, belki birebir, başka çözümler bulmaya çalışacağım. Porsche ile vakit geçirdikçe kendiliğinden öğrenmek için de çok fırsatım olacak. Bir de benim takımım Pierre Martinet by Almeras, bir Fransız ekibi. Fransızca öğrenmeye çalışırken Almanca da işin içine girdi. Takım da Alman olsa tek bir yere odaklanabilirdim. Neyse kaçış yok.
İngilizcen de profesyonel hayatında kullandıkça hızlı bir şekilde gelişmişti…
Ben İngilizceyi nasıl öğrendiğimi anlamadım cidden. Mühendislerle konuşa konuşa, anlaşmanın tek yolu İngilizce olduğu için bir şekilde öğrendim. Diğer dillerde de öyle olacağını umut ediyorum. Bu konuyu ciddiye alıyorum. Avrupalı pilotların bize göre en büyük avantajları doğuştan iki üç dil biliyor olmaları. Porsche fabrikasında tanıştığım pilotlar arasında üç dilden aşağı bilen yoktu. İtalyansa mesela küçükken İngilizce ve Fransızca da öğrenmiş, bir ara İspanya'da yarıştığı için orada İspanyolca sökmüş falan, hep böyle hikâyeleri.
2020'deki hedeflerin neler?
Porsche Carrera Cup Fransa'yı iki senedir kazanıyoruz. Bu sene Fransa, ulusal olarak bir numaralı şampiyona haline geldi. Bunda biraz benim de payım var galiba. Kayıtlar durdu, kontenjan doldu. Supercup'ta yarışanların çoğu Fransa'da da yarışacak, oranın şampiyon takımı Lechner Racing Fransa'ya da geliyor. Fransa eskiden beri önemli bir şampiyonaydı ama benim oradan gelip Porsche Junior seçilmem ve Supercup sezonunu ikinci bitirmem insanların gözündeki etkisini arttırdı. Fransa yönetimi de akıllılık yaptı, Supercup takvimindeki pistleri birkaç hafta önce kendi takvimlerine koydu: Barcelona, Spa ve Monza. Hockenheim da takvimden çıktı, bir anda Almanya'nın belkemiği ortadan kayboldu. Her şey üst üste geldi ve Almanya şampiyonası kayıt olacak pilot bulamıyorken Fransa'da yer bulamıyorsunuz. Bu sezon o yüzden epey dişli geçecek. Tekrar unvanımı korumak istiyorum, üç kez arka arkaya kazanmak çok büyük bir iş olur.

"Porsche'de tanıştığım pilotlarda üç dilden az bilen yoktu. Ben de buna uğraşıyorum şu an."
Daha önce bunu başaran iki pilot Le Mans 24 Saat'i de kazanmış…
Rekoru kırmayacağız demek ki ama abiler de Le Mans kazanmış. En azından iyi adamların rekoruna ortak oluruz şampiyon olursak.
Porsche Supercup'ta seni neler bekliyor bu sezon?
Orası gerçekten değişik bir şampiyona. Araçlar eşit olduğu için şans faktörü çok önemli. Sıralama turları kısa, kırmızı bayrak çıkabiliyor. Bir yarışta hasar aldığınızda tüm sezonu toparlamak zor olabiliyor. Geçen sene ikinci olunca çıtayı ister istemez yükselttik ama Supercup'ı kestirmek çok kolay değil. Elimden geleni yapacağım.
2019'a kıyasla yaklaşımında bir değişiklik olacak mı?
Geçen sene her şey yeniydi. En önemli fark şampiyonanın puan sistemi olacak. Bu sene değişti. Bugüne kadar Supercup 20-18-16-14- 12-10 diye giden, sonrasında da tek tek azalan bir puan sistemine sahipti. Finişe gelmenin, istikrarın öne çıktığı bir şampiyonaydı. Tüm sezon boyunca ortalama finiş görme sıranız 3,5 olduğunda şampiyonluğu alabiliyordunuz. Yeni sistemde 25-20-17-14 oldu, bu sayede kazanmanın öne çıkacağı bir tabloyla karşı karşıyayız. Son şampiyon Michael Ammermüller'in en büyük gücü istikrarıydı aslında. Onun için kötü oldu ama yarış kazanabilecek kadar hızlı bir pilot o, kendini ayarlar.
Senin stiline daha uygun hale geldi aslında…
Evet, benim açımdan güzel bir gelişme. Pistleri daha iyi biliyorum. Sezona devam edebilirsek takvim güzel görünüyor. Planımız programımız yerinde. Yine de Supercup'ta şans faktörü hâlâ önemli. Sıralama turlarındaki bayraklar belirleyici. Rakiplerimi değerlendirirsek Jaxon Evans, Michael Ammermüller, ikinci senesini yapacak olan Tio Ellinas, Dylan Pereira tekrar yarışıyor, Avustralya şampiyonu Jordan Love ve İtalya şampiyonu Mirko Bortolotti geliyor. Rekabet seviyesi yüksek olacaktır. İlk sezonda ikinci olunca ister istemez beklenti yükseldi. Karşılığını vermeye çalışacağız.
Takvimde iple çektiğin yarışlar var mı?
Bir an önce Nordschleife'ye çıkmak istiyorum. Simülasyon dünyasında orada en çok tur atanlardan biriyimdir herhalde. Sabah akşam Nordschleife açıp sürüyorum. Gerçekte nasıl olacak, merak ediyorum.
Korona Etkisi
F1 çok kötü yönetti süreci. Takımları oraya getirdi, son güne kadar uzattı. McLaren çekildi ama hâlâ sekiz-dokuz saat yarışı yapacağız diye inat ettiler. Ben bu süreçte şunu farkettim: Maddi açıdan dünyadaki en zor organizasyon Formula 1. NBA gibi, Şampiyonlar Ligi gibi organizasyonlar gözlerini kırpmadan iptal kararı aldılar. F1 bunu yapamadı. Çok maliyetli bir spor olduğu için çevirmesi, döndürmesi ve tabii durdurması çok zor. Kararlar o yüzden daha zor alınıyor.
Espor dünyasının tanınırlığı her geçen gün artıyordu ama bu süreçle birlikte çok hızlı bir şekilde yayıldı. Gerçek pilotlar işin içine daha fazla girmeye başladı. Benim için kötü oldu tabii, benim en büyük gücüm simülasyondu, şimdi herkes orada antrenman yapıyor. İşin şakası bir yana, gerçekten çok yaygın bir şekilde yayıldı. Rekabet seviyesi yüksek ama esporculara hemen adapte olmak zor. Simülasyon ortamında biz de bir Supercup yapacağız, F1 ve diğer serilerin resmi espor ligleri gibi. Hedefimiz orayı kazanmak artık.
Gidip araç kiraladın mı hiç Ring'de?
Pistin araçlarından bir Suzuki Swift kiralayıp tur atmıştım ama çok keyif vermemişti, araba kadayıf gibiydi. Direksiyonu çok boldu. Şimdi piste çıkacağım GT4 Clubsport tam yarış aracı olmasa da gayet keyifli bir araç. Dört saatlik yarışta iki kişi süreceğimiz için ofiste iki saat gazlamış olacağım. Jaxon Evans ile yarışacağız, onun da lisans alması gerekiyor. Bizi rekabete girmeyelim diye özel tür bir yakıtla yarıştığımız klasmanda yarıştıracaklar. Hem müşteri takımları ana klasmanda yarıştığı için onlara ayıp olmasın diye, hem de kendimizi çok zorlayıp hata yapmamızı engellemek için böyle bir çözüme gitmişler. Bizim orada yapmamız gereken tek şey 18 turu tamamlamak.
Daha önce yarıştığım ama tekrar dönmeyi çok istediğim iki pist var ayrıca. Biri 24 Saat yarışı öncesi Carrera Cup Le Mans yarışı.
2017'de mi yarışmıştın orada?
Aynen, ilk senemde. Porsche Cup aracıyla ikinci yarışımdı ve araçla ilgili pek bir şey bilmeden çıkmıştım piste. Kariyerimin de en önemli yarışlarından biriydi. Altmış araç arasında dördüncü bitirmiştim bir şekilde. Bu sene yine altmış küsur araç bekleniyor. Güzel, kalabalık bir grid olacak.
Bir de tabii ki Monako. Oraya tekrar dönmeyi de sabırsızlıkla bekliyorum.
Geçtiğimiz sezondan gördüğün ve düzelttiğin eksiklerin var mı?
Aracın içinde kendimi çok sorguluyordum. Bu kadar sorgulamak yerine işime odaklanmam gerektiğini gördüm. Geçen sene Spa ve Monza'da hata yaptım. Spa'da soğuk lastiklerle karlı çime çıkarak atak yapmaya çalıştım ve spin attım. Sene sonunda bir puanla şampiyon olduk ama ben orada 15 puan bıraktım. Monza'da yine ilk turda bir hata yaptım. Belki yarın yarış olsa yine öyle geç frenaj yapabilirim ama Monza'ya geldiğimde ilk şikanın ikinci apeksinden aracın nasıl sekebileceğini artık biliyorum. Bu iki örnek dışında sertlikten çok taviz vermemem gerektiğini biliyorum. Antrenmanlarda takım arkadaşlarımın daha yumuşak sürüş stilini denedim, bana hiç uymuyor. Porsche Cup aracı sert bir araç. Stilimi o yüzden çok değiştirmeyeceğim.

"Hayatta öyle zorluklar var ki... Yarış sırasında geçilmek istemiyorum ama dünyanın sonu değil."
Psikolojik olarak bir avantajın olduğunu düşünüyor musun?
Ben bu mental sınavları seven biriyim. Rakiplerime psikolojik baskı uygulamayı da seviyorum. Geçen sene Fransa şampiyonasını bir gün önce neredeyse kaybedip ertesi gün kazanmak çok özeldi. Sıralamalarda en yakın rakibe yarım saniyenin üzerinde fark attık, sonra da yarışla birlikte şampiyonluğu kazandık.
Supercup'ta Monza'yı kazanıp ceza yedik ve şampiyonada dördüncülüğe düştük. Sonra Meksika'da hiç bilmediğim bir pistte yaş grubumdaki en büyük rakiplerim Larry ten Voorde ve Julien Andlauer'i geçip ikinci olmam psikolojik bir avantaj oluşturdu.
Ben bunu biraz yaşadığımız coğrafyaya bağlıyorum. Benim doğduğumdan beri içinde bulunduğum ortamla onların bulunduğu ortamın zorluğu aynı değil.
Pistte de böyle. Okul zamanlarında babamın işyerinde ona yardım ediyordum. O yaşamı da bildiğim için olaylara daha farklı yaklaşıyorum. Yarışta arkamda rakibim bana baskı yaparken içinde bulunduğum durum bana çok zor gelmiyor. Hayatta öyle zorluklar var ki, geçilmek istemiyorum ama dünyanın sonu değil. O anlarda baskı altında hissetmiyorum bu yüzden.
Son yıllarda motor sporlarında çok güzel bir nesil tutturduk, bunun devamlı olması için ne yapmak lazım?
Çok iyi bir nesiliz şu anda... Motosiklette Toprak Razgatlıoğlu, Can ve Deniz Öncü, arkasından Bahattin Sofuoğlu. Can ve Deniz şu an Moto3 ve Supersport'ta gelişme dönemindeler. Bir iki sene onların üzerinden sonuç ve şampiyonluk baskısını çekmeliyiz. Kendilerini geliştirmeleri gerekiyor sadece.
Toprak bambaşka, o şu an şov yapıyor. Phillip Island'daki ilk yarışı hâlâ herkes konuşuyor ve o yarışı Toprak kazandı. Yamaha'ya gelip ilk yarışını kazanması müthiş. Açıkçası onu izlerken kendi yarışlarımdan daha çok heyecanlanıyorum. Dışarıdan izlemek daha zor, yarışırken düşünmüyorsun çünkü.
Güzel bir nesil yakaladık. Toprak 23 yaşında, ben 22. Can ile Deniz daha 16 yaşındalar. En az bir 15 sene daha böyle gidebileceğimiz bir nesil var. Umuyorum o 15 sene içinde güzel şeyler yapıp sporu da iyi yerlere taşırız. Önemli olan devamlılık sağlamak. Biz kariyerimizi bitirip yarışmayı bırakana kadar beş, altı çocuk daha yetiştirebilirsek çok iyi olur. Kenan Sofuoğlu nasıl tek başına üç, dört sporcu çıkardıysa biz de aynısı için çabalamalıyız.
Genel anlamda motor sporları dünyasında takip ettiğin seriler neler? Hangi pilotları bulunduğu yerin ötesinde görüyorsun?
V8 Supercars'ı çok seviyorum. Scott McLaughlin'i beğeniyorum. Shane van Gisbergen çok yetenekli. Jamie Whincup'ı da beğeniyorum ama Scott ve Shane'in yeri biraz daha başka benim için.
Max Verstappen, Formula 1'e fazla mesela. Yani gidebileceği en yüksek yer orası ama çocuk oraya da fazla.
Şu anda F2 ve F3'te dikkat çeken pek çok isimle karting seviyesinde yarıştın, senin gözünden bu yıl dikkat etmemiz gerekenler kimler?
Robert Shwartzman. Geçen sene inanılmaz bir sezon geçirdi. En çok dikkat edilmesi gereken pilot o bence ama Formula 2 seviyesinde ne yapacak göreceğiz, soru işaretlerim var onun hakkında da. Saf hız olarak Dan Ticktum iyi ama kişilik olarak sorunları var. Görmemişsindir herhalde, geçen gün kaskını Instagram'a koydu. "Fotoğrafları kaydırarak diğer pilotların benim kaskımı nasıl taklit ettiğini görebilirsiniz" yazmış ve Lando'nun kaskını da eklemiş oraya. Yarım saat sonra sildi o gönderiyi. Ben Lando'yla o sırada konuşuyordum, ondan duydum. Aynı dönemin pilotları Lando ve Dan; biri Formula 1'e geldi, diğeri Red Bull'un genç sürücü programından atıldı. Saf hız olarak Ticktum'u beğeniyordum ama sadece hız yetmiyor.
Belki ileride IndyCar'dan bir pilot bu taraflara gelebilir, oranın seviyesi de yüksek. 2021 araçlarından itibaren onların adapte olabileceğini düşünüyorum. Son yılların F1 araçlarını kullanmak tamamen ayrı bir tecrübe haline geldi. Yeni kurallarla birlikte başka serilerden F1'e daha çok geçiş görebiliriz.
Simülasyon dünyası gittikçe genişliyor, birlikte yarıştığın Lando Norris ve Max Verstappen'le birbirinize neler öğretiyorsunuz?
Bizim takımda Lando ve Max var, en meşhurları onlar. Antonio Felix Da Costa, Phillip Eng, Shane van Gisbergen ve Kelvin van der Linde gerçekte de yarışan pilotlar. Onun dışında simülasyon dünyasından iyi pilotlar da var.
Özellikle araç ayarları yapmak için faydalı. Bu kış o işe odaklandık biraz. Lando ve Max'la çalışıyor olmak fayda sağlıyor. Bu yıl araç ayarlama konusunda güzel bir seviyeye geldiğimizi düşünüyorum. Sonuçta aynı aracı paylaştığımız için ortak bir akılla ve bilgi paylaşımıyla ilerliyoruz. Genellikle Cup, GT3 ve GTE araçlarıyla yarışıyoruz. Ben tek koltuklu araçları da sürüyorum, IndyCar ve F3 daha çok. Özellikle F3 aracından büyük keyif alıyorum. Bir noktadan sonra herkes her araçta belli bir seviyeyi yakalayabiliyor. Ayar yaparken ben bazen Cup aracında onların yakalayamadığı bir detayı görüyorum, açık tekerlek araçlarında onlar bana fikir verebiliyor.
Yaşadığınız eğlenceli anlardan anlatabileceklerin var mı?
Max bu aralar iRacing'e çok sardı. Orada kendine kariyer yapmaya çalışıyor. Avustralya GP'sinin yapılacağı hafta sonu iRacing'in Sebring 12 Saat yarışı vardı. Bizde şöyle bir şey var, katılmayacağımız yarışların öncesinde de takım olarak birbirimize destek oluyoruz. Testlere katılıyoruz. Max da gruba "Şu an Avustralya'ya gidiyorum ama aklım sizde kaldı, bu normal mi?" diye yazdı. Grand Prix iptal olunca Sebring'de yarışacaktı, Melbourne'den dönüş uçağı geciktiği için kaçırdı.
Aslında bu biraz Max'ın neden başarılı olduğunu da gösteriyor. İnanılmaz rekabetçi biri. Ne yapıyorsa en iyisi olmak için her şeyini veriyor. Formula 1'deki başarısını da biraz ona bağlıyorum.