Sonsuza Kadar

6 dk

NBA'de yıldızlar sergiledikleri performanslarla ve giyimleriyle ayrı ayrı zamanlarda haber değeri taşıyorlar. Bir de yaptırdıkları dövmelerle…

NBA, hiç kuşkusuz basketbolun zirvesi. Kolej vasıtasıyla çıkan yıldızlar bir tarafa, dünyanın dört bir yanından en yetenekli basketbolcuların yolu en nihayetinde NBA'e düşüyor. Bu öyle bir zirve ki, NBA'in şampiyonu 'dünya şampiyonu' apoletiyle tanıtılıyor. Basketbolun zirvesi olan lig sadece yeteneklerin çarpıştığı bir lig olmaktan çıktı, aynı zamanda oyuncuların fiziksel görünümleri de yaptırdıkları dövmeler sayesinde çarpışıyor. Hem de geçmişten günümüze…

Bu hususta akla gelen ilk isim tabii ki Chris Andersen. 21 yaşına dek herhangi bir dövmesi bulunmayan 'Birdman'in vücuduna kazıttığı ilk şey, Çincede iyiliği ve kötülüğü simgeleyen bir ifadeydi. Sonraki yıllar ise Birdman, vücudunun dörtte üçünü dövmeyle kapladı. Ten rengi ve dövmelerinin rengi, mohikan saçıyla birleşince ortaya tablo gibi bir görüntü çıkıyordu. Chris Andersen tam 16 yılını NBA'de geçirdi, hatta Miami Heat'le bir şampiyonluk dahi yaşadı ancak kariyeri boyunca basketbolculuğundan ziyade dövmeleriyle akıllara kazındı.

Geçmişten devam edelim… 1996 NBA Draft'ıyla lige adım atan ve 2000'lerin sonuna kadar burada boy gösteren Allen Iverson'ın NBA'in en büyük stil ikonlarından biri olduğu aşikâr. AI'ın stilinin başrolünde de şüphesiz dövmeleri var. Otuzu aşkın dövmeyi zamanla vücuduna kazıyan Iverson; doğduğu bölge olan Virginia'yı unutmuyor, anne ve anneannesinin hayatındaki yerini kendine hatırlatıyor, hiçbir şeyden asla korkmamayı kendisine aşılıyor. Her ne kadar şimdilerde "Saçlarım ve dövmelerimden ötürü stereotipleştirildim" dese de bir jenerasyonun hem basketboluyla hem de tarzıyla ona hayran olduğu büyük bir gerçek.

Jordan Clarkson

Jordan Clarkson

Dövme dediğimiz şey elbette sanatla ilintili. Dolayısıyla yıllar geçtikçe dövme sanatı da evriliyor, oyuncular farklı şeyler deniyordu. 2017'den bu yana Brandon Ingram, Kyle Kuzma gibi NBA yıldızlarının vücutlarını kazıyan Herchell Carrasco anlatıyor: "Bir gün Jordan Clarkson'ın yüzüne bir dövme yaptırdığını gördüğümde 'Tamam, artık yeni bir furya daha başlayacak' demiştim. Bu sporcular birer işinsanı. Hiçbiri suratlarına Aaron Carter gibi devasa dövmeler yaptırmayacak ama kendilerini farklı kılmaya çalışacaklar."

Kyle Kuzma, yirmiden fazla dövmesiyle NBA'de bu alanda göze çarpan aktif oyunculardan biri. Kollarında, bacaklarında, sırtında, göğsünde birçok dövmesi var. Kimisi doğduğu şehir olan Michigan'a adanmış, kimisi annesine, kimisi de hayatını kaybeden rap sanatçısı Nipsey Hussle'a… Son olarak ise geçtiğimiz yılın kasım ayında kulağının arkasına, efsanevi aktör Bruce Lee'nin "Be like water my friend" (Su gibi ol arkadaşım) sözünü yazdırmıştı.

1992 Barselona Olimpiyat Oyunları'nda altın madalyayı alan 'Dream Team'in verdiği pozları hatırlarsınız. O kadrodaki hemen hemen hiçbir yıldızın -en azından görünürde- bir dövmesi yok. 2020 Tokyo'da mutlu sona ulaşan ABD takımında ise durum haliyle tam tersi. 2000'lerle birlikte NBA oyuncuları gerçekten birer işinsanına dönüştü ve bu yolda oynadıkları basketbol kadar dış görünüşleriyle de beğeni toplamaları gerektiğini fark ettiler. Elbette meseleyi sadece dış görünüş olarak değil, bir kültür değişimi olarak da görmek gerek. Ne de olsa görünen ya da görünmeyen bölgelere yapılan dövmeler, kişinin bir nevi kendini ifade etme şekli…

Öte yandan LeBron James, Paul Pierce, Damian Lillard, JR Smith, Derrick Rose ve yine bu sayfada kendine geniş yer bulamayan yüzlerce yıldız da özel hikâyeleri olan dövmelere sahip. Yıllar geçiyor, jenerasyonlar değişiyor, dövme kültürü de ivmeleniyor...

Socrates Dergi